Kayıp mezar ve en büyük Osmanlı yerleşkesi bulundu

Nihat ULUDAĞ / HABERTÜRK

Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın, yıllardır tartışma konusu olan Macaristan'daki kayıp mezarını geçen yıl Aralık ayında bularak kamuoyuna açıklayan bilim adamlarının da yer aldığı sempozyumda konuşan uzmanlar, bu yöndeki tartışmaların artık bittiğini belirtti. Macararistan'daki projenin ekip başkanı olan Doç. Dr. Pap Norbert, "Bizim için tartışma bitmiştir. Yaptığımız tarihi, coğrafi, jeofizik ve arkeolojik kazı çalışmalarıyla burada bir Osmanlı palangası olduğu kesinleşmiştir" dedi.

Projeye destek veren TİKA'nın (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı) Başkanı Serdar Çam, "Söz konusu yerleşimin gün yüzüne çıkarılması ile sadece Osmanlı'nın muhteşem yüzyılının mimarı Kanuni Sultan Süleyman'ın yüzyıllardır kayıp mezarının keşfi değil, aynı zamanda Zigetvar Savaşı ve sonrasındaki döneme ait birçok tarihi bilgiye erişimi de mümkün kılan insanlığın ortak tarihi hazinesi de ortaya çıkarılacak" diye konuştu.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) destekli "Kanuni Sultan Süleyman'ın Kayıp Mezarının Araştırılması Projesi" kapsamında elde edilen bulgular İstanbul Sepetçiler Kasrı'nda düzenlenen panelle değerlendirildi. Türbenin bulunduğu kazı alanından elde edilen bulguların değerlendirildiği panele Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof Dr. Nurhan Atasoy ve Prof. Dr. Ali Uzay Peker'in yanısıra, 11 Balkan ülkesinin Osmanlı tarihçileri katıldı.

TİKA Başkanı Serdar Çam, 150'yi aşkın ülkede projeleri olduklarını belirterek, "Sadece Osmanlı eserlerini, cami ve külliyelerini restore etmiyoruz. O ülkelerin tarihi ve kültürel yapılarına da katkı sunuyoruz. Kanuni Sultan Süleyman'ın türbesinin bulunması, burada bir Osmanlı yerleşiminin ortaya çıkarılması çok heyecan verici bir olay. Biz çalışmalarımızı her ülkeden ve görüşten bilim adamlarıyla şeffaf bir şekilde bilimsel bir ortamda sürdürüyoruz" dedi. Çam, "Söz konusu yerleşimin gün yüzüne çıkarılması ile sadece Osmanlı'nın muhteşem yüzyılının mimarı Kanuni Sultan Süleyman'ın yüzyıllardır kayıp mezarının keşfi değil, aynı zamanda Zigetvar Savaşı ve sonrasındaki döneme ait birçok tarihi bilgiye erişimi de mümkün kılan insanlığın ortak tarihi hazinesi de ortaya çıkarılacak" dedi.

Macaristan Proje Ekip Başkanı Doç. Dr. Pap Norbert, "Bizim için tartışma bitmiştir" diyerek şunları söyledi: "Yaptığımız tarihi, coğrafi, jeofizik ve arkeolojik kazı çalışmalarıyla burada bir Osmanlı palangası olduğu kesinleşmiştir. Evliya Çelebi'nin türbe tarifi bize çok yol gösterdi. Üzüm bağlarının arasında bazı Osmanlı eserlere ait kalıntılara ulaştık. Jeofizik ve arkeolojik çalışmaların ardından burada bir Osmanlı Palangası'nın temellerine ulaştık. Palanga'nın içerisinde bulunan hırsız çukuru, bizim doğru yerde olduğumuzu gösterdi. Kanuni'nin kalbinin altın bir kutuda gömüldüğünü düşünen hırsızların bu derin kuyuyu kazdığı tarihi vesikalarda belirtiliyordu."

MAYIS AYINDA YENİ ÇALIŞMA BAŞLAYACAK

Türkiye Ekip Başkanı Prof Dr Ali Uzay Peker de, "Yaptığımız tüm çalışma verilerini şeffaf bir ortamda tüm dünya bilim insanlarına sunuyoruz. Ancak kesinlikle şunu söylüyoruz ki, biz Zigetvar'da bir Osmanlı yerleşkesi ve palangası bulduk. Yaptığımız çalışmalarda, türbe ve cami olacak kalıntılar da tespit ettik. Bazı kalıntıların, Osmanlı padişahlarının türbelerinde kullanılan eserler olduğu aşikar. Palmet ve seramikler Osmanlı türbelerinde kullanılan palmet ve seramiklerle aynı. Mayıs ayında Türk arkeologlarla birlikte kazı alanında biz de çalışma yapacağız" dedi.

Ali Uzay Peker, "Projenin tamamlanmasıyla; Kanuni Sultan Süleyman'ın kaybolan mezarı olduğuna ilişkin çeşitli buluntular veren yapının yanı sıra cami, derviş tekkesi ve kışla gibi diğer unsurları da içeren Osmanlı yerleşiminin gün yüzüne çıkarılması hedefleniyor" diye konuştu.