O anneler Teke Tek'te

Çocuğu PKK'nın elinde olan aileleler yaşadıklarını ve eylemlerini anlatıyor. Annelerin eylemi 27. gününde.Fatih Altaylı'nın sunduğu Teke Tek'te bu hafta çocukları kandırılarak dağa çıkarılan Kürt anneler Gülsen Ölmez, Rahime Taşçı ve Bedriye Gözlügör konuk oldu. Anneler PKK'dan ne istiyor? Teke Tek'te açıkladı.

Bedriye Gözlüyör

Kızım Sivas'taydı. En son 4 Mayıs'ta kızımla konuşmuştum. Daha sonra telefonun bozuk olduğunu birkaçgün haber almazsanız merak etmeyin telefonum tamirde dedi. Daha sonra Samsun'daki ablasını aradım.Facebook'tan ulaşmaya çalıştı, arkadaşlarını araştırıyor. Arkadaşları kaldığı eve gittiğinde evde kimseninolmadığını görüyor. Evdeki diğer arkadaşları da yok. O arkadaşları da ailelerine not bırakmış, PKK'yakatıldıklarını yazmışlar. Daha sonra diğer kızımdan da haber alamadım. Yaklaşık 40 gündür kayıplar. Bu konuda örgütten kendisine bilgi gelmediğini belirtti.

Rahime Taşçı

Çocuğum bir sabah evden çıktı bir daha da haber alamadık. Polise kayıp başvurusu yapıldı ama herhangi bir sonuç alınamadı. Polisler Facebook'tan oğlumun mesajlarına baktığında Van'da göründüğünü söyledi.

Gülsen Ölmez

Oğlumuz 3 Nisan'da beni aradı. Anne telefonum bozuk tamire vericem bir iki güne ben seni ararım dedi. Perşembe günü aradı Cuma günü dayanamadım ben aradım telefonla ulaşamayınca arkadaşlarını aradım arkadaşları da Burak burada yok dedi. Bir cevap vermediler. Ertesi günü bize haber geldi, Burak yok diye... Erzurum'u Ardahan'ı aradık bir iz çıkmadı. Arkadaşları ağızlarına sürgü çekmişler konuşmuyorlar.

Durmuş Ölmez

Diyarbakır'daki annelerin gözü yaşlı. 12 yaşında bile kayıp çocuk var. Çocuklarımızı piknik vaadiyle kandırıyorlar. Bu ailelerle birlikte 2 gündür açlık orucundayız. Bugüne kadar herhangi bir sonuç alamadık. Biz çocuklarımızı istiyoruz. Bu soruna bir çözüm bulunmazsa, eylemimizi sonuna kadar sürdüreceğiz.

"HİÇBİR SİVİL TOPLUM KURULUŞU EYLEMİMİZE YARDIMDA BULUNMADI"

Devlet misafirhanesinde kalıyorlar iddialarına yanıt

Ben kendi aracımı sattım bu yola çıktığım için. Diğer hanımefendinin eşi evlerini sattı, ineklerini sattı. Bize hiçbir sivil toplum kuruluşları yardımda bulunmamıştır. Aç kaldık ama kimseye minnettar olmadık. Biz burada TBMM çatısı altındaki yetkililere sesleniyoruz; kalem tutan ellere silah verilmesini istemiyoruz, biz çocuklarımızı istiyoruz. Tüm yetkililere sesleniyoruz, ne gerekiyorsa yapılsın. Şu anda biz Güneydoğu'daki olayı çok iyi biliyoruz, içinde yaşıyoruz. Bize hiçbir kuruluş yardım etmiyor. Ellerini değilse ayaklarını öperiz, tüm yetkililere sesleniyoruz, barış istiyoruz, çocuklarımızı istiyoruz.

Bizim yanımıza hiçbir belediye yetkilisi gelmedi. HDP milletvekillerinden de hiçkimse gelmedi.

Biz çocuklarımız illaki kaçırılmış diyoruz, kandırılmış da olabilirler. Tuzağa mı düşürüldüler, tehdit mi edildiler bilemiyoruz.

BDP gurubundan bir randevu istediler mi?

Selahattin Demirtaş ya da diğer BDP'lilerden hiçkimse bizim yanımıza gelmedi.

Sadece bizim çocuklarımız değil herkesin çocukları geri dönsün istiyoruz. Sorunun temelden çözülmesini, barışın gelmesini, herkesin çocuğunun dönmesini istiyoruz. Bu sadece bizim sorunumuz değil, şehit annelerinin de sorunu. Asker annelerinin de sorunu.Şu anda bir ateş yanıyor.

"AÇLIK GREVİNE BAŞLADIK, BU SORUN ÇÖZÜLMEZSE ÖLÜM ORUCUNA BAŞLAYACAĞIZ"

100 küsür aileyi geçtik. Emniyet bizim kayıtlarımızı tutuyor. Bu soruna bir çözüm bulunmazsa bu eylemi sonuna kadar sürdüreceğiz. Açlık grevine başladık, sorun çözülmezse ölüm orucuna başlayacağız. Zaten yıkıldığımız kadar yıkıldık, İstihbarattan para söylüyorlar; kimseden yardım almadık.