İlkbahar tatili rotası: Kuzey Ege!

Füsun Saka, HT Cumartesi'de Kuzey Ege'yi kaleme aldı. Homeros’un ‘İlyada’sında ‘bin pınarlı İda’ olarak adı geçen Kazdağları, kısa bir bahar tatili için ideal rotalardan biri. Burası dünyanın en önemli ekolojik bölgeleri arasında. Neredeyse yılın her ayında, yeşilin her tonunu görebileceğiniz Kazdağları’nda uzun dağ yürüyüşleri yapabilir, bol oksijenle kendinizi tazeleyebilirsiniz. Kazdağları Milli Parkı’ndaki gezi parkurlarında, endemik bitkilerin ve yaban hayatının zarar görmemesi için büyük özen göstermek ve bu nedenle de buraları rehber eşliğinde gezmek gerekiyor. Şahin Deresi güzergahı, endemik bitkilerin çeşitliliği açısından zengin bir alan.

Zeytinli beldesinden başlayan, Beyoba Köyü ve Hasan Boğuldu (Sütüven) Şelalesi’ne ulaşan Sakız güzergahı, devamında başka köylere varıyor. Köyleri geçtikten sonra Kazdağları’na tırmanış başlıyor. 300 metre yüksekliğe kadar zeytin ağaçları, ardından yer yer tespih, sandal, meşe ağaçları çıkıyor karşınıza. 600-800 metrede ise bölgeye hakim ağaç kızıl çamlar. Mehmetalan Köyü-Yayla Tepe ve Ayı Deresi trekking için idael rotalar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Bu arada, Adatepe’deki zeytinyağı müzesini de mutlaka görmenizi tavsiye ederiz.

AYVALIK SOKAKLARINDAKİ HER ŞEY RUHUNUZA İYİ GELECEK

İlkbahar ve sonbahar tatili için gidilebilecek en doğru yerlerden biri de Ayvalık, özellikle Cunda (Alibey) Adası. Tatlı bahar havası, çamların arasından günbatımı manzarası, o dinginlik, o sadelik ve o nefis Ege yemekleri birkaç günlüğüne de olsa bütün dertleri unutturabilir. Ve hayatın asıl manasını aynı şiddetle hatırlatır...

Ayvalık’ın eski mahalleleri, Arnavut kaldırımlı dar sokakları ve pencerelerinde dantelperdelerin uçuştuğu Rum evleriyle bakmaya doyamayacağınız fotoğraf kareleri vaat ediyor. Gezerken, çınar ağacının altında bir kahveye denk gelirseniz hemen bir çay molası verin, gördüklerinizi sindirin... Ayvalık’ın Çamlık bölgesi, Sarımsaklı plajları, tepeden denizdeki bütün o dantelsi girinti ve çıkıntıları görebileceğiniz Şeytan Sofrası, gezinin durakları arasında olmalı.

CUNDA’DA TATLI REHAVET

Ya da... Cunda’da kalın ve adadan dışarı çıkmayın! Hayır, hiç sıkılmazsınız. Daracık sokaklarda küçük bir tur atın, nefis taş evlerin fotoğrafını çekin, Taksiyarhis Kilisesi’ni gezin, sonra sahildeki Taş Kahve’ye oturup yayılın... Gazete, dergi, kitap, sohbet derken, saatler geçip gidecek... Sonra bir küçük sahil yürüyüşü yapın ve dönüşte de kıyıdaki restoranlardan birine oturup akşam sefasına başlayın. Bir bakmışsınız gecenin yarısı olmuş...

Ertesi günü de aynen böyle geçirebilirsiniz. Ama adanın küçük koyları, eski köyleri de kesinlikle keşfe değer. Mesela Eski Rum köyü Patricia ile Ayışığı Manastırı çevre gezinizin ilk durakları olsun...

Bol gece eğlencesi, gündüz aktivitesi istiyorsanız Ayvalık, Cunda size göre değil. Ama dinlenmek ve kendini dinlemek için, emin olun burası doğru adres.

GÖRMEK İÇİN 5 NEDEN

1.Kazdağları Türkiye’nin oksijeni en bol iki yerinden biri. Buradaki endemik bitkileri başka hiçbir yerde göremeyebilirsiniz.

2.Kuzey Ege kasabaları arasında en köklü kültürü olanlardan biri Ayvalık. Taş evler, hoş sohbetlerin yapıldığı kahveler muhteşem.

3.Kazdağları, mitolojik adıyla İda, efsaneleriyle ünlü. Hera, Afrodit ve Athena’nın katıldıkları, Truva Savaşı’na yol açan o meşhur güzellik yarışması burada yapılmış.

4.Ayvalık’taki Şeytan Sofrası’ndan deniz manzarası büyüleyici. Özellikle güneşin batışını buradan seyretmelisiniz.

5.Kazdağları’nda cip safarileri, ayı, yaban domuzu gibi hayvanları doğal yaşam ortamlarında gözleme fırsatı sunuyor.