Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Denktaş: Başbakanı üzdüğüm için üzgünüm

        Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Balıkesir'in Burhaniye İlçesi'nde ünüversite öğrencilerine 'Kıbrıs meselesi ve çözüm önerileri" konulu konferans verdi. Denktaş, basın mensuplarının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları ile ilgili bir soru üzerine" Kıbrıs'ı konuşuyorum, particilik yapmıyorum particilik yapmaya hakkım yok. Başbakanı üzdüğüm için üzüldüm. Sayın Başbakan, sayın Cumhurbaşkanı'nın belli formülünü hükümetin de formülü olarak AB'ye duyurduğu gün ben evimde oturacağım. Kedisini üzmeyeceğim."dedi.

        Balıkesir Üniversitesi Burhaniye Meslek Yüksek Okulu'ndaki ziyaretinde konuşan Denktaş basın mensuplarına ö nemli açıklamalarda bulundu. Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın Denktaş hakkındaki yorumlarına karşılık veren açıklamalar yapan Denktaş, "Başbakanı üzdüğüm için üzüldüm. Memleketimde konuşayım diyor, benim memleketim anavatandır ve Kıbrıs'tır. Kıbrıs meselesi müşterek milli bir dava olduğu için Kıbrıs meselesinin anahtarı ve kilidi anavatanda olduğu için ve Annan planına evet diyelim işler sarpa sardığı için ben anavatandan aldığım davetlere icabet ediyorum. Kı brıs'ı konuşuyorum, particilik yapmıyorum particilik yapmaya hakkım yok. Eleştirilerimle ümit ederim ki gidilmekte olan yolun çıkmaz yol olduğunu halkımıza ve milletimize göstermiş olduğu olay ve kendilerine de Avrupa Birliği'ne (AB) bakınız halk ve millet bizden istediğinizi vermemize razı değildir diyebilecek bir duruma gelmiş olsunlar. Halkın ve milletin istemediği herhangi bir şeyi hükümetlerin yabancılara verme hakları yoktur diye düşünüyorum. Bu h ükümetin de Kıbrıs'tan vazgeçmek ve Kıbrıs'ı vermek gibi bir niyeti olmadığını kendileri devamlı suretle söylemektedir. Buna biz inanıyoruz, ancak Annan Planı'na evet dedikten sonra KKTC'den vazgeçeceklerini, Kı brıs'tan askeri çekeceklerini, müdahale hakkının ortadan kalktığını, garanti antlaşmasının hemen hemen sıfırlandığını kabul ederek bileceklerini dünyaya işaret etmiş olduklar ını bilmeleri gerekir. Çünkü bize evet dedirtenler ABD, İngiltere Desoto ve BM yetkilileri bizim evetimizi ve Türkiye'nin evetini derhal yorumlamışlardır. Ve demişlerdir ki, mademki Annan Planı'na Türk tarafı evet demiştir, bunun anlamı ayrı bir halk umutlarını, ayrı egemenlik istemediklerini, KKTC'den vazgeçtiklerini, karma bir vilayete razı olduklarını, T ürkiye'nin müdahale hakkının kullanmamasına razı olduklarını da kabul etmiş oldular."dedi.

        "HÜKÜMETİN KIBRIS'LA İLGİLİ MİLLİ DAVASI NEDİR BEN BİLMİYORUM"

        Hükümetin Kıbrıs'la ilgili milli davasının ne olduğunu bilmediğini söyleyen Denktaş, "Türklerini bundan sonra bu çizginin altında tut, böyle bir şey ne iste, ne istet anlamına gelen kararlarda almışlardır. O gün bugündür bu hükümetin Kıbrıs'la ilgili milli davası nedir ben bilmiyorum. Türk devletinin milli davası nedir biliyorum çünkü iki kez büyük millet meclisinde bunun kararı alınmıştır ve sayın Cumhurbaşkanı Sezer, sayın Talat'ı kabul ettiğinde milli davanın ne olduğunu dünyaya duyurmuştur. Annan Planı'na kadar benim müdafa ettiğim davada bu idi. Sayın Sezer'in duyurduğu milli dava şudur, Kıbrı s'ta iki eşit egemen kendi kaderini tayin etme hakkı olan halk vardır. Bunların devletleri vardır ve Kıbrıs üzerinde dengeler vardır bu dengeler Türk-Yunan dengesidir. Lozan dengesidir, bunları kale almayan bir anlaşma yapılamaz. Benim bildiğim müdafa ettiğim dava budur. Milli dava budur." Diye konuştu.

        "BÜTÜN MESELE KIBRIS TÜRKLERİNE EVET DEDİRTMEKTİ"

        Bütün meselenin Kıbrıs Türklerine evet dedirtmek için olduğunu vurgulayan Denktaş, "23 yıllık bir Türkiye'nin tanıdığı bir devleti arkadaşlarımıza teslim ettik. Barışçı oldukları için ve birkaç ay içerisinde Rumlarla birlikte barışı sağlayacakları için olmadı iki buçuk yıl geçmiştir. Aldatıldıklarını söylüyorlar, sayın Erdo ğan'da AB'nin kendisini söylemektedir. İngiltere, Amerika aldatıldıklarını söylemektedirler Rumlar tarafı ndan, onlarda evet diyecekler o halde bütün mesele Kıbrıs Türklerine evet dedirtmekti ben evet derseniz KKTC ortadan kalkar garantiler sulanır diyerek hayır demelerini istedim. Benim bertaraf edilmem şart oldu, ben çekildim, barış olsun diye, Türkiye'nin önü açılacaksa açılsın diye iki buçuk yıl geçmiştir görüyoruz ki Kıbrıs Türklerinin devleti olmayacak egemen olmayacaklar tek bir halk içinde yüzde 20 cemmat olarak algılanacaklar. Bu bizim teslimiyetimiz demektir. Kıbrıs'ın elden gitmesi demektir. Bir Girit açısının yaşanması demektir. Türkiye iç in Kıbrıs nedir de biz bu kadar Türk hükümetleriyle birlikte bunca yıl uğraştık."dedi.

        "BİZ AYNI BEDBAHTLIĞI YAŞAMAK İSTEMİYORUZ"

        Denktaş, dedesinin Türk bayrağının gönderden indirilerek İngiliz bayrağının çekildiğini yaşadığını söyleyerek, aynı bedbahtlığı yaşamak istemediklerini belirtti. Denktaş, "1878'de Sayın rahmetli Cumhurbaşkanı Korutürk'ün tarifini vereceğim Kıbrıs'tan Türkiye çekilirse Türkiye denizlere açık bir ülke olmaktan çıkar bu kadar önemlidir, bu kadar stratejiktir, bu kadar hayatidir, bu uğurda şehitler verilmiştir. Benim dedem 1878'de Türk bayrağının gönderden indirilerek İngiliz bayra ğının çekildiğini yaşayan bedbaht neslin gençleri idi. Biz aynı bedbahtlığı yaşamak istemiyoruz. Şanıyla şerefiyle, Kıbrıs'ta soykırımı önlemek için gelmiş olan Türk askerinin bayrağını gönderden indirerek şehitlerin kemiklerini torbalara koyarak Anadolu'ya dönüşdbunun anlamı ayrı ünü istemiyoruz. Türk milletinin de buna razı olacağını sanmıyorum. Hatta biliyorum ki, razı olmayacaktır. Çünkü büyük medya kendi çıkarı için Türk milletinin K ıbrıs'la ilgili hissiyatını duyurmamayı görev bilmektedir. Eğer duyursaydı ben bu yaşta Anadolu'yu ad ım adım gezmez gerçekleri anlatmaya çalışmazdım. Ben bu görevi yapmak mecburiyetindeyim. Çünk ü vatanına gönül verenler şehit olmuşlardır. Asker çekmediler ama asker çekme planını kabul ettiler. Kıbrıs'tan çekileceklerini kabul etmiş oldular."dedi.

        "CUMHURBAŞKANI SEZER'İN DUYURDUĞU MİLLİ DAVAYI, KIRMIZI ÇİZGİYİ DUYURMASINI İSTİYORUZ"

        AB'nin kabullere dayanarak Türkiye'ye baskı yaptığını iddia eden Denktaş, "Biz AB'nin bu kabullere dayanarak Türkiye'ye baskı yaptığını görüyoruz. Ve Türk hükümetinin AB'ye, sayın Cumhurbaşkanı Sezer'in duyurduğu milli davayı, kırmızı çizgiyi duyurmasını istiyoruz. Emin olsunlar ki, bunları yaptıkları gün ben yerimde oturur hiçbir yere gitmem, hiçbir daveti kabul etmem. Kıbrıs Türkiye'nin en haklı olduğu bir davadır. Bütün dünya, Rumlar adına, Yunanistan adına Türkiye'yi bu davadan vazgeçirmek için harekete geçmiştir. Askerin çıktığı günden itibaren Yunanistan Ege kartını oynayacaktır. Arkasından Ermeni meselesi, Kürt meselesi, özerklik, azınlık veriniz meselesi sırasıyla bu memleketin karşısına getirilecektir. Ben AB'ye yeni üye olmuş ülkelere soruyorum, sizin önünüze Kopenhak kriterleri ünitesinde bir şeyler getirdiler mi? Cevap hayırdır. Türkiye'nin önüne ne hakla Kıbrıs meselesini getiriyorlar? Niye eli kanlı terörist bir Rum idaresi Türkiye'ye kafa tutabiliyor ve benim muhatabım Talat değildir Türkiye'dir diyebiliyor. Sayın Talat'ın Cumhurbaşkanı olarak kabul edilmiş, bizde sevindik ama yola çıkarken kendisinin Cumhurbaşkanı olarak geldin ama tanınma değildir ve tanınma olmayacaktır beyanatları karşısında bizim kabul edildiğimiz gibi bir cemaat lideri olarak kabul edildiği aşikar olmuştur. Dolayısıyla bunlarla övünerek esası unutmayalım. Rum idaresi Kıbrıs'a sahip çıkma oyununu oynamaktadır. Bütün egzersiz şimdi KKTC'ni ortadan kaldırmak, o Kolordu'yu adadan ç ıkartmak, garantileri sulandırmaktır. Oyun bu olduğuna göre kırmızı çizgimizi KKTC'ni yaşatmak ve yapılacak yeni bir anlaşmada iki devlet esası üzerinde bir ortaklığa razı olacağımızı hiç çekinmeden söylemektir. İnşallah başarırız. Sayın Başbakan, sayın Cumhurbaşkanı'nın belli formülünü hükümetin de formülü olarak AB'ye duyurduğu gün ben evimde oturacağım. Kedisini üzmeyeceğim."dedi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ