Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan önemli açıklamalar, Başbakan Davutoğlu'ndan Kılıçdaroğlu'nun mektubuna sert yanıt

        HABERTURK.COM

        Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yazdığı mektupla ilgili soru üzerine "Böyle bir mektup gelmedi. Bana iletilen mektup gerçekten Kılıçdaroğlu'ndan çıkmışsa üzerinde düşünülmesi gereken bir metin. Bana iletilen metin nezaket bakımından utanç verici" dedi.

        Kılıçdaroğlu ise Başbakan Davutoğlu'nun bu sözlerine "Siz gerçekten Başbakan olarak görev yapmak istiyorsanız, bankalar yasasının gereğini yapın. Bana bu konuda gelen tepki yok. 'Kılıçdaroğlu şunu söyledi, bunu söyledi.' Benim söylediğim daha farklı. Başbakansan Başbakan olmanın gereğini yap diyorum. Bu kadar açık ve net. Bekliyorum. Yapacak mı yapmayacak mı bunu göreceğiz" şeklinde yanıt verdi.

        Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski ortak basın toplantısı düzenlendi. Davutoğlu ve Gruevski gazetecilerin sorularını yanıtladı.

        Davutoğlu'ndan açıklamalarından satır başları:

        KILIÇDAROĞLU'NDAN MEKTUP

        Böyle bir mektup gelmedi. Anamuhalefet liderinin herhalde ülkenin başbakanına bir mektup yazacaksa bunu ciddiyet içinde ve doğrudan iletmesi beklenir. Öyle bir mektup yazmış olsaydı mukabele görürdü. Bana iletilen metin eğer gerçekten CHP Genel Başkanından çıkmışsa ve CHP'nin web sayfasında yayımlanmışsa üzerinde düşünülmesi gereken ve ciddiyetle herkesin okuması gereken bir metin. Niçin biliyor musunuz? Metinde Sayın Cumhurbaşkanımıza dönük kullanılan ifadeler hem devlet ahlakı bakımdan hem şahsi nezaket kuralları bakımından utanç vericidir.

        Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı 10 Ağustos'ta yapılan seçimle, Türk milleti tarafından seçilmiştir. O andan itibaren herkesin cumhurbaşkanına dönük olarak, bu cumhurbaşkanının kişiliği, isim olarak, kişiliğinin ötesinde de makam olarak da saygı gösterme zarureti var. Görüş ayrılıkları cumhurbaşkanı makamına saygısızlık yapmayı mazur göstermez.

        Bu metin okunmalı ve kutuplaştırma adına bir analize tabi tutulmalı.

        10 Ağustos'tan bu yana Sayın Cumhurbaşkanımız herhangi bir siyasi pozisyon anlamıyla taraf tutar bile görüntü vermeden, bütün ülkeyi kuşatıcı mesajlar verirken, bir siyasi parti liderinin, Türk halkının yüzde 52'sinin oyuyla seçilmiş ama yüzde 100'ünün cumhurbaşkanı olan bu makamda bulunan bir lidere dönük sarf ettiği bu sözler kutuplaştırıcı ve provokatif değilse hangi söz kutuplaştırıcı ve provokatiftir. Şimdi herkes aslında bütün resmi en açık şekilde görüyor. Böylesi bir üslup, Türk siyasetine yakışmaz, belki Kılıçdaroğlu'na yakışır ama Türkiye'de anayasal bir konumu olan anamuhalefet partisi liderine yakışmaz. Dolayısıyla bu niteliğiyle, bu üslubuyla Kılıçdaroğlu aslında bırakın Türkiye'de başbakan olma iddiasını, anamuhalefet lideri olma nezaketine de ciddiyetine de sahip olmadığını göstermiştir.

        "BU BİR İHANETTİR"

        Eğer AK Parti iktidarları bu finansal politikaları takip etmese, ülkede güven ve istikrar sağlamamış olsaydı herhalde küresel ekonomik krizde, finansal yapımız bu derece dirençli olmazdı. Öncelikle yaptığı, referans olarak kullandığı 25 bankanın battığı dönemlerden Türkiye'yi alıp çıkaran biziz, Kılıçdaroğlu değil. AK Parti yönetimleri ve o dönemlerde başbakanlık yapan Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Buradan üçüncü noktaya geliyorum: Türkiye'deki bankacılık sisteminin de ekonomik hayatın da garantörü Türkiye Cumhuriyeti hükümetidir, Sayın Kılıçdaroğlu bu üslubu ile dışarıda birilerine ve onların buradaki uzantılarına 'Türk ekonomisinde bir kriz var' görüntüsü vermek istiyorsa bu açık bir şekilde Türkiye'deki istikrara ve Türk ekonomisine yönelik bir ihanettir. Öncelikle bunun hesabını vermek durumundadır. Kime neyi jurnalliyor? Birtakım gizli twit hesaplarında çıkan ismini zikretmek istemiyorum ama çıkan ve açıkça Türkiye'de manipülatif nitelikteki bilgilere dayalı olarak bir anamuhalefet partisi liderinin, böylesine kritik ekonomik şartların yaşandığı dünya şartları içinde ülkesini zan altında bırakacak ifadelerde bulunması sorumsuzluktur.

        "HAK ETTİĞİ CEVABI ALACAKTIR"

        Türk finansal sistemi gayet sağlamdır ama herkes de bilsin ki hiç kimsenin bu finansal sistemde ayrıcalığı yoktur. Kurallar bellidir, bu kurallar nasıl işletilecekse o şekilde de işletilir. Bizim için önemli olan, şu veya bu bankayı korumak ya da tasfiye etmek değil, Türk finansal sisteminin kurallarını ayrımsız bir şekilde işletmektir. Bu kurallarda şimdiye kadar son 12 yılda nasıl uygulanmışsa, aynı şekilde uygulanır. Hiçbir farklı tutum da hükümetimizden beklemesin.

        Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu provokatif açıklamaları eminim, hem iş dünyamızca hem olaylara objektif bakan sivil toplumca ve basın mensuplarınca dikkatlice değerlendirilecek ve hak ettiği cevabı alacaktır.

        İHVAN LİDERLERİ TÜRKİYE'YE GELECEK Mİ?

        Türkiye'ye giriş ve çıkışlar uluslararası hukuk açısından sakınca taşımayan herkes açıktır.Uluslararası hukuk açısından sakınca varsa ideoloji ve siyasi fark gözetmeden hukuk gözetilir.

        IŞİD'E KARŞI TAMPON BÖLGE

        Türkiye'nin çevresindeli olağanüsyü güvenlik riskleri sabebiyle bazı konuları devreye soktuk. Bugünkü toplantısının temel nedeni geçen haftaki toplantılar konusunda bilgi vermek ve genel bir değerledirme yapamaktı. Bugünkü toplantıda genel olarak bütün güvenlik riskleri ve yapılması gereken hazırlıklar yer aldı. Türkiye bölgesinde yaşananlar sebebiyle her an her senaryoya hazırlıklı olmalı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ