Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 28 Şubat'ta 4. dalga, 28 şubat soruşturması,

        HABERTURK.COM VE AJANSLAR

        Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği tarafından yürütülen 28 Şubat Operasyonu kapsamında: 9 ilde 15 ayrı adreste arama yapılan aramalar sonucu 10'u general 17 asker gözaltına alındı.

        28 Şubat soruşturmasının 4. dalgasında önemli isimler gözaltına alındı;

        3. Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Berkay Turgut, İstanbul'da emekli Tümgeneral Çetin Dizdar ile emekli albaylar Ahmet Mithat Kiziroğlu ve Ardan Kıratlı, Ankara'da emekli Korgeneral Hakkı Kılıç, Denizli 11'inci Motorlu Piyade Tugayı Komutanı Tuğgeneral Metin Keşap.

        6 KİŞİ DAHA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ'NDE

        Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat Soruşturması kapsamında gözaltına alınanlardan 6'sı daha Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi.

        Soruşturma kapsamında 9 ilde sabah saatlerinde başlatılan aramaların ardından gözaltına alınan kişilerin Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne sevk işlemleri devam ediyor.

        Bu çerçevede 6 kişi daha sağlık kontrollerinin ardından Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

        Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne getirilenlerin sayısı 10'a yükseldi.

        ADRESLERİNDE ARAMA YAPILANLAR

        Adreslerinde arama yapılan kişiler şunlar: “Tümgeneral Berkay Turgut, Tümgeneral Mehmet Faruk Alpaydın, Tuğgeneral Celalettin Bacanlı, Tuğgeneral Mehmet Ali Yıldırım, Tuğgeneral Metin Keşap, Emekli Korgeneral Mustafa Bıyık, Emekli Korgeneral Hakkı Kılınç, Emekli Tümgeneral Cevat Temel Özkaynak, Emekli Kurmay Albay Erkan Yaykır, Emekli Tümgeneral Çetin Dizdar, Emekli Albay Ardan Kıratlı, Emekli Albay Mehmet Mithat Kiziroğlu, Emekli Tümgeneral Çetin Saner, Emekli Astsubay Asım Atak, Emekli Astsubay Abdullah Hoşgür, Emekli sivil memur Tanju Veli Aydın.”

        Korgeneral Tevfik Özkılıç'ın Balyoz soruşturması, emekli Tümgeneral Erdal Şenel'in ise Ergenekon soruşturması kapsamında daha önce adreslerinde arama yapılmış olması nedeniyle bu kişilerin adreslerinde arama yapılması kararı çıkartılmadı.

        "KAZIKÇI GENERAL" DE GÖZALTINDA

        28 Şubat sürecinde dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener’e iletmesi için İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Teoman Ünüsan’a söylediği iddia edilen, "Söyleyin o kadına ayağını denk alsın, yoksa İçişleri Bakanlığı önünde yağlı kazığa oturturuz" sözlerinin Çetin Saner'e ait olduğu belirtilmişti.

        KAZIKLI VOYVODA CEVABI

        Meral Akşener, kendisine "Söyleyin ona, bakanlığın önünde yağlı kazığa oturturuz" mesajını gönderen ismin Korgeneral Çetin Saner olduğunu dün savcıya verdiği ifade sırasında da açıklamıştı. Akşener'in, gönderilen mesaja karşılık, "Söyleyin ona, ben Balkanlıyım. Kazık deyince aklıma Balkanlı olan Kazıklı Voyvoda geldi. Kazıklı Voyvoda'yı da iyi tanırız. Ama unutulmasın ki, Kazıklı Voyvoda da bir homoseksüeldi" dediği iddia edilmişti.

        AKŞENER, BALÇİÇEK İLTER'E ANLATMIŞTI

        Akşener, 28 Kasım 2005’te Sabah gazetesinde Balçiçek İlter’le yaptığı röportajda, kendisini tehdit eden generalin dönemin Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı emekli Korgeneral Çetin Sanver olduğunu söylemişti. İlter’in sorularına Akşener şu yanıtları vermişti:

        Soru: 28 Şubat’tan hafızamızda kalan sizi yağlı kazığa oturtmakla tehdit eden üst düzey bir asker. Çevik bir olduğu yazıldı, siz reddettiniz. Kimdi o?

        Yanıt: Çevik Bir değildi. Ben zaten o yazıları tekzip ettim. Hakkaniyetli bir insanım ben. İşin garibi o dönem balans ayarı yapmaya kalkan paşaların başında Çevik Bir vardı ve bugünkü haline bakın.

        Soru: AKP’nin İsrail ve Amerika’daki Yahudi lobisiyle iletişimini sağlayan bir danışman modeli olarak karşımızda.

        Yanıt: Çevik Bir AK Parti’nin danışmanı mı? Bilmiyordum. Aslında bunu ilk sayın Ilıcak yazdı. Bunlar Refah deneyiminden sonra bir takım ısınma turları için yurtdışını gezmeye başladılar. Bu turları Mesut Yılmaz’ın teyze oğlu Kutman organize etti. Kutman Çevik Bir’den rica etmiş, yabancıları ikna etsin diye. Bir de dünyayı dolaşıp ‘Biz darbe yapmayacağız bunlara güvenin’ dedi. Kutman kendi açıkladı zaten.

        Soru: Çevik Bir o dönem emekli değil miydi?

        Yanıt: Evet ama önemli çevrelerde gücü vardı.

        Soru: Bir, AKP’nin resmi danışmanı mı peki?

        Yanıt: Resmi, gayri resmi bilemem. Bir taraftan 28 Şubat’ta balans ayarı yapacaksınız, bir taraftan mülteci kovalayacaksanız. Bir iktidar sizin yüzünüzden yıkılacak. Sonra o iktidardaki kişiler başka bir yapılanmayla tekrar iktidar olacak ve siz çıkıp bütün yabancı gazetelere bu iktidarı öven konuşmalar yapacaksınız. Ne demek bu? İrtica korkularınıza ne oldu? İslami rejim paranoyalarınız nerede kaldı? Ne oldu o gün hissettiklerinize. Sadece Çevik Bir değil, Atilla Kıyat için de bu sözlerim. Madem bu kadar demokrattınız beyler niye balans ayarı yaptınız? Niye 28 şubat oldu? Çok şaşırıyorum olup bitenlere. Bu isimler 28 şubatla övünenler değil miydi yani?

        Soru: Peki dönelim yağlı kazık tehdidine. Kim söyledi? Niye açıklamıyorsunuz?... Korgeneral Çetin Sanver miydi?

        Yanıt: Evet O’ydu. Bana gelen bilgiler bu arkadaşı gösteriyor. Gereken cevabı aldı zaten.”

        BAŞSAVCILIK'TAN AÇIKLAMA

        Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CMK'nın 250. maddesi ile yetkili ve görevli Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat Soruşturması'ndaki operasyonlarla ilgili yazılı açıklama yaptı.

        Açıklamada şunlar kaydedildi: “Kamuoyunda 28 Şubat süreci olarak bilinen ve 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevlerini Yapmasını Kısmen veya Tamamen Engellemeye Teşebbüs Etmek' suçuyla ilgili 5237 sayılı TCK'nın 312/1 (765 sayılı TCK'nın 147) maddesi kapsamında 7 Mayıs 2012 tarihinde Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nden alınan arama kararı doğrultusunda, 8 Mayıs 2012 günü saat 08.30 itibarıyla Ankara'da 4, İstanbul'da 3, İzmir'de 2, Kars'ta 1, Erzincan'da 1, Denizli'de 1, Kocaeli'de 1, Balıkesir'de 1, Uşak'ta 1 olmak üzere toplam 15 ayrı adreste arama yapılmakta olup ve 6'sı muvazzaf, 11'i emekli 17 şüpheli hakkında soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısı tarafından gözaltı kararı verilmiştir.

        Askeri mahallerdeki aramalar, Cumhuriyet savcısı denetiminde Merkez Komutanlığı görevlileri tarafından gerçekleştirilmektedir.

        Arama ve gözaltı işlemleri halen devam etmektedir.

        Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından yürürlükteki hukuk kuralları çerçevesinde ve hukuka uygun olarak toplanan deliller hassasiyetle değerlendirilerek, bahse konu kararlar işleme konulmuş olup, soruşturma aynı hassasiyetle sürdürülmektedir.”

        BAKAN ERGİN: SÜRECİ SABIRLA İZLEYECEĞİZ

        Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 28 Şubat Soruşturması'nın, soruşturma savcılarının dosyanın ihtiyaçlarına göre takip ettikleri bir süreç olduğunu belirterek, ''Sürecin sonunu sabırla izlemeye devam edeceğiz'' dedi. Bakan Ergin, 28 Şubat Soruşturması'yla ilgili yeni gözaltıların sorulması üzerine, devam eden soruşturmalarla ilgili yorum yapmayacağını belirterek, soruşturma tamamlandığında, gereğine göre iddianameye bağlanma ihtiyacı çıkarsa savcıların iddianameyi ilgili mahkemeye göndereceklerini söyledi.

        Böyle bir ihtiyaç olmazsa takipsizlik kararı verilebileceğini belirten Ergin, ''Tamamen soruşturma savcılarının dosyanın ihtiyaçlarına göre takip ettikleri bir süreçtir diye düşünüyorum ve sürecin sonunu sabırla izlemeye devam edeceğiz'' dedi.

        BÜLENT ARINÇ: HESABI SORULMASI BENİ MUTLU EDER

        Arınç, 28 Şubat Soruşturmasına ilişkin bu sabah başlatılan 4. dalga operasyon kapsamında “Demek ki soruşturma devam ediyor. Bir an evvel iddianame varsa iddianamenin ortaya çıkması veya eğer takipsizliğe bağlanacaksa bir takipsizlik kararının bir an önce sonuçlandırılmasını ben şahsen bir hukukçu olarak da bir siyasetçi olarak da arzu ederim. Önemli bir konu. Yeni gözaltılar olacaksa soruşturma bir an evvel bitmeli diye düşünürüm. Yargı sürecidir. Soruşturma biterse arkasından kovuşturma safhası başlar. Bir an evvel bu yargılamalardan sonuç alınabilir.

        28 Şubat üzerinde durulması gereken, seçilmiş bir hükümete karşı bir askeri darbenin bizzat yaşandığı bir olayın bugün, bütün açıklığıyla ortaya çıkması lazım. Bu konunun bizzat mağdurlarından biri olarak, o günkü hükümette payı olan bir siyasetçi olarak, bir milletvekili, kendisi ve ailesiyle birlikte mağdur olmuş bir insan olarak o sürecin Türkiye'de bir ibret vesikası olarak yargı tarafından hesabının sorulması beni ancak mutlu eder” ifadelerini kullandı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ