Tam iki yıl oldu usta oyuncu ve tiyatrocu Levent Kırca’yı ekranlarda görmeyeli. Sürekli magazin malzemesi yapılmaktan sıkıldığı için Büyükada’ya yerleşmiş. Kırca “Kimse sanatsal çalışmalarımdan söz etmek istemiyor. Televizyonda hep bir kaptı kaçtı durumu ve boş şeyler” diyor. Sevenlerinin yoğun ısrarı yüzünden yeni komedi dizileri çeken Kırca, çok yakında yeniden ekranlarda olacak.
Levent Kırca’yı uzun zamandır ne bir projede ne de başka şekillerde ekranlarda görebiliyoruz. Sırra kadem basmak aynen böyle oluyor galiba. Büyükada’ya yerleşti ve bir daha eskisi gibi olmayacak. Geçtiğimiz haftalarda özel bir kanala, yaşadığı adada sessiz sedasız dizi film çekmiş, kimsenin haberi yok. Fotoğraf çekmek için adada dolaşan arkadaşım tesadüfen görüyor, benim de öyle haberim oluyor. Gelelim röportajı ayarlama olayına. Kırca, önce buluşmayı kabul ediyor, sonra beni atlatmayı deniyor. İkna etmeyi başarıyorum ve Cihangir’de buluşuyoruz. Uzun zamandır gelmemiş buraya, eski dostlarıyla karşılaşıyor, mutlu oluyor. Yüzünde güller açıyor, bir huzurlu ki sormayın. “İlk ve son röportajımdır, yıl başından sonra izleyicimlerimle yaptığım projelerle buluşacağım zaten” diyor.
Neden sizi göremiyoruz?
İş yaparken basın duyurusu yapmıyorum artık. Bu tür haberlerden çıkan asparagas ve magazin haberlerinden çok sıkıldım. Televizyona baktığımda çok boş şeyler görüyorum. Birinin albümü çıkmadan önce, donu düşer, sutyeni düşer bundan prim sağlanmaya çalışılır.
Bunların sizinle alakası nedir?
Bir laf ederim, ekranlarda dönen en komik laf olur. Bir keresinde “Meraba televole” dedim inanın bu cümleyi ekranda tam on yıl boyunca döndürdüler. Hakımda “Levent aç mı duruyor, kiminle gezmiş, kime ne demiş” gibi haberler yazmalarından hoşlanmıyorum. Büyükada’da yaşadığım sürece yaptığım sanatsal çalışmalardan bahsetmek isteyen çıkmaz, hep kaptı kaçtı durumları.
TÜRKİYE’NİN KOMEDİ İZLEMEYE İHTİYACI VAR
O yüzden mi Büyükada’ya yerleştiniz?
Aynen, ama ısrar çok yoğun. Halk çok özlediğini kolumdan çekerek söylüyor, televizyonlar sürekli arıyor. Ne zaman yeni projelerle gündeme geleceğimi merak ediyorlar. Çünkü kalite düzeyi düştü, artık ülkede düzgün komedi yok. Bu kapalı olduğum sürede ise hem kendimi hem seyircimi dinlendirmiş oldum.
İzleyicinin karşısına nasıl projelerle çıkacaksınız?
Kurduğum Kırca yapım şirketinin dört dizi projesi oldu. Yılbaşından sonra yayına girecek. Yapım şirketim konfeksiyon değil butik çalışıyor. Projelerimin her biri iddialı yapımlar oldu. Yaptığım diziler hayatın içinde olanı gösterecek, bugünkü diziler gibi olmayacak. Dizilerimde kanserli çocuk olmayacak. Yine komedi dizileri seyredeceksiniz. Çünkü tam da şu zamanda ülkenin komediye ihtiyacı var, iyi komedi yok maalesef. Güzel bir ekiple çalıştım. Bundan böyle partnerimi oynayacak genç oyuncu Aslı Çiftekurtlar. Yetenekli bir oyuncu, onu tiyatroma da aldım, çok başarılı olacağına inanıyorum.
Dizilerden şikayetçisiniz galiba?
Nasıl şikayetçi olmayayım. Bir dizide adamın oğlu, diğer bir dizi de kızı kanser oluyor. Bir dizi tutuyor arkasından cinsiyet değiştirerek aynısını yapmıyorlar mı deliriyorum. Biri Mardin’e gitmişse diğer dizilerin tümü Mardin’de çekiliyor. Üstelik olayları doğru yansıtsalar gam yemem.
ATATÜRK HEYKELİ YAPIYORUM
İki koskoca yılınız Büyükada’da yalnızca film çekerek mi geçti?
Kendimi dinledim. Edebiyata ve sanata yöneldim. Eskiden okuduğum kitapları tekrar okudum, yenilerini ekledim üzerlerine. Resim yapmaya devam ettim. En önemlisi de Atatürk heykeli yapıyorum. Türkiye’de Anıtkabir dahil olmak üzere düzgün bir Atatürk heykeli yok, o yüzden ben yapıyorum. Bakıyorum yapılan heykellere birinin ağzı yamuk birinin burnu! Sırma saçlı Atatürk heykelleri var, bizim izinden gittiğimiz adamın kafasında doğru düzgün saç yoksa onu sırma saçlı yapamazsın.
Bir buçuk ay önce başladım heykelin yapımına ortalama bir ay daha üzerinde çalışmam gerekiyor. Gece yarılarına kadar çalışıyorum, bu benim için rehabilite oluyor. Büyükada’daki evimin tüm duvarlarını bu süre içinde yaptığım resimlerle doldurdum.
Bildiğim kadarıyla Türkiye’de büyük bir sergi açacak kadar resim ve heykel çalışmanız var...
Yok açmam, sonra Kenan Evren durumuna düşürürler beni üzülürüm. “Levent’in neyine resim yapıp sergi açmak” derlerse yine üzülürüm. Çok değerli dostlarımın evinde resimlerim ve heykellerim var. Böyle gizli saklı olunca daha değerli oluyor. Çocuklarım bir gün isterlerse yaptıklarımı sergileyebilir.
“Olacak O Kadar” programından bu yana neler değişti?
Bugün o programı kolaj yapıp ekrana sürsem ilk üç program arasında yer alır. Biraz promosyonuyla ilgilensem kesin birinci olur. Çünkü o program gibisi yok.
Türkiye sorunları da değişmediği gibi üstüne çok daha büyük sorunlar eklendi. Bugün Türkiye’de, Cumhuriyet, demokrasi, laiklik, Atatürk’ü sahiplenme sorunları var. Bunların karşısında, donu düşen adamlar, memesi görünen kadınlar var. Eskiden insanlar bu kadar kıçını başını açmazdı. İlişkler birer gecelik düşünülmezdi. Sanatçılar halkın önünde örnek olma çabasındaydı şimdi öyle bir kaygı kalmadı. Bir ülkenin kültürü kayboldukça bu tip yozlaşmalarla karşılaşmak zorundayız.
‘Olacak O Kadar’ 19 yılda 1800 kez yayınlandı
Usta tiyatrocu Levent Kırca, ilginç bir rekorun da sahibi. Kırca, dünyada 19 yıl süren tek mizah programı “Olacak O Kadar” ın mimarı... Kırca’nın çektiği 650 bölüm, 19 yılda tekrarlarıyla birlikte toplam bin 800 kez yayınlandı. TRT 2’de başlayan, daha sonra yeni kurulan hemen her özel televizyon tarafından transfer edilen program, Guinness Rekorlar Kitabı’na aday gösterildi. Kırca, ilk kez 1964’de Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sahneye çıktı. 1978’de Altınşehir adlı filmle sinemaya geçti. 1998 yılında Kültür Bakanlığı’nca verilen Devlet Sanatçısı unvanını aldı.
Vatan / Zeynep Bakır
Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.