Eliz Sakuçoğlu Habertürk Magazin'e konuştu

Arif HÜR/HABERTÜRK MAGAZİN

Spor, moda, stil danışmanlığı ve menajerlik dünyasında adından söz ettiren Eliz Sakuçoğlu şu sıralarda spor ve plaj giyim parçalarından oluşan koleksiyonuyla ve bir ayakkabı markasının reklam yüzü olarak verdiği ‘özgür ruhlu kadınlar’ temalı cesur pozlarla gündemde. Kendisiyle yeni koleksiyonu vesilesiyle bir araya geldik. Son derece sempatik ve çocuksu biri. Sohbetimiz yeni projelerinden sevgilisi Beran Benan’la ilişkisine, yeme içme alış- kanlıklarından iç dünyasına kadar uzandı... ‘güzel olduğumu düşünmüyorum’

-İş hayatınızda ve sosyal medyada çektirdiğiniz fotoğraflar ile ‘özgür ruhlu kadın’ kavramının altını çizip cesur pozlar veriyorsunuz. Kalıba girmeyen biri misiniz?

Çevreniz size çeşitli sıfatlar ekleyip sizi kalıplara sokmaya çalışıyor ama ben çocukluğumdan beri o klasik kalıplardan çıkmaya çabalıyorum. “Özgür ruhlu kadın” derken, sosyal medyada cesur fotoğ-raflar paylaşırken “El âlem ne der?” diye düşünmüyorum. Duygularımı ve anı özgürce yaşıyorum. Dış dünyayla arama duvar örüp kendimi koruma altına almak istemiyorum. Hayatta sınırlarım olmadığı için cesur pozlar vermeye devam edeceğim.

“Hayatta hiçbir şey önüme altın tepsiyle sunulmadı” diyen Eliz Sakuçoğlu ekliyor: “Burnu havada ve egoist biri değilim. Tırnaklarımla kazıyarak bu noktaya geldim.”

-Pek çok kadını kıskandıracak cinste bir vücuda ve enerjiye sahip olmak sizi özgüven konusunda doruğa çıkarıyor olsa gerek?

Özgüvenim, güzel veya fit vücuda sahip olmaktan kaynaklanmıyor. Kendisiyle barışık bir kadın olmamdan kaynaklanıyor. Benim için güzellik yüz hatlarının çizilmiş olmasından geçiyor. Candice Swanepoel çok güzel bir kadın. Açıkçası güzel olduğumu düşünmüyorum.

-Nasıl bir iç dünyanız var?

Beran’la (Benan) kısıtlı bir arkadaş grubumuz var. Negatif insanlardan uzak duruyorum. Gazete okumuyor ve televizyon izlemiyorum. Hayatım düşünüldüğü gibi Etiler ile Bebek arasında geçmiyor. Taksim, Karaköy ve Çukurcuma’da dolaşıp Beran’la birlikte antikacıları gezmeyi çok seviyoruz. Gezgin olarak gözüksem de özümde evcimen biriyim.

-İnsanlar sizi çok seksi buluyor. Siz kendinizi seksi buluyor musun?

Seksilik içten gelen güzelliğin dışavurumudur. Bir kadını seksi kılan şey budur. Seksilik kadının bir gülüşünde gizlidir. Güzellik kadının vücut hatlarıyla, yüzüyle, saçıyla ve başıyla sınırlı olamaz. Benim için ne güzellik ne de seksilik önemli. Önemli olan kendi bedeninizle barışık olmanız ve o bedenin içerisinde mutlu olmanız. Güzellik de seksilik de gelip geçici.

'SIFIR BEDEN DAYATILIYOR'

-Dayatılmış bir güzellik algısı var sanki...

Maalesef 90-60-90’dan ibaret görülen, dayatılmış bir güzellik algısı var. Balıketli kadınlar da güzel olabilir. Mesela Adele... Onu ne zaman televizyonda görsem ilgiyle izliyorum. İnanılmaz seksi bir kadın. Gelin görün ki toplumda yuvarlık hatlı kadınları kusurlu buluyoruz. Bize sıfır beden dayatılıyor. Oysa artık kadında da erkekte de doğallık moda.

Spor aşkıyla tanınan Eliz Sakuçoğlu, evde sevgilisi Beran Benan’la kick boks yaptığını söylüyor. Sevgilisinin sakallarını çok sevdiğini belirten Sakuçoğlu, “Sakal erkeğin makyajıdır. Sakalını uzatmaya sabrı olan bir erkek, kadını keşfetme konusunda da sabırlıdır” diye konuşuyor.

‘KADINLAR İÇSEL YOLCULUĞA ÇIKMALI’

-Türk kadınlarının çoğu kendilerindeki cevherin farkına varamıyor, yanılıyor muyum?

Kesinlikle! Türk kadınları kendi güçlerinin farkında değil. Benim gibi içsel yolculuğa çıkıp kendileriyle barışmaları, tüm kusurlarına rağmen kendilerini sevmeleri gerekiyor. Özgüveni olmayan insan dışarıya güzel enerji veremez bence.

-Yakın dostunuz olan Merve Boluğur’un menajerliğini de üstleniyorsunuz. Kendisi bir süredir ekranda yok. Neden?

Merve’nin biraz yüzünü dinlendirmesi gerekiyordu. Onu 1 ay içerisinde oyunculuk dışında sürpriz bir projeyle ekranda göreceksiniz.

'EKMEK VE TUZ TÜKETMİYORUM'

-Nasıl besleniyorsunuz?

Sebze, meyve, süt ve balık ürünleri ağırlıklı besleniyorum. Kırmızı ve beyaz et çok tüketmiyorum. Sabah kahvaltıda maydanoz ve dereotu vazgeçilmezim. Öğlen ton balıklı-peynirli salata ve bol otlu omlet yemeyi çok seviyorum. Akşam yemekleriniyse sıcak bir çorbayla geçiştiriyorum. Ekmek ve tuz hiç tüketmiyorum. Ama Beran’la çikolata canavarıyız.

-Günün kaç saatini uyuyarak geçiriyorsunuz peki?

Hayatı dolu dolu yaşamak için 4-5 saat uyuyorum. Gece saat 24.00’te yatıp sabah ezanıyla uyanıyorum. Güneşin ilk ışığını görebilmek benim için paha biçilemez.

-Her sabah yataktan kalktıktan sonra aynaya bakan kadınlardan mısınız?

Aynanın önünden ayrılmayan kadınlardan değilim. Dış görünüşümle ilgili hiç takıntım yok. Makyajın beni çirkinleştirdiğini düşündüğüm için makyaja çok vakit harcamam. Kuaförde de çok vakit geçirmem.

'DÜNYANIN EN BÜYÜK ÂŞIĞIYIM'

-Sevgiliniz Beran Benan’la sosyal medyada paylaştığınız fotoğraflara ve altına düştüğünüz notlara baktığımızda çok tutkulu bir aşk yaşadığınızı görüyoruz. Aşk sarhoşu musunuz?

Aşk insanın gücünü ortaya çıkaran, kişiyi cesaretlendiren ve sabretmeyi öğreten bir duygu. Aşk hayatımın merkezinde çünkü aşk kadınıyım. Benden aşkı aldığında geride hiçbir şey kalmaz, ruh gibi gezerim ortalıkta. O yüzden yarınım yokmuş gibi yaşıyor ve hayatta hiçbir şeyi ertelemiyorum. Şarkı “Ben dünyanın en büyük âşığı olabilirim” diyor ya hani, ben dünyanın en büyük âşığıyım, durum budur. Ruh eşini bulmak kolay değil, masalsı bir aşk yaşıyorum.

-Evlilik hep dilinizde ama bu yönde bir adım göremiyoruz. Neden?

İşlerimize yoğunlaştığımız için bu yıl evlilik olmadı ama önümüzdeki yıl yaz gelini olmak istiyorum.

-Yurtdışında evlenmek moda oldu. Nikâh masasına nerede oturacağınız belli mi?

Beran’ın hayali İrlanda’da bir şatoda evlenmek, benim hayalimse İtalya’da bir kumsal düğünü yapmak. Bir de şöyle bir durum var; Beran’ın akrabalarının bir bölümü Ankara’nın Bala Köyü’nde yaşıyor. Kesin beni oraya götürüp geleneksel bir Türk düğünü yapacak. (Gülüyor) Nihayetinde hayalimi gerçekleştirip parti tadında eğlenceli bir düğün olacaktır.

-Anne olmaya sıcak bakıyor musunuz?

Aşk çocukla taçlanacaktır. Seneye çocuk sahibi olmak istiyorum. Beran da 1 senedir çocuk sahibi olmak istiyor. Onun babası 8 kardeş olup geniş bir ailede büyüdüğü için bana 4 çocuk şartı koydu. Gücüm yeterse 4 çocuk doğurmak isterim. Ama bir an evvel başlamalıyım. 40’ıma kadar ancak yaparım.

'ATLAS PASAJI'NDAN ALIŞVERİŞ YAPIYORUM'

-Moda dünyasının içinden biri olarak modaya ne denli ayak uyduruyorsunuz?

Moda, kişinin kendine yakıştırdığı şeydir. Coco Chanel’in dediği gibi “Moda geçici, stil kalıcıdır”. Ben modaya ayak uydurmuyorum. Dolabımdaki marka kıyafetlerin sayısı iki elin parmağını geçmez. En çok Atlas Pasajı’ndan alışveriş yapıyorum. İnsanlar marka kıyafetler alarak stil yarattıklarını düşünüyorlar. Bu yanılgıyla çok kötü bir dış görünüme sahip oluyorlar. Marka takıntım yok.

Eliz Sakuçoğlu, ‘Skechers’ adlı ayakkabı markasının Türkiye yüzü olurken ‘Izumi Luxury’ adlı markası için de bikini ve spor kıyafetler tasarladı.

-Hayata geçirmeyi planladığınız başka projeleriniz var mı?

Şu an bir Youtube kanalı hazırlıyorum. Sağlıklı beslenme, dövme kültürü ve kadın-erkek ilişkilerinden bahsedeceğim. 40’ıma geldiğimde ise bir roman çıkaracağım ama biraz daha yaşanmışlığa ihtiyacım var.

'UÇAKTAN ATLAYACAĞIZ'

-Bahamalar’dan geçtiğimiz günlerde geldiniz. Yeni bir tatil rotanız var mı?

Beran’la Almanya, Fransa, Amerika ve İsviçre başta olmak üzere 10’u aşkın ülke gezdik. En büyük keyfimiz gezmek. Bayram tatilinde Küba’ya gidip ağustostaysa ABD’nin güney sahillerini turlayacağız. Nevada Çölü’nde düzenlenen ‘Burning Man’ adlı müzik festivaline de gideceğiz. Bizde gezmek bitmez. Bu yaz için en büyük hayalimizse free fall (serbest düşüş) yapıp uçaktan atlamak.