Başbakan Erdoğan'dan bomba açıklamalar

HABERTURK.COM

Dolmabahçe'deki Çalışma Ofisi'nde kahvaltı öncesi konuşma yapan Başbakan Erdoğan yolsuzluk ve rüşvet iddiaları üzerine başlatılan 17 Aralık operasyonu ile ilgili, "Bu operasyonu konulan isim manidardır. Hedefin yolsuzluk operasyonu olmadığı milli irade suikastı olduğu aşikardır. Şunu net söylemek zorundayım. Adı yolsuzluk olarak konuşulan operasyonun arkasında ülkemin geleceği vardır. Burada çok ciddi ülkemin büyümesine yönelik bir suikast vardır." dedi.

Tüm zanlılar suçlu ilan edildi diyen Başbakan Erdoğan, "Bir savcı zanlı olarak çağırılan kişiye eli cebinde 'İki dakika süren var, anlat ve çık' dedi. Böyle bir mantık olabilir mi? Böyle yargı anlayışı olabilir mi? Ne yazık ki ülkemiz bunları yaşadı yaşıyor. Tarihte bunlar yaşandı. 'Efendilerinizin bundan haberi var. Gelsin şimdi efendileriniz sizi kurtarsın' deniliyor zanlılara." dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, son günlerdeki gelişmelerle ilgili olarak Dolmabahçe'deki Çalışma Ofisi'nde gazeteci ve yazarlarla kahvaltıda bir araya geldi.

44 kişinin davetli olduğu toplantıda Başbakan Erdoğan'a Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Beşir Atalay, Ali Babacan, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal, Başbakanlık Başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Hakan Albayrak, Ali Bayramoğlu, Mahmut Övür, Akif Beki, Sevilay Yükselir, Yıldıray Oğur, Ahmet Kekeç, Turgay Güler, Fikret Bila, Mehmet Barlas, Avni Özgürel, Abdülkadir Selvi, Osman Can, Gülay Göktürk, Ali Bulaç, Yusuf Ziya Cömert, Nuh Albayrak, Etyen Mahçupyan, Salih Tuna, Abdurrahman Dilipak, Nihal Bengisu Karaca eşlik etti.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

30 Mart'ta biz diğer partilere göre açık ara farkla ipi göğüsleyebileceğimizi söyleyebilirim. Partimize ve hükümetimize yönelik ilginin yükselmesi belli çevreleri rahatsız ediyor. Bu çevreler kavramının kimlerin kapsadığını biliyorsunuz.

İçeride ve dışarıda da çıkarları zedelenen kesimler çözümü durdurmak için Türkiye'yi ve hükümetimizi hedef aldılar. Yeni Türkiye milli iradenin güç kazandığı bir ülke olurken eski Türkiye'den çıkar sağlayanlar için kabusa dönüştü. Demokrasilerde hükümetler millet eliyle iş başına gelir millet eliyle görevden alınırlar.

Milli irade dışı güçler sadece silahlı güç değildir, Medyanın, semayenin, uluslararası çıkar grubunun hükümetleri yıpratmak için seferber olduklarını biliyoruz.

"CUMHURİYET TARİHİNİN EN CESUR ADIMLARINI ATIIK"

Cumhuriyet tarihinin en cesur adımlarını attık Çok sayıda reform yaptık. Milli iradenin süreçlere egemen olması için ne gerekiyorsa onu yaptık. Elbette dirençlerle karşılaştık. Süreci durdurmaya yönelik komploya maruz kaldık. Tüm bunların yanında bunların üstesinden geldik bunların hiçbiri yolumuzdan döndürmedi. Hızımızı kesmek istediler şevkimizi kırmak istediler vazgeçmedik.17 Aralık komplosunun reform kararlılığımızı kırmaya yönelik hamle olduğu konusunda şüphemiz yoktur.

"YOLSUZLUK KILIFI SADECE TEK BOYUTUDUR"

17 Aralık'ta yapılan operasyonda yolsuzluk kılıfı sadece tek boyutudur. Çok farklı boyutları olan operasyon rutin hukuk işlemi değildir. Birbirinden farklı hedefler vurulmuş bir taşla birkaç kuş vurmak değil kuş katliamı yapılmak istenmiştir.

"KONULAN İSİM MANİDARDIR"

Tüm operasyon dosyalarının gizlilik kaydı olmasına rağmen yargının buna uymamaması ve servis etmesi anlamlıdır. Bu operasyona konulan isim de manidardır. 'En büyük rüşvet operasyonu' denildi. Sabah saatlerinden itibaren sosyal medyada her yerde bu tabirler kullanılmaya başlandı ve algı oluşturuldu. Ardından hukuksuz şekilde yasal olarak gizli tutulması gereken belgeler bilgiler fotoğraflar basına sızdırılmaya başlandı. Muhalefet partileri de bu topa girdi. Sabah operasyon yapıldı, akşam karar verildi. Adeta infaz kararı verildi. Medya yoluyla tüm zanlılar suçlu ilan edildi.

Bir savcı zanlı olarak çağırılan kişiye eli cebinde “İki dakika süren var, anlat ve çık” dedi. Böyle bir mantık olabilir mi?Böyle yargı anlayışı olabilir mi? Ne yazık ki ülkemiz bunları yaşadı yaşıyor. Tarihte bunlar yaşandı. "Efendilerinizin bundan haberi var. Gelsin şimdi efendileriniz sizi kurtarsın” deniliyor zanlılara. Bunlar zaman içerisinde medya ile paylaşılacak bu insanlar muhatap olduklarım konuları medya ile paylaşacaklar.

Operasyon hukuka aykırı başlandı. İlginçtir. Böyle operasyonla ilgili önce yargı mensuplarının hukuka uyması şarttır.

"EVLADIM OLSA..."

Evladım da olsa aynı şekilde biz korumaya değil hukukun arkasında durmaya gayret ederiz. Hedefin yolsuzluk operasyonu olmadığı milli irade suikastı olduğu aşikardır. Şunu net söylemek zorundayım. Adı yolsuzluk olarak konulan operasyonun arkasında ülkemin geleceği vardır. Burada çok ciddi ülkemin büyümesine yönelik bir suikast vardır.

"İNSANLAR LEKELENMİŞTİR"

Birçok dev yatırımlara girmiş ve girmekte olan girişimciler burada haklarında dosya açılmak suretiyle işlemler başlamadığı halde medyaya verilmek suretiyle insanlar lekelenmiştir. Bu insanlar bugüne kadar milyarlarca dolarlık iş bitirmiş insanlardır. Peki bundan sonra atacakları adımlarda dev yatırımlarla ilgili kredi durumu ne olacak?

Bankalar kredibilite lekelendi yaklaşımı ile yaklaşırlarsa bu yatırımlar ne olacak? Bu küresel suikasttır. Bu atılan adımlarla devletle işi olmayan iş adamlarımızın da mal varlıklarına tedbir konulması yoluna gidilmesi manidar değil mi? Sürekli servis yapmak suretiyle lekelemenin gayreti içine giriyorlar. Milletin seçtiği hükümet Türkiye'nin istikrarı hedefe konmuştur.

"BU OLAYIN OLUMLU YANI..."

Bu olayın olumlu bir yanı varsa devletin içine sızmış bir çetenin neler yapabileceğiniz milletim gördü. En önemli kazanım budur. Siz atamayla geldiniz. Bir tarafta atamayla gelenler var, bir tarafta milletin atamasıyla gelenler var. Bu millet adına nasıl bir karar olacaktır.

Bu süreçte örgütsel mantık içinde Türkiye’de bir yargı darbesi yapılmak istendi. Egemenlik milletten alınıp yargıya devredilmek istendi. Biz buna karşı çıktık.

"MİLLET İRADESİ DIŞINDA HİÇBİR GÜCÜN HÜKÜMETİ DEĞİŞTİRMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ"

Türkiye'de hükümetler sandıkla göreve gelirler sandıkla görevden gideler millet iradesi dışında hiçbir gücün hükümet değiştirmesine izin vermeyeceğiz. Karşı karşıya olduğumuz durum Türkiye'nin istikrarını, istiklalini, istikbalini tehdit eden durumdur. Türkiye'de hiçbir siyasi parti partimizin yaptığı çalışmayı kendi bünyesinde yapmaz.

"HAYIR VARDIR"

Bu operasyon erken ortaya çıktı ve bunu atlatacağız. Her olanda hayır vardır. Bu olayın sonunun da ülkemiz için hayırlı olacağı inancındayım.