Yerel Haber Hattı 0536 266 79 69
KONUŞMAYI BAŞLAT
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

ABD kongresinin telkiniyle, Irak'taki durumu araştırmak ve makul önerilerde bulunmak üzere kurulan bağımsız Irak Çalışma Grubu'nun raporunda, Irak anayasasında öngörüldüğü gibi 2007 yılı sonundan önce Kerkük'ün geleceğiyle ilgili referandum düzenlenmesinin bölgeyi şiddete boğabileceği kaydedildi ve bu nedenle referandumun “ertelenmesi gerektiği” önerisinde bulunuldu.

Raporda, “2007 yıl sonundan önce, Irak anayasasında öngörüldüğü gibi Kerkük'ün geleceğiyle ilgili bir referandum patlama etkisi yaratabilir ve ertelenmelidir” denildi. Kerkük kentindeki mücadelenin, Kürtler, Araplar ve Türkmenler arasında olduğu belirtilen raporda, Kürtler'in Kerkük'ü kendi topraklarında görmek istediği ancak yapılacak bir referandumla şiddetin artma riskinin çok yükseleceği vurgulandı.

Irak Çalışma Grubu'nun, raporunu hazırlarken Irak'a yaptığı bir ziyaret sırasında, bölgesel Kürt yetkililerinin, Irak bayraklarını indirip yerine bölgesel Kürt yönetimini temsil ettiği öne sürülen bayraklarını asması gibi ayrıntılara da dikkat çekildi. Bu çerçevede, Irak Çalışma Grubu'nun 79 önerisi arasında, Kerkük'ün geleceği için, “herkesin kabul edebileceği bir anlaşmaya yardım edilmesi” de yer aldı. Bu konunun ayrıca, “Uluslararası Irak Destek Grubu'nun” gündemine, yeni bölgesel diplomatik atağın bir parçası olarak konulduğu belirtildi.

Raporda Türkmenler, “azınlıklar” arasında sayıldı ve bütün azınlıkların haklarının korunmasına saygı gösterilmesinin gerektiği ifade edildi.

TÜRKİYE'NİN MÜDAHALESİ ENDİŞESİ

Bölgedeki ülkelerin, Irak'taki şiddetin kendi sınırlarına taşmasından endişeli olduğu belirtilen raporda, “Irak'taki kaos, bu ülkelerin kendi çıkarlarını korumak için müdahale etmesine yol açabilir ve bu da büyük bir bölgesel savaşı çıkarır” denildi.

Türkiye'nin, Irak'taki Kürtler'in bağımsızlık ilan etme yoluna gitmeleri durumunda, bunu engellemek için kuzey Irak'a asker gönderebileceği, İran'ın da aynı şekilde Güney Irak'a istikrar ve petrol bölgelerinin kontrolünü almak için asker gönderebileceğine işaret edildi.

Raporda, “İran'ın bölgesel nüfuzu, bu ülkenin nükleer silah elde etme yolunda olduğu bir sırada, ani şekilde yükselebilir” uyarısında bulunuldu.

Türkiye'nin, raporda “Kuzey Irak'ta üslenen ve binlerce Türk'ü öldüren terörist bir grup” olduğu belirtilen terör örgütü PKK'nın faaliyetlerinden derin endişe duyduğu ve ABD ile Irak'ın, PKK'yı daha etkili bir biçimde hedef almadığı için rahatsız olduğu kaydedildi. Bu çerçevede Türkler'in, gerekirse terör örgütü PKK ile kendisinin başa çıkacağı “tehdidinde” bulunduğu ve Irak sınırında bu çerçevede bir çok kez hareketlilik gösterdiği ifade edildi.

Raporda Türkiye'nin, bağımsız bir Kürt devletine veya Irak içinde çok geniş özerk haklarla donatılmış bir “Kürdistan'a”, kendi ulusal güvenlik çıkarları çerçevesinde karşı çıktığı belirtildi. Türkiye'nin, Kerkük'ün Kürt bölgesi içinde kalmaması için kendi nüfuzunu kullandığı ve Türkmenler'e destek verdiği ifadesi kullanılan raporda, diğer taraftan da Türk şirketlerinin kuzey Irak'ta, Iraklı Kürtler'in bölgesinde yatırımlar yaptığı, Türk ve Iraklı Kürt liderlerin, siyasi, güvenlik ve ekonomik konularda yapıcı işbirliği arayışına girdiği kaydedildi.

Irak Çalışma Grubunun raporunda, “Irak'ın sınırında büyük bir Sünni Müslüman ülke olarak Türkiye, Irak'taki ulusal uzlaşma sürecini destekleyen bir partner olabilir” denildi ve Türkiye'nin, Irak'taki Kürt bölgesinin, birleşik Irak'ın bir parçası olması ve terör örgütü PKK'ya Irak'ta barınak sağlanmaması çıkarları çerçevesinde de yardımcı olabileceği ifade edildi.

Öte yandan, Irak Çalışma Grubu'nun danışmalarda bulunduğu isimler arasında, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy'un da yer aldığı görüldü.

IRAK RAPORUNA TEPKİ

Kürt milletvekili Mahmud Otman, “ABD, Irak'ta işgalci güç. Cenevre Konvansiyonu ABD'nin ülkeden sorumlu olmasını öngörüyor” dedi. Otman, “Bunu yapmaya hakları yok. Bu doğru değil” diye konuştu.

Başbakan Nuri El Maliki'nin danışmanı Bessam Ridha da Beyaz Saray'ın Irak hükümetini “sonuna kadar” desteklemeye devam etmesi gerektiğini belirterek, ”Bizi desteklemezlerse sözlerini yerine getirmemiş olurlar” dedi.
Ridha,”Buradaki misyonu sona ermedikçe ABD'nin askeri desteği keseceğini düşünmüyorum. İlerlemek için onların yardımına ihtiyacımız var. Sonuna kadar yardımlarına ihtiyacımız var” diye konuştu.

Dava partisinden Haydar El İbadi, grubun açıklamalarından çoğunun beklendiğini, ancak Amerikan desteğinin çekilmesi tehdidinin beklenmeyen bir nokta olduğunu söyledi. İbadi, “ABD Başkanı ile görüşmelerde beraber çalışma isteğimizi dile getirmiştik. Böyle bir baskıya maruz kalacağımızı düşünmüyorduk” diyerek, ”sadece ülkedeki suçlularla değil uluslararası terörle mücadele ettiklerini” ifade etti.

Irak'ın kuzeyindeki yönetimin başbakanı Neçirvan Barzani ise, grubun hiçbir üyesinin Irak'ın kuzeyindeki bölgeyi ziyaret etmediğini belirterek, “Bizim fikrimizi sormadılar, raporlarının çok eksik olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

Ortadoğu'daki yetkililer ve uzmanların, Suriye ve İran'ın, Irak'ta istikrarın sağlanması için ABD'ye yardıma istekli oldukları ancak karşılığında da bazı talepleri olacağı değerlendirmesinde bulundukları kaydedildi.

İRAN VE SURİYE NE İSTER?

AP ajansı, Irak Çalışma Grubu'nun uzun süredir beklenen raporunda, Washington'a, Irak krizinin çözümünde İran ve Suriye ile diyalog da dahil, diplomasiye ağırlık verilmesi tavsiyesinde bulunmasının ardından Ortadoğu'daki yetkililer ve uzmanların değerlendirmeleriyle ilgili bir yorum haber yayımladı. Haberde, Arap ülkelerinin, uzun süredir beklenen Irak Çalışma gurubunun raporu ve raporun Washington'un Ortadoğu genelinde büyük etkisi olacak Irak politikalarına nasıl bir etki yapacağıyla yakından ilgilendiği kaydedildi.

Bölgenin uydudan yayın yapan en popüler haber kanalları El Cezire ve El Arabiye televizyonlarının, raporun açıklandığı Washington'daki basın toplantısını canlı olarak Arapça çeviriyle verdiğine işaret edilen haberde, Suriye devlet başkan yardımcısı Faruk el Şara'nın, bugün, ülkesinin ve müttefiki İran'ın yardıma hazırlandığını söylediği kaydedildi.

Habere göre, Şara, Şam'da katıldığı bir konferansta, ''İki ülke de Irak'ın komşuları ve onları dahil etmeden Irak'taki kötü duruma bir çözüm bulmak kolay olmayacak'' dedi. Suriye ve İran'ın, Irak sorunu çözebileceğini söylemeyeceklerini ve bu sorunu uluslararası toplumun tamamının da çözemeyebileceğini kaydeden Şara, Amerikalılarının biraz ılımlı olmasına ve her kim yardım edebilecekse de bunu kabul etmesine olanak tanınması gerektiğini ifade etti.

İran'ın, Irak'ta hükümetin kontrolü elinde tutan Şii partilerle yakınlığı bulunduğuna, ayrıca mezhep çatışmalarıyla ilgili suçlanan Şii milisleri desteklediğine ve Suriye'nin de Irak'taki Sünnilerle bağlantısı olduğuna inanıldığına işaret edilen haberde, ABD'nin, Suriye'yi Sünni direnişçilere barınak sağlamakla, Başkan George Bush'un da iki ülkeyi de Irak'ta kargaşayı kışkırtmakla suçladığı anımsatıldı.

Ancak iki ülkenin de Irak'taki aşırı uçları destekledikleri suçlamalarını yalanladığı belirtilen habere göre, Suriye'nin Washington Büyükelçisi İmad Mustafa da yaptığı açıklamada, ülkesinin, Irak'taki Sünnileri siyasi süreci desteklemesi için teşvik etmeye hazır olduğunu ancak ABD'nin Irak'ın bölünmesini önleyeceği yönünde teminat vermesini isteğini söyledi.

Mustafa, bir forum için bulunduğu Dubai'de, hiç kimsenin elinde sihirli bir değnek olmadığını, kendi ulusal çıkarlarının Irak'ın toprak bütünlüğünün korunmasını gerektirdiğini belirtti. Mustafa, Irak'ta El Kaide bağlantılı teröristler dışında, Sünni direnişçiler dahil bütün tarafların ve bölgedeki ülkelerin katıldığı bir konferans düzenlenmesi çağrısında da bulundu.

SURİYE VE İRAN'IN BEKLENTİLERİ

AP'nin haberinde, Suriye ve İran'ın, Irak'ta istikrarın sağlanması için yardım etmelerinin yanı sıra kendileri için de bazı şeyler istemelerinin mümkün olduğu kaydedildi. Şam'ın, Lübnan üzerindeki etkisine ABD'nin direnişini sona erdirmesini isteyebileceği ifade edilen haberde, Washington'ın, Lübnan'da Suriye karşıtı hükümete verdiği güçlü desteğe işaret edildi.

Haberde, Suriye'nin ayrıca, İsrail'in 1967'de işgal ettiği Golan Tepeleri'ni geri almak için İsrail ile barış sürecinin yeniden başlamasını istediği de belirtildi. İran Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Ali Laricani'nin dün Dubai'de katıldığı bir konferansta yaptığı konuşmada, ABD'nin Irak'tan askerlerini çekmesi için bir takvim vermesi çağrısında bulunduğu anımsatılan habere göre, Londra'daki Uluslarası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü uzmanlarından Mark Fitzpatrick de, Tahran'ın nükleer programının Washington tarafında tanınmasını ümit ettiğini söyledi.

Fitzpatrick, ABD'nin büyük olasılıkla bu ödünü kabul etmeyeceğini ancak İran'a saldırmayacağı sözü verebileceğini, yaptırımlar ile yatırım ve petrol-doğalgaz sektörüne teknoloji ürünleri satışıyla ilgili kısıtlamalarını kaldırabileceğini kaydetti. BM'nin eski Irak temsilcisi Lakdar Brahimi de, İran ve Suriye ile görüşmeyle sorunun çözülmeyeceğini ifade ederek, ''eğer İran ile görüşürseniz sorunun bir bölümünü çözersiniz ancak başka sorunlar yaratabilirsiniz'' dedi. El Hayat gazetesinin Washington bürosu temsilcisi Ürdün uzmanı Selami Nemat da İran ile diyaloğun, Washington'ın Sünni Arap müttefiklerini memnun etmeyeceğini, Şii İran'ın, Irak ve Lübnan'da etkili olmasından derin kaygı duyacağını ifade etti.

10 ABD ASKERİ ÖLDÜRÜLDÜ

Irak'ta bugün düzenlenen dört ayrı saldırıda, 10 Amerikan askerinin öldüğü bildirildi. Amerikan ordusu adına yapılan açıklamada, Irak genelinde bugün 10 Amerikan askerinin öldürüldüğü kaydedildi, başka ayrıntı verilmedi.

Amerikan CNN televizyonu da Amerikalı askeri yetkililere dayanarak verdiği 10 Amerikan askerinin öldürülmesiyle ilgili haberde, bunun Irak'ta son aylarda bir günde öldürülen en fazla Amerikan askeri sayılarından biri olduğu belirtildi. Irak'ta savaşın başladığı Mart 2003'ten bu yana ölen Amerikan askeri sayısının 2900'ü aştığı bildiriliyor.

Öte yandan, Irak'ın başkenti Bağdat'ta 48 ceset bulunduğu açıklandı. Polis, Bağdat'ın farklı kesimlerinde bulunan cesetlerin üzerinde kurşun yaraları ve işkence izleri görüldüğünü kaydetti. Irak'ta bugün de düzenlenen çeşitli saldılar ve şiddet eylemlerinde onlarca kişi ölmüştü.

BAKMADAN GEÇME