Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, denetimli serbestlik yasasında düzenlemeye gidilmesi gerektiğini söyledi

        AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, gündemdeki konulara ilişkin basın toplantısı düzenledi. CHP lideri Kılıçdaroğlu'na yönelik yumruklu saldırıyla ilgili Adalet Bakanı ve partilere çağrıda bulunan Çelik, "Bu saldırılarla ilgili caydırıcı olacak cezai müeyyidelerin getirilmesi gerekiyor" dedi.

        Saldırganın AK Parti üyesi çıkmasıyla ilgili, "talihsizlik" değerlendirmesi yapan Çelik, geçmişte Bekir Bozdağ ve Taner Yıldız'a da saldırıların olduğunu hatırlattı.

        ''Bekir Bozdağ Hacıbektaş’ta saldırıya uğradığında başı okşandı, sahip çıkıldı. Ve orada Kılıçdaroğlu kürsüye çıktığında 'Bu menfur saldırıyı kınıyorum' deme erdemini göstermedi'' diyen Çelik şöyle devam etti:

        "AK Parti'ye saldırı olsaydı ne olurdu diyen CHP'lilere bunu hatırlatırım. Sayın Bozdağ'a, Sayın Yıldız'a, Sayın Ahmet Türk'e yapıldığı zaman da aynı tavrın gösterilmesi gerekyor.Denetiml serbestlik yasası ile birlikte bu ve benzeri saldırılar devam ediyor. Ben buradan Adalet Bakanı olmak üzere TBMM'de grubu olan partilere çağrıda bulunuyorum. Bu saldırılarla ilgili caydırıcı olacak cezai müeyyideleringetirilmesi gerekiyor. Adalet Bakanımıza da bu temennilerimizi dile getirdim. Ahmet'e yapılana bugün sevinirseniz Mehmet'e yapıldığında üzülürsünüz. Şiddet karşısında set oluşturmak zorundayız. Türk siyaseti bu konuda bir tavır birliği sergilemezse kendisine yazık etmiş olur"

        MISIR'DA 529 İDAM KARARI

        Mısır'daki cunta yönetiminin verdiği idam kararlarına tepki gösteren Çelik, şunları söyledi:

        "Mısır'da darbeden sonra sokaklarda katliam yapıldı. 529 idam kararı verildi. Mısır'da insanlık asılıyor. Çağdaş firavunlar devrede. Medeni dünya olması gerektiği şekilde sesini yükseltmiyor. Bu da bir insanlık dramıdır. Hükümetimiz ve partimiz ilk günden beri demokrasinin yanında durduk. Sayın Başbakan'ın grup konuşmasında bu konuya değinmemiş olmasını farklı anlamlara çektiler. Mısır'a tepkisini gösterdiğinde 'Ne karışıyorsunuz' diyenler bugün böyle konuşuyor. Bizim bu konuda tavrımız nettir. Mısır'daki darbeye her zaman karşı durduk, karşı durmaya devam edeceğiz"

        "ÜÇ ÇOCUĞUMU BU OKULLARDA OKUTTUM"

        Çelik, yurtdışındaki Türk okulları ile ilgili soruya da şu yanıtı verdi:

        "Bu okullarla ilgili olarak başta Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlar bütün iktidarımız boyunca adeta bir şemsiye görevi görmüştür. Ben milli eğitim bakanlığım boyunca gittiğim yerlerde ilk bu okulları ziyaret ettim. Ben üç çocuğumu bu okullarda okuttum. Ama birileri bu okulları Türk hükümeti aleyhine propagandanın üssü haline getirirse orada bir problem var demektir. Kendi ülkesini bir diktatörlük başbakanı diktatör olarak tarif eden AK Parti hükümetini El Kaide ile el ele gösteren bir anlayış bu okulları da kendi emelleri için alet ederse okullar ile ilgili sempatinin antipatiye dönüşmesine yol açar.

        Selam diyen bir örgüt icat edeceksiniz bazı Ak partilileri irtibatlı göstereceksiniz… Bununla kime selam verilmek isteniyor. Yanlış yapanları her zaman bu camianın samimi mensuplarından ayırmaya çalıştım. Bir mümini küstürmeyelim diye azami özeni gösterdik. Birisi eğer başbakanı, bakanları hiçbir mahkeme kararı olmadan dinliyorsa bunlarla ilgili gereken yapılmalı mı yapılmamalı mı? TIR’ların durdurulması esansında savcının haddini aştığını söyledim. Bir tabur askerle kendi ülkesinin yaptığı operasyona savcı nasıl böyle müdahale edebilir. Elmasla kömür arasında bir karbon fark vardır. Bu çok ince bir çizgidir. Bu okullara para verenler yaptıranlar Allah rızası gözeterek vermişlerdir. Ama bugün birileri tarafından farklı mecralara çekecek şekilde kullanılıyorsa ben buna teessüf ederim."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ