Rıdvan Dilmen'den derbi yorumu

Galatasaray için çok önemli bir maçtı. En azından kaybetmemesi gerekiyordu. Kadıköy'den çıkaracağı bir puan ikinci yarı rakibini Ali Sami Yen'de ağırlayacağı için büyük avantaj sayılacaktı. Ayrıca Fenerbahçe'nin rakiplerinden kopmasını da engelliyecekti.

Ancak dün gece Şükrü Saracoğlu'nda yine klasik bir derbi izledik. Fenerbahçe'nin bundan önce 6-0 da dahil olmak üzere kazandığı her maçta Galatasaray futbol olarak ezilmemişti. Fenerbahçe gidiyor, gol yapıp dönüyor. Rakibi ise kaçırıyordu.

Yani bugüne kadar hiçbir derbide tek kale oynandığına şahit olmadım. Açık farklı skorlar sürekli kontrataktan veya rakibin oyuncu olarak eksik kalmasından doğuyordu. Eğer dün gece Fenerbahçe 2-0'dan sonra iyi kontratak yapabilse sonuç yine farklı bir skor ortaya çıkabilirdi. Ama oyunun gidişatına bakarsak beraberlik de sürpriz olmayacaktı.

Kontra yapamadılar

Fenerbahçe'de ileri dönük oynayan Tuncay, Appiah, Alex ve Kezman kötü oynayınca Galatasaray'ın riske girdiği bölümlerde üretkenlik sağlayamadılar. Çok fazla top kaybettiler. Paslar yerini bulamadı. Özellikle Alex'te fizik açıdan büyük düşüş var.

İkinci yarıda Gerets akılcı iki değişiklik yaptı. Sabri ve Necati'yi oyuna alarak fizik olarak Fenerbahçe'nin önüne geçti. Hemen golü de buldular. Ancak Fenerbahçe'nin kadrosuna baktığımızda dört savunmacı, önlerinde Deniz ve Aurelio, iki kanatta defansif özellikleri bulunan Tuncay ve Appiah. Böyle bir durumda Galatasaray yeteri kadar üretken olamadı.

Geçmiş maçlarda çok pozisyona girmelerine, karşılığında kalelerinde çok pozisyon vermelerine rağmen işler istedikleri gibi gitmedi. Özellikle Aureilo ile Deniz mükemmel bir futbol oynadı. Edu ile Lugano'nun yüklerini büyük ölçüde hafiflettiler.

Sonuçta Fenerbahçe çok zor bir karşılaşmadan üç puan çıkarmayı başardı ve lig yarışında önemli bir avantajı cebine koydu.

RIDVAN DİLMEN/MİLLİYET