"Büyükşehir tasarısı Oslo ürünü"

HABERTURK.COM

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Habertürk TV'de Zafer Arapkirli'nin hazırladığı 'Açık ve Net' programının konuğu oldu. Vural, gündemin sıcak tartışma konusu idamla ilgili olarak "Teklifi yapanın adımını görmek istiyoruz. Terör ve savaş hallerinde idama 'evet' diyoruz" diye konuştu.

Vural ayrıca TBMM'den geçen Büyükşehir yasasının Oslo sürecinde hazırlandığını öne sürdü.

İşte Oktay Vural'ın konuşmalarından ana başlıklar:

MHP olarak biz idamın kaldırılmasına hayır demiştik. Bugün sayın Başbakan ve onun partisi dahil olmak üzere diğer partiler idamın kaldırılması yönünde oy vermişti. Daha sonra AKP iktidara geldikten sonra idamla ilgili uluslararası sözleşmeye imza attı. Türkiye hukuk devletidir. Teröristbaşı yargılama sonucunda idama mahkum olmuştur. Daha sonra temziye gidilmiştir. AİHM'e de başvurulmuş ve ihtiyati tedbir kararı vermiştir.

MHP'NİN TAVRINDA DEĞİŞİKLİK OLMADI

MHP olarak infazın değiştirilemeyeceğini ve AİHM'in bu süreci beklemesi gerektiğini belirtmişti. Mahkemenin Türk milleti adına verdiği kararın değiştirilemeyeceğini ifade etmişti. Ama maalesef MHP'nin karşı çıkmasına rağmen diğer partiler bunu kaldırdılar. Biz tavrımızı açık ve net şekilde kaldırılmasının doğru olmadığını ifade etmiştik. MHP bu çerçevede idam cezasıyla ilgili daha önce takındığı tavrın aynısını devam ettirmektedir.

BUNLAR GÜNDEMİ SAPTIRMAK İSTİYOR

Sayın Başbakanın neden böyle bir adım attığını gerçekten bilemiyoruz. Bu millet sayın Başbakana icraat yetkisi verdi. Sayın Başbakan neden bu konuda adım atmıyor? Kanaatime göre Türkiye'de Büyükşehir yasası ve Oslo'da verilen sözler çerçevesinde Türkiye'nin üniter yapısını zorlayabilecek tartışmanın üstünü örtmek. Ana dilde savunmayı örtmek için idamı gündeme getirmektir. Sonuçta Başbakan'ın söylediğini AKP yapmayacak, AKP'nin söylediğini Başbakan yapmayacak söylemi çerçevesinde gündemin saptırıldığını düşünüyorum.

TERÖR VE SAVAŞ HALİNDE İDAMA EVET

İdamın caydırıcı bir yanı olduğunu düşünüyoruz. Terör ve savaş hallerinde idama evet deriz. Toplum vicdanını zedeleyen çok önemli gelişmeler oluyor. Biz idam cezasının caydırıcı olabileceğini düşünüyoruz. Türkiye terör konusunda tıkandı. Terörün azmasının en önemli konularından birisi bu konudaki yaptırımlardır. Suç işleme özgürlüğü oluştu, herşey affediliyor. Bugün geldiğimiz noktada maalesef suç işleme özgürlüğü tanınan bir Türkiye olduk. Terörün siyasal amaçlarıyla mücadele etmeden, finansal kaynaklarını kurutmadan mücadele edilebilir mi? Biz terörle mücadele ederken kapsamlı bir konseptin oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz.

İDAM TEKLİFİNİ GETİRSİNLER BAKARIZ

Eğer insanlar açlık grevi adı altında ölümle, tehditle bir sonuç alabileceğini düşünüyorsa o zaman hayatını kaybetme noktasında devletin sonuç alabileceğini mümkün görüyor demektir. MHP olarak idamın üzerinde bir politika oluşturan bir parti değiliz. İdamı bir yaptırım aracı olarak görüyoruz. Sayın Başbakan idamın geri getirilmesini istiyor. MHP olarak bizim bu konuda samimi duruşumuz var. Kimse bizim çelişki içinde olduğumuzu söyleyemez. Dağdaki adamı besleyeceksin, cesaretlendireceksin, Barzani'yi besleyeceksin, sonra da 'terörle mücadele ediyorum' diyeceksin. böyle şey olur mu? İdam teklifini getirsinler biz önce adımları görürüz sonra arkasında dururuz.

MHP BAĞIMSIZ TAVIR OLUŞTURUYOR

MHP olarak kendimizi iktidara ya da muhalefete göre tanımlamıyoruz. Kendi siyasal duruşumuza göre pozisyon oluşturuyoruz. Kürt açılımı gibi konularda sayın Başbakan bizi 'CHP'nin vagonu' olarak ifade etmişti. Kürt açılımı konusunda en kritik destek veren CHP olmuştur. MHP olarak biz Cumhurbaşkanı seçiminden önce parlamentoda yoktuk. 367'nin doğru olmadığını savunduk. MHP olarak 367 doğru değil demiş bir parti olarak seçimden sonra parlamantoya girdik. Meclis'e bizi demokrasinin kurallarını çalıştırmak için gönderiyor.

AKP TAKTİK GEREĞİ MİLLİYETÇİ OLDU

AKP milliyetçi söylemler tutturmakla çizgisini bir noktaya götürmek istiyoruz. AKP'nin milliyetçi bir parti olmasını söylememiz mümkün değil. Milliyetçi parti bin yıllık kardeşini tartışmaya açar mı? Bizim duruşumuz AKP'nin savunmaları karşısında mecburen taktik gereği bu noktalara göre eğilim göstermektedir. AKP'nin milliyetçi söylemlere gitmesi, MHP'nin dik durması karşısında mecburen yalpalıyorlar. Sayın Başbakan Habur için 'umut tablosudur' demişti. Ama ne oldu? MHP dik durdu, AKP içinde tepkiler oluştu, sayın Başbakan geri adım attı. MHP olarak biz 'Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır' dedik. Şimdi sayın Başbakan da aynı çizgide.

KÜRT SORUNU YOK TERÖR SORUNU VAR

Kürt sorunu olsaydı vatandaşlar arasında sorun olurdu. Katilleri Kürtlerin temsilcisi olarak göstermek olur mu? Anadolu'da Kürt ve Türkler kardeşçe yaşıyorlar. Türkiye'nin çok önemli sorunları var. İnsanlarımız komşularını ayırmaya başlarsa, okullarını, sınıflarını ayırmaya başlarsa sorun olur. Allah'a şükür Kürt kökenli insanlarımızda da ve toplumun diğer katmanlarında böyle bir sorun yok. En çok İzmir'de, İstanbul'da Kürtler yaşıyor, buralarda bir sorun var mı?

TERÖR SİYASETİ VESAYET ALTINA ALDI

Bir avukat hukuk fakültesini bitirmiş, avukat olmuş, anlamıyorum diyor. Kürtçe savunma bir siyasi taleptir. Tercüman bulundurabilir. 3 Ağustos 2002'den itibaren ana dili öğrenme, özel yayınlar yapabilme imkanları verildi. Peki geldiğimiz safha ne aşamadadır. Bunlar hep terör örgütünü güçlendirdi. Kundaktaki bebeleri öldürmenin meşruiyeti olur mu? Terör ve şiddet, düşünce ve ifade özgürlüğü olarak dayatılırsa ne demokrasi kalır, ne özgürlük. Bugün terör siyaseti ve hukuku vesayet altına almıştır. Siz meşruiyet tanıdığınız zaman, o zaman şeriat isteyenler var, ne önerirsiniz.

ORADAKİ İNSANLARIMIZ HÜR DEĞİL!

Diyorlar ki 'Diyarbakır başkent olacak'. Bunun farkına varalım. Suriye'de ne oldu, Irak'ta ne oldu? En büyük haksızlık PKK'yı Kürtler'in temsicisi olarak göstermek. Siz Doğu'da, Güneydoğu'da insanların hür bir şekilde karar verdiklerini söyleyebilir misiniz? PKK orada kepenk kapattırıyor. Oranın insanları bizi arıyor ve dert yanıyorlar.

BÜYÜKŞEHİR TASARISI OSLO'NUN ÜRÜNÜ

Merkezi yetkililerin valilere ondan sonra da büyükşehirlere verilmesi Oslo görüşmeleri kayıtlarında var. Biz bilgi olmadan fikir olmadan siyaset yapmayız. Bizim bir devletimiz var, hassasiyetimiz bunun için. Bu durumda Büyükşehir belediyesi istediği yere istediği ismi verecektir. Mülki idarenin yani valinin büyükşehir üzerinden vesayeti ortadan kaldırılmaktadır. 16 bin 82 köy, 2 bin 500 belde ortadan kaldırılıyor. Yöneten insanları seçme özgürlüğü ortadan kaldırılıyor. Milli kültürü taşıyan köyler yok ediliyor.

BDP BU YASAYA ÇITINI NEDEN ÇIKARMADI?

Bu yasa konuşulurkan mesela BDP itiraz etmemiştir. BDP yasa hakkında parmağını oynatmamıştır, yani 'yetmez ama evet' demişlerdir. PKK'nın bir stratejisi var ama bizim devletimizin stratejisi nedir. Bizde başkanlık, özerk yönetimler tartışılıyorsa bu süreci egemenliğin paylaşımı anlamında altyapısı tartışılıyor demektir. Bu politikalar bir ayrışmanın bölünmenin önünü açar. Biz insanların birbirine düşman olmasını istemiyoruz.

BARZANİ KUZEY IRAK'TA PKK'YI BESLER MİYDİ?

2023 vizyonu bizim patentimizdi. Bu söylemin devlet vizyonu haline dönüştürülüp 'lider ülke Türkiye' diyen bizim liderimizdir. Bölgesinde ve dünyada söz sahibi olan bir Türkiye vizyonu. Lider ülke olsaydık bugün Türkiye dış politikada bu kadar batağa batar mıydı? Barzani halen Irak'ın kuzeyinde PKK'yı besler miydi, Esad tehdit edebilir miydi, İran bizi tehdit edebilecek konuma gelebilir miydi?

SAYIN BAŞBAKAN HERŞEYİ AKÇELİ GÖRÜYOR

Sayın Başbakan 'patenti sizdense kaç para olsun verelim' diyor. Herşeyi akçeli ve para karşılığı bir iş olarak gösterme çabasında. Böyle bir vizyondan bahsederken 1923'den 2023'e varmak önemli. Bugün devleti ve milleti yeniden tanımlayalım diyorlar. Bizim vizyonumuz bu değil.

MİLLİYETÇİ VE ÜLKÜCÜLER BU OYUNA GELMEYİZ

Sokakla ilgili bakıldığı zaman siz milleti etnik, mezhep ekseninde kışkırtırsanız, kimlik ayrıştırması yaparsanız, sonra milli kimliğin bölünmesi gelir. Toplumsal çatışma böyle hazırlanır. Sadece ülkücü ve milliyetçiler değil bu millet memleket sevdalısıdır. Önemli olan toplumsal çatışmaya sürüklememek. Biz bu tuzağa düşmeyeceğiz, tecrübeli bir hareketiz. Bu yönüyle oluşturabilecek gerginlikte uluslararası güçleri devreye sokacaklardır. Bu oyuna gelmeyiz.

3-5 TANE ADAM BOZKURT İŞARETİ YAPIYORSA

Milletin şehidine sahip çıkması çok normal. Ülkücü hareketin literatüründe şiddet olamaz. Dış unsurlar tahrik edebilir. Bunlarla ilgili bu tazaklara düşülmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Kalabalık içinde 3-5 tane adam bozkurt işareti yapıyorsa, yapmayanlar kimler? Biz egemenliğin ve iradenin bölünmesini kabul etmeyiz. Sorumlu siyaset yapıyoruz. İnsanları bölmek ve ayrıştırmak kadar çok kolaydır. Avrupalılık ekseninde buluşmalıyız diyen Türk milleti ekseninde neden buluşturmuyorlar. MHP olarak biz toplumsal çatışmayla uluslararası dış güçlerin bu süreçlere müdahale etmek istediğini biliyoruz, ona göre davranıyoruz.

BEN DE İNGİLİZCE OKUTULMASINI İSTEMİYORUM

Bizim teşhisimiz terörle mücadeledir. Hükümetin bu alanda getirdiği tedbirlere destek veririz. Önce teşhiste birleşmek lazım. Türkiye'de bir Kürt sorunu yoktur, aksini söyleyen CHP'ye bunu yakıştıramıyorum. Cumhuriyetin kurucusu bir partiye bunu yakıştıramıyorum. Kürt olarak adlandırılan vatandaşlarımızın hangisinin milletvekili, cumhurbaşkanı, öğretmen vs. olması engelleniyor. Okullarda, üniversitelerde Türkçe okunmasını istiyorum, İngilizce okunmasını istemiyorum.

BİZ BU OYUN VE TUZAKLARA DİRENÇLİ DURMALIYIZ

Artık güçler dengesi yok. Ülkeler kendi dengelerini güçlerin yanında yer alarak muhafaza edemiyorlar. Bu ülke içerisinde etnik ve mezhebe dayalı güçler oluşturulmak isteniyor. ABD'nin Suriye muhalefetinin başına hristiyan birisine getirmesi ne anlama geliyor? Biz dirençli durmalıyız. Ben üniversitelerde Türkçe olsun istiyorum. O zaman ben de sorun olayım. Ne tavsiye edersiniz?

ERDOĞAN'IN ÜSLUBU VE ARGO SÖZLÜĞÜ HAZIRLADIM

Siyasette üslup çok önemli. Bu üslup daha güçlü üslupları getiriyor. Ben Erdoğan'ın üslubu argo terimler sözlüğü diye bir kitap hazırladım. Ananı al gitten, lan kelimesine, sarhoşluktan edebsizliğe değin bir dizi kelime var. Bu süreçle ilgili olarak üslubun bu noktaya gelmesinden memnun değiliz. Eleştirilerimiz çetindir ama şahsiyete yönelik eleştirileri yöneltenler bunu da göze alacaklardır elbette...