Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Eğitim Öğrencilerin korkulu rüyası

        GAZETE HABERTÜRK/ PERVİN KAPLAN YGS YAZI DİZİSİ

        1.8 milyonu aşkın öğrencinin yarışacağı üniversiteye girişin ilk basamağı YGS'de geçen yıl kelime sayısı 144'e ulaşan ve 3.5 dakikada çözülebilen sorular hayal kırıklığı yarattı. Bu yüzden 0 alanların sayısının da iki katına çıktığı Türkçe Testi'nde öğrencilerin endişesi yine uzun paragraf sorularıyla karşılaşmak.

        Günümüz gençlerinin özellikle teknoloji kullanımıyla birlikte okuma alışkanlıklarını yitirmeleri, birkaç yüz kelimeyle iletişim kurmaları yalnızca Türkiye'de değil, dünyanın birçok ülkesinde tartışılıyor. Sosyal medya ve cep telefonlarının gençler arasında kullanımının hızla yaygınlaşması ve sınavların da çoktan seçmeli test usulü yapılmasıyla genç kuşakta "kitap okuma alışkanlığı"nı da yazma becerileri de büyük zarar görüyor.

        ÖSYM ise geçen yıl ilk kez Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda (YGS) Türkçe Testi'ndeki uzun paragraf sorularıyla gençleri hem hayal kırıklığına uğrattı hem de onların sınavda zaman kaybetmesine neden oldu. Gençler "Hayatımızın sınavı" dedikleri YGS'de bazı sorularda kelime sayısı 144'e varan ve çözülme süreleri de 3.5 dakikayı bulan sorularla boğuşmak zorunda kaldı.

        40 Türkçe sorusu ortalama 40-45 dakikada çözülürken, öğrenciler geçen yıl bu sorular için ortalama 1 saat 15 dakika harcadı. Birçok öğrenci Türkçe sorularını zamanında tamamlayamadığı için diğer testleri yetiştiremedi. Eğitimciler ise "okuma alışkanlığını bu sınavla mı kazandıracak?" diyerek, ÖSYM'yi eleştirdi.

        ORTALAMALAR DÜŞTÜ

        Uzun paragraf sorularından oluşan Türkçe Testi'ndeki bu olumsuzluk geçen yılın sınav sonuçlarına da yansıdı.Testin puan ortalaması bir önceki seneye göre 4 puan düştü. 2011'de ortalama 21.9 soru çözülen bu testte ortalama geçen yıl 18'e geriledi. 40 soruda doğru yapan gençlerin sayısı da bir önceki yıl 1392 iken geçen yıl 929 oldu. En çarpıcı sonuç ise 0 alanların sayısının iki katına çıkması oldu. 2011'de 15 bin 99 kişi 4 altında soru çözerken, geçen yıl sayı 31 bin 249 oldu.

        UZUN VE ÇELDİRİCİ SORULAR

        Geçen yıllara göre farklı soruların yöneltildiği sınavda çeldirici soruların sayısı da fazla oldu. Geçmiş yıllardan farklı olarak "Yazım Kuralları Ve Anlatım Bozukluluğu"ndan soru çıkmadı. GS Türkçe testinde dil bilgisi konuları taranırken karma soru tipi tercih ediliyor. Bu arada ÖSYM'nin yazım yanlışı ve noktalama işareti sorularında TDK İmla Kılavuzu'nu dikkate alıyor.

        METNİ ANLAMADAN CEVAP VEREMEZSİNİZ

        Kültür Dershanesi Türkçe Bölüm Başkanı Neşe Atabey sizler için Türkçe sorularının yapısını, hataların nelerden kaynaklandığını ve dikkat etmeniz gereken noktaları anlattı.

        ACELE HATA YAPTIRIYOR: Acele ettikleri için soruyu sonuna kadar okumuyorlar, bu yüzden sorunun köküne inmeden, paragrafı öylesine okuyup cevaplamaya çalıştıkları için hata yapıyorlar. Oysa son yıllarda sınav soruları anlam ağırlıklı oldu. Bu nedenle dikkatli okunmalı.

        İLK CÜMLEYİ UNUTUYORLAR: Paragraflar uzun, öğrenci de hızla okumaya kalkınca metnin sonuna geldiğinde ilk cümleyi çoktan unutmuş oluyorlar. Zaten okuma alışkanlığı gelişmemiş ve uzun paragraflarda da pratik yapmamış oldukları için sorun yaşanıyor.

        TÜRKÇE'DE BİLE ÖNYARGI: Okuma alışkanlığı olmayan genç uzun paragrafı görünce 'yapamam' diyor. Bu önyargı sınavda birçok kolay soruyu kaçırmalarına neden oluyor. Bazıları dilbilgisi sorularını yapamayacağını düşünerek, hiç bakmıyor. Oysa içinde çok kolay sorular çıkıyor. Basit imla bilgisi ve anlatımla ilgili çok kolay yapılacak soruları da yapmamış oluyorlar.

        EKSİK BİLGİ HATA YAPTIRIR: Aslında her yerde hata yapabiliyorlar. Özellikle de eksik bilgi hata yapmalarına yol açıyor. Ama en fazla hata yorum sorularında oluyor. Kendilerine göre yorumlamaya kalkıyorlar. Oysa tek cevap var. Ama öğrenci 'Ben böyle anladım' diyor. Öznel yaklaşıyorlar sorulara.

        ÖNCE KÖKE BAKIN: Soruları çözerken öncelikle soru kökü okunmalı. Ne dediğini iyi anlamalı. Paragraf ya da dil bilgisi hiç fark etmez. Bu kural tüm sorular için geçerli. 'Benden ne istiyor?' diye düşünmeli. Sonra öncül cümle ya da paragrafa geçilmeli. Öncül cümle yada paragrafta da giriş ve sonuç özellikle paragraf sorularının çok dikkatli okumaları gerekiyor. Çünkü tümevarım tümdengelim metodunu düşünürsek eğer o bölümler özellikle cevaba ulaşmakta anahtar bölümlerdir.

        ALTI ÇİZİLİ KELİMEYE DİKKAT: Altı çizili sözcüklere çok dikkat etmeliler. "Değinilmemiştir" olan soru kökünü "değinilmiştir" diye okumamak gerek. Olumlu ve olumsuzu ayırt etmeleri gerek.

        ÇELDİRİCİLERE KANMAYIN: Paragraflarda çeldiricilere dikkat edilmeli. Öğrenci iki seçenek arasında kaldıysa paragrafı tekrar okumalı. Çünkü çeldiriciye takılmış demektir ve soruyu anlamamıştır. O zaman tekrar paragrafa bakılmalı ve soru kökünü iyi okumalı.O zaman çeldiriciyi görebilir.

        FATİH FURKAN YILMAZ:

        YGS-1, Y2S 2 İKİNCİSİ, YGS-3 DÖRDÜRCÜSÜ YGS-4 ÜÇÜNCÜSÜ

        "Moralinizi bozmayın, eksiklerinizi tamamlayın"

        YGS'nin bir başka şampiyonu da Bursa Nilüfer Fen Lisesi mezunu ve Koç Üniversitesi Elektrik-Elektronik Bölümü 1.sınıf öğrencisi Fatih Furkan Yılmaz. Adaylara eksiklikleri karşısında morallerini bozmadan sınava hazırlanmaya devam etmelerini söyleyen Yılmaz önerilerini şöyle sıralıyor:

        REHAVETE KAPILMAYIN: Sınavdan 3-4 gün önce ders çalışmayı bırakırsanız sınava girdiğinizde bocalamanız gayet yüksek bir ihtimal. 3-4 günlük boşluğun verdiği rehavet pişman olmanıza sebep olabilir. Sınav havasına girmek için önceki yılın birkaç denemesini çözebilirsiniz.

        AİLEYLE GEÇİRİN: Son akşamınızı kafayı meşgul etmeyecek aktivitelerle geçirin. Bilgisayarda oynamak yerine televizyon izleyin. En iyisi de aileyle vakit geçirmek.

        BESLEYİCİ KAHVALTI: Mideyi rahatsız etmeyecek besleyici ve enerji verici bir kahvaltı yapmak en iyisi.

        ALIŞTIĞINIZ GİBİ ÇÖZÜN: Testleri alıştığınız yöntemle çözün. Bilmediğiniz soruyla inatlaşacağınıza 2-3 tane fazla soru çözebilirsiniz. Sınav bittikten sonra rahat kafayla tekrar bakmak çözmenizi sağlayabilir.

        İLK AKLINIZA GELEN DOĞRU: İki şık arasında kalmak öğrencinin sıkça karşılaştığı en zor durumdur. Bir şey söyleyerek yanlış yönlendirmek istemem fakat genel bir kanı vardır: "Türkçe ve sosyalde ilk aklınıza gelen doğrudur." Bu düşünceye katılıyorum.

        SIKICI AMA KONTROL EDİN: Cevaplarınızı kontrol edin. Bazen çok emin olduğunuz bir soruda çok basit bir hata yapmış olabilirsini.

        HEYECANLANMAMAK İMKANSIZ: Sınava girdiğinizde heyecanlanmamak neredeyse imkansız.Kafamı bir türlü tek bir soruya odaklıyamıyordum fakat birkaç soru çözünce artık heyecanım azaldı. İlk birkaç soruyu çözmek dikkatinizi toplama aşamasını oluşturur.Ama bunları tekrar kontrol edin, çünkü farkına bile varmadan hata yapmış olabilirsiniz.

        UYKUDAN FEDAKARLIK: Uykumdan çok fedakarlık yaptım. Bazı geceler çok geç yattığım oldu. Spor yapmaya fazla fırsatım olmadı. Bunun dışında pek de bir şeyden mahrum kalmadım. Bence insan çok rahatlıkla hem çalışıp hem gezip, spor yapabilir.

        SINAV KAÇINILMAZ: Sınav kaçınılmaz; bir şekilde öğrencileri seçmeniz lazım fakat içerik ve yöntem değiştirilebilir. Öğretmenlikte, mühendislikte, tıpta, hukukta vs. aynı sınavdan, aynı şekilde öğrenci alıyor. Bence sınavın yanında yatkınlık testleri yapılabilir. Öğrenci tıp seçecek ama bakalım yapabilecek, kaldırabilecek mi? Ya da öğrenci sayısal alana mı sözel alana mı daha yatkın? Bu tür testleri uygulayan birçok ülke var. Tabi bunun için önce bu alanda uzman psikologlar, analistler yetiştirmeniz gerekir. Bu da ancak uzun vadede mümkün olan bir sistemdir.

        YARIN: SOSYAL BİLİMLER TESTİ'NDE HANGİ TÜR SORULAR ŞAŞIRTIYOR? HANGİ KAVRAMLARI BİLMENİZ GEREKİYOR?

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ