Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Danıştay saldırısı iddianamesi kabul edildi, Oyak güvenlik şirketi hakkında şok iddia

        Özel yetkili İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, şüpheliler Mustafa Özyılmaz, Yavuz Selim Kavaklıoğlu ve Barış Demirtaş'ın OYAK Güvenlik şirketi tarafından Danıştay binasına kurulan ve olay tarihinde sökülen kayıt cihazına müdahale edilerek görüntülerin geri getirilemeyecek şekilde sildikleri ifade edildi.

        Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş tarafından hazırlanan ve mahkemece kabul edilen 63 sayfalık iddianamede, şüpheli Mustafa Tarık Özyılmaz'ın olayın olduğu dönemde, Oyak güvenlik şirketinde Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptığı ve 2011 yılında ise söz konusu kurumda genel müdür olduğu belirtildi.

        Şüpheli Özyılmaz'ın ifadesine yer verilen iddianamede, Özyılmaz'ın, Danıştay saldırısı olduğunda il dışında bulunduğunu, Danıştay Başkanlığı'nda kurulan kamera güvenlik sistemiyle ilgili herhangi bir bilgi ve sorumluluğunun olmadığını belirterek, bunun kendi sorumluluk alanına girmediğini beyan ettiği kaydedildi.

        İddianamede, OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri A.Ş. tarafından 25 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay Başkanlığı'na hitaben yazılan ve 'cihazın hard diskinin ciddi hasar gördüğü, yeni bir cihazın montajı amacıyla 17 Mayıs 2006 gününün sabahı, Danıştay binasına gelindiğini ancak menfur saldırı nedeniyle montaj işinin öğleden sonra gerçekleştirilebildiği, hard diske kaydedilen arıza öncesi görüntüleri kurtarma çalışmasına devam edildiği'' ifadelerine yer verilen yazıda, Özyılmaz'ın imzasının bulunduğu anlatıldı.

        OYAK Güvenlik şirketiyle ilgili emniyet birimlerine 1 Mayıs 2010 tarihinde gelen ihbara değinen iddianamede, söz konusu ihbarda, ''OYAK grubu içerisindeki 'Ergenekon' kadrolaşmaları, belge ve dokümanlarının en geç iki gün içerisinde imha edilmesi emredildi'' şeklinde anlatımların yer aldığı kaydedildi. Bu kapsamda ihbardan bir gün sonra şüpheli Mustafa Tarık Özyılmaz ile Osman Nuri Tatar arasında geçen telefon görüşmelerinde, iki şüphelinin, arşivdeki bazı belge ve bilgileri imha ettiklerinin tespit edildiği kaydedildi.

        Görüntüler, geri getirilemeyecek şekilde silinmiş

        İddianamede, şüpheliler Mustafa Özyılmaz, Yavuz Selim Kavaklıoğlu ve Barış Demirtaş'ın OYAK Güvenlik şirketi tarafından Danıştay binasına kurulan ve olay tarihinde sökülen kayıt cihazına müdahale edilerek görüntülerin geri getirilemeyecek şekilde sildikleri ifade edilerek, bu şüphelilerin, saldırı öncesi sökülen cihaz yerine yeni bir cihaz taktırmayarak saldırı günü görüntülerin kaydedilmesinin engellenmesine, Danıştay saldırısından sonra 3,5 yıl boyunca kayıt cihazının ilgili Cumhuriyet savcılığına bilgisi dahilinde teslim edilmediğine ve saldırı yapıldıktan sonra delilleri karartmaya yönelik yapılan toplantılara iştirak ettikleri belirtildi.

        Şüpheli Metin Almalı'nın, Danıştay binasında bulunan güvenlik kamera sisteminde 3 Mayıs 2006 tarihinde meydana gelen arızaya müdahaleyi 5 Mayıs 2006 tarihinde yaparak arızanın giderilmesini geciktirdiği ifade edilen iddianamede, şüpheli Almalı'nın 16 Mayıs 2006 tarihinde, arızalı olmayan hard diskin servise alınması talimatını verdiği ve hiçbir neden belirtmeksizin sökülen cihazın yerine geçici bir cihaz takılmamasından sorumlu olduğu vurgulandı.

        İddianamede, şüpheli Serkan Akyıldız'ın, Danıştay saldırısından sonra OYAK Güvenlik Şirketi tarafından delillerin gizlenmesi için yapılan toplantılara katıldığının belirlendiği kaydedilen iddianamede, Akyıldız'ın, Danıştay saldırısından önce sanık Alparslan Arslan'ın keşif görüntülerinin silinmesi amacıyla arızası tespit edilemeyen hard diskteki görüntülerin geri getirilmeyecek şekilde silinmesini ve saldırı öncesi sökülen cihaz yerine yeni bir cihaz taktırmayarak saldırı günü görüntülerin kaydedilmesinin engellenmesine iştirak ettiği kanaatine varıldığı ifade edildi.

        İddianamede, OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri'nde teknisyen olarak görev yapan şüpheli Murat Kablan'ın, ''Ergenekon terör örgütü'' üyesi olduğuna dair yeterli delil bulunmasa da örgütün amaçlarından olan, ülkede kaos ortamı oluşturmak amacıyla yapılan Danıştay saldırısı sırasında, suç delillerinin gizlenmesi ve yok edilmesine yönelik çalışmalar yaptığı, örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiğinin anlaşıldığı kaydedildi.

        Olay tarihinde Danıştay Başkanlığı Bilgi İşlem Merkezi'nde mühendis olarak çalışan Celalettin Yüksekkaya'nın saldırıdan bir gün önce bilirkişi tespitine göre arızalı olmayan hard diski herhangi bir neden belirtmeksizin düzenlenen tarihsiz ve saatsiz bir tutanakla Serkan Akyıldız'a teslim ettiği belirtilen iddianamede, mayıs ayı içerisinde meydana gelen arızalarla ilgili düzenlenen servis formlarında, Yüksekkaya'nın imzasının bulunduğu ve kayıt cihazının değişik tarihlerde OYAK güvenlik şirketince sökülmesine rağmen, şüpheli tarafından yedek kayıt cihazı taktırılmadığına yer verildi.

        ''Şirket olarak biz bu işi yaptık''

        İddianamede, Yüksekkaya'nın, 17 Mayıs 2006'da yeni bir kayıt cihazı takıldıktan sonra, 16 Mayıs 2006 tarihindeki görüntülerin kurtarılamadığı ve sistemin formatlandığı şeklinde düzenlenen servis formunu sorgulamadan imzaladığı ifade edilerek, Yüksekkaya'nın herhangi bir neden belirtmeksizin 16 Mayıs 2006 tarihinde arızalanan hard diski Serkan Akyıldız'a teslim ederek yedek hard disk taktırmayıp kameraların çalışmaması ve hard disk üzerinde silme işlemi yapılması eylemine katıldığı kanaatine varıldığı kaydedildi.

        İddianamede, OYAK güvenlik şirketinde satın alma ve lojistik sorumlusu olan Erdem Acun'un Danıştay saldırısından sonra delillerin gizlenmesine yönelik şirketin güvenlik görevlileri tarafından yapılan toplantılara katıldığı anlatıldı.

        Olay tarihinde söz konusu güvenlik şirketinde teknisyen olarak çalışan Murat Ünal'ın ifadesinde, Danıştay binasındaki kameraların arızalanması nedeniyle hazırlanan servis formlarında ismi olmamasına rağmen Danıştay saldırısından sonra OYAK şirket görevlileri ile birlikte yapılan delillerin gizlenmesi yönündeki toplantılara katıldığına yer verilerek, dinlenen telefon görüşmesinde şüpheli Doğan Boztaş'a ''Şirket olarak biz bu işi yaptık. Böyle bir şerefsizlik var mı ya'' dediği, Doğan'ın, ''O Danıştay saldırısında, oradaydın değil mi?'' deyince, ''He!'' şeklinde cevap vererek olayın içerisinde olduğunu kabul ettiği kaydedildi.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ