Caner Erkin ile Asena Atalay kılıçları çekti

CANER HAKSIZ

KADİR KAYMAKÇI: Caner’i o günlerde takdir etmiştim. Şimdi ‘direk dansı’nı, ‘üçüncü şahıslar’ı dilekçesine koyuyor. Olan çocuklarına oluyor.

ESİN ÖVET: Asena uyuyan devi uyandırdı. Çocuğunu da kaybedebilir ki bence hiç gerek yoktu. Tüm bunlar Caner’i haklı çıkarmaz. Çocuğunun annesi hakkındaki iddiaları çok ağır.

BÜLENT İPEK: Caner evliyken karısının arkasında durarak örnek bir duruş sergilemişti. Eski karısı ne kadar tahrik ederse etsin, daha önce söylemediği o bel altı iddiaları dile getirmemeliydi.

ASENA HAKSIZ

OBEN BUDAK: Çirkinleşen ilişkiler konusunda birinciliği kapmak üzereler. Asena olayı uzattığı, Caner de bel altı vurduğu için haksız. İkisi de haksız ama toplamda Asena haksız.

İPEK DURKAL: Çınar, yediği her lokmanın parasını annesinin, babasına fatura ettiğini ve babasının para makinesi gibi görüldüğünü anlamaz ki. Caner’i haklı buluyorum.

REŞAT BALCIOĞLU: Caner’in iddialarına göre Asena, annelikten başka her şeyi yapmış. Bunlar doğruysa eğer, pes yani. Caner iddialarını ispatlarsa Atalay’ın her şeyini alır.

Caner Erkin-Asena Atalay kavgası, milli yıldızın ünlü oyuncu Şükran Ovalı ile evlenmesiyle başladı.

‘Milletçe Recep İvedik olmuşuz’

HT Masa ekibi bu hafta ‘Recep İvedik 5’in gişe rekoru kırmasını, Mesut Özil-Amine Gülşe aşkını, Arda Turan’ın çok konuşulan ‘ekip’ fotoğrafını, Hande Yener ve Demet Akalın polemiğinin yeni açıklamalarla küllerinden doğmasını, Cem Yılmaz’ın sanatsal yatırımlarını ve popçular arasındaki ‘tık’ kavgasını masaya yatırdı

Şahan Gökbakar, ‘Recep İvedik 5’le hafta sonu gişe rekorunu bir kez daha kırdı. Üç günde 1 milyon 646 bin 848 seyirciyi salonlara çeken filmin bu kadar büyük ilgi görmesini neye bağlıyorsunuz?

İpek Durkal: Türkiye’nin birleştiği tek nokta sanırım Recep İvedik... Türkiye’nin kodunu çözmüş Şahan Gökbakar. Büyük başarı, tebrik ediyorum.

Oben Budak: Türkiye bunu seviyor, yapacak hiçbir şey yok. Yeşilçam’ın ilk dönem filmlerinde de komedi küfürle sağlanmış, bu yeni bir şey değil. Benim tek derdim filmlerden bu kadar para kazananların filmin yapısına da yatırım yapmaları. Yönetmenlik, kurgu gibi dallara da önem verilse olmaz mı yani?

Esin Övet: Her bölümde Recep aşkı büyüyor. Ne güzel ne güzel.

Kadir Kaymakçı: Filmin bu kadar ilgi görmesini insanların bu filme gitmesine bağlıyorum!

Reşat Balcıoğlu: Milletçe Recep İvedik olmuşuz. Adam bu işi biliyor, memleketin gülmeye, eğlenmeye ihtiyacı var. Komedi filmleri son yıllarda büyük ilgi görüyor. ‘Recep İvedik’ serisiyle Şahan Gökbakar çok iyi bir ivme yakaladı, adam ne yapsa izleniyor, gişe rekoru kırıyor. Başarıları daim olsun, kıskananlar çatlasın...

Bülent İpek: Gişe rakamları gülmeye ne kadar muhtaç olduğumuzu ortaya koyuyor. Toplumu Recep İvedik rahatlatıyor. Recep İvedik rekorlara, Şahan Gökbakar da övgülere doymuyor. Hatta o da farkında olmalı ki arabasının içinde eşiyle ‘Öv beni’ diye bir video çekmiş ve neredeyse bu da beğeni rekoru kırmış.

‘Mesut evini kurdu şimdi sıra transferde’

Mesut Özil bu hafta sevgilisi Amine Gülşe’yle birlikte İstanbul’a geldi. Boğaz’da ev bakan sevgililer İstanbul gecelerinde de boy gösterdi. Güzel oyuncunun isteği üzerine Özil’le eski sevgilisi Mandy Capristo’yu sosyal medyadan takibi bıraktığı ve engellediği iddia edildi. Bu ilişkinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Mesut sevgilisine yakın olmak için Süper Lig’e transfer olur mu?

K.K.: Mesut, Süper Lig’e 3-5 sene sonra transfer olabilir. O zamana kadar Amine Gülşe’yle ilişkisi devam eder mi onu bilmem...

İ.D.: Süper Lig’in ne olduğunu bile bilmiyorum ve bu konuyu HT Masa’nın erkeklerine bırakıyorum.

E.Ö.: Aşk nelere kadir. Aşk her şeyi yaptırır insana. Mesut yakında tüm sosyal medya hesaplarının şifresini sevgilisinin eline de teslim edebilir ve hatta transfer bile olur.

O.B.: Valla bir kadın bir erkek üzerinde baskı kurabiliyorsa geçmiş olsun demek lazım. Bazı erkeklerin bu tip entrikalar hoşuna gidiyor. Kadın baskı kurunca ‘Beni seviyor da kıskanıyor’ tribine giriyorlar.

R.B.: Mesut önce aşk transferini yaptı, sonra da lig transferini yapacak. Belli ki Mesut Özil, İstanbul’da yaşayacağı evini kurdu ve aşkını buldu. Eğer bir futbolcu önce evini hazırlıyorsa, takımı da hazırdır. Hangi kulübe geleceği merak konusu. Benim edindiğim bilgilere göre Mesut gelecek sezon Galatasaray forması giyecek. Bu konuyu önümüzdeki haftalarda daha sık konuşacağımızı düşünüyorum.

B.İ.: Mesut Özil şöhretindeki bir futbolcunun sık sık İstanbul’a gelmesini, Türk sevgilisinin peşinde koşmasını yadırgayanlar var. Ben yadırgamıyorum. Evet Alman milli takımını seçti ama kendini sonuna kadar Türk hissediyor, Türkçe dua ediyor, Türkçe konuşuyor, hatta maçlarda kızınca Türkçe küfrediyor. Gördüğü rahatsız edici ilgiye rağmen buraya gelmesi de başka yerde kendini buradaki kadar iyi hissetmediğini gösterir. Süper Lig’e gelmez bence.

‘Başarı varken takım olmak kolay’

Barcelona’da top koşturan Arda Turan, satın aldığı 4 milyon TL değerindeki araziye otel yaptıracağı haberini “Yatırım amaçlı, otel yaptırmaya niyetim yok” diyerek yalanladı. Hafta içi ekibiyle çekilmiş bir fotoğrafını Instagram’dan yayınlayan Turan’ın futbol kariyerinden ziyade yatırımlarıyla gündeme gelmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

K.K.: Arda artık 30 yaşında, futbol hayatının sonlarına doğru yaklaşıyor. Parasını yatırım amaçlı değerlendirmesi çok normal, ne yapsın har vurup harman mı savursun? İstanbul’a gelip arkadaşlarıyla buluşmasında da anormal bir durum yok. Takımından izin alıp geliyordur herhalde. Mesut, Amine’yi görmeye geliyor da Arda arkadaşlarına gelince mi sorun oluyor? Instagram’a koyduğu fotoğraf ise tartışmasız ofsayt!

İ.D.: Aslında en akıllıcasını yapıyor, neticede futbol da mankenlik gibi nankör bir meslek. En iyi ihtimalle 35’ine kadar iyi bir takımda top koşturabilecek. Peki ya sonrası? Zamanında kazandığı parayı çarçur edip beş parasız kalan futbolcuları da gördük. Bravo Arda’ya!

O.B.: Arda Turan transfer yaptığı dönemlerde futboluyla çokça gündeme geliyor, sonrasında ne oluyor anlamıyorum. İdman, maç, kupa, şampiyonluk vs. bunlar hayatında pek de önem taşımıyor gibi değil mi? Çok tuhaf.

E.Ö.: Yatırım yapsın tabii ki hazıra dağ dayanmaz. Hele futbolcuysan. Çevresi, özellikle ailesi bu konuda kendisini iyi yönlendiriyordur diye düşünüyorum. İşadamı arkadaşlarının bu konuda kendisine tavsiyeler verdiğini biliyorum.

R.B.: Futbol sadece futbol değildir... Arda Turan para akarken küpümü doldurayım diyor, yatırımlarına önem veriyor ve doğrusunu yapıyor. Ömür boyu bu paraları kazanacak hali yok. Arda’nın ekibine gelice, en yakın kankaları belli ki adam onlarla mutlu oluyor. Her şey gelip geçici, dostluklar ebediyete kadar!

B.İ.: Hafta içi HT Magazin, Arda Turan’ın yanından ayırmadığı arkadaş-çalışan takımının kimliğini detaylıca araştırıp yayınlayan tek gazeteydi. Barcelona’da bu sezon tam da yıldızı parlamışken, acımasız İspanyol spor basınını bile susturmuşken ve takımının kendisine çok ihtiyacı varken sahaya odaklanmak yerine başka işlere kafa yorması beni onun adına endişelendiriyor. Futbolda başarı varken arkadaş takımı var, Allah korusun başarı giderse o takım da dağılır.

‘Bu kavganın alıcısı kalmadı’

Demet Akalın ve Hande Yener arasındaki yıllanmış polemik, bu hafta Yener’in “Demet’le birbirimize gıcık oluyoruz” sözleriyle yeni bir ivme kazandı. Bu ikili ne zaman barışır?

K.K.: ‘Arka Sokaklar’ dizisi gibi polemik, bitmiyor! Hep aynı şeyi izliyormuş gibi oluyorsunuz, topu topu 5-10 kelimeyle yıllardır bu polemiği götürmeyi başarıyorlar! Biz de Masa’da konuştuğumuza göre alıcısı var demek! O zaman devam kızlar, çenenize kuvvet!

İ.D.: Önceki gün Demet Akalın’a da aynı soruyu sormuşlar, “Of yeter artık ya!” diye yanıt vermiş. Gerçekten of yeter artık!

O.B.: Birbirine gıcık olan ünlüler dünyanın her yerinde var ve bu hikâyeler magazinin tadı tuzu oluyor. Nikki Minaj ve Mariah Carey kavgası, Julia Roberts ve Nicole Kidman arasındaki düşmanlık gibi. İnsanlar birbirini sevmek zorunda değil, starlar da öyle.

E.Ö.: Kabak tadı verdi artık bu durum. Keşke sessiz kalsalar. Uzun süredir Hande Yener bu kadar konuşulmuyordu, yine Demet Akalın polemiğiyle konuşuyoruz. Çok yazık. Oysa artık Hande’nin yeni şarkılarını konuşsak biraz. Onun sesi, yorumu, şarkıları malum. Bir döneme damgasını vurdu. Keşke o Hande yeniden aramıza dönse.

R.B.: İkisinden de çok sıkıldım.

B.İ.: Bu kavganın artık alıcısı kalmadı. Şimdi de barışma üzerinden satışa çıkarmaya çalışılıyor. Yeter artık. Burada bir kamu merakı görmüyorum. Ne kavgalarıyla ne barışmalarıyla ilgileniliyor. Dertleri iyi şarkı, iyi klip olmalı.

‘Sanata yatırım akıllıca bir hareket’

Ünlü komedyen Cem Yılmaz otomobil koleksiyonundan sonra resim koleksiyonuyla da konuşulmaya başlandı. Dünyaca ünlü ressamların eserlerini toplayan Yılmaz’ın sanat yatırımları hakkında neler söyleyeceksiniz?

K.K.: Cem Yılmaz geçen hafta !f’te ressam Taner Ceylan’la bir söyleşiye katıldı. GQ gecesinde de Ceylan’ı öve öve bitiremedi. Kimisi arsa, ev alıyor, kimisi sanata yatırım yapıyor işte. Bu da bir vizyon, bu da bir hayat duruşu!

İ.D.: Uzun zamandır tablo alıyor Yılmaz. Gayrimenkul almak kadar kıymetli aslında koleksiyonerlik... Hatta belki daha bile iyi bir yatırım.

O.B.: Adı üstünde sanat yatırımı. Bu da bir yatırım türü, tablolardan iki-üç senede inanılmaz kâr edilebiliyor. Yatırımını tabloya yapan sanat takipçisidir anlamına gelmiyor yani. Ama yatırımını taksi plakasına yapanlardan farkı var tabii.

E.Ö.: Cem Yılmaz ünlü olduğu günden bu yana sanat eseri topluyor. Sanata yatırım yapıyor. Akıllıcı bir hareket. Arda Turan’ın yatırımlarını da konuştuk. Geleceklerini garanti altına almaya çalışıyorlar. Bir dönem bu işi yapanların ustaların hali ortada. Onları gördükten sonra herkes bu konuda daha dikkatli.

R.B.: Bravo Cem Yılmaz’a, hem sanatçı olup hem de çağdaş sanata yatırım yapmak herkesin harcı değil. Belki ileride sergi açar, belli mi olur?

B.İ.: Cem Yılmaz artık güldürürken düşündürüyor! Son 15 yıldır çağdaş ressamların tablolarını topluyor. O sıradan bir şöhret değil. Gerçek bir sanatçı. Toplumsal duyarlılığı var, doğru gördüğü yerde ve zamanda ortaya çıkıyor ve konuşuyor. Oturmayacağı evlere, taksi plakalarına para yatırmak yerine tablolara, genç yönetmenlerin filmlerine yatırım yapıyor. Helal olsun Cem Yılmaz’a.

‘Bu polemiklerle bir ‘tık’ öteye gidilmez’

Şarkıların internetteki dinlenme sayıları popçular arasında polemik yaratmaya devam ediyor. Işın Karaca genç popçuların tık satın aldığını söylerken, Ece Seçkin Twitter’dan “Bıktım şu tık mevzunuzdan! 1991 doğumlu bu kız güzel işler yapıyor, destekleyelim, arkasında duralım demek yerine emek hırsızı öyle mi? Helal olsun Işın Abla. Ben seni çok seviyorum” yazdı. Karaca’nın “Sizi gidi dıkdıkçılar! Senelik aldığınız o primi size haram edeceğim!” tweet’ine Demet Akalın’dan destek geldi. Aydilge ise HT Magazin’e verdiği röportajda Aleyna Tilki için “Allah aşkına sen nasıl Modanna’dan çok dinlenebilirsin?” dedi. Albümlerin satmadığı bu dönemde, tık kavgasının sonu nereye varacak sizce?

K.K.: Bu tartışmadan da görüleceği üzere pop müziğimizin bir ‘tık’ öteye gidip dünya standartlarını yakalaması mümkün değil. Var birkaç tane sanatçımız standart üstü işler yapan ama istisnalar kaideyi bozmuyor. ‘Nitelik’leriyle değil ‘nice’likleriyle övünüyor genç arkadaşlar, ne diyeyim “Bir tık’larsın iki tık’larsın çekirge üçüncüde...”

İ.D.: Ben de katılıyorum Işın Karaca’ya. Milyonlarca kere tıklandım diyen kimseye inanmayın. Gerçek değil o rakamlar. Ece Seçkin 2015 yılında katıldığı bir radyo programında tıkların parayla alındığına dair bir şeyler kaçırmıştı ağzından. Hatta sonra o radyocuyla da mahkemelik olmuştu diye hatırlıyorum...

O.B.: Bu durumu Youtube çözecek bence. Bir şekilde programla elde edilen tıklanmaları durduracak ve bu şişirme rakamlarla hava atanlar rezil olacak. Şu anda da bence oluyorlar aslında ama hâlâ tıklanmaların gerçek olduğunu sanan bir kitle var.

R.B.: Bu durum kıskançlıktan başka bir şey değil. Herkes herkese bir şeyler söylüyor. Nedir bu Aleyna takıntısı? Ece Seçkin egosunu, kıskançlığını geride bırakmış, doğru olanı söylemiş. Niye kızıyoruz ki? Sürekli Hande Yener, Gülşen, Tarkan mı dinlemek zorunda millet?

B.İ.: Bu tık meselesi çok teknik bir konu. Başta Youtube olmak üzere işin muhatapları çıkıp bir açıklama yapmadıktan sonra ki konuşmuyorlar, tıklara sahte demek acımasızca geliyor. Genç popçular çok tık alıyor, ustalar az. Yani gençler neredeyse çok dinlendikleri için özür dileyecek noktaya getirilmemeli.

HT MASA / HT MAGAZİN