Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika "Fazıl Say kendine çekidüzen versin"

        BURCU OKUTANSOY / HABERTURK.COM – ANKARA (ÖZEL RÖPORTAJ)

        Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'le AK Parti binasında buluştuk. Çözüm sürecini, akil insanları, CHP’nin yaşadığı iç karmaşayı, Fazıl Say’a verilen cezayı ve Çelik'in geleceğe dair kişisel planlarını HABERTURK.COM okuyucuları için konuştuk.

        Çözüm süreci şu an tam olarak hangi aşamada? Silahlı unsurlar geri çekilecek mi?

        Çözüm süreci, dediğimiz süreç başından beri nasıl öngörüldüyse düşünülüp tasarlandıysa o şekilde gidiyor. 30 yıldan beri Türkiye’de bir çatışma ortamı, başımızda da terör belası var. Bunun açtığı yaraları bir günde çözmek mümkün değil. Bu sebeple, iğneyle kuyu kazar gibi yapılması gereken bir iştir bu. Sürecin çözümü için, toplumun ve Türkiye’nin buna inanması lazım.

        “BİZ BU ÜLKENİN ÇOÇUKLARI ÖLMESİN ANNELERİN GÖZYAŞLARI DİNSİN İSTİYORUZ”

        AK Parti hükümeti bu sıkıntıyı ortadan kaldırma konusunda kararlıdır. Terör örgütünün başı olan Abdullah Öcalan da 21 Mart’ta gönderdiği mektupta artık silah dönemi geçmiştir ve silahlar bırakılsın şeklinde kendi örgütüne talimat verdi.

        Biz bu ülkenin çoçukları ölmesin, annelerin gözyaşı dinsin, kan akmasın istiyoruz. Bütün çabamız gayretimiz budur. Fakat, bunu çözmeye çalışırken de onurumuz hiç bir şekilde zedelenmeden sabırla bu süreci çözmek istiyoruz.

        “AKİL İNSANLAR ORTAK PAYDADA ÇALIŞAN SİVİL GÖZLEM GRUBUDUR”

        Akil insanların çözüm sürecine katkısı ve desteği tam olarak nedir?

        Yaptığımız kamuoyu araştırmalarında halkımızın yüzde 70’e yakını bu sürece destek veriyor. Akil insanlar içerisinde toplumun her katmanını temsil edecek insan var. Bu temsili bir gruptur. 63 kişilik heyette Müslim, Gayrimüslim, Sünni, Alevi, Türk, Kürt kadın, erkek, solcu, sağcı her kesimden insan var. Birileri beğenmeyebilir bu heyeti ama herkesin beğeneceği bir listeyi de bugüne kadar bir babayiğit oluşturamamıştır daha.

        Akil insanlar sivil gözlem grubudur. Kamuoyu algısını ölçen beklentilerini toplayan ve bu manada da Türkiye’de ortak bir paydada çalışan bir gruptur. Bence harika işler yapıyorlar. 7 bölge ayrıldı. Her bölgede 9 kişi var. Bugüne kadar ki performanslarını açıkçası ben taktir ediyorum.

        “CHP’NİN HAZİN DURUMDA OLMASINDAN HOŞNUT DEĞİLİZ ”

        Abdullah Öcalan ‘CHP çözüm sürecine dahil olmazsa kendini bitirir’ dedi. CHP’de istifalar da başladı, bu bir çeşit bitişin göstergesi midir sizce?

        CHP Türkiye’de ki ana muhalefet partisidir. Onların kendi içlerinde arızaları var. Ben CHP’yi Çelebi Mehmet döneminde ki Fetret Dönemi’ne benzetiyorum.

        Orkestra şefi maharetli olursa, orkestrada zıt sesler çıkaran her enstrümandan çıkan ses bir nameye ve armoniye dönüşür. Fakat orkestra şefi orkestrayı iyi yönetemez ise orada kakafoni çıkar. CHP’nin kakafonisi yönetimden kaynaklanıyor. Sayın Kılıçdaroğlu, dengeleri kuracağım derken partiyi dengesizleştirmiş durumda. CHP’lilerin ne yaptığı belli değil. CHP’nin hazin durumda olmasından hoşnut değiliz. Keşke daha derli toplu olsalar.

        "KARADENİZ'DE UMDUĞUMUZ DESTEK HENÜZ GELMEDİ"

        Yaptırdığınız anket sonucunda sizin için sürpriz olan veriler neler?

        Bizim için sürpriz şuydu, mesela Karadeniz’de AKP’nin oyu çok daha yüksektir. Fakat, süreçle ilgili umduğumuz destek ilk etapta gelmedi. Taşlar yerine oturduktan sonra ben buradaki desteğin daha fazla artacağına inanıyorum.

        Peki yerel seçimler için Ege ve Karadeniz Bölgesi’ne özel bir projeniz var mı?

        Biz tüm Türkiye’de iddialı bir partiyiz. Seçimlere gelmeden bu süreç bir şekil alır ama siyasette daimilik esastır. Bu illerimize de 81 ilimize olduğu gibi çok güzel hizmetler yaptık.

        7 defa Ege’ye ve Karadeniz’e sandığı götürdük. Hepsinde de birinci olduk. Bu gün de anketlerde birinciyiz. Bizim gayretimiz tüm Türkiye için geçerli . Ama bir yerde insanlara daha fazla meseleleri anlatmamız gerekiyorsa o yere 3 defa daha gider anlatırız. Kafalarda soru işaretlerini giderinceye kadar gayretimizi gösteririz.

        “TERÖR ÖRGÜTÜNE TAVİZ YOK ”

        Bu süreçte ülkenin bölüneceği iddialarına ne diyorsunuz?

        İnsanlar haklı olarak "Acaba bölünecek miyiz? Acaba bir çeşit taviz mi veriliyor" gibi endişelere kapılabilirler. Böyle düşünenleri suçlamıyoruz ve anlayışla karşılıyoruz. Fakat, herkesin şunu bilmesi gerekiyor, Türkiye’nin ülke yapısını zedeleyecek bir icraatın yanında AK Parti olmayacaktır. Biz böyle bir pazarlığın, görüşmenin içinde olmadık olmayacağız. Terör örgütüne taviz yok bizde.

        “İLERİDE KENDİMİ EVDE ÇÜRÜMEYE MAHKUM ETMEM”

        1999’dan beri aktif olarak en çok çalışan isimlerden birisiniz. 3’üncü dönemin sonunda aktif siyasete devam etmeyi düşünüyor musunuz? Eğer siyasete devam etmezseniz hayata dair planlarınız neler?

        3 dönemdir AK Parti’de millet vekiliyim. 1999 da millet vekili oldum o dönemden beri aralıksız parlamentodayım. Biliyorsunuz parti genel başkanı, il başkanı ve ilçe başkanları için 3 dönem şartı var. Fakat MKYK ve MYK üyeleri için böle bir şart yok. Ben zaten şu anda yaptığım iş itibariyle TBMM'deki yasama ve denetim faaliyetlerine çok katılan biri değilim Partide üstlendiğim görev ve misyon itibariyle parlamento hizmetleriyle çok fazla ilgilenemiyorum. Kaldı ki siyaset yapmak için illa millet vekili olacaksınız diye bir şey yok.

        “ EĞER PARTİDE YÖNETİM GÖREVİ ALAMAZSAM KİTAP YAZACAĞIM”

        Okuma yazması olan bir insan "ben sıkılıyorum" derse ayıplarım onu. Benim en iyi dostum kitaplardır. Fakat ben milletvekili olduktan sonra çok fazla yazamadım. Ola ki ileride partide bir yönetim görevi alamazsam veya millet vekili olmazsam herhalde en iyi yapacağım şey oturup kitap yazmak olur. Benim hayata dair yazacağım çok şey var. 4 defa millet vekilliği yaptım, Meclis'te bir çok şeye şahit oldum. 7 yıla yakın bakanlık yaptım. Benim tarihe not düşme adına yazacağım çok şey var ama genellikle jübile yapan siyasetçiler bunları yazar. Yani şu anda yazmaya başlarsam bu erken olur. Zaten yayınlanmış 15 adet kitabım var. Ben akademisyenim. Üniversitelerde ders verebilirim .Öğrencilerle sık sık bir araya geliyorum zaten yani entelektüel faaliyetlere devam edebilirim. STK’larda da çalışabilirim. Vakıflarda sosyal sorumluluk projelerine katılabilirim. Yani ileride kendimi evde çürümeye mahkum etmem.

        “KULÜPLERDE GÖREV ALIP KÜFÜR YEMEYE NİYETİM YOK!”

        Bülent Arınç ileride BJK Yönetiminde yer almak istediğini açıkladı. Sizin de böyle bir arzunuz, düşünceniz var mı?

        Ben hiç bir kulübün yönetiminde olmak istemiyorum. Çünkü en fazla küfür yiyenler maalesef kulüplerde görev alanlardır. Takım iyi gittiği sürece bir problem yok ama kötü gittiği zaman bolca küfür yersiniz. Benim hiç böyle bir niyetim yok.

        FAZIL SAY KENDİNE ÇEKİDÜZEN VERSİN"

        Fazıl Say’a verilen ceza hakkında ne düşünüyorsunuz?

        Fazıl Say’a bu ceza düşüncesini dışa vurduğundan dolayı verilmedi . Fazıl Say aleni olarak dini değerleri aşağıladığı için, hakaret ettiği için bu cezayı aldı.

        Siz dünyanın en ünlü müzisyeni olabilirsiniz. Çok başarılı da olabilirsiniz ama bu başarı size başkalarının inançlarına hakaret etme hakkı vermez. Ben buradan size niçin bu cezayı aldığını da okuyayım da bu olay boşlukta kalmasın. Bakın söylediği şey şu , ''Bilmem fark ettiniz mi nerede yavşak adi magazinci hırsız şaklaban varsa hepsi allahçı, bu bir pradoks mu?'' dediği için ceza aldı. "Ben ateistim" dediği için almadı o cezayı. Mahkeme halkın bir kesiminin benimsediği değerleri alenen aşağılamadan dolayı ceza verdi.

        Ben size başka bir şey daha söyleyeyim. Buradaki Fazıl Say’ın söylediği lafı, onun söylemiyle şöyle değiştirelim ''Bilmem farkettiniz mi nerede yavşak adi magazinci hırsız şaklaban varsa hepsi Fazıl Saycıdır, bu bir paradoks mu?'' Bu bile çok ağır bir hakaret olur. Böyle şeyler söylenmemelidir.

        Bu arkadaş daha önce 'Ben Türkiye’yi terk edeceğim' dedi. Kültür Bakanı gitmemesi gerektiğini, kendisinin bu toplumdan çıkan bir sanatkar olduğunu söyledi. Twitter üzerinden Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a '' Kes zırvalamayı '' dedi. Ayrıca, “ Arabesk yavşaklıktır ve arabeski sevmek vatan hainliğidir ” dedi. Size başka insanların düşüncelerini inançlarını aşağılama hakkını kim veriyor?

        Bakın Wagner dünyaca ünlü ve büyük bir bestekardır. Fakat Hitler’in vazgeçilmeziydi. Wagner’in büyük bir bestekar olması, onun faşist olmasına mani değildi. Dolayısı ile Fazıl Say’a iyi piyano çaldığı için ona ceza verilmedi. Hakaret etmek bir suçtur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi böyle durumlarda diyor ki hiç kimsenin inancına hakaret edemezsiniz, bu suçtur. Fazıl Say’ın kendine çekidüzen vermesi lazım.

        Sanatkar daha hoş görülü olmalı, toleranslı olmalı, çoğulcu bir yapının savunucusu olmalıdır. Fazıl Say’ın bunları yapması gerekirken yapmıyor. Fikirlerini söyleyebilirsin o fikirler de benim hoşuma gitmeyebilir ama benim inançlarımı ve değerlerimi aşağılayamazsın.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ