Savcı Öz'e inceleme
Nedim Şener, Savcı Zekeriya Öz hakkında müşteki sıfatıyla ifade verdi
Bülent CEYHAN-AHT
Oda TV Davası'nın tutuksuz sanığı gazeteci-yazar Nedim Şener, Savcı Zekeriya Öz hakkında daha önce yaptığı şikayet üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca(HSYK) başlatılan inceleme kapsamında "müşteki" sıfatıyla ifade verdi.
Gazeteci Şener, suç unsuru içermediği tespit edilen ve kanun gereği imha edilmesi gereken telefon konuşmaları üzerinden kendisini sorgulayan ve bu konuşmaları Oda TV soruşturması kapsamında iddianameye koyan Savcı Zekeriya Öz'ü 15 Temmuz 2013 tarihinde HSYK'ye şikâyet etmişti. HSYK tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Nedim Şener, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Ercan Altuncu'ya müşteki sıfatıyla ifade verdi.
İfadesinin ardından Şener, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Şener, 2009 yılında M.Yılmaz isminde sahte bir ihbar e-maili ile telefonlarının dinlenilmeye başlandığını ve Kasım ayına kadar da dinlendiğini belirtti.
Şener, Savcılar Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Murat Yönder ve Ercan Şafak'ın ortak imzasıyla "Bu dinlemelerde herhangi bir suç unsuru yoktur" şeklinde bir karar verilip emniyete gönderildiği halde tapelerin imha edilmediği gibi 2011 yılında Oda TV davasının soruşturma dosyasında kullanıldığını ifade etti.
"POLİS TARAFINDAN YAPILMIŞ SAHTE BİR İHBARDI"
Şener, bunun üzerine Savcı Zekeriya Öz hakkında görevi kötüye kullandığına dair HSYK'ya suç duyurusunda bulunduğunu belirterek "Benimle ilgili M. Yılmaz isminde sahte bir ihbar yapılmıştı. Polis tarafından yapılmış sahte bir ihbardı. Çünkü o günkü polis teşkilatının hedefi konumundaydım. Onların sahte ihbarında benim Dink cinayetine benzer bir cinayet işleyecek şebekenin, grubun üyesi olduğum anlatılıyordu. Bilal Erdoğan'ın hedef seçildiği suikast planı ihbarı karşısında savcının ve polisin çok geniş ve etraflı bir soruşturma yapması gerekirdi. M. Yılmaz'ın kim olduğu, bu ihbarın gönderildiği IP adresinin bulunması ve muhtemelen başka sanıkların da takip edilmesi gerekiyordu. Ancak burada ihbar mektubunda bir çok isim yazmasına rağmen yalnızca benim ev ve cep telefonlarım dinlenmeye alındı. Burada sadece beni hedef almışlardı" dedi.
"BİLAL ERDOĞAN'A SUİKAST YAPACAKSAM BUNUN AÇIĞA ÇIKARILMASI GEREKİRDİ"
İhbar mektubu 6 Mayıs 2009'da gelmesine rağmen, Savcı Zekeriya Öz'ün 22 Mayıs'ta dinleme kararı aldığını da söyleyen Şener, "Yani cinayet işleyecek bir ekibin içinde olacak bir kişi o suçu muhtemelen o süre içinde de gerçekleştirebilirdi. Ancak buna rağmen herhangi bir işlem yapmadı. Dolayısıyla iki yönlü bir şikayette bulundum. Bir görevini ihmal ettiği için, eğer Bilal Erdoğan'a bir suikast yapacaksam bunun mutlaka açığa çıkarılması gerekirdi. Şimdi HSYK soruşturma açılıp açılmayacağına karar verecek. Ondan sonra da Zekeriya Öz'ün ifadesini alacaklar" diye konuştu.
