Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Kurban bayramı ne zaman? 2018 Kurban bayramı tatili kaç gün olacak? İşte resmi tatiller...

        Havaların ısınmasıyla beraber vatandaşlar tatil planı da yapmaya başladı. Kurban bayramı için şimdiden merak edilen sorular araştırılıyor. Kurban bayramı ne zaman, bayram tatili kaç gün? gibi sorular merak ediliyor. İşte Kurban bayramı ile ilgili ayrıntılar...

        KURBAN BAYRAMI NE ZAMAN?

        Kurban Bayramı, bu yıl Ağustos ayında idrak edilecek.Kurban Bayramı'nın 1. günü 21 Ağustos Salı gününe denk geliyor ve bayram 4 gün sürecek. Bayram takvimi şu şekilde;

        Kurban Bayramı 1. günü- 21 Ağustos Salı günü

        Kurban Bayramı 2. günü- 22 Ağustos Çarşamba günü

        REKLAM

        Kurban Bayramı 3. günü- 23 Ağustos Perşembe günü

        Kurban Bayramı 4. günü- 24 Ağustos Cuma günü

        KURBAN BAYRAMI TATİLİ KAÇ GÜN?

        Kurban Bayramı'nın ilk günü 21 Ağustos Salı gününe denk geliyor. Eğer arefe günü olan Pazartesi günü tatil olursa, vatandaşlar 18 Ağustos Cumartesi gününden itibaren tatile başlayacak ve böylece 9 günlük tatil uygulanacak. Kurban Bayramı tatilinin kaç gün olacağı konusunda henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak 20 Ağustos Pazartesi günü de tam gün tatil olursa, vatandaşlar 9 günlük bayram tatiline çıkacak.

        KURBAN BAYRAMI İÇİN DİYANET'TEN AÇIKLAMALAR

        Değerli müminler!

        Dinî bayramlarımızdan kurban bayramını idrak etmenin sevinci içe-- risindeyiz. Bizi bugünlere sağlıkla eriştiren Cenâb-ı Hakk’a hamdediyor, O’nun sevgili Peygamberi Muhammet Mustafa (sas.)’ya salât ve selâm ediyoruz.

        Önce bu bayramda yapmakla yükümlü olduğumuz kurbandan bahset-- mek istiyorum.

        Kurban, kurban bayramı günlerinde ibadet niyetiyle belli hayvanlardan birini keserek yapılan bir ibadettir. Buna Arapça’da “Udhiyye” denir.

        Kurban, Allah Teâlâ’nın ihsan buyurduğu varlığa bir teşekkürdür.

        Kurban ibadeti İslâmiyetten önce de vardı. Cenâb-ı Hakk’ın dostu olma şerefiyle şereflenmiş bir Peygamber olan İbrahim aleyhi’s-selâm bir adakta bulunmuş, bir oğlu olduğu takdirde onu Allah’a kurban edeceğini ada-- mıştı. Aradan geçen zaman içerisinde oğulları olmuş ama o,adağını nasılsa unutmuştu. Rüyada oğlunu kurban ediyor görmüş ve irkilmişti. Tefsirler-- de ifade edildiğine göre Hz. İbrahim bu rüyayı üç ayrı gece görmüştür. Peygamberlerin rüyası vahiy olduğu gibi onlar tarafından yapılan tabirleri de vahiydir. İbrahim aleyhi’s-selâm da rüyasını, oğlunu kurban etmesi gerektiği şeklinde tabir etmiş ve böylece bu tabir de vahiy olmuştur. Artık Hz. İbrahim bu vahyi yerine getirmesi gerekiyordu. Elbette bu çok zordu ama Allah’tan aldığı vahye uymaması daha zordu. İbrahim aleyhi’s selâm büyük bir imtihan karşısında olduğunu anladı. Hiç tereddüt etmeden

        Allah’a teslim oldu ve durumu oğlu İsmail aleyhi’s-selâm’a açmaya karar verdi. Şimdi konu ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerîm’in açıklamalarını dinleyelim. Allah Teâlâ buyuruyor:

        “(İbrahim) ‘Ey Rabbim, bana iyilerden (bir oğul) ihsan et’ dedi. Biz de kendisine yumuşak huylu bir oğul müjdeledik. Oğlu yanında koşacak çağa gelince, “Ey oğlum, ben seni rüyamda boğazladığımı görüyorum, bir düşün, ne dersin?” dedi. (İsmail) ‘Babacığım, sana ne emrolunuyorsa yap, inşaallah beni sabredenlerden bulacaksın.’ dedi. Her ikisi de Allah’a teslim oldular (Allah’ın emrine boyun eğdiler). İbrahim, oğlunu şakağı üzerine yatırdı. Biz de ona şöyle seslendik: ‘Ey İbrahim, rüyana gerçekten sadakat gösterdin, şüphesiz ki bu apaçık bir imtihandı.’ dedik ve ona (İsmail’e karşılık) büyük bir kurbanlık fidye verdik. Kendisine sonradan gelenler içinde iyi bir nam bıraktık. Selâm olsun İbrahim’e. İşte biz iyilik yapanları böyle ödüllendiririz. Çünkü O, bizim mümin kullarımızdandır.”194

        Görülüyor ki, Kur’an da Hz. İbrahim’in gördüğü rüyanın vahiy olduğu-- nu teyit etmiştir. Çünkü Cenâb-ı Hak kendisine seslenirken: “Ey İbrahim, gördüğün rüyaya gerçekten sadakat gösterdin.” buyurmuştur.

        Değerli müminler!

        İbrahim aleyhi’s-selâm Allah’ın emrine boyun eğerek oğlunu kurban etmek üzere şakağı üzerine yatırınca Cenâb-ı Hakk İsmail’in yerine bir koyun kurban etmesini emretmiştir. Bu, Allah’ın insanlığa büyük bir Iütfudur. Allah, insanları Hz. İbrahim’in aracılığı ile insan kurban etmek-- ten korumuş olmasaydı muhtemelen insanlar “İnsan kurban etme” gibi korkunç bir geleneğe sahip olabilirdi ve insanları bu korkunç gelenekten kimse de kurtaramazdı.

        İbrahim aleyhi’s-selâm oğlu yerine Cenâb-ı Hakk’ın kendisine gönder-- diği koç’u kurban etmiştir. Böylece kurban Hz. İbrahim’den sünnet olarak bize intikal etmiştir.

        Kurban, insanın Allah’a yaklaşmasına ve O’nun rızasını kazanmasına vesile olan bir ibadettir. “Kurban” kelimesinde bu mana vardır. İnsan kurban kesmekle İbrahim aleyhi’s-selâm gibi Allah’a ve O’nun emirlerine bağlılığını, gerekirse O’nun rızasını kazanmak için her fedakarlığa katla-- nacağını göstermiş olur.

        Değerli müminler, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için yapılan her şeyde esas olan iyi niyettir. Kurbanda da böyledir, iyi niyet ve ihlâs esastır. Bakınız bu konuda Kur’an-ı Kerîm’de şöyle buyuruluyor :

        “Onların (kurbanların) ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. Fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır.”195 Esasen Allah Teâlâ ancak takva sahiplerinin yapmış oldukları ibadetleri kabul eder. Mâide sûresindeki şu ayet-i kerimeler bu konuyu bir örnek vererek açıklıyor . Allah Teâlâ buyuruyor:

        “(Ey Muhammed) onlara Adem’in iki oğlu ile ilgili haberi hakkıyle oku. Hani her ikisi birer kurban sunmuşlardı, birinden kabul edilmiş, diğerin-- den kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen ötekine):

        —Seni öldüreceğim, demişti. Diğeri ise:

        —Allah, yalnız kendisinden korkanlardan kabul eder dedi ve devam etti: “Allah’a yemin ederim ki sen beni öldürmek için bana el uzatsan da ben seni öldürmek için sana el uzatacak değilim. Ben, alemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım.”196 dedi.

        Görülüyor ki, kurban kesenlerden biri iyi niyeti ve Allah’tan korkması sebebiyle sunduğu kurban kabul görmüş, diğeri ise kötü niyeti sebebiyle kurbanı kabul edilmemiştir.

        Sevgili Peygamberimiz de bu konuda şöyle buyurmuştur:

        “Âmellerin kıymeti ancak niyetlere göredir. Herkesin niyet ettiği ne ise eline geçecek olan ancak odur.”197

        Kurban, İslâm’daki sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın bir başka örneğidir. Her gün dünyada sayısız hayvan kesilir ve bundan çoğunlukla varlıklı kimseler yararlanır. Halbuki kurban bayramında kesilen kurban-- lardan daha çok yoksullar ve hayır kurumları istifade eder.

        Haberi Hazırlayan: Ümit Gündoğdu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ