Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem nusret güner, toygun atilla, sakıncalı amiral, kitap, röportaj, dava, kübra par

        ÖZEL RÖPORTAJ: Kübra PAR/HABERTÜRK

        DONANMA Komutanı Oramiral Nusret Güner, Deniz Kuvvetleri Komutanı olmasına 6 ay kala istifa ettiğini açıkladı. Türkiye tarihinde ilk kez bu rütbede biri istifa ediyordu. Güner, Deniz Kuvvetlerine yönelik operasyonlarda suçlu bulunmamış ama Askeri casusluk davasında kızının mağdur sıfatıyla ifadesine başvurulmasına karar verilmişti. Henüz 14 yaşında olan Ayça'nın odasına gizli kamera yerleştirildiği ve uygunsuz görüntülerine ulaşıldığı iddia ediliyordu. Bu olaydan iki ay sonra Nusret Güner'in istifası kamuoyuna yansıdı. Peki, Güner Paşa ailesini ve kendini korumak için mi istifa etmişti yoksa cezaevindeki arkadaşlarına yapılan haksızlıklara isyan etmek için mi?

        Gazeteci Toygun Atilla, yeni kitabı "Sakıncalı Amiral "de, hem istifa sürecini hem de Nusret Güner'in ayrıntılı biyografisini kaleme almış. Kitabı okuduğumda kafamda Nusret Paşa'nın askeri vesayet, demokrasi, dindarlık ve askeri operasyonlara yönelik fikirlerine dair sorular oluştu. Emeklilik günlerini geçirdiği Büyükçekmece'deki evinde ziyaret ettim, TSK'da en üst rütbeye kadar yükselmiş bir subayın zihin dünyasını anlamaya çalıştım...

        Askere karşı operasyon başlatıldığını ilk duyduğunuzda ne düşündünüz?

        2009'un Ağustos ayında NATO'daki görevimden yeni dönmüştüm. Kafes Eylem Planı çıkmış olaylar başlamış... O sırada Kurmay Başkanım, koramiral Nusret Güner... "Ya Yunanistan'a Ege'de taviz vereceğiz ya da Kürdistan'ı kuracaklar, o yüzden sesimizi kısmaya, bizi perişan etmeye çalışıyorlar" dedim. Ecevit Büyük Ortadoğu Projesini, Kürdistan'ın özerkliğini kabul etmediği için küresel güçler bu hükümetle anlaştılar.

        'İSTİFA NEDENİM KIZIMIN ADININ KARIŞMASI DEĞİL'

        Kızınızın ismi iddianameye karıştığı için mi yoksa çalışma arkadaşlarınızın cezaevine konulmasına tepki göstermek için mi istifa ettiniz?

        Kızımın odasına kamera konmuş olsa bile neden istifa edeyim? 6 ay daha bekler Kuvvet komutanı olur, hesabını sorardım. İlk istifa dilekçemi Balyoz kararlarının açıklandığı 21 Eylül'de verdim. Yasal nedenlerle Ocak ayına kadar beklemem gerekti. Komutanıma "eğer istifa edeceğim duyulursa bunlar bana da bir komplo uydururlar" demiştim. Nitekim öyle oldu.

        Askerlerin size kumpas kurup kızınızın odasına gizli kamera yerleştirdiğine inandınız mı?

        Hayır, ihtimal vermedim. Kızım belki telefonlarına kendi resimlerini göndermiştir. Telefonlarınızı dinliyoruz diyemedikleri için böyle söylemiş olabilirler.Suçlanan asker benim çocuğum gibi. Önemli olan böyle bir şeyin olup olmaması değil, vermek istedikleri mesaj. Zaten geceleri kızım annesi ile uyuyordu. Hiçbir endişem yok...

        Kızınızın psikolojisi nasıl etkilendi?

        Hiç etkilenmedi, korkacak çekinecek bir şeyi yoktu ki... Etkilenseydi ortalığı dağıtırdım.

        'HEDEF ASKERİ VESAYET DEĞİL DENİZ KUVVETLERİ'YDİ'

        En yakınınızdaki amiraller gözaltına alınırken neden sizi dışarıda bıraktılar?

        O kadar güzel kurgulanmış ki bu süreç... Personel listelerini ele geçirmişler. Sicil sıralarına göre terfi edebilecek en başarılı isimleri seçmişler. Üst düzeyde bir veya iki seçenekleri vardı. Sünni olmamla bir ilgisi yok ama şimdi beni dışarda bıraktıklarına çok pişman olmuşlardır!

        Tutuklananların çoğu neden Deniz Kuvvetleri'nden?

        Deniz Kuvvetleri bölgede süper güç oldu. Başta ABD ve AB olmak üzere Küresel Güçlerin bu gücü ortadan kaldırması gerekiyordu. Hükümetle vesayeti kaldırma adı altında iş birliği yaptılar. Askeri vesayet konusuyla Denizcilerin hiçbir ilgisi yoktur. Garnizon komutanları valilere hükmediyor olabilir ama bizim Gölcük'teki kaymakam dışında kimseyle ilişkimiz yok. Amaç vesayeti kaldırmak olsaydı baştaki 5 komutanı içeri alırlardı, teğmenine kadar herkesi tutuklamazlardı. Bir de Güven Erkaya için intikam almak istediler. 28 Şubat döneminde Güven Erkaya "potur ve çarşaf yasak ise kimse giymemeli, eğer giymesini istiyorsak da, kanunu değiştirmemiz lazım. Laik bir ülkeysek, rakı niçin yok?" derdi... Devletin bütün değerleri ile oynadılar, maalesef devlet devlet olma niteliğini kaybetti.

        Ya Batı Çalışma Grubu'nun Deniz Kuvvetleri bünyesinde olması?

        Çalışma gruplarını ve andıçları her konuda hazırlarız. Neymiş efendim Batı Çalışma grubu fişlemiş. Şimdi de kendileri fişliyorlar. 5000 tane polisi işten attılar. Bu fişleme değil mi?

        Deniz Kuvvetleri'ndekiler askeri vesayet açısından daha tehlikli görülmüş olamaz mı?2

        Meslek hayatım boyunca böyle bir şey görmedim. Genelkurmay'da da Harekât Başkanlığımda çok kritik pozisyonlarda Çevik Bir, Çetin Doğan, Orhan Yöney, Köksal Karabay gibi önemli isimlerle çalıştım.

        "Bu hükümet ülkeyi yanlış yöne götürüyor, müdahale etmeliyiz" dedikleri oluyor muydu?

        Hayır, hiç şahit olmadım. Niye yapsın böyle bir şey? Eskiden sadece Kuvvet komutanları muhatap oluyordu siyasilerle. Şimdi tuğgeneral yerlere kadar eğiliyor. Ülkeye bundan daha büyük kötülük yapılamaz. Türkiye 50 sene geriye gitti.

        Peki, şu an tutuklu olan alt rütbedeki subayların darbe eğilimi olabilir mi?

        Kesinlikle düşünmüyorum.

        Nasıl kefil olabiliyorsunuz?

        Sabah 6:30'dan akşam 9-10'a kadar onlarla yaşadım. Tutuklular arasında benimle çalışmayan sadece bir iki kişi var. Bu suçlamalarla hiçbir ilgileri yok. Vakit bulup vatan memleket sohbeti bile yapmazdık.

        Yaşar Büyükanıt ve Özden Örnek'le tanışıklığınız çok eskilere dayanıyor. Onlara yönelik suçlamalar hakkında ne düşünüyorsunuz?

        Üst kademedeyken onlarla çalışmadım. Kuvvet Komutanları'nın ne yaptığını bilemiyorsunuz. Belki kendi aralarında konuşmuş olabilirler. MGK'larda ve Askeri Şuralarda söyledikleri hükümeti rahatsız etmiş olabilir. Mesleki açıdan mükemmel insanlardır.

        Peki, neden Kara Kuvvetlerine fazla dokunmadılar?

        Bize yaptıklarını Karacılara yapsalardı Necdet Özel'i yanlarında göremezlerdi. Denizcilerle aynı oranda Karacıya hapse atsalardı, 38 yerine en az 750 Karacıyı hapsetmeleri gerekirdi. Bu durumda da N. Özel görevde kalamazdı. Bir yandan askerleri içeri atarken bir yandan da "Doğru adımları atıyoruz, TSK da bizim arkamızda" mesajı verdiler.

        'OPERASYONLARIN ARKASINDA KÜRESEL GÜÇLER VE X-MAFYA VAR'

        Kitap'ta askere yönelik operasyonların küresel güçlerin ve X-Mafya'nın işi olduğunu söylüyorsunuz...

        Yapılan küresel güçlerin bölgemizde uyguladığı Genişletilmiş Büyük Orta Doğu Projesidir. ABD "Burada Kürdistan kuracağım" diyor. Bunu bize yapanlar ise küresel güçlerin tetikçileridir. Ben bu tetikçilere X-Mafya diyorum. X Yurtdışı bağlantısını göstermek için, mafya ise iyi organize olmuş, gizli ve bir suç örgütü olduğunu anlatmak için...

        X-Mafya'dan kastınız Gülen Cemaati mi?

        Emin değilim, günahını almak istemedim. Dini bütün insanların bunları yapabileceğini düşünmüyorum. Belki de Fetullah Gülen'den habersiz derin bir cemaat de olabilir.

        "DARBELERİN SEBEBİ ASKERLERİN İYİ EĞİTİMLİ OLMASI"

        Askeri vesayetin kaldırılması konusunda tavrınız nedir?

        Türkiye'de askeri vesayet vardı, toplum gelişene ve ilerleyene kadar da olacak. Siz beni yetiştiriyorsunuz fakat yukarıdaki kişiler benim onda birim kadar bilgiye, özveriye sahip değil. Onun emrindeyim. Yaptığı hataları görüyorum. Darbelerin sebeplerinden biri de ayakların baş, başların ayak olması. Deniz Kuvvetleri personel yetiştirme ve savunma sanayii açısından müthiştir. İddia ediyorum, Meclis'teki hiç kimse içeride yatan Deniz Kuvvetleri mensuplarından daha bilgili değildir. Deniz Kuvvetleri'ne "personelinizi iyi yetiştirmeyin" diyorum. Türkiye'nin ilk zamanını düşünün, askeri her şeyi kurmuş ama siviller aşağıdan geliyor.

        Asker iyi eğitimli diye halkın siyasi tercihlerini görmezden mi gelecek?

        Müdahalenin kesinlikle yanlış olduğunu düşünüyorum ama adil olmak lazım. Darbeleri yapanlar hiçbir zaman koltuklarında oturup kalmak istemediler. Haklı olarak darbeler lânetlemiş, ama idareyi de biran evvel devretmek istedikleri hiçbir zaman gündeme getirilmez.

        Bırakıp gitmeleri yaptıkları tahrifatı mazur göstermez. 1982 Anayasası hala yürürlükte...

        Bugüne kadar Anayasayı işlerine gelmediği için değiştirmediler. Çünkü esas gayeleri olan ilk dört maddeyi değiştireceklerini halka söyleyemediler, hep halkı kandırmanın peşinde oldular.

        Askeri vesayet artık tamamen bitti mi?

        Asker kalmadı ki zaten! Harbe girseydik TSK'yı kötü göstermek için düşmana bile yardım ederdi bunlar. Donanma komutanı olarak böyle bir duyguya nasıl kapılırım? Bu ülkede kimse artık taşın altına elini koymaz. Herkes kendi çıkarını düşünür.

        'HALK ASKERLERİ KISKANIYORDU'

        28 Şubat süreci hakkında ne düşünüyorsunuz?

        Askerin Siyasilere müdahalesini kesinlikle kabul etmiyorum ama şu da var... MGK'da askerler inandığı gerçekleri, tecrübelerimizi anlatıyor, ama siyasiler korkup "hemen bunları yapmamız lazım" diyorlar; hâlbuki MGK kararlarının tavsiye olduğunu biliyorlar. Türkiye'de demokrasi yok. Demokrasi için eğitilmiş bir halk, tarafsız bir medya ve muhalefet gerekir. Başbakanımızı çok severim. Annemin hatırını soran bir insan ama dostluk ayrı... Devlet işinde babamı bile tanımam.

        Askeri vesayetin kaldırılması iyi olmadı mı?

        Bunu söyleyenler kendilerini kandırıyor. Toplumun gelişen çizgisi askeri vesayeti zaten ortadan kaldırıyordu. Şimdi polis vesayeti başladı. Onu ne yapacağız? Görüşmemizde Başbakan "yargı kararları, ne yapalım?" demişti. Kendisi bütün yargı sistemini değiştirdi şimdi...

        Operasyonlara halkın desteğini nasıl açıklıyorsunuz?

        En büyük güvencem halktı ama yanılmışım. Millet unutmuş bizi... Halk üzerinde algı operasyonu yapıldı. Bir de Doğu'da ve Güneydoğu'da askerlerin lojmanları vardı, halk askerlerin yaşam tarzlarını kıskanıyordu. Şimdi onun hıncını çıkarıyorlar.

        'GATA'DA MESCİT VARDI, NAMAZ KILINIRDI, YERDE YEMEK YİYEN ORDUDAN ATILIR'

        Askerlerin dinle ilişkisi çok eleştirilir...

        "Deniz Kuvvetleri'ndekilerin çoğu Alevi'ymiş" diyorlar. Biz orduda kim Alevi kim Sünni bilmeyiz. Ben inançlı bir insanım. Oramiral rütbesine geldim, orucumu tutarım. Ama denize çıktığımızda personelimize "siz tutmayacaksınız, ben sizin yerinize tutacağım" derim. Gemide namazlara falan gidemiyorum, ama benim yaptığım ibadet o kadar büyük ki, daha bugüne kadar evimde doğru düzgün bir bayram geçirmedim.

        Kitapta evinde yerde yemek yiyen bir askerin ordudan atılması gerektiğini anlatıyorsunuz.

        Bizde kurallar vardır. Okul sıralarında Sabah 7'de tuvalete gittin gittin, yoksa akşama kadar bir daha gidemezsin, zamanın yoktur, disiplin çok sıkıdır. Ağrı'nın bilmem ne köyünden gelene, çatalın bıçağın nasıl kullanılacağını öğretiyoruz. Pilavın üstüne fasulye koymak falan yok. Kurallarımız var. Düşünün 6 sene yetiştiriyorum. Yurtdışına gönderiyorum. Smokin giyinip kraliçe sofralarına oturuyor. Sonra çıkıp "elimle yemek yiyeceğim" diyebilir mi?

        Kendi evinde yerde yemek yemesinin başkalarına ne zararı var? Tam da bu yüzden askeriyenin din düşmanı olduğu düşünülmüyor mu?

        "Peygamberimiz yerde yemek yerdi" diyerek o da öyle yiyormuş. O adamı iyi ki atmışlar! Binbaşı öyle yaparsa, amirali de müridi olursa, benim askerlik kurallarım ne olacak? Şimdi bize "Cemaatçileri niye tespit etmediniz" diyorlar. Ediyordum, kızıyordun. Bu ne perhiz ne lahana turşusu? Bu din düşmanlığıysa ben din düşmanıyım! Birileri sürekli Halka yalan söylüyor dindar oluyor, ben din düşmanı oluyorum.

        Ya başörtülü annelerin orduevine girememesi, namaz kılanlar hakkında soruşturma açılması gibi uygulamalar?

        Son 10 seneye kadar hiçbir problemimiz yoktu. GATA'da mescit vardı, Genelkurmay'dan bile insanlar buraya gider namaz kılardı. Ne zaman ki bu hükümet iktidara geldi, din siyasetin içine girdi, insanlar korkar oldu. Diğer taraftan yanlışlıklar olmuş olabilir, ama bunun için TSK'yı yıkmak mı gerekiyor?

        'NECDET ÖZEL ONURUMLA OYNADI'

        Genelkurmay Başkanı'na neden tepkilisiniz?

        Arkadaşlarını savunamıyor. Başbakan'ın baş danışmanı "orduya kumpas kuruldu" diyeli 162 gün oldu. Necdet Özel çıkıp da "madem öyle neden bir şey yapmıyorsunuz?" demez mi? İçerideki 300 kişinin onuru yok mu? Bakkal Mehmet Efendi de onun gibi Genel Kurmay Başkanlığı yapar.

        Ne yapmalıydı?

        Doğrusunu anlatmalıydı. Dinlemiyorlarsa istifa etmeliydi.

        İstifa ettikten sonra ordu evlerine girmeniz neden yasaklandı?

        İstifamdan altı ay sonra basına açıklama yaptım. Buna kızan Necdet Özel beni cezalandırmak, onurumla oynamak istedi, ama anlıyorum ki kendisi onurun ne olduğunu bilmiyor!

        Kırgın mısınız?

        Kırgınım. Bu yasağın altından Genelkurmay ve Deniz Kuvvetleri telgraf yağmuruna tutulsun isterdim ama kimse ses çıkarmadı.

        İlker Başbuğ'a da kızıyorsunuz...

        Bunları başımıza o getirdi. Hiçbir şeye itiraz etmedi. Kozmik Büro'ya sıradan bir hâkimin girmesine müsaade etti.

        Muhalefeti de eleştiriyorsunuz...

        Türkiye'de yüzde 40 temsil eden bir parti yok. CHP ve MHP askeri savunmuyor. Suç işlese bile evladına sahip çıkması lazım. Bunu söyleyince de, bazıları "olayı saptırdın, bak bunlar suç işlemişler "diyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ