Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Kılıçdaroğlu'ndan esnaf ziyareti

        CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Üretimi teşvik etmezseniz bu ülke düzelmez, sırtını doğrultamaz. O nedenle hep üreten Türkiye dedik. Üretmek demek, dünyada söz sahibi olmak demektir." ifadesini kullandı.

        Kılıçdaroğlu, Siteler esnafını ziyaret ederek, üretimleri hakkında bilgi aldı, sorunlarını dinledi.

        Bir üretim yerinde esnafla çay içen Kılıçdaroğlu, bütçe görüşmeleri sırasında "Ankara Siteler ve İnegöl mobilyacı esnafına gidin bakın herkes perişan" dediğini, buna karşın Başbakan Yıldırım'ın ise "Herkes hayatından memnun senin haberin yok." diye karşılık verdiğini belirtti.

        Esnafın sigorta primlerinin yüksekliğinden şikayet etmesi üzerine Kılıçdaroğlu, kendilerinin asgari ücretin vergi dışında kalması önerisinde bulunduğunu aktardı.

        Kılıçdaroğlu, "Hem sigorta primi hem vergi ödüyorsunuz. Damga vergisi ödüyorsunuz. Bizim dediğimiz, vergi dışında kalacak, böylece siz rahat edeceksiniz." dedi.

        Esnafın TOKİ tarafından içinde tüm imkanların yer aldığı yeni bir site talebinde bulunması üzerine ise Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

        "Hepsinin çözümü var. Bunun için öncelikle sizin soruna odaklanmanız gerekiyor. Aslında hükümete bile gerek yok. Ankara Büyükşehir Belediyesi oturur bu sorunu çözer. Çok rahatlıkla çözer, çözülmez diye bir şey yok. İsterse sizleri çağırır, arkadaşlar biz buraya bu imkanlarla şunu yapacağız, siz de sonra bunu bize ödersiniz diyecek, tamam. Konut yapıyor mu belediye? Yapıyor. Gidin bakın Yenimahalle'ye gecekonduları yıktık, yeni konutlar yaptık, herkes hayatından memnun."

        "ÜRETİM YUMUŞAK GÜÇTÜR"

        Üretimin önemine de değinen Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

        "Üretimi teşvik etmezseniz bu ülke düzelmez, sırtını doğrultamaz. O nedenle hep üreten Türkiye dedik. Üretmek demek, dünyada söz sahibi olmak demektir. Bu mobilyayı yapıp 10 tane ülkeye satıyorsan, millet ne diyecek, bu Türkiye'den geldi diyecek. Bunun adı siyasette, yumuşak güçtür. Yani Türkiye'nin sesini, itibarını orada dillendirmektir. Tüketen bir ülke büyümez, üretmemiz lazım. Mobilyacısı, çiftçisi, sanatçısı herkes üretecek. Aynı zamanda bunu dışarıya da satmamız, gelir elde etmemiz lazım. Bunu yaparsanız Türkiye itibar kazanır, saygınlık kazanır. Bunu yapmamız lazım. Bizim üzerinde durduğumuz nokta bu. Bunun için ne olması lazım? Üretimin maliyetinin düşürülmesi lazım. Elektrik fiyatları çok yüksek. Mazot, dünyanın en pahalı mazotu. Kamyon şoförü, çifti ne yapacak? Çok pahalı. Nükleer santral yapılıyor, kilovat saati ne kadar? KDV hariç 12,5 sent. Hadi siz az elektrik tüketiyorsunuz, bir de otomobil fabrikasını, çikolata, bisküvi fabrikasını düşünün. Buralarda tüketilen enerji çok daha yüksek. Maliyeti düşürmeniz lazım ki dünya ile rekabet edebilesiniz. Rekabetin şartı budur."

        Esnaftan bazı kişilerin, siyasiler tarafından kendilerine verilen sözlerin tutulmadığını belirtmesi üzerine ise Kılıçdaroğlu, bir iş grubuyla ilgili karar alınırken, o grubun kanaat önderleriyle bir araya gelinmesi gerektiğini ifade etti.

        Bu yüzden sivil toplum örgütlerinin kurulduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, "Siyaset bir sorunu çözmek isterse onların kanaat önderlerini çağırır konuşur. Ortak yol bulunur." diye konuştu.

        Kılıçdaroğlu, seçim bildirgelerinde, bütün organize sanayi bölgelerinde yatılı meslek liseleri kurulacağı sözünün olduğunu hatırlatarak, Sitelere de bunun kurulması gerektiğini belirtti. O sırada söz alan bir esnaf, kendilerinin girişimleriyle bir çıraklık okulu açıldığına ancak öğrenci bulamadıklarına dikkati çekti.

        Esnafın sorunlarını çok iyi bildiğini tekrarlayan Kılıçdaroğlu, sanayiciye daha fazla kaynak aktarılması gerektiğini kaydetti.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ