Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Başkan Kocaoğlu, tüp geçit projesi yapıldıktan sonra Körfez Projesi için ihaleye çıkılacağını belirtirken, AK Parti grubunun bütçe ile ilgili çeşitli eleştirileriyle ilgili, "Partimizin gruptaki milletvekillerine söyleyeceğim. Mecliste teklif etsinler. İzmir’e para verilmesin” dedi.

        İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin mayıs ayının üçüncü birleşimi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun idaresinde gerçekleşti. Toplantıda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT Genel Müdürlüğünün 2017 mali yılı kesin hesabı ile taşınır mal kesin hesapları ile İZSU’nun faaliyet raporu görüşüldü. Toplantıda, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Başkan Kocaoğlu, AK Parti Grup Sözcüsü Hakkı Durmaz’ın “Merkezi hükümet kepçeyle sunuyor ama İzmir halkına kaşıkla veriyorsunuz” sözlerine karşılık, “Sadaka mı veriyorlar İzmir’e? Partimizin gruptaki milletvekillerine söyleyeceğim. Mecliste teklif etsinler. İzmir’e para verilmesin” diye cevap verdi. Kocaoğlu ayrıca, Gördes Barajından para ödemelerine karşın su alamadıklarını ve bir an önce sorunun çözülmesini beklediklerini belirtti. Kocaoğlu, Körfez projesi ile ilgili de, “Körfez projesinden vazgeçmem. Ama proje çıktıktan sonra bir defada bütün kanalın yapılması ihalesine çıkmayacağız. Göreceğiz tüp geçit yapılacak, projenin öngördüğü derinleştirme tarama yapılacak, ondan sonra ihaleye çıkacağız. Öyle bir yerden vazgeçtiğim yok” açıklamasında bulundu.

        “Yerelde kalkınma”

        CHP Grup Sözcüsü Bülent Çetinkaya konuşmasında rakamlar üzerinden örnekler verirken belediye çalışmalarını değerlendirdi. Çetinkaya, “Rakamlardan anlaşıldığı gibi bütçenin gerçekleşme oranı yüzde 97’dir. Bu ne kadar gerçekçi bir bütçe yapıldığını göstermektedir. İzmir modeli büyükşehir belediye başkanı önderliğinde dürüst ve şeffaf belediyecilik anlayışıyla gelmektedir. 2017 yılında yerelde kalkınma başarılı bir şekilde uygulanmıştır. Çalışmalardan dolayı teşekkür ediyoruz. Her iki raporla ilgili CHP olarak olumlu oy kullanacağımızı bildiririz” diye konuştu.

        Titanic benzetmesi

        Raporlar hakkında eleştirilerini sıralayan AK Parti Grup Sözcüsü Ali Kökoğuz, “Elimdeki geçen yılın kesin hesap tutanakları ile bu yılkilerin hepsi birebir aynı. Bir tek rakamlar farklı. Araya bir hizmet sokulamaz mıydı acaba? Biz romanı dinledik ama gerçek bu değil. Gemi alımı, süt kuzusu, ilaçlama, kıyı düzeni hepsi aynı. Kentsel dönüşüm sözü vermişsiniz, katı atık dönüşüm sözü, altyapı, ulaşım, viyadük, yeşil alandan bahsediyorsunuz. Verdiğiniz sözler var. Ulaşım konusunda ‘alt geçit üst geçit yapacağım’ diye. Bir bakıyorum, nasıl olabilir bu? Söz verdiğinizi yapamıyorsunuz. ‘Borcumuz yok, bütçemiz sağlam’ diyorsunuz peki bu durağanlık niye, söz verdiklerinizi neden yapamazsınız? Nedir sizin derdiniz? Titanic gemisi de sağlamdı. Sefere çıktığında gemi kaptanı gemimin batacağını anladı ve kemancıları güverteye çıkardı. Çünkü batan gemide panik çıkmasın diye. Siz sadece keman çalıyorsunuz. Ağustos böceği gibi lay lay lom yapıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

        “İzmir için kanun çıkarın, para vermeyin”

        AK Parti Grup Sözcüsü Hakkı Durmaz da merkezi hükümetin kepçeyle sunduğunu ama bunun İzmir halkına kaşık ile yansıdığını öne sürdü. Durmaz, şöyle konuştu: “AK Parti’li olarak değil İzmirli olarak konuşuyorum. İzmirli hizmete susamıştır. İzmirli bunun daha fazlasını hak ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesi bunu kaldıracak güçte. Bu niçin yapılmıyor? Bu bir öngörüsüzlük müdür, beceriksizlik midir? İzmirli niye 5 sene sonra bu hizmeti alma derdine düşüyor? İzmir’in acelesi var. Bütçe rakamları ortada. Alınan kredi notlarını biz de alkışlıyoruz, diyeceğimiz yok. Merkezi hükümetin bütçesine sırtınızı dayamışsınız.” Kocaoğlu araya girdi ve “Vermeyin kardeşim. Başbakana söyleyin İzmir için kanun çıkarın. Ne İzmir’de yaşayan insanlara ne İzmir Büyükşehir Belediyesine bütçeden para vermeyin deyin” dedi.

        “Gün içinde dönen parayı kim kullanıyor?”

        Konuşmasına devam eden Durmaz, “İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmirliye hakkını vermemektedir. Altını çize çize söylüyorum. Şirketler tasarruf yapar ama imkan olduğu halde metrolar ve hizmetler yapmamakta bir sıkıntı vardır. AK Parti grubu olarak ret oyu kullanacağım. ESHOT ile ilgili olarak sormak istediğim bir şey var; gittiğin kadar öde sistemine geçildi. Her kişi her gün 11 lira gibi bir para ödemek zorunda. Günlük olarak bu kart sahibi insanların yatırdığı para olarak günlük dönen parayı kim kullanmaktadır?” diye sorarken, Kocaoğlu ise, “Çiftlik Bank’a gönderdik. Karşılıksız para yok burada. Çiftlik Bank falan... Kesin hesap konusunda konuşacak adamın bütçe, kar zarar konusunda belirli bir bilgisi olacak. Bilmeyebilir ayıp değil. Ama bilen bir kişinin hazırladığı bir raporla ya da brifing alarak gelip konuşması lazım. Bu konuşulanın endazesi yok. Benim ne dediğimi bu işi bilenler anlıyor” ifadelerine yer verdi.

        “İzmir’e para verilmesin”

        CHP Grup Başkanvekili Sırrı Aydoğan ise, “Kaç yıldır bu mecliste konuşulan şey aynı. Merkezi hükümet yatırım yaptı, yapmadı. Merkezi hükümetin ekstra yatırımları ayrıdır belediyelerin aldığı pay ayrıdır” dedi. Kocaoğlu da, “Partimizin gruptaki milletvekillerine söyleyeceğim. Mecliste teklif etsinler. İzmir’e para verilmesin” diye konuştu. AK Partili Kökoğuz, “Ondan sonra iki gözü iki çeşme ağlıyorsunuz” deyince Kocaoğlu, “Merkezi hükümet sadaka veriyor. Merkezi hükümetin geçen sene İzmir’den aldığı vergi 64 milyar TL. İzmir’e verdiği valinin parasından yatırımlara kadar hepsi 13 milyar. Sadaka mı veriyor İzmir’e? Ben ağlamam” cevabını verdi.

        “İhaleye çıktık”

        Eleştirilere toplu cevap veren Kocaoğlu, şunları söyledi:

        “Bir belediye başkanı, ‘metro yapmak belediyenin işi değildir, ben metro yapmayacağım’ dedi, Ulaştırma Bakanlığı yaptı. 4 milyona yakın para harcandı. Bizimle kıyaslanabilecek tek il. Oradaki metronun kaç mislinden fazlasını biz kendi kaynaklarımızla raylı sitsem yaptık. Ulaşımın en ucuz olduğu kentiz. Titanic falan, bunlara cevap vermek ayrı bir şey. ÇED raporlarımız geldi. İhaleye çıktık. Aynı ÇED rapor İzmir Limanı için beraber geldi. Devlet Demiryolları'nın ihale çıkıp liman yolunun nasıl genişletileceği konusunda proje ihalesine çıkıp bir an evvel yapması gerekiyor ki İzmir limanı büyüsün, iş hacmi gelişsin, İzmir kalkınsın. Çandarlı Limanı’na er geç yatırım yapılacak. Ona da zemin hazırlanmış oluyor. Biz büyük Körfez projesi için ihaleye çıktık. Sonra yapım işlemine devam edeceğiz.”

        Oy çokluğu ile kabul edildi

        İnşaatlardan alınan otopark bedelini merkezi hükümetin hazırladığı düzenlemeye göre aldıklarını belirten Kocaoğlu, şöyle konuştu:

        “Belli yerlerde yüzde 50’den fazla alamaz diyor. Dönüşüm var. Biz o parayı Çiftlik Bank’a yatırmadık. Şurada elektrik fabrikası var. Gözümüzün önünde akıyor gidiyor. Almaya razıyım. 1 milyona almak yetmiyor. Orada en az 3040 milyon para harcamak lazım. Ben kimseye ‘borcum yok’ demedim. Şu anda Narlıdere metrosunun yaklaşık 200 milyon Euro kredisini aldım. İhale süreci devam ediyor. Buca metrosu şu anda Kalkınma Bakanlığında bekliyor. Onaylayacak. Alt Yapılar Genel Müdürlüğü onayladı, gerisi prosedür. Onun da kredi görüşmelerini yaptım. Minimum 500 milyon Euro. Onun da inşaatına gelir gelmez çıkacağım.”

        Kocaoğlu Türkiye’de ilk defa arazi yollarını asfaltlayan, tarımı ayağa kaldıran belediye olduklarını da sözlerine ekledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT Genel Müdürlüğünün 2017 mali yılı kesin hesabı ile taşınır mal kesin hesapları oy çokluğu ile kabul edildi.

        “Ben şikayeti sevmiyorum”

        İZSU’nun 2017 yılı faaliyet raporu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Sırrı Aydoğan idaresinde görüşüldü. Faaliyet raporu hakkında konuşan CHP Grup Sözcüsü Bülent Çetinkaya, yatırımların çevre ve insan sağlığını gözeterek yapıldığını vurguladı. Başkan Aziz Kocaoğlu da, AK Parti grubundan faaliyet raporuyla ilgili gelen eleştirilere toplu yanıt verdi. Başkan Kocaoğlu, “Haklı olarak muhalefetten arkadaşlar eleştiride bulunuyorlar. Hak vermemek mümkün değil ama İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU birimi çok hızlı bir şekilde yağmur suyu atık su ayrıştırma çalışmalarına devam ediyor. En acil yerlerden başlayarak bütçemizin büyük bölümünü buraya harcıyoruz. Ben şikayeti sevmiyorum. 19 tane ilçe devraldık. Zaten bazı belediye başkanlarımızın altyapı çalışmalarını yaptığımızda ‘toz oluyoruz’ demesinden ne iş yaptığımızı sanıyorum anlıyorsunuzdur. Altyapı zahmetli bir iştir. Sihirli değnekle olmaz. ‘ÇED gereksizdir’ raporunu aldık, şimdi ne zaman yapacaksın? Büyük Körfez projesinden örnek vereyim. Rapor çıkar çıkmaz proje ihalesine çıktık. Bugün ÇED raporu verildiğinde iş bitmiyor. İş yeni başlıyor. Bostanlı Barajı da yeni başlıyor. ÇED raporu aldıktan sonra kamulaştırmaya başlıyorsun” dedi.

        “İnatla takip ediyoruz”

        Büyükşehir olarak, karar verilen projelerin hepsini takip ettiklerini ve izlediklerini kaydeden Kocaoğlu, şunları söyledi:

        “Hepsi hakkında mücadele veriyor ve geç de olsa projeyi gerçekleştiriyoruz. İnançla ve inatla takip ediyoruz. İZSU’da da aynı şeyi yapıyoruz. Zaman önemli. Kaynak bulmak önemli, proje yapmak önemli. Bunların hepsini büyükşehir dünya standartlarının da üstünde yapıyor. Siz tabii ki eleştireceksiniz. Türkiye’de hangi vilayette ve dünyada çoğu vilayette çevre yatırımları konusunda atık suların değerlendirilmesi konusunda herkesle yarışacak duruma geleceğiz? Bunu söylemeyi sevmiyorum ama Büyükşehir, kişi başına 69 ton su arıtıyor. İstanbul 28,5 ton, Ankara 4,5 ton aylık. Bu nedir? Bu bir faciadır, anlayana. Çeşme’yi devraldık ve sadece su şebekesini yenilemek üzere üç tane ihale yapıyoruz. Arıtma yok, kanalizasyon yok. Su şebekesini yeniliyoruz. 250 milyon liranın üzerinde. Torbalı’da 46 milyon liralık 274 kilometre şebeke yeniledik. Hain ilan edildik. Yenilemeyelim mi, Torbalı’dan su akmasın mı? Toz oluyormuş bilmem ne. 160 küsur kilometre Menderes’te bedeli 28 milyon. Yapmayalım mı? Aynı çalışma diğer ilçelerimizde var. Bunları yapmak zorundayız. 14 senedir altyapı ile uğraşıyorum. Zor iştir, irade ister. 14 senedir benim kaderime bu düştü. Ben de isterdim başka yerlere para harcamak. En acil iş olarak altyapı düştü. Büyükşehir İZSU birimi dördüncü faz işe yara yaramaz. Onu meclis üyesi bilmez. Üç faz arıtma var. Yapıldığı günden bu yana bakımı yapılmadı. 40 milyon ton yağmur suyunu arıtmaya göndermiyoruz.”

        “Gördes’ten su alamıyoruz”

        Gördes Barajının ciddi bir problem olduğunu kaydeden Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

        “Gördes Barajının açık yüreklilikle probleminin ortaya konulması gerekir. Bu benim görevim değil. Biz 2010 yılı itibariyle parasını ödüyoruz. Ödediğimiz miktar ciddi bir şeyi buldu. Barajda problem var. Maksimum kapasite 450 milyon metreküp. Baraj 69 milyon metreküp dolduğunda kaçaktan dolayı su boşaltıyor. Su, maksimum kapasiteye göre 40 milyon metreküp olabiliyor. Yüzde 10 doluluk sağlanabiliyor. Bu benim yaptığım işte de olabilir. Teknik problem, hata olur. İş yapıyoruz. Ama bunun açık yüreklilikle halledilmesi lazım. Baraj boşaltıldı, iki senedir bu problem giderilmeye çalışıldı ama giderilemedi. Bürokrasi tarafından üstü örtülmeye çalışılıyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Orman ve Su İşleri Bakanı bildirilerde ‘İzmir’in su problemini çözdük’ diyor. Ben, o suyu alacağım diye parasını ödüyorum. Onda bir problem yok. Devlete ödüyoruz. Ama problem devam ediyor ve Gördes’ten su alamıyoruz.”

        “Müteahhitten teslim alamıyoruz”

        Belkahve’deki 110 kilometrelik hat hakkında da bilgi veren Kocaoğlu, şöyle devam etti:

        “Biz bu 110 kilometre bir hatla Belkahve’ye geliyoruz. Bu hattın yapılması DSİ sorumluluğunda 35 kilometre Sarıkız’a kadar yapıldı. Ondan sonrası yapıldı ama teslim edilemiyor. Çünkü problem var. Teknik hatalar var, müteahhidin yamadığı işler var, projede hatalar var. Belkahve’deki arıtmayı bitirdik. Su alamadığımız için arıtmanın testini yapamıyoruz ve müteahhitten teslim alamıyoruz. Problem olur ama samimiyetle iyi niyetle çözmeye çalışmak lazım. Belediyelerde de, devlet de büyük yatırımlarda mutlaka problemler çıkar.”

        “Bir defa da bütün kanalın yapılması ihalesine çıkmayacağız”

        Konuşmasında, Körfez projesinden vazgeçmeyeceğini vurgulayan Başkan Kocaoğlu, “Körfez benim projem. İzmir Limanının büyütülmesi de benim projem. Çünkü yerelde kalkınma benim projem. Bu projeyi götürüp Başbakana veren ondan sonra takip eden, biziz. Ben o projeden vazgeçmem. Bu projeyi neden ötelemek zorundayım anlatayım; bizim Körfez projesinin de Körfez Geçişini n de ÇED dosyasını aynı müteahhit firma aldı ve yaptı. 12 senedir DEÜ Deniz Bilimleri ile Körfezin bilinirliği ile ilgili sürekli çalışma yapıyoruz. Bu projeyi İzmir Büyükşehir Belediyesi yaparsa Körfez suyunda yüzde 40 sirkülasyon artıyor. Ama tüp geçit yapılırsa bu bizim yaptığımız yatırımın sirkülasyona katkısı yüzde 10’da düşüyor. Projeci, eğer bu tüp geçit yapılacaksa artı 18 milyon metreküp malzemenin daha onların öngördüğü şekilde taranması gerektiğini söylüyor. Tüp geçide karşı olmadığımızı ve böyle büyük bir yatırımı desteklediğimizi sürekli beyan ediyoruz. Biz vazgeçmedik ve şu anda büyük Köfrez projesinin kanalını yapmak için proje ihalesine çıktık. Çıkarken de senede 4 milyon metreküp malzemeyi taşıyabilecek bir makine sistemi kuruyoruz. Proje çıktıktan sonra makine sistemi ile çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ama proje çıktıktan sonra bir defada bütün kanalın yapılması ihalesine çıkmayacağız. Göreceğiz tüp geçit yapılacak, projenin öngördüğü derinleştirme tarama yapılacak, ondan sonra ihaleye çıkacağız. Öyle bir yerden vazgeçtiğim yok” ifadelerine yer verdi.

        İZSU’nun faaliyet raporu, oy çokluğu ile kabul edildi.

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm İzmir haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. İzmir Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler