"Sevsinler sizin gibi muhalefeti"

Başbakan Erdoğan AK Parti grup toplantısında konuştu. Ak Parti'nin 5 il ve 5 büyükşehir belediye başkan adayını açıklayan Başbakan Erdoğan CHP ve MHP'yi yerden yere vurdu.

Başbakan Erdoğan, "Kimse bize milliyetçilik, vatanseverlik dersi vermesin bu dersi almak isteyen varsa bizim 11 yılımıza baksın. Ana muhalefet partisi yurt dışına gittiğinde ülkesini eleştirip alay konusu oluyor. Yavru muhalfet ise yurt dışına çıkmıyor. Balkanlara gitseler. Orta Doğu'nun sokaklarında dolaşsalar ülkelerini daha iyi tanıyacaklar. Bunları bırakın Edirne'yi Kars'ı Sivas'ın ötesine geçemiyorlar. Biri Hakkari'ye gidip Türk bayrağını sallayamayacak diğeri Van'a gidip geçmiş olsun diyemeyecek. Bunlar bu. MHP Van depreminde Van'a gidemiyor. Sevsiler sizin gibi muhalefeti. Sevsinler sizin gibi milliyetçiyi." dedi.

"ÖĞRETMENLERİMİZİ BAŞ TACI YAPTIK"

Biz öğretmenlerini yılda bir hatırlayan değil öğretmeninin ailenin ferdi olarak gören toplumuz. Öğretmenlerimizi hep baş tacı yaptık.

Burada birkaç rakamı özellikle sunmak istiyorum. 11 yıl içinde atamasını yaptığımız öğretmen sayısı 407 bin 469’dur. Bu atamalarla birlikte toplam öğretmen sayımız 810 bin kişiye ulaştı. Yani yarıdan fazlasının atamasını biz gerçekleştirdik. Aynı şekilde 1312 engelli kardeşimizin, 651 milli sporcumuzun atamasını sağladık. Özlük haklarında da iyileştirmeler yaptık. 2002’de mesleğe yeni başlamış bekar öğretmenimizin eline 470 lira geçiyordu. Bu rakam Temmuz ayı itibariyle 1894 liraya yükseldi.

Şimdi 1 Ocak’tan itibaren 2081 lira alacak. 11 yılda sadece bu şartlarda öğretmenimize yaptığımız zam oranı yüzde 373. 24 Kasım öğretmenler gününün hayırlı olmasını diliyor öğretmenlerimize selam ve saygılarımızı iletiyorum.

"TÜRKİYE'DEKİ NORMALLEŞMEDEN RAHATSIZLIK DUYANLAR..."

Diyarbakır'daki tarihi buluşmanın ardından Türkiye'deki normalleşmeden rahatsız olanlar çeşitli ithamlarla zihinleri bulandırmak için gayretin içine girdiler. Bizim doğuda söylediklerimizi batıda, kuzeyde, güneyde söyleyemeceğimizi söylediler. Trabzon bizi kucaklayarak samimiyetimiz karşısında muhabbetini dile getirmiştir. Biz çözüm sürecini süpriz politiklarla ilerleten parti, hükümet değiliz. 2001'den itibaren her fırsatta mesele ile ilgili politikalarımızı, yol haritalarımızı paylaştık. Millet bizim ne yaptığımızı, nasıl samimiyet içinde olduğumuzu biliyor.

"KİMSENİN BİZE BÖLEN, PARÇALAYAN DEME HAKKI YOKTUR"

Kimsenin çıkıp bize bölen parçalayan deme hakkı da haddi de yoktur. Bu iftiralar bu ithamlar sadece hakaret değil hezeyandır. Acziyetin zavallılığın ifadesidir. Biz CHP ve MHP'nin bu ülkeye ektikleri nifak tohumlarını temizlemek girişimi içindeyiz. Onların reddettiklerini biz kabul ediyoruz. Herkes elini vicdanına koysun ve su soruyu kendisini sorsun On yıllar boyunca türküleri, kelimeleri, düşünceleri yok sayarak Türkiye iyi bir şey yapmış olabilir mi? Türkiye sanal korkularından kaçarak iyi bir şey yapmış olabilir mi?

"ONLARDA MI ÇEKSİN DİYECEĞİZ?"

Siz istediğiniz kadar inkar edin var olan siz görmiyorsunuz diye yok olup gitmez. Siz görmeseniz de inkar etseniz de sorun toplum bünyesinde ileride bir gün ben burdayım der ve ortaya çıkar. İnkar sorun olarak ortadan kalkmadı. Bizden öncekilerin yaptıkları gibi biz de geçici çözümler bulur, geçiştirebilirdik ama bizim bu ülkeden başka gideceğimiz yer yok. Bizim sevdamız hiçbir parti ve grupla paylaşılabilcek gibi değildir. Biz meselenin üzerini örtersek çocuklarımız, torunlarımız bu sorunla yüzleşecek. Biz çeksin onlar da çeksin mi diyeceğiz? Biz bir tarafı tamir ederken diğer tarafı bozmamaya çalışıyoruz. Meseleyi adalet terazisinde tartarak çözüyoruz.

"BUNUN ÖNÜNDE İLK DURACAK ŞAHSIMDIR"

Eğer bu milletin başını öne eğdirecek girişim olursa bunun karşısında duracak olan şahsımdır, arkadaşlarımdır, Ak Parti hükümetidir. Kimse bize milliyetçilik, vatanseverlik dersi vermesin bu dersi almak isteyen varsa bizim 11 yılımıza baksın. Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağı, pasaportu , parası bizim iktidarımızda önem kazanmıştır. Türkiye hakkı destekleyen ülkedir. Haksızlığın karşısında da eğilmeden, bükülmeden durabilen ülkedir.

"İŞTE GELDİLER DİYOR"

Bizim ay yıldızlı bayrağımızı yeryüzünde kim görürse işte geldiler diyor. İşte yetiştiler diyor. Kardeşlerimiz, dostlarımız bize ulaştılar diyor. Burada turist sayısındaki artışa dikkat ederiz. Bir de yurt dışına çıkan vatandaşlarımız var. Sayı 7 milyona çıkmış durumda. Nüfusumuzun 10'da biri dünyayı geziyor, görüyor. 7 milyon kişi Türkiye'nin nasıl değiştiğini bizzat yaşıyor.

"SEVSİNLER SİZİN GİBİ MUHALEFETİ"

Ana muhalefet partisi yurt dışına gittiğinde ülkesini eleştirip alay konusu oluyor. Yavru muhalfet ise yurt dışına çıkmıyor. Balkanlara gitseler. Orta Doğu'nun sokaklarında dolaşsalar ülkelerini daha iyi tanıyacaklar. Bunları bırakın Edirne'yi Kars'ı Sivas'ın ötesine geçemiyorlar. Bizim üzerimizde bölücü yaftası durmaz . Biri Hakkari'ye gidip Türk bayrağını sallayamayacak diğeri Van'a gidip geçmiş olsun diyemeyecek. Bunlar bu. MHP Van depreminde Van'a gidemiyor. Sevsiler sizin gibi muhalefeti. Sevsinler sizin gibi milliyetçiyi.

"BİZ BİSMİLLAH DİYEREK BAŞLADIK"

Milletimiz bizi iyi anlıyor. Milletimiz ne yaptığımızı görüyor. Attığımız her adımın milletin, ülkenin lehine olduğunu adımların samimi adım olduğunu milletimiz takip ediyor. Matematik hesapları bir kenarda dursun biz milletimizle hesapları aşan iletişim şekli inşa ettik. Gönül diliyle milletimizle konuşuyor iyi anlaşıyoruz. Diyarbaklır'daki çoşku bunun ispatıdır. Unutmayın tuzakların üzerinde tuzak vardır, hesapların üzerinde hesap vardır. Biz Bismillah diyerek başladık inşallah başladığımız her işte de hayırlı neticelere ulaşacağız.

"DİLSİZ ŞEYTAN OLMAYACAĞIZ"

Cumartesi günü Mısır'daki büyükelçimizi istenmeyen adam ilan ettiler. Biz de Mısır Büyükelçisini istenmeyen adam ilan ettik. Mısır'daki darbe yönetimi rahatsız oluyor diye Mısır halkının yanında durmaktan vazgeçmeyeceğiz. Biz dilsiz şeytan olanlardan olmayacağız. Bizim Mısır'la Mısır halkı ile ilişkimiz birkaç yıllık değil. Zalim darbe yönetimiz gelir geçer ama Mısır halkı ile gönül bağımız ebedidir. Mısır'daki insanlık dramını dünyaya anlatmaya devam edeceğiz. Bir taraftan demokrasi diyecek dünya bir yandan darbe yöneticileri ile bir arada duracak.

Biz Mısır halkı ile sadece elçilerle değil kalplerimizle irtibat halindeyiz. Mısır halkı ile birlikte olmaya devam edeceğiz.

"UMUT VERİCİ BİR GELİŞME"

Pazar günü İran ile ilgili önemli bir gelişmeye şahit olduk. Cenevre’de yürütülen müzakerelerde olumlu sonuçlar alınmaya başlandı. 2010 yılında tahran deklarasyonunun ardından ilk kez olumlu bir hava oluştu. Cenevre’de sadece bir ilk adım atıldı. Ama bu bile umut verici gelişme.

Şunu da hatırlatmak istiyorum. Biz daha en başından itibaren yaptırım yerine müzakerelerin sürmesini savunmuştuk. Yoğun çabanın içinde olmuştuk. İran’a yaptırım uygulanması kararına Brezilya ile birlikte biz karşı çıkmıştık. Bizim bu çabamız muhalefet konusunda eleştiri yapıldı Türkiye’nin ekseni kayıyor dediler. İran ile aynı fotoğrafta yer alıyor dediler.

"CENEVRE’DE TÜRKİYE’NİN TEZLERİ KABUL GÖRDÜ"

Cenevre’de ortaya çıkan sonuçla Türkiye’nin tezleri kabul görmüştür. Buyurun 5+1 bir araya geldiler mi? Geldiler. Kucaklaştılar mı? Kucaklaştılar. İşte bunlar geleceği okumaktır. Ama bizde ne muhalefetin ne yavru muhalefetin geleceği okumak gibi bir şeyi yoktur.

Suriye’de Mısır’da nasıl hakkın yanındaysak, İran’ın nükleer çalışmaları konusunda sadece hakkın yanında olduk. Göreceksiniz zaman İran konusunda olduğu gibi Suriye ve Mısır konusunda haklılığımızı gösterecektir.

YENİ ANAYASA

Yeni bir anayasının Türkiye için en büyük bir ihtiyaç olduğunu hep dile getirdik. Türkiye ilk sivil anayasasını ilk kez 1921 yılında yapmıştır. 1921 yılından sonra bir daha bu kadar katılımcı bir anayasa yapılamamıştır. Bu çok üzücü bir durumdur. Biz herkesin diline ırkına saygı duyan bir anayasa yapma arzusundaydık. Darbeciler anayasa yapabiliyorsa siviller de yapabilir dedik, umutluyduk. Komisyon çalışmalarında hep iyi niyetli olduk, bozan olmayacağız dedik. Sivilerin de anayasa yapabileceğini savunurken, muahlefet tam bunun tersi bir yol oynadı. 12 ayda bitirilmesi planlanan anayasa 25 ayı buldu.

"MASADAYKEN NE YAPTINIZ"

Şimdi tutmuş biz masadan kalkamayacağız diyorlar, masadayken ne yaptınız ki? Tüm tutanaklar elimizde. Sadece 60 madde üzerinde mutabakat sağlandı, gelin bunu Meclis'ten çıkaralım dedim. Ana muhalefet biz varız dedi, bu sefer de diğer iki partinin buna katılması lazım, katılmazsa olmaz dediler. Akşam başka sabah başka. Bu ne biçim bir şey? CHP her zamanki gibi yine çark etti. CHP, MHP, BDP o masada olsa ne fayda olmasa ne fayda.

Başkanı olmayan bir komisyon çalışması olabilir mi? Sen 220, karşı tarafta 326. Buradan bir şey çıkar mı Çıkmaz. Bu aşamadan sonra istedikleri kadar masada otursunlar. Onlar orada notları tutacak katip bile bulamazlar. Bugüne kadar uzlaşmadan yana olmadan o masada oturdular. Bugün de artık olmayan masada beyhude otursunlar. Yeni bir anayasa yapılmasını en çok biz istedik, komisyonu fesih noktasına getiren biz değiliz. Yeni anayasadan da vazgeçmedik, farklı bir yol bulacağız.

"HASSASİYETLE ÇALIŞTIK"

Mahalli seçimler için çalışmalarımız belli aşamalara geldi. Kademe kademe adaylarımızı duyuruyoruz. Bugün 10 ilimizdeki adaylarımızı sizlere tanıtacağız. Bugün sadece belediye başkanlarımızı tanıtacağız. Yani önümüzde bir dört ay gibi süreç var. Bunun en güzel şekilde değerlendirilmesi lazım.

Cuma günü genişletilmiş il başkanları toplantımızda, o güne kadar belirlediğimiz adayları duyuracağız. Bir şeyi söylemem lazım. 1 Aralık memurların istifada son günü. Partimizin teşkilatında görevli olup da aday olmayı düşünenler için de son gün. Çeşitli, istifa gerektiren kurumlar var ki, odalar gibi, bunların da son günü. Bu arkadaşlarımız da teşkilatlarımızla koordineli olarak, istifa etmeleri gerekenler, hemen bu adımları atmaları gerekir. Şehirlerimiz ilçelerimiz beldelerimiz adaylarımız belli oldukça, çeşitli buluşmalar vesilesiyle bunların tanıtımlarını yapacağız.

Şunu ifade etmek istiyorum. Her zamankinden çok daha hassas aday belirleme yöntemi belirliyoruz. Burada gece birlere kadar arkadaşlarımla beraber bizzat çalışıyorum. Her açıdan iç muhasebemizi yapıyor temayül yoklamalarımızı perdeye alıyoruz, değerlendiriyoruz.Çok sayıda yöntem kullandık.