"Polise son bir darbe vurulacak"

İngiltere'nin başkenti Londra'da yaşanan yağmalama, kundaklama ve şiddet olaylarından önce yapılan protestoya katılan bir Türk vatandaşı, amaçlarının polisi protesto etmek olduğunu, olayları onaylamadığını söyledi.

İsmini vermek istemeyen Türk vatandaşı, "Londra'daki polis takviyesi azaltıldıktan sonra, polise son bir darbe vurulacağını" iddia etti.

Londra'nın kuzeyindeki Tottenham semtinde Mark Duggan isimli 29 yaşındaki kişinin geçen hafta Perşembe günü polis tarafından vurularak öldürülmesini protesto etmek için Cumartesi günü Tottenham karakoluna giden kalabalığın arasında yer aldığını söyleyen Türk vatandaşı, şöyle konuştu:

"Cevap almak için hep beraber Tottenham karakolunun önüne gittik. Polisler çağrıldı, ancak polis ne cevap, ne de bilgi verdi. 3-4 saat orada beklenildi. Polis cevap vermeyince aile sinirlendi. Yürüyüş yapıldı. Arkadaşları, kardeşleri filan polis arabalarını kırmaya, yakmaya başladı. Arabalar yanmaya başlayınca insanlar da bu gösteriye katılmaya başladı. Polislerin hepsi toplandı, otobüsler filan yandı, binalar yakıldı."

Tottenham'da olayların büyümesinin ardından tüm polisler bu semte yönlendirilince, Londra'nın birçok semtinin başı boş kaldığını söyleyen Türk vatandaşı, bazı fırsatçıların da sokağa dökülerek, soygun yaptıklarını kaydetti.

Asıl konunun Mark Duggan'ın polis tarafından öldürülmesini protesto etmek olduğunu, ancak olaya başka grupların katıldığını ve konunun başka yönlere çekildiğini söyleyen Türk vatandaşı, olayları onaylayıp onaylamadığı sorusuna şu yanıtı verdi:

"Hayır onaylamıyorum. Çünkü bizim amacımız, polise karşıydı. Bizim amacımız ölen kişi için kanun aramaktı. Başka gruplar katıldı, bizim istediğimizi başka yöne çevirdiler. Halk da ayaklandı. Bizim istediğimiz halkı ayaklandırmak değildi, protesto yapmaktı."

Olaylar sırasında sosyal medyanın oldukça etkin bir şekilde kullanıldığını söyleyen Türk vatandaşı, "Şu anda bile ağızdan ağza dolaşıyor. Londra'da görevlendirilen 16 bin polis bu hafta sonu gidecek, kendi şubelerine geri dönecek, döndükten sonra bir olayın daha yapılması bekleniyor. Protesto yaparak, son bir darbeyi vuracaklar" dedi.

"Bu darbenin yapılan soygun olayları gibi mi, yoksa polislere yönelik mi olacağı" sorusuna ise, "Bu, polise yönelik olacak. Polis karakolları, devlet yerleri. Çoğunlukla polis, çünkü aslında polisin üzerine bu yürüyüş yapılmıştı. Çünkü başka insanlar katılınca başka yöne çevrildi. Olay yakmaya, kırmaya, çalmaya döndü. Şimdiki yürüyüş direkt polise karşı olacak" yanıtını verdi.

Önce Londra'nın Tottenham semtinde, sonra diğer semtlere ve daha sonra da ülke geneline yayılan olaylar, Duggan'ın öldürülmesiyle ilgili protestonun ardından başlamıştı. Konuya ilişkin soruşturma yürüten, Bağımsız Polis Şikayetleri Komisyonu (IPCC), Duggan'ın öldürülmeden önce polise ateş etmediğini açıklamıştı. Yapılan balistik inceleme sonucu, Duggan'ın dolu bir silah taşıdığı, ancak silahın kullanıldığına dair bir kanıtın bulunmadığı bildirilmişti.

Protesto gösterilerinin geçen hafta sonu başlaması üzerine, emniyet yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, Duggan'ın polise ateş açmasından sonra vurulduğu belirtilmişti.

LONDRA'DA YAĞMANIN İLK KURBANI TÜRK KUYUMCU DÜKKANI OLDU

İngiltere'nin başkenti Londra'daki yağmalama ve kundaklama olaylarının ilk kurbanı bir Türk kuyumcu dükkanı oldu.

İngiltere'de 27 yıldır yaşayan ve 13 yıldır kuyumculuk yapan Çetin Erbil, "Olaylarda ilk soyulan dükkan burası. Bundan önce soyulan dükkan yok. Yağmacılar dükkanı yakmaya çalışmışlar" dedi.

İsyancıların dükkanına girmeye çalıştığını ilk olarak berber arkadaşından haber aldığını belirten Erbil, "15-20 kişi dükkanın kepengini kırmaya çalışıyor dedi, inanamadım. Tavanlara kadar delmişler, parçalamışlar, artık orada da mı altın aradılar, bilmiyorum. Kasaları, dolapları kırmışlar. Hemen olayların olduğu yere geldim, ama polis 'Şu anda can kurtarıyoruz, mal kurtarmıyoruz' diyerek beni yaklaştırmadı" diye konuştu.

İngiliz polisinin büyük bir hayal kırıklığı yarattığını savunan Erbil, polisin dükkanından 50 metre uzaklıkta durarak içeriye girip çıkan yağmacıları izlemesine inanamadığını söyledi.

Erbil, Hackney'de de kuyumcu dükkanlarının olduğunu anlatarak, "Yağmacılar toplanmış, eldivenlerini giyiyorlardı. Maskelerini taktılar, sopalarını, taşları alıp geldiler. Polis bunları benim gibi gördü, ama hiçbir şey yapmadı. Sadece kendini korudu. Kepenkler kırılırken, iki saat boyunca insanlar dükkana girip çıkarken polisin durdurmayacağı kimin aklına gelir" ifadelerini kullandı.

Olaydan sonra uyumakta zorlandığını aktaran Erbil, Hackney'deki dükkanını düşündüğünü ve her an kötü bir haber alma endişesi taşıdığını kaydetti.

"UNUTMADIK, SİZİN KUYUMCUYA GELECEĞİZ"

Hackney'de bulunan diğer kuyumcu dükkanını yeğenleri ve eniştesiyle koruduğunu belirten Erbil, bu sırada çete üyelerinin kendilerine "Unutmadık, sizin kuyumcuya geleceğiz" dediklerini söyledi.

Erbil, polisin barikatı dükkanın önünde kurduğu için zarar gelmediğini ifade ederek, "O dükkanı açmıyorum. 10 gün sonra takviye gelen polisler kendi bölgelerine gittiğinde bu insanlar 10-20 kişi bir araya gelerek yine saldırabilirler. Geçen yıl gündüz vakti saldırdılar zaten" dedi.

Dükkanının dekorasyonunun çok fazla zarar gördüğünü anlatan Erbil, şunları kaydetti:

"Dekorasyondan dolayı 40-50 bin sterlinlik bir zarar var. Saatler, gümüşler ve kasaya koymadığımız altınlar var. Bunlar da 20-30 bin sterlin civarında tutar. Zararı tam olarak hesaplamak mümkün değil. Polis, 15-20 dakika içeri girmeme izin verdi. Sigorta şirketiyle görüştüm, zararın karşılanacağını söylüyor, ama limitler var. Genç yaştan itibaren çok çalıştım, iki tane çocuğum var, onlar için uğraştım. Bu dükkanı böyle görmek beni çok üzüyor. Tamamen darmadağın etmişler. Her şeyi kırmış, dökmüşler."

İngiltere'nin başkenti Londra'nın Hackney, Tottenham ve Haringey gibi semtlerinde yaşayan ve çalışan yaklaşık 300 bin Türk vatandaşı bulunuyor.

Öte yandan, ölü sayısının 5'e yükseldiği olayların ardından Türk kuyumcu esnafı, kepenklerini açmaya başladı.

AA