"Arabama saldırdılar"

CHP Genel Başkan Yardımcısı UmutOran, partisinin il binasında düzenlediği basın toplantısında, yasama faaliyetleriyle ilgili son günlerde gelişen sansür ve engelleme olduğunu öne sürerek, temel sorunun, Türkiye'deki demokrasi standartları olduğunu söyledi.

İfade ve düşünce özgürlüğünün çok büyük tehdit altında olduğunu, Cumhuriyet tarihinde ilk defa yasama alanına da müdahale, bir darbe, bir engelleme ve sansürün söz konusunun olduğunu iddia eden Oran, bir yandan da TBMM'nin itibarının söz konusu olduğunu kaydetti.

Türkiye'deki basının özgür olmadığını, Türkiye'nin basın özgürlüğünde 179 ülkenin içerisinde 158. sırada bulunduğunu vurgulayan Oran, Türkiye'nin, en fazla tutuklu gazeteci olan ülke olarak dünya literatürüne geçtiğini, Anayasal hak olan toplantı ve gösteri özgürlüğünün de engellendiğini ifade etti.

Oran, şöyle konuştu:

"Şimdi yeni bir alan var. Adalet ve Kalkınma Partisi bu alanı Gezi olaylarında keşfetti. Bu alanı kendisine çok büyük tehdit olarak gördü ve bu alandaki faaliyetleri kısıtlamak için apar topar bir çalışma başlattı. Bu hafta da sosyal medya ile internetle ilgili TBMM'de bir yasa görüşmesi yapılacak. Sosyal medya esasında 40 milyon yurttaşımızın içerisinde olduğu, tartıştığı, görüş alışverişinde bulunduğu koca bir meydan Şimdi sıra geldi bu meydana da yasak getirmeye, bu meydanda da vatandaşın fikrine, düşüncesine, ifadesine engel tanımaya."

Bu konuda Dünya Yazarlar Birliği'nin çok sert bir açıklama yaptığını belirten Oran, "Hükümeti uyardı. Gazetecileri Koruma Örgütü de bu açıklamaya katıldı. Dediler ki; eğer TBMM'de, internete kısıtlamalar, sansür yasası torba yasa içerisinde geçerse, işte o zaman Türkiye, internete sansürde dünyada birinci sıraya gelir ve Türkiye demokraside artık otoriter bir rejime doğru gider. Sakın bu yasayı getirmeyin" ifadelerine yer verdi.

Oran, ilgili yasayla, internette yayın yapan bütün basın kuruluşlarının tek bir kararla 4 saat içerisinde kapatılabileceğini, blok yazarlarının istediği gibi bloğuna yazı yazamayacağını öne sürdü.

Yürütme tarafından bu yasayla Facebook, Twitter gibi blok ve sitelerde ne yazıldığının kaydedilebileceğini, izleyebileceğini iddia eden Oran, bu sitelerin sahiplerinin kimlikleriyle rapor edileceğini bildirdi. Oran, internette yapılan bütün hareketlerin izleneceğini, kullananların profillerinin çıkarılacağını kaydederek, özel hayatın gizliliğinin kalmayacağını savundu.

Yasayla ses bilgilerinin ve yapılacak konuşmaların kayıt altına alınacağına da işaret eden Oran, "Böyle bir yasa olabilir mi? Bütün yurttaşlarımı uyarıyorum. Aynı şekilde Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Lütfi Elvan'a da sesleniyorum. Halkımıza internet özgürlüğünü yasaklayan, internete sansür getiren bu yasayı derhal geri çekmeli. Meclis'te sivil toplumun katılımıyla çoğulcu bir anlayışla uluslararası standartlarda bir düzenleme yapılacaksa, bunu hep beraber yapalım" diye konuştu.

Kendisine yapılan tebligatı, yasama alanına yapılmış bir darbe olarak değerlendiren Oran, birçok internet sitesine yayın yasağı getirildiğini söyledi. Oran, "Bu bu bir suçtur, cezası da hapistir" değerlendirmesinde bulundu.

Kendisine gönderilen kararı tanımadığını ve uygulamayacağını söyleyen Oran, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye Cumhuriyeti'nde bu boyutlarıyla ilk defa yaşanan, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu var. Bu operasyonda çok ciddi iddialar ortaya konuldu, 4 bakan istifa etmek zorunda kaldı. İstifa eden bakanlardan bir tanesi Başbakanı işaret ederek, 'asıl suçlu sensin, bütün emirleri senden aldım, yargılanması, istifa etmesi gereken kişi sensin' dedi. Bütün bunları yaşadık. Ortada bir sürü bilgi kirliliği var, tapeler var. Biz de milletvekiliyiz. Biz de iddiaları milletin adına bu soruları soruyoruz."

Oran, Sabah ve ATV'nin satışına ilişkin sorular sorduklarını belirterek, çok büyük baskı altında yasama faaliyetlerini sürdürdüklerini, şu anda Türkiye'de siyaset ve muhalefet yapmanın çok zor olduğunu söyledi.

Bütün belediyelerinin denetim altında olduğunu, il başkanları ve milletvekillerini evlerine hırsızların girdiğini, paraya pula dokunmadıklarını, sadece evraklara, bilgisayarlara dokunduklarını aktaran Oran, bunun bir tehdit ve engelleme olduğunu öne sürdü.

Oran, 10 gün önce aracına saldırıda bulunulduğunu, camının kırıldığını ve evrak çantalarının alındığını belirterek, "Ben dikkate almadım, usulen polise bildirdik ama burada bir baskı var" dedi.

Kendisine gönderilen tebligatla ilgili dün akşam Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan'ın kendisini aradığını, konuyla ilgili büyük bir hata yapıldığını ve bunun en kısa zamanda düzeltileceğini söylediğini aktaran Oran, "Kendisine, 'bu yasayı geri çekin ve şu anda sansür uyguladığınız sitelerden de sansür yasağını bir an evvel geri çekin' dedim " ifadelerini kullandı.

Anayasa'ya, Türk Ceza Hukuku'na karşı büyük bir suç işlendiğini ve bunu takip edeceklerini belirten Oran, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in de kendisini aradığını söyledi.

"Kendisi olaydan geç haberinin olduğunu söyledi. TBMM'de hiç bir milletvekilinin yasama Anayasal haklarına en ufak bir kısıtlama getirilemeyeceğini söyledi" diyen Oran, "Kendisine dedim ki; Sizin yapmanız gereken şey, milletin hakları gasp edilmiş durumda, siz bu Meclisin, yani milletin, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak namusunun bekçisisiniz. Bu namusa sahip çıkmanız gerekiyor. Yasamanın başı olarak yürütmeye mi haddini bildireceksiniz, yargıya mı gerekli cevabı vereceksiniz, ne yapacaksanız yapın" diye konuştu.

Oran, bir gazetecinin kendisine resmi bir tebligat gelip gelmediğini sorması üzerine, "Şu anda henüz bir tebligat gelmedi. Sadece Telekominikasyon İletişim Başkanlığı'ndan yazıyı kaldırmamla ilgili, e-mail olarak bir yazı geldi. Ben de bu yazıyı tanımadığımı söyledim" şeklinde yanıtladı.

Oran, "CHP, yasalaşması durumunda bunu yargıya taşıyacak mı ? Cumartesi günü internet yasağına karşı bir eylem yapılacak. CHP milletvekilleri olarak buna katılacak mısınız ?" sorusuna karşılık, demokrasi açısından, düşünce ve ifade özgürlüğü açısından halkın yanında olduklarını bildirdi.

Kendisine gönderilen tebligatla ilgili Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan'ın olaydan duyduğu üzüntüyü paylaştığını da ifade eden Oran, "Ben de kendisine yazılı olarak müraacat ediyorum. Hem HSYK'ya, hem mahkemeye, hem sayın Meclis başkanına hem de TİB Başkanlığına hukuki olarak itirazlarımı dile getiriyorum. Burada bir suç işlendi. Bu suçun tekrar olmaması için gerekli yasal takibi hem ben hem partim yerine getirecek" diye konuştu.

AA