"Bu ülkede misafir yok evsahibi var"

Umut TÜTÜNCÜ / AHT-İSTANBUL

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi 2011-2012 Akademik Yılı Açılış Töreni ile Uluslar arası Mehmet Akif Ersoy Milli Birlik ve Bütünlük Sempozyumu'nun açılışına katıldı. Burada bir konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Sebahattin Zaim'in adını taşıyan üniversitenin ilk açılış töreninde bulunmanın kendisi için büyük mutluluk olduğunu belirten Erdoğan "Hocaların hocası Sebahattin Zaim iftiharla söylemeliyim ki bizim de hocamızdır" dedi. Zaim'in hocalığının fakülte derslikleri ile sınırlı olmadığını belirten Erdoğan "Biz de öğrenme sürecimizi okul sıraları ile sınırlı tutmamayı o büyüklerimizden öğrendik. Binlerce öğrenci ilim adamı yetiştiren Sebahattin Zaim hocamızın adını, hatırasını, ideallerini yaşatacak bu üniversite inşallah adına layık olacaktır" dedi. Üniversite binasının bir diğer özelliğinin tarihi hüviyeti olduğunu belirten Erdoğan "Bu binanın olduğu günlerde büyük şair, iman ve aksiyon adamı Mehmet Akif Ersoy bu mektepte okudu ve burada öğretmenlik yaptı. Bu iki rehber insan evladı fatihandır. İkisi de balkan coğrafyasından. ikisi de istanbula aşıktır hayrandır. İkisi de irfana medeniyete irfana aşıktır. Her ikisi de hayatlarını gençliğe adamıştır. Geleceği emanet edeceğimiz genç nesillerimiz için bu iki büyük insan birer numunedir. Biz Asım'ın nesillerini inşallah Sabahattin Zaim üniversitesinde göreceğiz ben buna inanıyorum" dedi.

MEHMET AKİF VURGUSU

Konuşmasında sık sık Mehmet Akif'in dizelerinden alıntılan yapan Erdoğan şu anekdota yer verdi; "Bir gün merhum Akif'in bir dostu, o da Arnavut. Evladını ona gönderiyor. Git Akif Amcana sana bir nasihatte bulunsun diyor. Gidiyor, ?Akif amca babam gönderdi bana nasihatte bulunacakmışsın diyor. Akif merhum bir dörtlükle nasihatte bulunuyor "İhtiyar amcanı dinler misin oğlum nevruz. Ne çok söyle ne büyük söyle yiğit işte gerek. Lafı boy karnı geniş soyları taklit etme. Özü sağlam sözü sağlam adam ol ırkına çek"

BİZE İCRAATÇI NESİL LAZIM

"Bize lafı bol bir nesil değil bize icraatçı lazım" diyen Erdoğan, "Netice insanı lazım. Bize inancı, ilmi, aklı ile tecrübeyi birleştirerek onu neticelendirmek için takip eden bir nesil lazım" dedi.

Açılışın hemen ardından Mehmet Akif adına sempozyum düzenleneceğini de belirten Erdoğan "Özellikle bu günlerde bu iki sembol ismin tezleri ile düşünceleri ile gençliğimiz tarafından bilinmesine büyük ihtiyacımız var. Mehmet Akif büyük medeniyetimizin sevgili gençler çığlığıdır feryadıdır. O ki bülbülün feryadını ve istiklalin ruhunu iliklerimize kadar bize hissettirendir. O kimliğini reddetmeden canavarlaşan medeniyeti reddeden en cesur aydınımızdır. Dönemin diğer aydınlarının aksine yenilgi karamsarlık bedbinlik hiçbir zaman onu teslim almamıştır" dedi.

BU ÜLKENİN İSTİKLAL MARŞINI ARNAVUT MEHMET AKİF YAZDI

"Bu ülkede bütün kavimler, bütün inançlar, yüzyıllar boyunca bir arada birbirinin hukukunu ciğnemeden yaşamıştır" diyen Erdoğan "Türk'ü ile, Kürt'ü ile, Laz'ı ile, Arnavut'u ile, Çerkez'i ile Gürcü'sü ile. Peki bu gün ne oluyor bize. Demek ki bir yerlerden birileri milli birliğimizi, beraberliğimizi yok etmek için çalışıyorlar. Hiçbir zaman bizim birlik beraberlik ruhumuza kastedenlerin bu milletin içinden olması mümkün değildir. Onların muhakkak bir yerlerle bağlantısı var. Onun için bu ülkenin, Türkiye'nin istiklal marşını kendisi İstanbul'da babası Kosova'nın Şuşise köyünde doğan Mehmet Akif yazmıştı. Hadi bakalım ne ile izah edeceksin.

BAZILARI KURU KURUYA ETNİK MİLLİYETÇİLİK YAPIYOR"

"İşte bazıları geliyor kuru kuruya bakıyorsun etnik milliyetçilik yapıyor. Bırak etnik milliyetçiliği. Hadi sen Türksün. Ee türk'ün istiklal marşını yazan Akif Arnavut. Bunu ne ile izah edeceksin. Asıl olan şu. Bizi asli değerlerimizde bütünleştiren, orada bizi adeta yoğuran o değerlerimiz var ya, o medeniyetimiz. İşte orada toplanacağız. Biz şimdi buna ayrılık gayrılık, düşürmeye gayret edenleri görüyoruz. Kim ne yaparsa yapsın. Biz bu ülkede Türkiye cumhuriyeti vatandaşlığı paydasında inşallah geleceğe bir ve beraber yürüyeceğiz. Bunun manası çok büyük. Makedonya'nın İştip şehrinde Sabahattin Hocamız doğru. Hocanın bir ömür bu ülkenin refahına, kalkınmasına ömrünü adamış olması bizim için anlamlı değil mi kardeşim. İştip nire İstanbul Nire. Şuşitsa nire İstanbul nire. Onların ruh dünyasından onların ilim irfan kokan dünyasından kimler yetişmedi ki. Burada hocaların bir çoğu onun ilim tezgahında dokundu. Çok tanıdıkların var biliyorum. Türkiye'nin İstiklalini korumanın bir parçası da bu hatıraları mirası korumaktır. Zira biz ölü bir tarihin değil yaşayan bir tarihin medeniyetin evlatlarıyız. Tabi ki büyük düşüneceğiz. Büyük düşünmeye mecburuz. Bizim iç kimseden bir eksiğimiz yok. Kimseye hayranlık duymak zorunda da değiliz. Kimsenin güdümünde de olmadık olmayız"

BURADAN İLERİYE DAHA İLERİ DEMOKRASİ İLE GİDECEĞİZ

"Türkiye kökleri ile buluşan yeniden imar inşa hamlesini tamamlamaya çalışan bir ülke. Türkiye'nin gücünü 74 milyon vatandaşımız hissediyor. Gücümüzü sadece biz değil dünya hissediyor. Önümüze engeller çıkmıyor mu? Her gün çıkıyor. Bize çelme takarak ülkemizin yürüyüşü durdurmak istemiyorlar mı? İstiyorlar. Biz ise herkesi en az Türkiye kadar büyük düşünmeye davet ediyoruz. 9 yıl önce Türkiye uçurumun kenarındaydı. Bu gün Türkiye dünyanın yükselen yıldızı oldu. Bu başarıyı demokratik istikrar ile sağladık. Bu başarıyı milletimizle beraberliğimiz sayesinde elde ettik. Buradan ileriye daha ileri bir demokrasi ile gideceğiz. Buradan ileriye milletimize layık yeni bir anayasa ve hukuk düzeni ile gideceğiz. Türkiye'nin bu büyüme iradesi sadece Anadolu'da sadece Trakya'da değil bütün dost ve kardeş akraba ülkeleri tarafından da büyük ilgi ile izleniyor. Zira biz bu bölgede barışın adaletin huzurun teminatıyız"

MEMLEKETİN TÜM ÇOCUKLARI EVSAHİBİDİR

"Türkiye kendi dinamikleri ile doğru istikamette kalkınıyor, büyüyor. Bu sevince herkesin ortak olmasını istiyoruz. Emin olun ki yarınki Türkiye'de bu gün yaşadığımız dönemsel sorunları da geride bırakacağız. Vatandaşını esas almayan siyaset etme biçimi, yönetme anlayışı tarihe karışmıştır. Bölgesel adaletsizlikler ve ayrımcılığın her türlüsü bizim iktidarımızda tarih olmuştur. Bu ülkenin tüm vatandaşları bu memleketin tüm çocukları bu topraklarda ev sahibidir hak sahibidir. Türk'ü de, Kürt'ü de, Laz'ı da, Gürcü'sü de, Boşnak'ı da, Roman'ı da, Arnavut'u da aklınıza ne geliyorsa. Bu ülkede misafir yok. Bu ülkede ev sahibi var bu olaya böyle bakın. Devlet milletimizindir ve ilanihaye öyle olacaktır. Devlet milletinin hizmetindedir millet devletin değil. Yani insanın öne çıktığı bir anlayış devletin öne çıktığı bir anlayış değil.