Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa ZONGULDAK’ın Çaycuma İlçesi’nde 15 kişinin ölümüyle sonuçlanan köprü faciasıyla ilgili Çaycuma Belediyesi, Karayolları ve Devlet Su İşleri (DSİ) hakkında soruşturma izni çıkmadı.

        ZONGULDAK’ın Çaycuma İlçesi’nde 15 kişinin ölümüyle sonuçlanan köprü faciasıyla ilgili Çaycuma Belediyesi, Karayolları ve Devlet Su İşleri (DSİ) hakkında soruşturma izni çıkmadı.

        Karayolları ve DSİ ile ilgili karar, Bölge İdare Mahkemesi’nce de onandı. Cumhuriyet Savcılığı, İçişleri Bakanlığı’nın belediye için verdiği kararı Danıştay’a taşırken, ölenlerin yakınları karara tepki gösterdi.

        İlçenin girişinde bulunan 252 metre uzunluğundaki Çaycuma Köprüsü’nün 48 metrelik bölümü geçen yıl 6 Nisan’da çökerken, o sırada köprüde yürüyen 4 kişi ve içinde 11 kişinin bulunduğu minibüs, alttaki Filyos Çayı’na düştü. Aralarında Çaycuma Belediye Başkanı Ak Parti’li Mithat Gülşen’in babası 79 yaşındaki Kemal Gülşen’in de bulunduğu 10 kişinin cesedi bulunurken, Başkan Gülşen’in yeğeni üniversite öğrencisi 21 yaşındaki Sezgin Gülşen, ev kadını 49 yaşındaki Kadın Saraç, emekli madenci 57 yaşındaki Aziz Gülşen, 66 yaşındaki Tahir Özkara ve 59 yaşındaki Necati Azaklıoğlu’na ise hala ulaşılamadı.

        KARAYOLLARI VE DSİ İÇİN SORUŞTURMA İZNİ ÇIKMADI, MAHKEME ONAYLADI

        Köprü faciasıyla ilgili soruşturmayı yürüten Çaycuma Cumhuriyet Savcılığı, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin hazırladığı bilirkişi raporu doğrultusunda köprü ve Filyos Çayı ile ilgili Çaycuma Belediyesi, Karayolları Kastamonu Bölge Müdürlüğü ve DSİ 232’nci Şube Müdürlüğü için soruşturma izni istedi. Ancak Kastamonu Valiliği Karayolları, Zonguldak Valiliği de DSİ için olayda herhangi bir kusurları bulunmadığı gerekçesiyle soruşturma izni vermedi. Savcılık ve olayda ölenlerin yakınları ise Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurarak karara itiraz etti. Ancak mahkeme, 22 Aralık 2010’da karayolları ağından çıkarılan köprünün bakım ve onarımı konusunda DSİ ve Karayolları’nın doğrudan sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle, iki kurum hakkındaki ihmal iddialarının adli takibi gerektirecek mahiyette olmadığına hükmetti.

        Mahkemenin oy çokluğu ile aldığı karara hakim Sadık Akgül ise karşı çıktı. Olayın meydana gelmesinde hangi kurum ve kişilerin ne ölçüde sorumluluğu bulunduğu hususunun adli tıp araştırması ve cumhuriyet savcılığının ayrıntılı çalışmasından sonra değerlendirilmesinin kamu vicdanı açısından önem arz ettiğine dikkat çeken Hakim Akgül, soruşturma izni verilmemesi kararının kaldırılması yönünde oy kullandı.

        İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, BELEDİYE İÇİN SORUŞTURMA İZNİ VERMEDİ

        İçişleri Bakanlığı ise Çaycuma Belediyesi ile ilgili olayda bir sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle soruşturma izni vermedi. Savcılık, İçişleri Bakanlığı’nın kararı üzerine ise kısa süre önce Danıştay’a başvurdu. Savcılık, şimdi Danıştay’ın vereceği kararı beklerken, köprünün kontrol ve bakımındaki yetersizliğe dikkat çekilen bilirkişi raporuna rağmen 3 kurum için de soruşturma izni çıkmaması tepki çekti. Çaydaki suyun enerjisini düşürmek amacıyla 1 Eylül 2010’da taş ve kayalardan oluşturulan bariyerin yüksek su debisi nedeniyle yırtıldığının belirtildiği raporda şöyle denilmişti:

        KÖPRÜDEKİ BAKIM YETERSİZLİĞİ BİLİRKİŞİ RAPORUNDA

        "Dava konusu olayda esas üzerinde durulması gereken durum, köprü ayaklarındaki oyulmayı önlemek için oluşturulan bariyerin denetiminin aksatılması veya yapılmaması, köprü ayağında oluşabilecek oyulmayı önleyen bu özel mühendislik uygulamasının fonksiyonunu kaybetmesidir. Zira yağış seviyesine bağlı olarak altlarının oyulması nedeniyle boşta kalan ayakların taşıma gücünü yitirmesi sonucu çökme meydana gelmiştir. Yani söz konusu yapının kontrol ve bakımındaki yetersizliğin aşınmaya bağlı yırtılma ve yıkılmaya neden olduğu anlaşılmaktadır."

        Faciadan birkaç gün önce havaların ısınmasına bağlı olarak dağlarda eriyen karların, köprünün altından geçen Filyos Çayı’ndaki su seviyesini artırdığına dikkat çekilen raporda ayrıca, "Yağış durumuna bağlı olarak köprü ayaklarındaki oyulmaların izlenip köprünün servise kapatılması uygun olabilirdi" denildi.

        ÖLENLERİN YAKINLARI TEPKİLİ

        Kayıp 5 kişiden Tahir Özkara’nın oğlu 42 yaşındaki Ali Özkara da karara tepki gösterdi. Ali Özkara, "Suçluların bir şekilde cezasını çekmesi lazım. Bizim canlarımız gitti. Babamın cesedi hala bulunmadı. Bulunacağına yönelik bir umudum da yok. Şu durumda oradan geçen minibüs ve içindeki vatandaşlar suçlu. Çünkü kimse suçu üzerine almıyor. Köprüden biz geçtiğimiz için suçlu biziz. Köprünün sahibi yok, köprüyü en son biz alacağız. Yapacak bir şey yok. Türkiye’de böyle şeyler olabilir" dedi. Aziz Gülşen’in oğlu 39 yaşındaki Dursun ise "Ben bu kararı normal karşılıyorum. Türkiye şartlarında olabilir. Olmaması gereken bir şey, birinin sorumlu olması gerekiyor. Ama sorumlu yok. Demek ki o zaman sorumlu biz oluyoruz" diye konuştu.

        DHA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ