Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Deniz Seki'nin şoförü Mecit Çam cezaevine gönderildi Deniz Seki'nin yargılandığı davada tutuklama

        "Uyuşturucu ticareti" dava dosyası kapsamında şarkıcı Deniz Seki ile aldığı hapis cezası onanan ve hakkında yakalama emri çıkarılan Seki'nin şoförü Mecit Çam'ın, Gebze'deki güvenlik birimine teslim olduğu ve cezaevine gönderildiği öğrenildi.

        Dönemin özel yetkili İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu, "uyuşturucu ticareti yapmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası alan Deniz Seki ve 3 yıl 1,5 ay hapisle cezalandırılan şoförü Mecit Çam hakkında, hükümlerinin onanarak kesinleşmesi sonucu, diğer 6 sanıkla beraber yakalama emri çıkartıldı.

        İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz Birimi savcılığınca 30 Mayıs'ta haklarında yakalama emri çıkarılan sanıklardan, Seki'nin şoförü Mecit Çam'ın, 2 gün sonra Gebze Emniyet Müdürlüğü'ne giderek teslim olduğu ve Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edilmesinin ardından tutuklandığı kaydedildi.

        Şarkıcı Deniz Seki'nin ise aradan 11 gün geçmesine rağmen hakkında yakalama emri çıkaran infaz savcılığına bugüne dek herhangi bir belge sunmadığı ve bununla ilgili herhangi bir açıklama yapmadığı ifade edildi.

        İNFAZI ERTELENEN HÜKÜM:"HAMİLELİK" VE "SAĞLIK"

        Adliye kaynaklarından edinilen bilgiye göre, hakkında yakalama emri çıkarılan ve infaz edilmesi beklenen kadın hükümlülerin, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 16/4. maddesinde belirtilen, "Hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadınlar hakkında geri bırakılır. Çocuk ölmüş veya anasından başka birine verilmiş olursa, doğumdan itibaren iki ay geçince ceza infaz olunur" hükmünden yararlanabildikleri aktarılıyor.

        Aynı maddenin diğer paragraflarına göre ise hükümlüler, Adli Tıp Kurumu ve Adalet Bakanlığı'nın izin verdiği tam teşekküllü hastanelerden alınacak sağlık raporuna göre, sağlık durumunun hayati tehlike teşkil etmesi durumunda, savcılığa yaptıkları raporlu başvurularla infaz erteletebiliyor.

        DAVANIN GEÇMİŞİ

        Dönemin İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi, Deniz Seki'nin de aralarında bulunduğu 20 sanıklı davaya ilişkin 22 Mayıs 2012'de verdiği kararla, Seki'nin ''uyuşturucu ticareti yapmak'' suçundan 6 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetmişti.

        Deniz Seki'nin şoförü, tutuksuz sanık Mecit Çam'ın ise ''uyuşturucu ticareti yapmak'' suçundan, suç işlenmesinden önce ve işlenmesi sırasında yardımda bulunduğu gerekçesiyle toplam 3 yıl 1,5 ay hapisle cezalandırılmasına karar veren mahkeme heyeti, diğer 16 sanığın da 3 yıl 1,5 ay ila 11 yıl 10,5 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmasını, 2 sanığın dosyasının da ayrılmasını kararlaştırmıştı.

        Mahkeme heyeti, daha sonra verdiği gerekçeli kararda, "Seki'nin tape kayıtları içeriklerine göre, arkadaşları adına uyuşturucu maddelerden kokain maddesini daha çok sanık Sinan Yüksel'den istediği ve böylece 'başkalarına vermek' şeklinde atılı suçu işlediğinin anlaşıldığını" belirtmişti.

        Kararda, "Uyuşturucu ve uyarıcı maddenin fail tarafından ne kadar bulundurulduğunun bir önemi yoktur. Failde uyuşturucu veya uyarıcı maddenin yakalandığı anda suç tamamlanır. Dosya kapsamında sanık Deniz Seki'nin gerek kişisel ihtiyacı için gerekse arkadaşları için değişik tarihlerde çok sayıda uyuşturucu maddeyi suç örgütü üyelerinden temin ederek yanında bulundurduğu ve arkadaşlarına gönderdiği anlaşıldığından 'bulunduran kişi' sıfatıyla da sanığın atılı suçu işlediği anlaşılmıştır'' ifadesi kullanılmıştı.

        Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, hazırladığı tebliğnamede, Seki ile diğer sanıklar hakkında, "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin onanmasını istemişti. Yargıtay 10. Ceza Dairesi ise tebliğnamede belirtilen istemin aksine, şarkıcı Deniz Seki'ye ''uyuşturucu ticareti yapmak'' suçundan verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasını bozmuştu. Daire, Seki'nin suçunun, "uyuşturucu ticareti yapmak" değil, "uyuşturucu ticaretine yardım etme" fiilini oluşturduğuna hükmederek, cezasında indirim yapılmamasını bozma nedeni saymıştı.

        7 AY TUTUKLU KALMIŞTI

        Dairenin oy çokluğuyla aldığı karara, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etmiş ve dosyanın gittiği Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 27 Mart 2014'te başsavcılığın itirazını kabul ederek, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, Deniz Seki'ye ''uyuşturucu ticareti yapmak'' suçundan verdiği 6 yıl 3 ay hapis cezasını onamıştı.

        Onama kararı üzerine Seki'nin avukatı Naim Karakaya, adil yargılanma hakkı talebiyle 16 Nisan 2014'te Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu. Davanın soruşturma aşamasında 24 Şubat 2009'da tutuklanan ve 7 ay Bakırköy Kadın Cezaevi'nde kalan Deniz Seki, 2 Ekim 2009'da yapılan ilk duruşmada tahliye edilmişti.

        AA

        Dönemin özel yetkili İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu, "uyuşturucu ticareti yapmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası alan Deniz Seki ve 3 yıl 1,5 ay hapisle cezalandırılan şoförü Mecit Çam hakkında, hükümlerinin onanarak kesinleşmesi sonucu, diğer 6 sanıkla beraber yakalama emri çıkartıldı.

        İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz Birimi savcılığınca 30 Mayıs'ta haklarında yakalama emri çıkarılan sanıklardan, Seki'nin şoförü Mecit Çam'ın, 2 gün sonra Gebze Emniyet Müdürlüğü'ne giderek teslim olduğu ve Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edilmesinin ardından tutuklandığı kaydedildi.

        Şarkıcı Deniz Seki'nin ise aradan 11 gün geçmesine rağmen hakkında yakalama emri çıkaran infaz savcılığına bugüne dek herhangi bir belge sunmadığı ve bununla ilgili herhangi bir açıklama yapmadığı ifade edildi.

        - İnfazı erteleten hüküm: "hamilelik" ve "sağlık"

        Adliye kaynaklarından edinilen bilgiye göre, hakkında yakalama emri çıkarılan ve infaz edilmesi beklenen kadın hükümlülerin, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 16/4. maddesinde belirtilen, "Hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadınlar hakkında geri bırakılır. Çocuk ölmüş veya anasından başka birine verilmiş olursa, doğumdan itibaren iki ay geçince ceza infaz olunur" hükmünden yararlanabildikleri aktarılıyor.

        Aynı maddenin diğer paragraflarına göre ise hükümlüler, Adli Tıp Kurumu ve Adalet Bakanlığı'nın izin verdiği tam teşekküllü hastanelerden alınacak sağlık raporuna göre, sağlık durumunun hayati tehlike teşkil etmesi durumunda, savcılığa yaptıkları raporlu başvurularla infaz erteletebiliyor.

        - Davanın geçmişi

        Dönemin İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi, Deniz Seki'nin de aralarında bulunduğu 20 sanıklı davaya ilişkin 22 Mayıs 2012'de verdiği kararla, Seki'nin ''uyuşturucu ticareti yapmak'' suçundan 6 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetmişti.

        Deniz Seki'nin şoförü, tutuksuz sanık Mecit Çam'ın ise ''uyuşturucu ticareti yapmak'' suçundan, suç işlenmesinden önce ve işlenmesi sırasında yardımda bulunduğu gerekçesiyle toplam 3 yıl 1,5 ay hapisle cezalandırılmasına karar veren mahkeme heyeti, diğer 16 sanığın da 3 yıl 1,5 ay ila 11 yıl 10,5 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmasını, 2 sanığın dosyasının da ayrılmasını kararlaştırmıştı.

        Mahkeme heyeti, daha sonra verdiği gerekçeli kararda, "Seki'nin tape kayıtları içeriklerine göre, arkadaşları adına uyuşturucu maddelerden kokain maddesini daha çok sanık Sinan Yüksel'den istediği ve böylece 'başkalarına vermek' şeklinde atılı suçu işlediğinin anlaşıldığını" belirtmişti.

        Kararda, "Uyuşturucu ve uyarıcı maddenin fail tarafından ne kadar bulundurulduğunun bir önemi yoktur. Failde uyuşturucu veya uyarıcı maddenin yakalandığı anda suç tamamlanır. Dosya kapsamında sanık Deniz Seki'nin gerek kişisel ihtiyacı için gerekse arkadaşları için değişik tarihlerde çok sayıda uyuşturucu maddeyi suç örgütü üyelerinden temin ederek yanında bulundurduğu ve arkadaşlarına gönderdiği anlaşıldığından 'bulunduran kişi' sıfatıyla da sanığın atılı suçu işlediği anlaşılmıştır'' ifadesi kullanılmıştı.

        Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, hazırladığı tebliğnamede, Seki ile diğer sanıklar hakkında, "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin onanmasını istemişti. Yargıtay 10. Ceza Dairesi ise tebliğnamede belirtilen istemin aksine, şarkıcı Deniz Seki'ye ''uyuşturucu ticareti yapmak'' suçundan verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasını bozmuştu. Daire, Seki'nin suçunun, "uyuşturucu ticareti yapmak" değil, "uyuşturucu ticaretine yardım etme" fiilini oluşturduğuna hükmederek, cezasında indirim yapılmamasını bozma nedeni saymıştı.

        - 7 ay tutuklu kalmıştı

        Dairenin oy çokluğuyla aldığı karara, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etmiş ve dosyanın gittiği Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 27 Mart 2014'te başsavcılığın itirazını kabul ederek, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, Deniz Seki'ye ''uyuşturucu ticareti yapmak'' suçundan verdiği 6 yıl 3 ay hapis cezasını onamıştı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ