Özcan Deniz'den 'aşk' açıklaması

Son zamanlarda yaptığım röportajların en eğlencelisi oldu diyebilirim. Nurgül Yeşilçay’ın yanında gülmemek, onun güzel enerjisine katılmamak mümkün değil zaten. Özcan Deniz’in karizmatik duruşu da inceden inceye yaptığı espirilerle birleşince tadına doyulmaz bir sohbet çıktı ortaya. İşte filmdeki uyumları sohbetlerine de yansıyan Nurgül Yeşilçay ve Özcan Deniz...

‘İkinci Şans’ sezonun en iddialı filmlerinden biri. “Rakipsiziz” diyebiliyor musunuz?

Özcan Deniz: Rakipsiz değiliz tabii, öyle şey olur mu? Bir sürü film çıkıyor. Hatta son yılların en yoğun sezonunu yaşıyoruz. Türk sineması ekim ayının rekorunu kırdı. Kasım ayı da iyi geçecek inşallah. Bizim filmimiz de yerini bulabilecek güçte bir film.

İzleyiciyi sinemada nasıl bir film bekliyor?

Ö.D.: Geçmiş hayatlarında travmalar yaşamış 2 kişi, kendi kişilikleri doğrultusunda farklı- laşmışlar. Hayat onları bir araya getiriyor. Seyirci o karşılaşmalardan çıkan enerjiyi izleyecek. Hem hüzünlenecek, ağlayacak hem de gülecek. Gerçek bir hikâye seyredecek, kurgu değil. Artistik kamera hareketleri, artistik yönetmen fantezilerine girmeden, en naif haliyle en etkili duyguyu yakaladık. Ben yönetmen olarak tatmin oldum.

Peki siz oyuncu olarak?

Nurgül Yeşilçay: Senaryoyu okuduktan sonra ben genelde değiştiren bir oyuncuyumdur. Önerilerle giderim, yönetmenle bazı sahneleri değiştiririz. Bu filmde hiç öyle bir şey olmadı. Hatta sahne var, o sahneyi ilk okuduğumda, “Bir erkek olarak bunu nasıl yazdın?” dedim. Çünkü kadın olarak, hepimizin içine işlemiş şeyler var. Onu okurken de, oynarken de ağladım.

13 yıl sonra tekrar bir araya geldiniz. Özcan Deniz sizi ikna etmekte zorlandı mı?

N.Y.: Çok kolay oldu. Sevdiğim bir yemeği pişirdi, hikâyeyi anlattı. Ben de “Tamam” dedim.

Hangi yemeği?

N.Y.: Karnıyarık, cacık ve pilav ama çok güzel yapmıştı.

Mutfakta bu kadar iyi olduğunuzu bilmiyordum.

Ö.D.: Et, sos ve baharatı çok iyi kullanırım. Hani mutfağa girersin ve “Ne yapacağım?” dersin ya, işte orada ben devreye girerim. Yok dediğimiz şeyden bir yemek çıkarırım.

N.Y.: Aynı zamanda çok güzel yer, tıpkı benim gibi. (Gülüyor)

13 senede birbirinizdeki değişimleri söyleyebilir misiniz?

N.Y.: Ben birlikte oynamayı çok özlemişim. Birinin gözlerinin içine güvenle bakmayı özlemişim. Bir de her şey oturdu. ‘Asmalı Konak’ı yaparken 50 otobüs geliyordu, konaktan kolumuzu uzatınca, “Bahar, Seymen” diye çığlık atıyorlardı. O zaman pek anlamamıştık, şimdi daha iyi anlıyoruz.

Ö.D.: Uzun süre görüşmediğimiz zamanlar da oldu ama bir boşluk hissetmedik. Sanki 10 yılı dolu dolu görüşerek geçirmişiz gibiydi.

Filmin fragmanında birbirinize hakaretler yağdırdığınız bir sahne var. O çekimleri gülmekten kesmek zorunda kaldınız mı?

Ö.D.: Onun provasını evde o kadar çok yapmıştık ki çekimi bir çırpıda bitirdik. (Gülüyor)

Yönetmenliği mi daha çok seviyorsunuz oyunculuğu mu Özcan Bey?

Ö.D.: Yönetmenliği. Çünkü hepsini kapsıyor. Sinemada çıkan işin sorumlusu yönetmendir. O sorumluluğu yüklenmek hoşuma gidiyor.

Sizin hayatta ikinci şans verdiğiniz insanlar oldu mu?

N.Y.: Oldu tabii, olmaz mı? (Gülüyor)

Pişman mısınız?

N.Y.: İkinciye pişman değilim. 3’e ve 4’e pişmanım. İkinci şansı verip orada kalmalısın. Sınır 2 olmalı.

Kime verdiniz ikinci şansı?

N.Y.: Hemen söylermişim şimdi. (Kahkahalar)

Size ikinci şansı veren oldu mu peki?

N.Y.: O önce haddini bilsin. (Gülüyor) Şaka bir yana hatırlamıyorum.

Sizde durumlar ne Özcan Bey?

Ö.D.: Bir ilişkimde ikinci şans hikâyesi olmuştu.

N.Y.: Hadi kim olduğunu söyle. (Kahkahalar)

Ö.D.: Nurgül haklı, ikiden sonra tutmuyor. Filmde durum böyle değil. Ayrı ayrı birbirlerine ikinci şansı veriyorlar.

Oğlunuz Nejat’la illişkiniz nasıl?

Nurgül Yeşilçay: Eğlenceli diyebilirim. Oyun konsolunu çok seviyorum, beraber oynuyoruz, sinemaya gidiyoruz ama her şeyden önce ben onun annesiyim, arkadaşı değilim.

Disiplin var yani.

Tabii ki, otorite şart. Ben ona inanıyorum.

Ünlü ve güzel bir annesi var. Sizi kıskanıyor mu?

Bilmiyorum, “Galaya gel” dedim, gelmek istemedi. Şu an ergen olduğu için kendisi devamlı cool olma derdinde. Galaya gelmenin, annesinin filmini izlemenin cool olmadığını düşünüyor. Cool’lukla yarışıyor. Geçen gün “Anne, afişte gördüm seni, güzel çıkmışsın” dedi. Havalı bir durum.

Bir film daha çekiyorsunuz Aslı Enver ve Meryem Uzerli’yle. Konusu ne?

Onun türü bugüne kadar çektiklerimden biraz farklı. Korku ve gerilimli bir hikâye. Gerilim filmi çekmek için gerçekten sağlam bir hikâyeye ihtiyacınız var. Beklesek bir 10 yıl daha karşımıza çıkmayacak bir hikâye denk geldi, o yüzden hemen çekmek istedim.

Zor oldu mu Meryem Uzerli’yi Türkiye’ye getirmek?

Yok, tam tersi. Sette 10 dakikada bir teşekkür ediyor. Meryem de, Aslı da rolüne âşık. Çok da iyi uyum sağladık, heyecanlıyız.

Filmde en eğlendiğiniz sahne hangisiydi?

Özcan Deniz: Doğum günümde sette çalışıyoruz, unutmuşum da o gün yaş günüm olduğunu.

Nurgül Yeşilçay: Ben sette eğlenmeyi çok severim. Sete dansöz çağırdım.

Ö.D.: Önümde monitör, karşımda kameralar, “Kayıt” dedim, kenardan bir dansöz çıktı, Mezdeke çalmaya başladı, epey bir süre de anlamadım ne olduğunu. (Kahkahalar)

Büyük keyif Nurgül Yeşilçay’la çalışmak değil mi?

Ö.D.: Yağ gibi aktı denir ya, bizim çekimlerimiz öyle oldu. Her işte ufak tefek aksaklıklar olur ama bu iş maşallah şahaneydi.

Instagram’da paylaştığınız kaslı fotoğrafınız kadınlar tarafından çok beğenildi Özcan Bey...

Özcan Deniz: Öyle abartılacak bir şey değil. Artistik bir fotoğraftı. (Gülüyor)

Aşk desem...

Büyük şans. Aşk hesap ettiğiniz, planlayabildiğiniz bir şey değil. Kontrolünüz dışında gelişen bir şey. Ne zaman, nerede, hangi yaşta, kiminle olacağını asla kestiremiyorsun. Arayarak tarayarak da olmuyor. Hayatınız akıp giderken güm diye karşınıza çıkıyor. Şu an yaşadığım bir şey değil ama 1 saat sonra yaşamayacağım bir şey de değil.

Peki ya baba olmak?

Biri çıkar ve her şeyi sizin istemenizi sağlar. Biri çıkar evlenmek ve ondan çocuk yapmak istersiniz. Önce o kişi çıksın, sonra hayırlısıyla olur.

Size aşk desem neler söylersiniz Nurgül Hanım?

Nurgül Yeşilçay: Nerede? Keşke.

Aşk nedir?

Herkes kendine göre bir şey yaşıyor.

Siz aşk yaşarken nasıl oluyorsunuz?

Çok enerjik oluyorum ama normalde de çok enerjiğim. Bilmiyorum.

Aşk iyi bir şey mi peki?

Arada iyi. Her zaman iyi değil. Çok özlediğin zaman gelmesi güzel. Her dakika aşka gerek yok.

Genç oyuncular sizi örnek alıyor. En büyük öneriniz ne olur?

Nurgül Yeşilçay: Zirveye giden yol dinlemektir, konuşmak değil. Dinlesinler ve yapsınlar. Asla bahane üretmesinler. Seyirci bahane bilmiyor çünkü.