‘Eski gazino kavgalarını yeniden dirilttiler’

Demet Akalın ile Murat Dalkılıç’ın arasına ‘kıdem’ girdi! Yılbaşında Bakü’de verecekleri konserin afişinde isminin Demet Akalın’dan sonra yazılmasına tepki gösteren Murat Dalkılıç’a, Akalın Twitter’dan cevap verdi: “Şımarıklık para etmez! Kıdem diye bir şey var! Elbette ki ilanda arkamda kalacaksın, yok daha neler. Ne oldu oğlum sana, kendine gel.” Gazino yıldızlarının kavgalarını andıran bu olay için ne söyleyeceksiniz?

ESİN ÖVET: Öncelikle kıdem konusunda Demet Akalın haklıdır. Murat Dalkılıç, gereksiz bir assolist havasına girip “Benim adım küçük” ya da “Ben neden arkadayım” gibi gereksiz bir muhabbete girmiş. Murat’ın tarzına hiç uygun olmayan, gereksiz bir kapris olmuş. Bakü’den gelip Etiler’de sahneye çıkacak Demet’in bir gün içinde üç konser verdiğine şahit olduğumdan iki konser ona vız gelir diyorum. Bir de tabii iyi bir kazanç elde edecekse neden olmasın. Benim öyle yeteneğim olsa, yetişebilsem iki değil 10 konser bile verirdim. Helal olsun...

İPEK DURKAL: Evet, tam da eski usul gazino kavgası ama bu sadece sahne sanatçıları arasında olmuyor. Televizyon dizilerinde ve sinema filmlerinde de benzer afiş krizleri yaşanıyor. Demet Akalın Twitter’dan yazmasa haberimiz olmadan kapanacaktı konu ama belli ki bizim de haberimiz olsun istedi. Oldu, haberdarız.

OBEN BUDAK: Murat’ın böyle bir çıkış yapması beni şaşırttı doğrusu. Demet Akalın gayet net açıklamış, ortada bir kıdem söz konusu... Murat henüz filizlenen kariyeriyle Demet Akalın’la boy ölçüşecek biri değil aslında. Çevresinden kim gaza getirdi acaba? Ben asıl bunu merak ederim.

KADİR KAYMAKÇI: Dert gibi dert valla! Bravo Murat kardeşim, helal olsun Demet Hanım... Birkaç saatlik konser için özel uçaklarla uçup, bilmem kaç yüz bin dolar alacaksınız... Adınızın nereye, nasıl yazıldığı önemli tabii! Twitter’da laf sokmakla olmaz. O gece sahnede birbirinize bateri zili fırlatın, mikrofon ayağıyla kafa göz girişin! Muhteşem ‘sanat eserleriniz’ için idrar yarıştırın... Yeni yılda Allah size başka dert vermesin, ne diyeyim!

BÜLENT İPEK: Oyuncuya ayar, şarkıcıya gider... Bu işler karakolda biter. Giderli kraliçe Demet Akalın’ın şarkılarıyla özdeşleşen giderli halleri bazen samimi ve sempatik geliyor ama çoğaldıkça sıkıcı olabilir. Demet, bırak da insanlar biraz derdini anlatabilsin.

REŞAT BALCIOĞLU: Demet Akalın daha alçakgönüllü davranabilirdi. Kıdem ne demek? Demet’in ne kıdemi varmış? Daha 5 yıl öncesine kadar barlarda, küçücük mekânlarda sahneye çıkıyordu. Ona bakarsanız, Murat Dalkılıç da erkek popçular arasında oldukça başarılı ve kıdemli... Demet Hanım bir röportajında “Çok para huzur getirmiyor, o yüzden istediğim konsere çıkıyorum. Fazla ekstra almıyorum” demişti. Ne değişti? Bakü’den koştur koştur gelip Etiler’de sahne alacakmış... Belli ki para tatlı gelmiş. Büyük lokma ye büyük söz söyleme...

‘Burak Yılmaz öfke kontrolü eğitimi almalı’

Haftaya damgasını vuran olay, futbolcu Burak Yılmaz ve bir belediye otobüsü şoförü arasında yaşanan kavgaydı. Yılmaz olayın ardından, “Valenin hatası yüzünden oldu. Maçta 40 bin kişiden küfür yiyoruz ama bu farklı. Normal bir vatandaş olsam bile çok ayıp” dedi. Eşi İstem Yılmaz’ın şiddet iddiaları ortadayken Burak Yılmaz’ın bu davranışını nasıl değerlendiriyorsunuz?

E.Ö.: Futbolcuların ya da sporcuların kesinlikle öfke kontrolü eğitimi almaları gerekiyor. Şiddet hiç kimseye yakışmıyor, kim olursa olsun. Öyle ki, şiddet işin içine girince insan haklıyken haksız duruma düşüyor. Milli futbolcunun bu tarz bir görüntüsünün çıkması hiç hoş değil. Hele ki boşanma davası şiddet üzerine açılmışken bu daha da kötü...

İ.D.: Perşembe günkü yazımda tam da bunu yazdım aslında. “Burak’ın eşinin yerinde olsam bu görüntüleri mahkemeye delil olarak sunarım” dedim. Burak’ı kaç kişi tutuyor orada? Otobüs şoförü sopa göstermeseydi ona da saldıracaktı. İstem Hanım nasıl korusun kendini bu adamdan?

O.B.: Valenin hatası da olsa sinirlere hâkim olmak önemli. Sen şampiyon futbolcusun, otobüs şoförünün üzerine de yürüme bir zahmet. Madem “Valenin hatası” diyerek ortada bir hata olduğunu kabul ediyorsun, o zaman özür dileyip çekilmek zorundasın.

K.K.: Örümcek Adam’ın amcasının dediği gibi, “Büyük güçler, büyük sorumluluklar getirir...” Türkiye Milli Takımı’nın bir futbolcusu olarak Burak Yılmaz daha sorumlu davranmalıydı. Otobüs şoförünün, koltuğunun altından çıkardığı ‘haydar’ da hepimize çekiliyor aslında! Herkesin otomobilinde o ‘haydar’dan var. Birinin kafasına ineceği günü bekliyor! Asıl vahim olan da, memleketin adalet savaşçısının bu ‘haydar’ olması sanki!

B.İ.: İkisinin de savunulur bir yanı yok. Milli futbolcu, kendi adaletini kendi sağlamak için şikâyet etmek yerine kamu görevi yapan otobüs şoförünü dövmeye yelteniyor. O şoför de kendi adaletini kendi sağlamak için yanından ayırmadığı sopasını kullanıyor. O sopayı kafasına vursa Burak Yılmaz’a neler olmazdı. Durağa park eden valelere diyecek bir şey ise bulamıyorum. Vale işi çığrından çıktı.

R.B.: Burak Yılmaz’ın yaptığı nereden bakarsanız bakın terbiyesizlik... Ee valeye söylen, ne diye sokak kabadayısı gibi şoföre efeleniyorsun ki? Görüntüler milli futbolcuya hiç yakışmadı. Ayrıca trafik ekiplerinin Burak Yılmaz’a ceza kesmesi lazım yanlış park yüzünden. Biz kaldırıma çıksak aracımızı çekip bir de ceza yazıyorlar. O kadar görüntü var ortada, acaba bir yasal işlem yapıldı mı merak ediyorum.

‘Hakan ile Hadise ilişki yaşamaz’

Hadise ve Hakan Sabancı, Karaköy’de birlikte eğlendi, aşk söylentileri tavan yaptı. 2016’nın son günlerinde gelen bu sürpriz yakınlaşma için neler söyleyeceksiniz?

E.Ö.: Vallahi bu aşk mıdır, değil midir bilinmez ama tuhaf ve garip geldi bana. Kimin kime âşık olacağı hiç belli olmaz ama Hakan ile Hadise olmaz gibi geldi bana. Ben yaşa, mevkiye, duruma, duruşa asla takılmam, “Kim kiminle olmak istiyorsa olsun” görüşünü savunurum ama Hakan ile Hadise için bunu diyemedim. Yani olmamışlar sanki... İkisini de tanıdığım için belki de...

İ.D.: 2017’yi de görsün inşallah. Allah mutlu etsin...

O.B.: Ben aralarındaki aşkın gerçekliğinden çok, Sabancı ailesinin tutumunu merak ediyorum aslında. Malum, oğullarının özel hayatına direkt karıştıkları için Hadise meselesi de artçı bir şok yaşatmıştır her halükârda.

K.K.: “Hadi deli oğlan hadi belime dolan...” diyorum. Nefis şarkı...

B.İ.: Aşk demek için erken... ‘Tehlikeli yakınlaşma’ tadında da kalabilir.

R.B.: Hakan Sabancı son dönemin genç playboylarından... Hadise desek, tam bir aşk kadını... Yani tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş... Ben bu ilişkinin sadece bir kaçamak olduğunu düşünüyorum. Uzun vadeli aşk olmaz.

‘Ceyhun Yılmaz bu davadan ders çıkarmaz’

Müjde Uzman, birlikte katıldıkları bir televizyon programında kendisine hakaret ettiğini iddia ettiği Ceyhun Yılmaz’a üç kuruşluk tazminat davası açmıştı. Mahkemenin Yılmaz’ı mahkûm etmesinin ardından sosyal medyada açıklama yapan Uzman “Umarım ona ders, bana tecrübe olur. Ne ben bir daha birini dava etmek zorunda kalırım, ne de o, ne yaşadıysa onları bir daha yaşar” dedi. Bu karar emsal teşkil eder mi sizce?

E.Ö.: Bravo Müjde’ye, bravo. Kendisini bir kadın olarak tebrik ediyor ve ayakta alkışlıyorum. Umarım Ceyhun ve diğer tüm erkeklere ders olur gerçekten.

İ.D.: Ceyhun’u çok severim ama o ayrı bu ayrı. Kadınlara cinsellikleri üzerinden yapılan övgüye de yergiye de, imaya da hakarete de karşıyım. Emsal teşkil etsin çok isterim.

O.B.: İçindeki çocuğu büyütmemekle içindeki ergeni beslemek arasında büyük fark var. Ceyhun Yılmaz ergen besleyenlerden... Bence bugüne kadar yaptığı bütün kötü espriler için yüksek bir tazminat istenebilirdi Ceyhun Yılmaz’dan. Yılmaz’ın bu davadan ders çıkardığını hiç sanmıyorum.

K.K.: Ceyhun Yılmaz’ın yaptığı densizlik 3 kuruş bile etmez aslında... Müjde’ye helal olsun. O münasebetsiz ‘lafı’ espri deyip geçiştirmedi, davasının takipçisi oldu. Umarım tüm erkekler bu davadan ders çıkarır, abuk sabuk konuşup sonra da “Ehi ühü... Ya ben espri yaptım” diye karakter zafiyeti göstermemeyi öğrenir...

B.İ.: Ben davanın şekline itiraz ediyorum. Mahkemeler, ünlülerin ego mücadelesine alet olmamalı. Yani bu karar sonucunda Müjde Uzman, mahkeme eliyle Ceyhun Yılmaz’a “İşte bak, gördün mü? Sen 3 kuruşluk adamsın” mı demiş oldu? Yani bu kadar adalete, hukuka ihtiyacımız olduğu bir dönemde davanın bu şekliyle kabul edilip devam etmesi çok üzücü... Dava ve karar, yeni bir hakaret davasına gerekçe olabilecek nitelikte... Mahkemelerin başka işi mi kalmadı? Açacaksa adam gibi tazminat istesin. Kazanırsa, parasını da istemiyorsa bir kuruluşa bağışlasın.

R.B.: Bütün kadınlar bu karardan örnek almalı, kendilerini savunmalı ve gerekirse yasalar karşısında onurlarını kurtarmalı. Doğru bir karar olmuş. Her kuşun eti yenmez... Kim olursa olsun terbiye sınırlarını aşmayacaksın.

‘Bu yılbaşında ev partileri revaçta’

Ülkemiz için hayli zorlu geçen 2016’yı geride bırakırken yılbaşı planları buruk da olsa devam ediyor. Sizin yılbaşı planınız nedir? Hangi semtler eğlenceli olacak? Ev partileri popüler mi?

E.Ö.: Çok üzülerek şunu söyleyebilirim ki kimse ne yapacağını, nerede eğleneceğini bilmiyor. Etrafımdaki bir- çok kişi “Bilmiyorum. Evden çıkmayacağım galiba” diyor. Evet, herkes ev partisi ve eğlencesi organize ediyor ve birçok kişi de o sabah karar verecek ne yapacağına. Alaçatı her halükârda yine en gözde tatil yerlerinden olur.

İ.D.: Suada yıllardır Yalın, MFÖ gibi kişi ve grupları sahneye çıkarırken, bu yılbaşı 180 derece döndü. Yılbaşı gecesi Arif Susam, Ümit Besen ve Cengiz Kurtoğlu sahneye çıkacakmış. Ne yalan söyleyeyim, benim aklım bu üçlüde kaldı. Ümit Besen, çıkardığı pop albümle altın yılını yaşadı zaten. Cengiz Kurtoğlu desen, mesleğinin bir numarası... Arif Susam da kendi alanında yıldız... Son derece alternatif bir program olmuş Suada’nınki ama evet, ev partileri hâlâ revaçta. Ben, Hakan Yılmaz ve eşi Elif’in evlerinde vereceği davete katılmayı planlıyorum.

O.B.: Ben ev partisinde olacağım. Hem trafik, hem soğuk, hem de tatsız oluşumuz dışarı çıkmamızı engelliyor. Açıkçası iyi bir planı olanı bile duymadım bu sene.

K.K.: Hiçbir semt eğlenceli olmayacak bence! O gece ne eğlencesi? Sadece kaos, curcuna! Yalnızca ertesi gün “Ne eğlendik ya!” yalanıyla kendini kandıran insanlar olacak etrafta o kadar...

B.İ.: Yeni yılı dışarıda karşılamak hem çok keyifli, hem de çok yorucu çünkü ücret normalin iki katı... Ama buna karşılık aldığınız hizmet, normal hizmet kalitesinin yarısı kadar... Gazetecilik kariyerinin ilk 15 yılındaki tüm yılbaşı gecelerini dışarıda geçirmiş biri olarak son 5 yıldır evdeyim. Çıkmak isteyenler için alternatif çok... Layığıyla eğlenmek isteyenlere tavsiyem, mekânların ismine veya sahneye çıkacak kişinin şöhretine değil, yılbaşı gecesi sunulacak hizmetin kalitesine baksınlar.

HT MASA / HT MAGAZİN