Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem "Türkiye'nin Musul'daki petrolden alacağı yok"

        Musul'u ele geçiren Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün Türkiye'nin konsolosluk binasına baskın yaparak personeli rehin alması, Musul petrollerinde Türkiye'nin hak iddiasını hatırlattı. Türkiye'nin Musul petrolleri konusundaki son görüşmecisi olan 97 yaşındaki dönemin Maliye Bakanlığı Müşaviri Cahit Kayra, süreci Habertürk'e anlattı. Kayra'nın açıklamaları özetle şöyle:

        - 1. Dünya Savaşı'ndan mağlup çıkan Türkiye 15 Kasım 1918'de Musul'u terketti ve Irak İngilizler'in hakimiyeti altına girdi. Türkiye, Lozan görüşmelerinde Musul'u elinde tutabilmek için büyük çaba gösterdi ama başarılı olamadı. 5 Haziran 1926'da Türk ve İngiliz yetkililer Ankara'da bir anlaşma imzaladı. 14. maddee Musul petrollerinden elde edilecek gelirin yüzde 10'unun 25 yıl süre ile Türkiye'ye ödenmesi ibaresi yer alıyordu. Irak'ın bağımsızlık kazanmasının ardından da Irak ve Türkiye arasında protokol imzalandı.

        - Musul meselesi Türkiye'nin İngiltere ile yaptığı Lozan ve Haliç görüşmelerinde halledilemedi. Daha sonra Türkiye Şeyh Said isyanı ile zor bir duruma sokuldu. Türkiye yüzde 10'luk petrol gelirlerini 25 yıllık süre anlaşmasına göre aldı. Ancak, Türkiye başlangıçta 5 yıl hiçbir gelir elde edemedi. Çünkü üretim yoktu.

        - Türkiye o zamana kadar (25 yıllık sürenin dolmasına yakın) petrol gelirlerinden çok az pay alıyordu. Ancak, 1950, 51 ve 52 yıllarında üretimin çok arttığını gördük. Neden arttı diye bir araştırma yaptık. Ve gördük ki Irak şirketlerle yeni bir anlaşma yapmıştı. Tabi kazançları arttı. Biz' ondan da hisse istiyoruz' dedik. Fakat Türkiye'nin sadece Musul bölgesinden alınan petroller üzerinde hakkı olduğun,u diğer bölgeden alınan petrolün bunun dışında kaldığını iddia ettiler. Irak'a gittik ve müzakereler yaptık. 100 milyon lira istedik, onlar 50 milyon lira teklif etti.

        - ( Dönemin hükümetinin 100 milyon lirada ısrar ettiğini belirterek) İş orada kaldı. 1958'de Irak'ta kanlı devrim olduktan sonra bu pazarlıklar tamamıyla ortadan kalktı. Eğer 1952'de müzakereler sırasında 50 milyon lirayı alsaydık mesele kapanmış olacaktı. 50 milyon lira almış olacaktık, ancak 100 milyon lirada ısrar edince onu da alamadık. Bu arada yıllık bütçelerimizde devamlı olarak Irak'tan alınacak 100 milyon lira yer aldı.

        - (Hükümetin o dönem seçim telaşıyla uğraştığını, Musul meselesiyle ilgilenmediğini ifade ederek) Görüşmelerde Maliye Bakanı'nı geçemedik. Başbakan Adnan Menderes ilgilenmedi. Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü ile bu konuları konuşamıyorduk.Türkiye'nin de ilgilenmemesinden kaynaklı Irak'ın teklif ettiği 50 milyon lirayı alamamak açık bir kabahat.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ