Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Ergenekon davasında kritik gün

        İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, CHP İzmir Milletvekilli gazeteci Mustafa Balbay ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in de aralarında bulunduğu 51 tutuklu sanık katıldı.

        Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Zonguldak Milletvekili ve eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve Sedat Peker'in de aralarında bulunduğu 17 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.

        Mahkeme heyetine başkanlık yapan hakim Hüsnü Çalmuk, tanık olarak dinlenilmesine karar verdikleri DSP Genel Başkanı Masum Türker'in gelecek cuma günü yapılacak duruşmaya çağrıldığını söyledi.

        Çalmuk, ''3. Yargı Paketi'' kapsamında, beyanda bulunacakların da taleplerini yazılı iletmelerini istedi.

        Duruşmada tanık olarak dinlenilen psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 14 yaşında askeri okula gittiğini, 1996 yılında da kurmay albayken emekli olmak zorunda bırakıldığını savunarak, yaşadığı süreci anlattı.

        Tarhan, 1997 yılında 1555 subay ve astsubayın, askeri öğrencilerin Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) uzaklaştırdığını belirterek, ''14 yaşında girdiğim silahlı kuvvetler içinde neden birden bire iç tehdit olarak görüldüğümüzü araştırmak amacıyla Adaleti Savunanlar Derneği'ni kurduk. 28 Şubat sürecinde askerlerin planlı bir şekilde tasfiye edildiğini toparladık. Bunları 'Ben Disiplinsiz Değilim' adlı kitapta anlattık'' diye konuştu.

        Silahlı kuvvetler içinde emir komuta zinciri dışında çalışan bir yapı ve odak olup olmadığına ilişkin savcıya ifade verdiğini dile getiren Tarhan, Haydarpaşa GATA'da askeri hekim olarak görev yaptığını, kendisinin doğrudan herhangi bir örgütle temas yaşamadığını belirterek, şunları kaydetti:

        ''1994 yılının yazında Cumhuriyet Gazetesi'nde 'GATA'da irtica' şeklinde haber çıktı. Bundan sonra GATA'da denetlemeler başladı. 35 öğretim üyesinin tayini çıktı. Doçenttim, profesörlüğüme 1 yıl kalmıştı. Çorlu'ya veteriner kısım amirliğine gönderildim. Makul bir tayin değildi. İtiraz edip mahkemeye verdim. Göreve iade edildikten 5 ay sonra da tayinim çıktı. O dönemde Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir'di. Tekrar mahkemeye verdim. Göreve iade edildikten sonra Haydarpaşa'nın komutanı Çetin Harmankaya ile görüştüğümde bana 'Silahlı kuvvetler içinde emir komuta zinciri dışında bir odak var, sizi istemiyorlar, yaşam tarzınızı beğenmiyorlar' dedi. Rahmetli eşim tesettürlüydü. Bu, iç tehdit olarak algılanmak için yetiyormuş. Düşman olarak algılanmak çok ağırıma gitti. Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Hikmet Köksal ve GATA Komutanı Fahrettin Alparslan'a dava açtım. Tazminat kazandım. Mahkemenin başkanı değişti. Yargıtay'dan sonra karar aleyhime sonuçlandı. O dönemde silahlı kuvvetlerde zararlı unsur olarak görüldüm. Silahlı kuvvetlerdeki yapıyla ilgili bir şüphemiz kalmadı ama kanıt olarak ne sunabilirim? Dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'nın sınıf arkadaşı İbrahim İşcan, 'Devlet içinde devlete rağmen, bir yapı var. Karadayı da o yapının içinde' demişti.''

        Duruşma, Tarhan'ın daha önce alınan ifadesinin okunmasıyla devam ediyor.

        Bu arada, tutuklu sanık Mustafa Balbay'ın avukatı Mehmet İpek, mahkemeye verdiği dilekçede, müvekkilinin 3,5 yıldır tutuklu olduğunu belirterek, ''3. Yargı Paketi'' ile adli kontrol için öngörülen üst sınırın kaldırıldığını hatırlattı.

        Dilekçede, Balbay'ın tutukluluk halinin kaldırılarak, adli kontrol altına alınması istendi.

        CHP milletvekilleri Aydın Ayaydın ve Mahmut Tanal tahliye beklentisiyle Silivri'de. Bir çok sanığı yakını da Silivri Cezaevi'nde gelişmeleri izliyor.

        TAHLİYELER BAŞLADI

        Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen 3. yargı paketinin resmi gazeteden yayınlanmasının ardından cezaevlerinden tahliyeler başladı.

        Kararın yürürlüğe girmesiyle birlikte Adıyaman Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan mahkumlardan bazıları tahliye edilmeye başlandı. Akşam saatlerinden itibaren başlayan tahliyeler gece geç saatlere kadar sürdü.

        Mahkumları Açık Ceza İnfaz Kurumu önünde yakınları karşıladı. Davullar ve zurnalara eşliğinde karşılanan mahkumlar, yakınlarına sarılarak sevinçlerini dile getirdi. Özgür kalmanın sevincini yaşayan mahkumlar, 3. yargı paketinden dolayı yetkililere teşekkürlerini iletti.

        Tahliye olan mahkumlardan özgür olmanın sevinci yüzünden okunan Faruk Ceylan, “Sevinçliyim. Allah herkese bu sevinci nasip etsin. Arkama bakmadan gideceğim” ifadelerini kullandı.

        Daha sonra tahliye olan mahkumlardan İlhami Akkuş ise, “Sevincimize diyecek yok ama ama gönlümüz buruk. İçeride bıraktığımız yüzlerce binlerce arkadaşımız var, tez zamanda onlarında bu sevinci yaşamasını isterim. Devlet büyüklerimize sesleniyoruz, bütün mahkum arkadaşlarımızın da bizim gibi bu sevinci yaşamalarını istiyoruz. Bu yasayı çıkaranlardan Allah razı olsun. İnşallah bu yasayı bayrama kadar bütün mahkumlar için çıkarırlar hepsine teşekkür ediyorum. Birazdan gidip aileme çocuklarıma kavuşacağım. Bu mutluluğu onlara da yaşatacağım. Allah hiçbir insanoğlunu bu kapılara düşürmesin” dedi.

        İsim vermek istemeyen mahkumlar ise, düşmanları da olsa cezaevlerine düşmemesini istediklerini ve özgür olmanın sevincini yaşadıklarını belirttiler.

        SİVAS AÇIK CEZAEVİ’NDE TAHLİYE SEVİNCİ

        Sivas Açık Ceza İnfaz Kurumu yetkilileri yasadan yararlanacak hükümlülerin tahliyesi için çalışmalara başladı. Denetimli serbestlikten yararlanmaya hak kazananlardan 42 kişinin dosyaların adli mercilerce incelenmesinin ardından Sivas Açık Ceza İnfaz Kurumundan 8’i kadın olmak üzere toplam 42 hükümlü tahliye edildi.

        Yapılan inceleme sonucunda denetimli serbestlikten yararlanarak tahliye edilen Naci Gözel cinayet suçundan cezaevinde olduğunu ve 7 yıldan beri hapis yattığını, cezasının bitmesine 11 ay kala denetimli serbestlikten faydalanmak için dilekçe verdiğini ve dilekçesinin olumlu olmasının ardından tahliyesine karar verildiğini dile getirdi. Yasa kapsamında Sivas Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan tahliye edilen ilk mahkum olan Naci Gözel, "Allah bir daha böyle bir yere düşürmesin. Bir anlık öfke nelere mal oluyor. Allah devletimizden, büyüklerimizden razı olsun" dedi.

        Tahliye olan kadın mahkumlardan Sevda Çopuk ise 4,5 aydır cezaevinde yattığını ve cezasının tamamlanmasına 3,5 ay kaldığını söyledi. Sevda Çopuk geçen dönem de dilekçe verdiğini, ama kabul edilmediğini dile getirip, "Denetimli Serbestlik Yasasını düzenleyen yasanın yeniden gündeme gelmesi ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanmasının ardından koğuşumda bulunan arkadaşlar beni dilekçe vermem konusunda zorladılar. Şimdi hürriyetime kavuşmanın sevincini yaşıyorum. Allah bir daha düşürmesin" dedi.

        Cezaevi yetkilileri incelemelerin sürdüğü ve tahliye işlemlerinin bugün de devam edeceği belirtildi.

        FOÇA AÇIK CEZAEVİ’NDE TAHLİYELER BAŞLADI

        İzmir Foça Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan hükümlülerin büyük kısmı dilekçeyle tahliye talebinde bulundu. Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dilekçelerin değerlendirilmesini ardından, 160 mahkumun tahliye talebi kabul edildi. Tahliyelere dün saat 20.30’da başlandı. İlk olarak 60 mahkum özgürlüğüne kavuştu. Bugün 100 mahkumun daha tahliye edileceği bildirildi. Hükümlü yakınları, sabah saatlerinden itibaren cezaevinin önüne gelerek, tahliyeleri beklemeye başladı.

        AJANSLAR

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ