Ölüm koğuşunda keşif

ZÜLFİKAR ALİ AYDIN / GAZETE HABERTÜRK

Sarıyer Şehit Muhsin Bodur Karakolu ve Metris Cezaevi’nde gördüğü işkence sonucu hayatını kaybeden Engin Çeber’in kaldığı Metris Cezaevi B-8 koğuşunda olaydan yaklaşık 4 yıl sonra keşif yapıldı.

Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “işkence ve kötü muameleyle ölüme sebebiyet vermek” suçundan açılan davada alınan karar üzerine yapılan keşif, fotoğrafçı bilirkişi Kaan Altındal tarafından görüntülendi.

BABASI DA KATILDI

Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Recep Karaman, üye hâkimler Öznur Yetik ve Ruhigül Aydıner ile Cumhuriyet Savcısı Salih Türkyılmaz’ın yaptığı keşif sırasında Engin Çeber’in babası Ali Tekin ile avukatı Taylan Tanay da hazır bulundu. Davanın tutuklu sanıklarından cezaevi ikinci müdürü Fuat Karaosmanoğlu, infaz koruma memurları Nihat Kızılkaya, Selahattin Apaydın ve Sami Ergazi ile tutuksuz sanıklar Turhan Arslan ve Mustafa Eraslan, olayın yaşandığı koğuşta yeniden ifade verdi. Sanıklar, haklarındaki suçlamaları reddetti.

Tanık Murat Gevrek, keşif sırasında şunları anlattı: “Bu sanık (Selahattin Apaydın) ile yeni gardiyanlardan 2-3 kişi, doğrudan sandalyede oturan maktule saldırdılar. Kafasını duvara vurdular. Selahattin Apaydın önce Engin’in ensesine yumrukla vurdu. Sonra da diğer gardiyanlarla birlikte başını koğuş duvarına vurdular. Darp devam ederken üst kata çıkmamızı istediler. Üst kata yatakhaneye çıktım. 10-15 dakika sonra indiğimde Engin koğuş içinde yerde yatıyordu.”

Tanıklardan Rasim Altıntaş da Çeber’in ilk dövüldüğü anda gardiyanların isteğiyle üst kattaki yatakhaneye çıktığını, daha sonra yardım etmek için aşağıya indiğini anlattı. Altıntaş şöyle konuştu: “Engin Çeber yerde yatarken Şükrü Zeren ile kendisine yardım etmeye çalıştık. Sırtım koğuş kapısına dönüktü. Şükrü’nün yüzü koğuş kapısına bakıyordu. Bu sırada ‘Ayağa kalkmayanın sonu bu olur’ gibi bir söz duydum. Sanık Fuat’ı o zaman tanımıyordum, daha sonra mahkûm arkadaşlarla konuşurken bu sözü sanık Fuat’ın söylediğini belirttiler.”

Mahkeme, tanıkların Engin Çeber’in dövüldüğü ilk yer konusunda aynı noktayı gösterdiklerini de tutanağa geçirdi.