Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Meclis'te ilginç anlar

        TBMM Genel Kurulu'nda, İstanbul'da dün 1 Mayıs kutlamalarında yaşanan olaylar gündeme geldi.

        CHP, Danışma Kurulu toplanamadığı için 1 Mayıs'ta meydana gelen olaylara ilişkin araştırma önergesinin, bugün görüşülmesini, grup önerisi olarak Genel Kurul gündemine getirdi.

        Öneri lehinde söz alan CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, İstanbul'un dün bir kaos ve devlet terörü yaşadığını, sıkıyönetim koşullarının bile ötesinde bir uygulamaya maruz kaldığını söyledi.

        İstanbul halkının abluka altına alındığını ifade eden Çelebi, köprülerin, toplu taşımanın, İstanbul halkına kapatıldığını belirtti.

        Çelebi, Hükümet'in, işçilere, emekçilere, halka, 1 Mayıs'a saldırmaya devam ettiğini savunarak, ''Bu saldırılar, AKP'nin işçi ve emekçi düşmanı tavrını, bir kez daha ortaya konmuştur. 'Orantılı güç kullandık' diyen İstanbul Valisi, kimsenin Taksim'deki çukurlara düşmemesinin haklı gururunu yaşarken, emekçiler gazlı, coplu polis şiddetinden hastanelere kaldırıldı. Taksim'de çukurlar korundu, insanlar korunmadı. Bir tarafta barış diyen, diğer tarafta işçilere savaş açan iktidar var ortada'' diye konuştu.

        İstanbul'dan 1 Mayıs görüntülerinin yer aldığı fotoğrafları ve gaz bombasını gösteren Çelebi, ''Dünkü gaz bombalarınız, koklamanızı istiyorum, durabilecek misiniz? Dün o meydandaki gaz bombaları, hurdacılar tarafından böyle toplandı. Fransa, Güney Kore, Hindistan, Rusya ve Türkiye'deki 1 Mayıs. Bu fotoğraflardan utanın'' diye seslendi.

        Konuşmasının ardından Çelebi, elindeki gaz bombasını, AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın'a vermek istedi.

        Öneri aleyhinde söz alan AK Parti Kırıkkale Milletvekili Oğuz Kağan Köksal, AK Parti'nin işçi ve üretenlerin, ülkeyi çağdaş medeniyet seviyesine çıkartacağına inançlarının tam olduğunu dile getirdi.

        Türkiye'nin her yerinde 1 Mayıs'ın büyük coşkuyla kutlandığını ancak İstanbul'da olaylar çıktığını anımsatan Köksal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bazı gruplar, -özellikle işçileri tenzih ediyorum, Türk işçisi, her zaman kurallara uyan, gayesi daha çok üretmek, ülkeyi yüceltmek olan insanlardır- bizim işçimiz değil, provokasyon niyetinde, modası geçmiş birtakım düşüncelerde olan bazı gruplar gelip, olay çıkarmak istedi. Nereden çıkardık, yakalananlardan. 40 tane molotofkokteyl niye yanındaydı, yaptıkları iş doğruysa neden yüzlerini gizlediler? Biraz da iğneyi kendinize batırın. 3 yıldır Taksim'de kutlanmadı mı? Dünkü olaylarda 66 dükkan yağmalanmış, camları kırılmış, bunların 1 Mayıs ile ne ilgisi var? Güvenlik güçlerinin kafasında bilya ne geziyordu? Bir noktaya geldi ki müdahale şart. Kamu düzeni, devlet malı tahrip ediliyor. Böyle olmasın ama biraz da tedbirin alınması lazım.''

        ''Gündemi değiştirme niyeti''

        MHP Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu, İstanbul halkının, dün sıkıyönetime tabi tutulduğunu söyledi.

        Türkoğlu, 1 Mayıs'ın, çalışanların sorunlarının tartışıldığı, çözüm için somut adımların atıldığı, çalışan, işveren ve siyasi iradenin bir arada olması gereken gün olduğunu söyledi. Türkoğlu, işçilerin beklentilerinin karşılanması, iş hayatının adaletli, özgürlükçü, katılımcı, teşvik edici özelliğe kavuşması gerektiğini vurgulayarak, başta taşeronlaşma olmak üzere işçilerin çoğalan sorunlarının, asgari ücretin yetersizliğinin, meslek hastalıklarındaki artışın bir an önce çözülmesi gerektiğini kaydetti.

        İstanbul'daki dünkü görüntülerin, 1 Mayıs 1977'deki tabloyu hatırlattığını ifade eden Türkoğlu, Hükümet'in 1 Mayıs ile ilgili süreci kötü yönettiğini söyledi.

        Türkoğlu, daha önce Taksim'de olaysız toplantı yapılabildiğine işaret ederek, ''Nedeni nedir? Bölücü örgütlerin provokasyonu mu? Siz zaten bu örgütlerle her gün içli dışlısınız. Oslo, İmralı, Kandil'de muhabbet içindesiniz. Dünkü 1 Mayıs olayları, İstanbul Emniyeti, Valiliği, İçişleri Bakanlığı'nı sıkıntıya sokmuştur. Hükümet, bir süredir PKK ile muhabbetinin ortaya çıkması, takkesinin düşüp, kelinin görünmesinden rahatsızdır. Hükümet, gündemi değiştirmek niyetindeydi ama kel büyük, kapanmıyor. 22 bin polisle alınan önlemlerle marjinal gruplar etkisiz hale getirilemez miydi? Bu, Hükümetin beceriksizliğine hem de terör örgütüyle muhabbetini unutturma beceriksizliğine örnektir'' görüşünü dile getirdi.

        ''Asıl ihanet, kardeşliğe karşı çıkmaktır''

        Satışma gerekçesiyle söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, ''Biz birlik ve kardeşlik diyoruz. Bugün kardeşlik günü. Birlik ve kardeşlikten, milli birlikten bahsettiğimizde siz niye rahatsız oluyorsunuz, niye bölücülükten bahsediyorsunuz? Asıl ihanet, bu milli birlik ve kardeşliğe karşı çıkmaktır, bu çözüme karşı çıkmaktır. Bu millet adına, bu milletin gündemindeki sorunların çözümü için bu kadar gayret sarf ederken, elimizi taşın altına koyarken, siyasi risk alırken, millet adına siyaset yapan sizler ne yapıyorsunuz? Biraz kendinizi sorgulayın. Bugüne kadar bu millete ne verdiniz?'' diye sordu.

        BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da öneri üzerinde yaptığı konuşmada, İstanbul'da caz festivali kutlandığına işaret ederek, ancak İstanbul'un gazın festivaline, başkentine dönüştüğünü söyledi.

        Kaplan, İstanbul kadar güzel ancak İstanbul kadar gazlanan başka bir şehir olup olmadığını sorarak, ''İstanbul, gazla anılacak bir şehir mi? Orhan Veli'nin kemiklerini sızlatıyorsunuz'' dedi.

        Konuşmaların ardından CHP'nin grup önerisi kabul edilmedi.

        Genel Kurul'da daha sonra Posta Hizmetleri Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine geçildi.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ