Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Meclis'te 'Taksim' tartışması

        Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, dünyanın hiçbir yerinde yollarda miting yapılmadığını belirterek, "Toplumun huzurunun bozulmasını istemiyoruz. Yürüyüş yaparak, ticarethanelerin camları kırılsın istemiyoruz" dedi.

        Kamuoyunda "Demokratikleşme Paketi" olarak bilinen Temel Hak ve Hürriyetlerin Genişletilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinde iktidar ile muhalefet arasında "Taksim tartışması" yaşandı.

        MHP Isparta Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz, tasarının birinci bölümü üzerinde yaptığı konuşmada, tasarının terör örgütünün siyasallaşmasına hizmet ettiğini öne sürerek, "Oslo'da verilen sözlerin seçim öncesinde kanun olarak hayata geçirilmesiyle karşı karşıyayız" dedi.

        Tasarının, temel hak ve özgürlüklerde bazı iyileştirmeler yaptığını ifade eden Korkmaz, Anayasa'ya ve üniter devlet yapısına aykırı düzenlemeler de içerdiğini savundu. Korkmaz, hak ve özgürlüklerde iyileştirme yapan düzenlemelerin ayrılması halinde yasanın mutabakatla çıkabileceğini söyledi.

        Tasarıya bu haliyle destek vermelerinin mümkün olmadığını belirten Korkmaz, "Nasıl destek verelim? Siz adeta zehirle balı karıştırmışsınız, yememizi istiyorsunuz" diye konuştu.

        "TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜNÜ ENGELLİYORSUNUZ"

        CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi tasarıyla, bazı küçük düzenlemeler dışında bireyin özgürlük alanının genişletilmediğini, devletin, hükümetin birey karşısında gücünün artırıldığını söyledi.

        Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ile ilgili düzenlemelerin hem Anayasa'ya hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına aykırı olduğunu savunan Hamzaçebi, şunları söyledi:

        "Buraya, mevcut kanunda olmayan üç kısıtlama getiriliyor. Yapılacak toplantı veya gösteri yürüyüşü kamu düzenini bozmayacak, genel asayişi bozmayacak, vatandaşların günlük yaşamını zorlaştırmayacak. Toplantı ve gösteri yürüyüşünün yapılmasını engelliyorsunuz. Tasarı, Taksim Meydanı'nın toplantı ve gösteri yürüyüşüne kapatılmasını, bir daha onlara izin verilmemesini düzenliyor. Bu düzenlemeler Gezi'den intikam paketidir. Hükümet meydanlardan korkuyor. Ancak otoriter yönetimler, statükocu yönetimler meydanlardan korkarlar. Toplantı ve gösteri yürüyüşü yapanların kamu hayatını aksatacak olmaları nedeniyle, bir belediye otobüsü seferi bile aksamış olsa, verilecek ceza artırılıyor."

        Hamzaçebi, yüzde 10'luk seçim barajının durduğunu da ifade ederek, CHP'nin yüzde 3 seçim barajı önerdiğini söyledi. AK Parti'nin yüzde 10'luk baraj yerine her milletvekili için bir seçim bölgesi ya da 5'er kişilik daraltılmış bölge istediğini anlatan Hamzaçebi, "Yüzde 10'luk seçim barajını indirirken 'Kaybettiğimi, 5'er kişilik daraltılmış bölgeyle geri alayım' kurnazlığı" dedi.

        BDP Mardin Milletvekili Erol Dora ise uluslararası hukukun, şiddet içermedikçe, kamu düzenini ihlal etmedikçe, eylemlerin engellenemeyeceğini vurguladığını dile getirerek, "Türkiye'de ise kolluk güçlerinin barışçıl gösterilerde basınçlı su, plastik mermi, kimyasal silah, gösteri, kontrol ajanları kullanarak şiddete başvurması, önceki yıllara oranla büyük bir artış gösterdi" diye konuştu.

        "NE MEYDANLARDAN KORKARIZ NE MİLLETTEN"

        Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm sürecinde MİT'in İmralı ve örgüt kesimiyle, siyaset ve hükümet kesiminin de siyaset kesimiyle görüşme yürüttüğünü kaydetti. Siyaset kesiminin daha yapıcı rol almasını istediklerini belirten Atalay, "BDP'li arkadaşlarımız hem İmralı'ya gidiyorlar hem diğer görüşmeleri yürütüyorlar. Biz de onlarla görüşüyoruz. Bu süreçte tabii ki bunlar görüşmelerle yürüyecek. Her ülke bu sorunları çözerken bu görüşmeleri yapmış" diye konuştu.

        Tasarının, toplantı ve gösterilerle ilgili tartışılan bölümünün basın açıklamalarıyla değil, büyük toplantı ve gösterilerle ilgili olduğunu anlatan Atalay, "Mülki idare amirinin sivil toplumu, belediye başkanlarını çağırarak 'şehrimizin toplantıyla ilgili konularını görüşelim' demesi makul değil mi? Şehir dışına çıkarmak yanlış" dedi.

        Milletvekillerinin sorularını da yanıtlayan Atalay, toplantı ve gösteri yerlerini bugüne kadar vali ya da kaymakamların belirlediğini, bundan sonra birlikte karar verileceğini tekrarladı.

        Tartışmanın Taksim meydanında odaklanmasını anlamsız bulduğunu dile getiren Atalay, "Toplumun huzurunun bozulmasını istemiyoruz. Yürüyüş yaparak, ticarethanelerin camları kırılsın istemiyoruz. Herkes özgürce toplantısını yapsın, sesini çıkarsın. Biz de miting yapıyoruz. Yollarda miting yapılamaz. Dünyanın hiçbir yerinde yollarda miting yapılmaz. Ne meydanlardan korkarız ne milletten. Milletten korkanlar kendilerini biliyor" diye konuştu.

        Daha sonra tasarının maddelerinin görüşülmesine geçildi.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ