Mısır'daki idam cezaları tüm yurtta protesto edildi

ŞIRNAK

Şırnak'ın Cizre ilçesinde bazı sivil toplum kuruluşlarının üyeleri, Mısır'da darbe karşıtı 528 kişiye verilen idam kararını protesto etti.

Eğitim-Bir-Sen Cizre Şubesi öncülüğünde Sanat Sokağı'nda toplanan grup adına konuşan Osman Gökhan Çam, Mısır'da 528 masuma verilen idam kararını kınadı.

"Bizim için Mısır'daki darbeci düzenin idam kararları hükümsüzdür. Katil Sisi Mısır halkına hesap vermelidir, asıl yargılanması gereken Sisi'dir" diyen Çam, şöyle konuştu:

" Darbe sürecinin ardından Mısır'ın istiklal mahkemeleri, darbeyi reddeden ve darbecilere direnen 528 masum insanı, şiddete teşvik ve karakollara saldırı gibi uydurma suçlarla idama mahkum etti. Darbecilerin talimatını makyajlama işlevi gören insanlığın hukuk birikimini ve normlarını ayaklar altına alıyor. Evrensel hukuk ölçütlerine, insanlık kriterlerine, İslami hükümlere her yönüyle aykırı bu karar uygulanır ve 528 idam kararı infaz edilirse, insanlık tarihi büyük kara lekeye daha sahip olacaktır."

Darbeye açık ya da örtülü destek veren Amerika, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletlerin aynı zamanda suç ortağı olduğunu dile getiren Çam, "Darbeyi bertaraf etmeye yönelik girişimlerde bulunmayan İslam İşbirliği Teşkilatı, suç ortağıdır ve en az diğer kuruluşlar kadar sorumludur" ifadesini kullandı.

Açıklamanın ardından kurulan temsili darağacındaki ip yakıldı.

IĞDIR

Iğdır'da STK'lar saat 17.29'da şehir meydanında bir araya gelerek Mısır'daki 529 idam kararını kınadı.

Iğdır'da İlim Yayma Cemiyeti, AK Parti Gençlik Kolları, Din Görevlileri Derneği, Nuhun Gemisi Derneği, Eğitim Bir Sen, Diyanet-Sen, Vakıf-Sen, BEKADER, İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği, Iğdır Zübeyde Hanım Bulvarı'nda saat 17.29'da bir araya gelerek Mısır'daki 529 idam kararını yaptıkları basın açıklaması ile kınadılar.

Grup adına basın açıklaması okuyan İlim Yayma Cemiyeti Yönetim Kurulu üyesi Metin Akkuş, "İslam coğrafyasındaki halklar zincirlerini kırarak özgürce yaşamak için ağır bedeller ödediler, ödemeye de devam ediyorlar. Tunus'ta, Libya'da, Suriye'de ve Mısır'da sivil bir direniş ortaya koyan Müslüman halkların talebi ülkelerinin adalet ve özgürlükle yönetilmesiydi.

Mısır halkının bu doğrultuda başlattığı sivil direniş sonuç vermiş ve Firavun Hüsnü Mübarek yıkılmıştı. Fakat Batılı sömürgeci ülkeler ve koltuklarını kaybetmekten korkan bölgedeki işbirlikçi diktatörler el ele vererek Mısır halkının umudu olan seçilmiş Devlet Başkanı Mursi'yi ve Mısır'ın özgür insanlarını cezalandırmaya karar verdiler. Batı'nın "darbe" dahi diyemediği, Mısır halkının hak gaspı karşısında sözüm ona demokratlar, özgürlükçüler yalnızca seyrettiler ve üç maymunu oynadılar. İçten içe sevindiler. Kendi putlarını tek tek yiyen Batılılar Sisi kuklasını Mısır halkının başına diktatör olarak diktiler" dedi.

"DARBE KARŞITLARINI RABİATÜ'L ADEVİYE'DE ÖLDÜREREK BİTİREMEZLER"

"Darbe karşıtlarının sivil eylem alanı olan Rabiatü'l Adeviye'de öldürerek bitiremediler, Esma'ları, üniversiteli gençleri ve Mısır'ın duyarlı insanlarını önce zindanlara doldurdular" diyen Akkuş, "Şimdi de çok kötü bir tiyatroyu hatırlatan sahte mahkemelerle Mısır'ın özgür iradesini idam etmek istiyorlar. Darbe karşıtı sivil eylemcilerin yargılandığı davada, Mısır cuntasının yerel mahkemesi 529 kişiye idam cezası verdi. Sadece iki celse yapılan ve ikinci celsede 20 dakika süren duruşmada 529 kişi için verilen idam kararı, insanlık tarihinin kanlı ve acımasız manzaralarından daha korkunçtur. 529 kişi için değil idam kararı vermek, 20 dakikada 529 insanı rahat ve anlaşılacak bir telaffuzla isim isim saymak bile mümkün değildir. Hukukun en temel prensiplerinden olan savunma hakkının kullanılmasına bile izin verilmeyen, fütursuzca ve özensiz bir karar ortaya çıkmıştır" şeklinde konuştu.

"MISIR'DA 529 İDAM KARARI ÇIKAN YARGI TİYATROSU OYNANMAKTADIR"

Mısır'daki son yargı tiyatrosu, ülkede yaşananları ve onun hem bölgesel hem de küresel destekçilerini bir kez daha ifşa ettiğini belirten Akkuş, "Demokratik değerler üzerine inşa edildiği iddiasındaki Batı, Mısır'da darbe olduğunda ses çıkarmadığı gibi, üstelik darbecilere siyasi ve ekonomik kredi açmış, Müslümanlar söz konusu olduğunda demokratik değerleri çiğneyebileceğini göstermiştir. Bütün bu olan bitenlerden başta, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri, ABD, Rusya ve Avrupa Birliği sorumludur. Ayrıca bu zulme ve haksızlığa karşı duyarsız kalan, ses vermeyen, çığlık olmayan, görmezlikten gelen tüm insanlık da sorumludur. Batılı demokratlar, hümanistler yalnızca seyrediyorlar. İnanan, düşünen, özgürlüğe sevdalı olan, insanım diyen herkesi Mısırdaki zulme sessiz kalmamaya ve bu zulüm karşısında duyarlı olmaya, çığlık olmaya davet ediyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun, her dinden ve her ırktan insanın canını kutsal sayan bizler, Mısır'daki 529 masum insanın idam kararını ve buna sessiz durmanın ötesinde destek veren tüm darbecileri lanetliyoruz. Özgürlük ve adalet yalnız bizim değil; bütün insanlığın hakkıdır."Zalimler pek yakında nasıl bir inkılapla yıkılacaklarını göreceklerdir" dedi.

Ellerinde idamları kınayan, 'Rabia' işareti dövizleri taşıyan ve bir kısmının kefen giydiği gözlenen kalabalık yaptıkları basın açıklamasının ardından dualar okuyarak dağıldılar.

UŞAK

Uşak Üniversitesi'nde öğrenim gören bir grup öğrenci Mısır'da 529 kişinin idam kararını protesto etti.

Uşak Belediyesi önünde saat 21.00 sıralarında toplanan yaklaşık 200 kişilik öğrenci grubu, ellerinde meşaleler ve dövizlerle sloganlar atarak İsmetpaşa Caddesi'nden Tiritoğlu Parkı'na yürüdü. Grup adına basın açıklaması yapan Uşak Üniversitesi öğrencisi Kaan Keskin, Mısır'da yaşanan sürecin daha da kötüye gitmemesi için idam kararlarının mutlaka durdurulması gerektiğini ve Türkiye'deki tepkilerin uluslararası platforma taşınması gerektiğini söyledi. 20 dakikada 529 kişi hakkında verilen idam kararının bir insanlık suçu olduğunu belirten Kaan Keskin, şunları söyledi:

"İdam kararını veren mahkeme cunta tarafından gerçekleştirilen darbenin emrindedir. Mısır'da cuntanın askerleri ve polisleri tarafından 3 bine yakın insan şehit edilmiş, on binerce insan yaralanmıştır. Akabinde tutuklanan bin 900 sivil sözde mahkemeye çıkarılmış, 20 dakikalık bir duruşmada 529 idam kararı çıkmıştır. İdam kararlarının insan hakları, özgürlükler ve adaletle hiçbir şekilde ilgisi yoktur. Yaşanan bu hukuk dışı süreçte Batı'nın sessiz kalması elbette ırkçı emperyalizmin izlediği stratejinin bir gereğidir. İşgalci İsrail'e komşu olan ülkelerde yaşanan bu sıkıntılı süreçlerin tek kazananı İsrail'dir. Uluslararası tüm kuruluşlar Mısır'da ki idam kararlarına karşı en sert tepkiyi göstermeli, İslam ülkeleri bu kararla ilgili net bir diplomasi izlemelidir."

Yapılan basın açıklamasının ardından grup, dua okuyarak dağıldı.

AJANSLAR