Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Fiskos HT Masa ekibi, bu hafta yine magazinin öne çıkan konularını irdeledi

        Malkoç Süalp açtığı boşanma davasının dilekçeeşinin tüm suçlamareddetti. Bade İşcil’in suçlamalarıyla oluşan üzüntüsünün telafisi bakımından bin TL manevi tazmiayrıca oğlu Azur’un velayetini istedi.

        ESİN ÖVET: Gerçekten insanın aklı almıyor. Nasıl hale geliyor evlilikler. Bir ortada çocuk var. Muhterenkli düğün, janjanlı sözler unutulup gidiyor. Yazık söylesöz yok. Anlaşmaya varmazlarsa bu mevzu daha uzar da uzar. Bence ikisinin de sağlıklı bir karar verebilmek için profesyonel bir danışmana ihtiyaçları var. Sürekli birbirlerini suçlayıp duruyorlar. Oğulbüyüyünce tüm bunları okuyup “Beni bu insanlar mı dünyaya getirdi” diyecek. OBEN BUDAK: Son dönemin en kavgalı boşanması, bir vuruyor, bir bu. İki taraftan biri uyduruyor ya da iki deli birbulmuş tarzı bir evlilik. Her hafta daha şiddetli açıklayapıyorlar, keşke biraz geri çekilseler. BÜLENT İPEK: Bade İşcil, geri çektiği boşanma davası dilekçesinde kocasının çocuğunu emzirmesine izin vermediğinden, onu elinden alıp Londra’da yatılı okula götüreceğine kadar bir sürü iddia öne sürmüştü. Sessizliğini boşanma davası dilekçesinde bozan Malkoç Bey tüm bunları yalanlıyor ve Bade İşcil’in panik atak rahatsızlığı olduğunu belirtip sağlığının çocuklarına annelik etmeye yeterli olmadığını iddia ediyor. Kim haklı, kim mağdur anlamak gerçekten zor. Hani kavga başlayınca atılan yumruk sayılmaz denir ya. Artık öyle bir hal aldı bu boşanma kavgaları. Ece Erken gibi onlar da suçlamalardan vazgeçip anlaşsalar minik Azur için iyi olur. KADİR KAYMAKÇI: Malkoç Bey ile Bade Hanım’ın ‘boşanma destanı’nın başında ‘mutsuz, mağdur bir kadın’ kahramanımız vardı. Neredeyse 2 aydır süren bu ‘yapma destan’da bugün geldiğimiz noktada artık başrolde karısını sağlık durumunun çocuğuna annelik yapmaya uygun olmadığını söyleyip, yaşadığı üzüntü nedeniyle 500 bin lira tazminat isteyen bir adam var! Medya üzerinden süren bu boşanma öyküsü Hollywood’un eline geçse ‘Kramer Kramer’e Karşı’ tadında, Oscar’lık bir film olurdu. Umarım ikili çocukları için bir orta yol bulmayı başarır...

        'Yaz biter aşk biter'

        Kerem Bürsin ve Serenay Sarıkaya hafta içerisinde Mikonos’ta kaçamak yaptı. İki gönül bir olmuşa benziyor, bundan sonra samanlık seyran olacak mı olmayacak mı merak konusu.

        E.Ö.: Bu konuyu hafta içerisinde ben gündeme getirdim. Ama ikilinin fanları beni neredeyse ipe çektiler. İkili ayrı ayrı döndü Mikonos’tan. Bu ilişkinin ortaya çıkmasını istemiyorlar. Çok saçma ve gereksiz bir durum. İkisi de genç ve başarılı isimler. Neden saklıyorlar anlamış değilim. Saçma geliyor. Hem bunun PR çalışması da olmaz. Bence acilen bu kafalardan vazgeçmeleri gerekiyor. Bunlar eski magazin taktikleri. O.B.: Şu sıra ikisi de dizi dünyasının en popülerlerinden ve tahmin ediyorum ki menajerlerinin sözünden çıkmıyorlar. Bu yüzden ilişkinin evliliğe gitmesi imkânsız. Yeni ateşlenen bir kariyeri evlilikle söndürmeyecek kadar akıllı olmaları gerekiyor. R.B.: Ben bunun bir yaz aşkı olduğunu düşünüyorum. Birisi genç, yakışıklı, başarılı bir oyuncu diğeri de başarılı ve güzel bir oyuncudur. İki gönül bir olmuş, samanlık seyran olmuş derler. Sonuçta ikisi de bekâr, ve aynı projede yer almış insanlardır. Şu anda güzel bir yaz aşkı yaşıyorlar. Güneş ve deniz keyfini aşkla buluşturarak, birlikte güzel bir tatil geçiriyorlar. Ama şunu söylemek gerekirse bana göre yaz biter, aşk biter. B.İ.: Artık Serenay ile Kerem Bürsin’in ilişkisine kaçamak demek doğru mu? Onları bilmeyen, görmeyen kaldı mı? Mikonos’ta buluşmaya ayrı gidip gelmeler akıllı telefon ve sosyal medya devrinde anlamsız. Gençliği temsil eden Serenay ve Kerem’in büyüklerini taklit etmek yerine aşklarını doğal biçimde, ‘kaçamak’ dedirtmeden yaşamalarını bekleriz. K.K.: Yıl olmuş 2015, NASA Samanyolu’nnda dünyanın ‘ikizi’ olan bir gezegen bulmuş, biz burada hâlâ “Ya aşk yaşadığımız kimse bilmesin... Aman el ele görünmeyelim” diye gazetecilerden köşe bucak kaçan ünlüleri konuşuyoruz! Sevgili Kerem, sevgili Serenay siz yeni bulunan Dünya 2.0’a gidin, menajerlerinizi de yanınıza alın rahat rahat gezersiniz oralar şimdilik tenha. Aşkınızı yaşar, bitince de dönersiz...

        'Ece çocuğu için doğru karar aldı'

        Ece Erken ile Serkan Uçar uzun süren gerilimli bir süreçten sonra nihayet orta yolda buluştu ve anlaşmalı boşanmaya karar verdi. Bugüne kadar yaşanılanlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

        E.Ö.: Ben söyleyeceğimi söyledim Ece Erken için. Bundan sonra da daha da bir şey söylemem. Bence çocukları için en doğru kararı almışlar. Nokta. O.B.: Bu çift anlaşmalı boşanacaksa şayet, anlaşmaya birbirleri hakkında konuşmama maddesini de eklemeleri lazım. Daha boşanmadan olay ne hale geldi, evlilikleri hakkındaki her şey ortaya saçıldı. Ece Erken’in popülerlik adına bu durumu avantaja çevireceğini düşünüyorum. Bu yüzden Serkan Uçar’ın yerinde olsam anlaşmaya konuşmama maddesi ekletirdim. B.İ.: Herkes çiftlerin ortada bir çocuk varken bu kadar ağır suçlamalarla birbirini yıpratmasının doğru olmadığını söyledi. Eleştiriler işe yaramış olmalı. Doğrusu bu. Çocuklarının geleceği için çok iyi yapmışlar. T.T.: Birbirini sevmekten vazgeçmiş olmaları dostça ayrılmalarına engel değildi. Nihayet doğru yolu buldular. Çocukları adına çok sevindirici bir durum. R.B.: Çiftin evlilikleri kadar boşanmaları da oldukça tartışmalı geçiyor. Keşke tüm bunlar hiç yaşanmasaydı. Kameralar Medya üzerinden yaşanan tartışmada çok yıprandılar. Ancak orta yolu bulmaya çalışarak ve ailelerin devreye girmesiyle anlaşmalı olarak boşanmaya karar vermişler. Bu saatten sonra inşallah bebekleri için mutlu olurlar. İkisi için en doğrusu ve hayırlısı olmuş. K.K.: Bade İşcil-Malkoç Süalp ikilisinin aksine Ece Erken-Serkan Uçar çifti yol yakınken yanlıştan dönüp ‘medeni’ bir şekilde boşanmayı başarabilir.

        'Serpil Doğulu geliniyle gurur duymalı'

        Beren Saat’in ülkede yaşanan bazı olaylar karşısında sosyal medya hesabından isyan bayrağıçekmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

        Kenan Doğulu’nun annesi Serpil Doğulu’nun bu durumdan rahatsız olduğu ve aralarına kara kedi girdiği iddia ediliyor. E.Ö.: Helal olsun diyorum. Beren Saat’i işi ile eleştirebilirim ama bu durumlara kayıtsız kalmaması harika bir olay. Ülkede özellikle göz önünde olan kadınların ses çıkartması, seslerini yükseltmesi gerekiyor. Ayrıca Serpil Doğulu gayet medeni bir kadın. Onun böyle bir durumdan küseceğini zannetmiyorum. O da üç evlat yetiştirmiş bir Türk kadını. Bence küseceğine gelininin arkasında durup ‘Helal olsun’ diyordur. Bu kadar cesur bir gelini olduğu için gurur duymalı. O.B.: Beren her zaman haklı tepkilerde bulundu. Biz tepki veren sanatçıya alışkın değiliz ya, Beren’in yaptıkları enteresan geliyor. Oysa sanatçı dediğin sosyal olaylara tepkisiz kalamaz. Beren’in tepkilerini çok insani, bu yüzden Serpil Doğulu’nun buna laf etme hakkının olmaması gerekir. Aralarında bir sorun varsa bile nedeni bu değildir... T.T.: Sanatçı dediğin muhalif olur zaten. Beren Saat’in yaşam tarzı belli. Toplumsal olaylara karşı adımını ticari bir kafayla değil ruhu ve duygusuyla atıyor. Kayınvalidesiyle aralarına kara kedi girdiğine inanmıyorum. B.İ.: Beren Saat’in sosyal medyada toplumsal olaylara karşı gösterdiği duyarlılığı alkışlayan birisi olarak bu çıkışlarının Doğulu Ailesi içinde gerginliğe neden olduğunu düşünmüyorum. R.B.: Beren Saat gibi başarılı bir oyuncunun toplumsal olaylara duyarsız kalmaması bu konularda milyonlarca insan üzerinde farkındalık yaratmaktadır. Kenan Doğulu’nun ya da annesinin bu durum karşısında tepki göstereceğini hiç zannetmiyorum. Çünkü Doğulu Ailesi de yıllardır bu ülkede yaşanan toplumsal olaylar karşısında sessiz kalmamışlardır. Kenan Doğulu’nun annesi ile Beren Saat’in böyle basit bir konu yüzünden aralarının açılacağını hiç zannetmiyorum. K.K.: Bu iddia büyük bir saçmalık! Esin’e katılıyorum; Serpil Hanım, gelini Beren’e tepki değil destek veriyordur...

        ‘Arda ile Meryem’den başka ünlü yok mu?

        Sahte hesapların önüne geçmek amacıyla Twitter gibi ‘mavi tik’ uygulamasına geçen Instagram, bu uygulamayı Türkiye’den ilk olarak Meryem Uzerli ve Arda Turan için kullandı.

        E.Ö.: Bu isimler için kullanılmasına hiç şaşırmadım. Çünkü bu isimler popüler ve çok fazla sahte hesapları var. Instagram’ın bu uygulamayı daha çok insana yapması gerekiyor. Böylece sahte hesapların önüne geçilir. O.B.: Arda, Barcelona’da oynamaya başladığına göre artık Türkiye denince akla gelebilecek en ünlü kişilerden biri oldu. Bu yüzden Instagram’ın onu seçmesi çok doğal. T.T.: Ne yazık ki sosyal medyada çok gerizekalı var. Bir ünlünün isminden prim yapabilmek adına hesap açıyor bir tanesi, diğerleri de onu gerçekmiş gibi takip ediyor. Bu yanlışın önüne geçebilmek için diğer ünlülerin de hesaplarının yanına da mavi tik konmalı. Bu karar çok hoşuma gitti. B.İ.: Sadece Arda ile Meryem Uzerli’nin hesabını incelemelerine şaşırdım. Bu kadar mı ünlümüz var? Ortadoğu ve Balkanlar’da tanınan Songül Öden, Halit Ergenç, Kıvanç Tatlıtuğ, Cem Yılmaz ve daha niceleri. Kullanıcı sayımız çok yüksek ama bu ikinci sınıf muamele, sosyal medyayı dünyada etkili olarak kullanamadığımız anlamına geliyor.

        Masa'nın üstündekiler

        ■ Boşanma sürecinde, çocuklarının geleceğini düşünerek kavga ve karşılıklı hakaretten kaçınmayı başaran Yeşim Salkım-Hakan Eratik ile Çağla Şıkel Emre Altuğ çiftleri.

        ■ “Ünlü olmayı kafamıza takmayalım. Şöhret umrumda değil, ben şöhreti çöpe attım” sözleriyle şöhretin aldatıcı olduğunu vurgulayan oyuncu Yetkin Dikinciler.

        MASA’nın altındakiler

        ■ İstanbul’da arkadaşlarıyla bir kafeden çıkarken kendisini görüntüleyen gazetecilere tepki gösterip “Sizi kim çağırdı buraya” diye bağıran Arsenal’in yıldızı Mesut Özil.

        ■ ‘Kış Kış’ şarkısının nakaratının tamamını Kemal Sunal’ın ‘Sosyete Şaban’ filminden birebir almasına rağmen tanıtım bültenlerinde bu bilgiye yer vermeyip komik olan Hande Yener.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ