"İnlerine girdik, çok vahim deliller çıkıyor"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları üzerine başlatılan operasyonda hazırlanan polis fezlekesinde, "Suç işlemek için oluşturulan örgütün lideri dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan" ifadesinin kullanıldığını belirterek, "Bu fezlekeler emniyet bilgisayarından yok edilmek istendi. Ancak bilgisayarlar bulundu, silinmiş dosyalar kurtarıldı. Bu fezleke büyük oranda ortaya çıkartıldı" dedi. 'Paralel yapı'nın "inlerine girdiğini" kaydeden Erdoğan, çok vahim delillerin ortaya çıktığını söyledi.

AK Parti grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1 Haziran seçimlerini ve Gezi'nin yıldönümünde yaşananları da değerlendirdi. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

(1 Haziran'da yenilenen seçimler) Hiç kuşkusuz bu 14 yerleşim birimi içinde en önemli merkezler Ağrı ve Yalova illerimizdi. Ağrı’da daha önce BDP’nin kazandığı görülüyordu. İtirazların ardından yenilenen seçimde BDP adayı kazandı. Yalova’da da yenilenme kararı alındı, yapılan ittifak neticesinde CHP adayı az bir farkla kazandı. AK Parti yüzde 43 olan oyunu 1 Haziran'da bu 13 merkezde yüzde 45.5 oldu. Yani 30 Mart seçimlerine göre 13 yerleşim biriminde oy oranımız 2.5 puan artış kaydetti. CHP’nin oyları 1 puan, BDP’nin 2.3 arttı. MHP’nin oyları ise 1.9 puan düştü. 30 Mart’a göre değişime baktığımızda özellikle Yalova ve Ağrı’da AK Parti’ye karşı ittifakların yapıldığı net olarak görülüyor.

"MHP KİMLİĞİNİ CHP'YE TESLİM ETTİ"

Her iki partinin ibretlik dersler alması gerektiğini görüyoruz. MHP’nin adeta esamesi bile okunmadı. 30 Mart’ta Pensilvanya’nın maşası, CHP’nin de payandası olan MHP, 1 Haziran seçimlerinde kimliğini tamamen CHP’ye teslim etti. MHP'li kardeşlerime çok açık soruyorum: Bir MHP'li, nasıl olur da duvarlara 'Zulüm 1453'te başladı.' diyen bir zihniyetin yanında durabilir?

CHP sadece Yalova üzerinden kendisi içinden bir başarı tablosu çıkarırken genel tabloyu gözden kaçırıyor. Doğu’da BDP’nin karşısında AK Parti’den başka parti yok. CHP, MHP siyaseti 780 bin kilometrekarede yapmıyor.

"1 HAZİRAN'DA 'ÇATI' YİNE ÇATLADI"

1 Haziran Cumhurbaşkanlığı için bir ölçü olacaksa sonuç bir kez daha çatının uçtuğudur. Bu 13 birimde CHP MHP’nin toplam oyu yüzde 33, AK parti’nin oyu yüzde 45. Bu seçimde çatı bir kez daha çatladı.

“AVUÇLARINI YALADILAR”

Gezi’nin yıldönümünde çağrılara sadece 3-5 marjinal örgüt uydu. Polisimizin dik duruşu sayesinde geldikleri gibi gittiler. Sermayeden lojistik destek gelmeyince de ortada kaldılar. İstanbul’un lüks kafelerinde ellerindeki telefonla isyan çağrısı yapanlar avuçlarını yaladılar. Uluslar arası medya avuçlarını yaladılar. Bir tane o CNN’nin dalkavuğu oralarda bir şeyler yapmaya çalıştı. CNN International, yerlisi geçen yıl 8 saat aralıksız canlı yayın yaptı. Niye ülkemi karıştırmak, dünyaya farklı göstermek için. Günlerdir isyan çağrısı yapanlar bir kısım medya, yazarlar onlar da avuçlarını yaladılar. Pensilvanya’dan avuçlarını ovuşturanlar da avuçlarını yaladılar.

"BİR TANE SANATÇI MÜSVEDDESİ..."

Bir tane sanatçı müsveddesi ‘Hala bunun ağaç meselesi olmadığını anlamadınız mı’ diyordu. Bizim camimizde bira şişeleriyle, ayakkabılarıyla girenleri savundular. Başbakanlık ofisimizin içine girmek istediler. Duvarlara yazdıkları yazılar unutulamaz. Bunlar tamamıyla küfürname. Kendi kişiliklerini ortaya koydular. Başbakan gerilimden yana diyorlar, bunları söylemeyecek miyiz? Bu ahlaktan binasip olanları söylemeyecek miyiz?

"DEMOKRASİ SADECE SANDIKTIR"

Demokrasi sandık değildir veya demokrasi sadece sandık değildir mantığını ben kabul etmiyorum. Kim bu ifadeyi kullanırsa kullansın kabul etmiyorum. Demokrasi sandıktan geçer. Öyle veya böyle sandıktan geçer. Adama sorarlar, 'demokrasi sandık değilse nedir? Bunu bana anlat' derler. O zaman ne diyeceksin? Sandıktan gitmeyeceksen, nereden gideceksin?"

"DEVLET TERÖRÜ DİYEN AYNAYA BAKSIN"

Ağrı’da belediye başkanlığını kazanan şahıs ‘devlet terörü’ diyebiliyor. Bunu söylediği anda milletvekili. Bir milletvekili olarak devlet terörü diyen bir insan önce aynaya bakmalı sen bir defa terörün desteğiyle belediye başkanı seçilen birisin.

"İNLERİNE GİRECEĞİZ DEDİK, GİRDİK"

‘Dönemin başbakanı’ ifadesi kullanılan polis fezlekeleri emniyet bilgisayarından yok edilmek istendi. Ancak bilgisayarlar bulundu, silinmiş dosyalar kurtarıldı. Bu fezleke büyük oranda ortaya çıkartıldı. Başına gelecekleri önceden bildikleri, yaptıkları rezilliğin farkında olduğu için yaptıkları alçaklığı karartmaya çalışıyorlar. Ortaya çok vahim deliller çıkıyor. Kısa sürede yaptıklarının hesabını vermeye başlayacaklar. İnlerine gireceğiz demiştim. Şu anda inlerine girdik. Bütün pisliklerini ortaya döküyoruz. Kaçıp saklandıkları yerden de bulacağız. Hiçbir darbe girişimi hesapsız kalmayacak.

"CHP DE HAŞ HAŞ ALMAYA BAŞLAMIŞ"

"CHP kendisini temize çıkartmaya çalışıyor. Kamuoyunda Balyoz davasıyla ilgili rapor hazırlamışlar. Yeni dostları yol arkadaşları olan Pensilvanya örgütüne en küçük bir eleştiri yok. Bütün sorumluğu hükümete Genelkurmay’a Yargıtay’a yıkma peşindeler. Genelkurmay Başkanı'na hakaret ettiler. CHP de artık haşhaş almaya başlamış. Yeni yol arkadaşlarına çok hızlı uyum sağladılar. Genelkurmay başkanlığımız gerekli açıklamayı yaptı. Dava açacaklarını ifade ettik. Biz de bunun peşini bırakmayacağız. Yargı önünde hesabını elbette soracağız. Ama bir temel ilkeyi hatırlatmak isterim. Biz bu davanın hakimi savcısı da değiliz. Bizden hukuka müdahale etmemizi bekliyorlarsa daha çok beklerler.Pensilvanya ile ilişkilerinin üzerini örtemezler. Bu tavşana kaç demek tazıya tut demek, tazı bunu tutmayacaktır. Bize bunu yutturamazlar. Balyoz davası sanıklarının, sanık yakınlarının duygularını istismar etmekten de CHP vazgeçsin. "

"HDP'NİN ÇÖZMESİNİ BEKLİYORUZ, KORKUYORLARSA SÖYLESİNLER"

PKK'nın kaçırdığı çocuklarla ilgili HDP'ye yaptığı çağrıyı yineleyen Başbakan, şunları söyledi:

"Bu insanlık dışı eylemi siyaset kurumu yani HDP çözmeyecekse, bu çocuk kaçırma eylemine 'dur' demeyecekse, bu şımarıklığın sırtını sıvazlayacaksa bunu bilelim dedim. Bu sorunu çözmek için, o çocukları anneleriyle kucaklaştırmak için bizim de yöntemlerimiz var. Ama biz bu yöntemlere gerek kalmadan bu çocuk kaçırma eylemlerinin son bulmasını, kaçırılan çocukların da derhal geri getirilmesini istiyor, HDP'nin bu işi çözmesini bekliyoruz. Eğer korkuyorlarsa, tehdit varsa bunu söylesinler. Eğer Diyarbakır'daki o yürekli anneler gibi cesaretleri yoksa bunu da söylesinler."