Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Gezi davasında fotoğraf tartışması,Antalya'da, Gezi davasında sanıkların savunma yaparken fotoğraflarının çekilmesine avuktalarından itiraz geldi

        Antalya'da, 170 sanıklı Gezi davasının ilk duruşması 87 sanığın ifadesinin alınmasıyla tamamlandı. Sanıkların savunma yaparken fotoğraflarının çekilmesine avukatları tarafından itiraz edildi.

        Antalya'da, geçen yıl Haziran ayında İstanbul Taksim Gezi Parkı odaklı olaylar nedeniyle açılan 170 sanıklı Gezi davası, Antalya Adliyesi 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başladı. Beş gün sürmesi beklenen davanın kalabalık olması nedeniyle ilk duruşma konferans salonunda başladı. Duruşmaya 170 sanıktan 87'si katıldı. 2911 Sayılı Toplantı ve Yürüyüş Kanununa muhalefet ve Görevli memura mukavemet suçlarını içeren davanın ilk gününde 86 sanığın ifadesi alındı.

        AVUKATLARDAN İTİRAZ

        Sanıkların ifade verirken yandan ve profilden fotoğraflarının çekilmesine bir kez daha avukatlardan itiraz geldi. Avukatlar itirazlarının yazılı olarak duruşma tutanağına tüm sanıklar adına geçirilmesini talep etti. Mahkemede hükmün açıklanması ve hükmün geri bırakılması konusu karmaşaya neden oldu. Sanıklar çoğunun bilgisi olmadığı için hükmün açıklanmasını veya geri bırakılmasını istedi. Avukatlarından gerekli açıklamayı alan bazı sanıklar, ifadelerinin ardından hükmün açıklamasını istedi.

        "RESSAM OLACAĞIM"

        Duruşmada ifade veren sanıklardan bir üniversite öğrencisi, "Ne olacaksın?" sorusuna "Ressam" diye yanıt verince, hakim, "Neden olmasın. Bu memleketin büyük sanatçılara, kültürlü insanlara ihtiyacı var. Bu ülkenin büyük adamlara ihtiyacı var. Okuyan yazana ihtiyacı var. Türk milleti bunu hak ediyor" dedi.

        DURUŞMA ERTELENDİ

        87 sanığın savunmasının ardından avukatlar kısa bir açıklama yaptı. 87 sanığın toplantı, gösteri, yürüyüşteki suç koşullarının oluşmadığı belirtilen açıklamada şöyle denildi: "İddianame, iddianame niteliğinde değil. Beraat koşulları oluşmuştur. İddianame yasal koşulları taşımadığından direnme suçunun mağdurları olan polisler gösterilmemiştir. Yargıtay mağdurlar gösterilmezse beraat kararı verilmesini talep eder. AİHM Sözleşmesinin 10 ve 11'inci maddeleri gereği ve ek protokol nazara alınarak doğrudan beraat kararı verilmesi ya da mahkeme nezdinde yargılamaya devam edilmesine, tüm sanıkların tespiti ve deliller toplandıktan sonra tarafımıza ayrıca söz verilmesini talep ediyoruz."

        Duruşma kalan 83 sanığın dinlenmesi için 19 Mart Çarşamba gününe ertelendi.

        "KONUYU ARAŞTIRIYORUZ"

        Sanık avukatlarından Soner Ustaoğlu, sanıkların ifade verirken yandan ve profilden fotoğraflarının çekilmesiyle ilgili şunları söyledi: "Bu konuyu biz hukukçular olarak araştırıyoruz. Çünkü başımıza daha önce hiç gelmeyen bir konuydu bu. Kamuoyunun da buna dikkat çekeceğini ve bununla ilgileneceğini düşünüyoruz. Bu konu sanıkların teker teker bir katibin cep telefonuyla sağdan, soldan ve karşıdan olmak üzere 3 cepheden fotoğraflarının çekilmesi hususu vardı. Bu olay bugüne kadar benim hiçbir yargılamada şahit olmadığım bir durumdu. Geçen günlerde görülen yine toplu bir dava da yargılamamız vardı fakat böyle bir uygulamayla karşılaşmamıştık. Bu uygulamaya Gezi davasına katılan bütün avukatlar olarak itiraz ettik. Fakat savcı bu itirazımızın reddini mütalaa olarak verdi. Mahkeme de savcının mütalaasını kabul etti."

        CMK'da 81'inci madde de soruşturma aşamasında teşhis amaçlı fotoğrafların çekilebileceği hususu olduğunu anlatan Ustaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Ama yargılama aşamasında bu tamamıyla hukuka aykırı ve bununla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları olduğunu biliyoruz. Anayasaya aykırı olduğunu biliyoruz. Mevzuattaki hükümlere aykırı olduğunu biliyoruz. Bununla ilgili de Çarşamba günü yönetim kurulu toplantısında eğer bir başvuru olursa meslektaşlarımızdan bununla ilgili açıklama ya da yasal başvuru yollarına gideceğiz Antalya Barosu Başkanlığı olarak. Biz bu fotoğrafların soruşturma dışında da başka amaçla kullanılacağı endişesi duyuyoruz. En hafif deyimle fişleme diye bildiğimiz durum var. Hiç kimse buna layık değil. Sanık bile olsa ki onlar henüz sanık bile değil. Hüküm verilene kadar hepsi masum. Fotoğraflanmaları onları baştan suçlamak ve cezalandırmak anlamı taşır. Bizim hukukçular olarak bunu kabul etmemiz mümkün değildir."

        İHA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ