Merve Çaloğlu "Şansa inanmam"

Ebru AYAZ / HABERTÜRK MAGAZİN

Yeniden düzenlediği single çalışması ‘Aşk Benim İşim’e klip çeken Merve Çaloğlu’yla klasik müzik eğitimi almasına rağmen pop müziğe yönelmesini, oyunculuğu ve destek verdiği sosyal sorumluluk projesini konuştuk.

■ Yeniden düzenlediğiniz ‘Aşk Benim İşim’ adlı single’dan bahseder misiniz?

Şarkının söz ve müziği bana ait, fotoğrafları Mehmet Turgut çekti. Styling de bana ait, kostümleri kendim tasarladım. Kendimi tiyatrocu, piyanist, besteci, söz yazarı diye tek tek tanımlamaktansa ‘aşkçıyım’ diyorum.

‘ZOR KELİMESİNİ KABUL ETMEM’

■ Hem piyanist, hem oyuncusunuz. 2 dalda da eğitiminiz var mı?

Evet, İstanbul Üniveritesi Devlet Konservatuvarı Piyano Bölümü mezunuyum. Sonrasında Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde oyunculuk eğitimi aldım. Sahnede 10 yıllık bir tiyatro tecrübem var. Okula girdiğim sene Müjdat Hoca beni kadroya aldı. Ben oyuncu olmak için değil, sanatın diğer dallarından da beslenmek istediğim için eğitim almak istedim.

■ Oyunculuk mu daha zor, şarkıcılık mı?

Ben zor kelimesini kabul etmiyorum. Bir yerde makale de yazıyorum, onlardan birinin adı ‘Zor desene bir şey deneyeceğim’. Neyi ne kadar yapmak istediğinizle ilgili bir durum. Müzik çok büyük bir derya, bir matematik, ilim. Oyunculuğa da ömrünü vermen lazım. Ben piyanistim, Fazıl Say da piyanist, başka isimler de... Ama hepimiz farklı duygularda çalıyoruz.

■ Müzik eğitimi olmayanların şarkıcılık yapması eleştiriliyor, piyanistin şarkıcılık yapması da eleştiriliyor mu?

Hayır, çünkü benim ilk albümüm günümüz Türkçe popuna biraz alternatif bir albümdü. Doğru müzik yapmaya çalışıyorum. Ama şunu da yadsımıyorum. Dijital çağda yaşıyoruz. Bu işin altyapısı klasik müziktir bunu biliyorum ama sonrasında çağı yakalıyorum. Şu an yaptığım şarkı bunu gerektirdiği için elektronik altyapılı bir şarkı. Ben her türlü müziği yapabilecek bir müzisyenim.

‘ŞANSA İNANMAM’

■ Çok yönlü, çalışkan bir kadınsınız. Kendinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Öyle olması gerektiğini düşünüyorum. Benimle albüm süresinde 24 saat geçirseniz “Deli” dersiniz. Hayatta şuna inanıyorum; sen hazır olacaksın. Bugün önünde bir proje olması gerekmiyor. O yüzden şansa inanmam ben.

■ Kariyerinizde 10 yıl sonra nerede olmak istersiniz?

Orada olanlarla şu anda çalışıyorum zaten, hayatımdalar. Şu anda 34 yaşındayım, 44 yaşındayken nerede olmam gerekiyorsa orada olacağım. Bir isim verirsem “Büyüyünce Ajda Pekkan olmak istiyorum” gibi bir şey olabilir. Aklıma ilk olarak o geliyor çünkü bu yaşında hâlâ çalışıyor. Ajda Pekkan da Nükhet Duru da süperstar.

■ Şarkı sözlerinizi birine ithafen mi yazıyorsunuz?

İlk bestemi 12 yaşında yaptım. Birine âşık olup kaşına gözüne şarkı yazıyorsun. Erkek arkadaşların oluyor, onlara dinletmek istiyorsun. Karşı tarafa yüklenmiş bir yük olduğunu görmeye başlayınca bundan vazgeçtim.

‘Sektörden isimler hayvan sahiplensin’

■ Bir sosyal sorumluluk projesinde gönüllü olarak çalışıyorsunuz. Bu projeden biraz bahseder misiniz?

Sokaktan bir hayvan kurtardık, bir farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. ‘Barınak Gönüllüleri Derneği’ hepimizin destek verebileceği bir yer. Kurtardığımız köpek şu anda gönüllülerden birinin evinde kalıyor. Ben yine “Aşk benim işim’ diyerek bu işe de el attım. Köpeğin adını ‘Aşk’ koydum. Sektörden isimlerin hayvan sahiplenmelerini istiyorum.

‘Yeni projeler yolda’

■ Yeni projeleriniz var mı?

Fahir Atakoğlu’nun ‘Fahir Atakoğlu 2’ adlı bir albümü var. O albümde bulunan bir esere söz yazmanın hep hayalini kurardım. Geçen yıl Sezen Aksu’nun bir konserinde Fahir Bey’i gördüm. Ona albümümü imzaladım ve bu hayalimden bahsettim. “Al senin olsun, kendi tarzına göre düzenle” dedi. Bu beni çok mutlu etti. Bir de Burçin Büke’yle bir projemiz var.