Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler H. Bunu Konuşuyor HT MASA: Herkes Ajda oldu

        HT MASA

        HT MASA ekibi bu hafta, Serenay Sarıkaya’nın silikonlarını yeniletmesi vesilesiyle genç yaşta yapılan estetikleri masaya yatırdı.

        "ESTETİKTE YAŞ SINIRI OLMALI"

        HT MASA ekibi bu hafta Serenay Sarıkaya’nın silikonlarını yeniletmesi vesilesiyle genç yaşta yapılan estetikleri, Burcu Esmersoy’un ensesindeki ejderha dövmesini, Neslişah Alkoçlar’ın “Çocuğum vatanımda doğacak” sözlerini, Fransa’da 450 bin kişinin izlediği ‘Mustang’e Türk izleyicilerin ilgisiz kalmasını, Murat Boz ile Hadise hakkında çıkan aşk dedikodularını ve bir sosyal paylaşım sitesinde yapılan yılın çifti anketini masaya yatırdı.

        Serenay Sarıkaya’nın genç yaşta yaptırdığı silikonlarını yeniletmek için geçtiğimiz günlerde operasyon geçirdiği ortaya çıktı...

        ESİN ÖVET: Doktorlar “Küçük yaşta estetik yapmayın” diye ebeveynleri uyarıyor. “Çocuklarınızı elinden tutup getirmeyin” diyorlar. Kendi çocuğunu Barbie gibi süsleyen anneler var. Yok burnunu yaptıralım, yok dudağını kaldıralım diyen anneler var. 1990’lı yıllarda yalnızca kaşlarla oynandığını görebiliriz. Kim Kardashian gibi olmak için belindeki kemikleri aldıranlar bile var.

        KADİR KAYMAKÇI: Estetik algısında işin suyu çıkmış durumda. Estetik ve güzellik denildiğinde anlaşılan şey medyanın pompalaması ve Twitter, Instagram gibi sosyal paylaşım platformlarıyla birlikte bambaşka boyutlara ulaştı. Dijital çağda herkes öz değil şekille ilgileniyor artık. Geçenlerde bir İngiliz gazetesinde okudum, Kraliçe’nin ülkesinde bu aralar vajina estetiği modaymış! Burundan, kaştan geldiğimiz noktaya bakar mısın! Hadi yediğimiz sebzelerin, meyvelerin, bakliyatın GDO’suyla oynanıyor onu anladık ama bari kadınların ve erkeklerin GDO’suyla oynanmasa...

        BÜLENT İPEK: Serenay Sarıkaya, meme operasyonunu sağlık zorunluluğu nedeniyle yapmak zorunda kalmış. Tıbbi gereklilik yani. Onun dışında estetik deyince eskiden Ajda Pekkan aklımıza gelirdi. Şimdi herkes Ajda Pekkan oldu. Sokaktaki genç kızlar “Ajda Pekkan’ın askerleriyiz” diye yürüyorlar.

        OBEN BUDAK: Kadın adamı ne yapar eder ikna eder ama bu çocuklar şimdi okula gidiyor. Benim de yeğenlerim olduğu için biliyorum. Arkadaşında yeni telefon gördüğünde eve gelip benim de ihtiyacım var deyip ailesine aldırıyor. Estetik de bunun gibi bir şey.

        B.İ.: Bir ara solaryumlarda ciddi ve kalıcı yaralanmalar yaşandı. Bu olaylar sonrası 18 yaş sınırı geldi. Ama silikonda yasal bir yaş sınırı yok. 18 yaşından küçükler solaryuma giremiyor ama annesi elinden tutup bıçak altına yatırabiliyor, meme estetiği yaptırabiliyor.

        REŞAT BALCIOĞLU: Estetik konusunun toplumsal bir vaka olduğu kanaatindeyim. Anne babalar çocuklarının yeteneği olduğu eğilimleri keşfetmekle uğraşacaklarına biz neyi tartışıyoruz? Toplumsal gericiliğin bir başka boyutu. Estetik yeri geldiğinde gerekli olabilir ama bir anne 15 yaşındaki kızına niye silikon taktırır? Çocuklara genç yaşta estetik yaptıran aileler psikolojik destek almalılar.

        "GÜZEL GÖRÜNTÜ VERİYORLAR AMA SAMİMİ DEĞİLLER"

        Bir sosyal paylaşım sitesi “Yılın en beğenilen çifti” anketi düzenledi. 2.995 kişinin katıldığı ankette Fahriye Evcen-Burak Özçivit çifti katılımcıların yüzde 41’inin oyunu alarak açık ara birinci oldu.

        O.B.: Güzel fotoğraf veriyorlar ama etkileyici değiller. Birbirlerini sevdiklerine dair enerji alamıyorum.

        B.İ.: Bu ikiliyi yakıştırıyorum ama Kenan ile Sinem’i daha çok yakıştırıyorum. Ankette oyum bu ikiliye.

        K.K.: Ben de bu ikiliyi yakıştırıyorum ama Brad Pitt’le Angelina Jolie’yi daha çok yakıştırıyorum!

        R.B.: Bunların bir aşk yaşadığına inanmıyorum. Bir prodüksiyon ilişkisi yaşadıklarını düşünüyorum.

        E.Ö.: Burak’ın, Fahriye’ye hiç âşık olmadığını ama Fahriye’nin Burak’a çok âşık olduğunu düşünüyorum.

        ‘Burcu o dövmeyi sildirmek istiyor’

        Burcu Esmersoy’un ensesindeki ejderha dövmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

        E.Ö.: Burcu Esmersoy ne zaman saçını toplasa o ejderha dövmesi ortaya çıkıyor. Yaklaşık bir senedir Burcu’yla irtibat halinde olan biri olarak onu pek çok hastaneye de gönderdim. Burcu Esmersoy bu dövmeyi uzun süredir sildirmek istiyor. Ama şu an renkli dövmeyi sildirmek söz konusu değil. Siyahı silebilirsiniz ama renkli silinmez. Ben de çok dövmesi olan biri olarak 30 yaşından sonra dövme yaptırmaya başladığımı söylemeliyim. Mümkün olduğunca geç dövme yaptırın derim.

        B.İ.: Dövme yaptırıp sonradan pişman olmayan çok az insan gördüm. Bunda da yaş sınırı olmalı. Ya da dövmeciye gitmeden önce psikoloğa gidip profesyonel danışmanlık filan alınmalı. İnsanlar saç stilini değiştirir gibi dövme yaptırmamalı.

        K.K.: Bir özentiyle dövmeciye gitmek var, bir de dövmelere anlam yükleyerek gitmek var. David Beckham’ın bütün hayatı vücudunda! En son kızı bir tane çöp adam çizmiş, adam bunu avucunun içine dövme yaptırmış. Şarkıcı Ed Sheeran “İleride aynaya baktığımda yaşadığım birçok şeyi hatırlamak için vücuduma dövme yaptırıyorum. Ben vücudumu bir çeşit günlük gibi kullanıyorum” diyor.

        O.B.: Sevgili ismini dövdürmemeli. Eşinin ismini bile dövdürmemelisin. Yarın ne olacağı belli olmaz. 7-8 tane dövmem var ama sadece annemin adı yazıyor.

        R.B.: Dövmenin çok da gerekli bir şey olmadığını ve Burcu’nun ejderhasının da üstünde durulacak bir konu olmadığını düşünüyorum.

        ‘Gereksiz bir polemik denemesi’

        Neslişah Alkoçlar, çocuğunu ABD’de doğuran ünlülere gönderme yaptı. Sosyetik güzel “Ne münasebet, biz Türk’üz çocuğum da vatanında doğacak. ABD’ye ancak tatile giderim” dedi. Son dönemde yurtdışında doğuran ünlülere bir gönderme söz konusu.

        K.K.: Ünlülerimiz birbirine laf atmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Onları tebrik ediyorum. Çocuğu nerede doğuracağı üzerinden millete laf atmak, “Biz Türk’üz çocuğum da tabii ki vatanında doğacak” diyerek polemik çıkarmak üzücü. Ertuğrul Gazi’nin çocuğu da ABD’de doğacak değil ya. Kaptan Swing olsa anlarız:)

        B.İ.: Milli duyguların yükselişe geçtiğini göz önüne alırsak uygun bir laf ettiğini söyleyebiliriz. Annenin milli ve yerli olanı tarafında yer almış.

        O.B.: Türkiye’de insanlar birbirlerinin tercihlerine saygı göstermiyor. ABD’de doğurunca daha az Türk oluyorsun, Türkiye’de doğurunca daha mı çok Türk oluyorsun?

        R.B.: Bütün sosyete Paris’e gidiyor. Ama şimdi niye ABD? Neden Afrika’da doğuracağım demiyorlar? Bir çocuk dünyaya geldiğinde anne ilk önce “Çocuğum sağlıklı olsun” demeli. Şimdi ben Artvin Hopa’da doğdum. ABD’ye de hiç gitmedim. Beşinci sınıf vatandaş mıyım? Dünya çok küçüldü artık. Son yıllarda ekonomik şartlar iyileşince herkes burada doğurabilir.

        E.Ö.: Bana çok gereksiz bir polemik gibi geliyor. Bu yurtdışında doğurma polemiğini Şirin Ediger başlatmıştı. ABD’de doğuran Tuba Ünsal’a laf çakmıştı ama şu an birlikte tatil yapıyorlar...

        ‘Fransa’da bu filmlerin izleyicisi bizden fazla’

        Fransa’da 450 bin gişe yapan ‘Mustang’i, Türkiye’de gösterime çıktığı günden bu yana 5 bin civarında kişi izledi. ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ dalında Fransa adına yarışacak filmin bu kadar az izlenmesini neye bağlıyorsunuz?

        K.K.: Nedense biz filmlerin niteliklerinden çok seyirci sayılarını karşılaştırarak nicelikleri hakkında yorumlar getiriyoruz. Böyle bir şey yok! Bu film Türkiye’de çok az salonda gösterime girmiş. Seans başına 300 kişi izlemiş. Aslında bu çok iyi bir rakam. Bakarsan Uğur Yücel’in ‘Yaktın Beni’ filmi bile bu rakama ulaşamıyor...

        B.İ.: Kadir’in dediği gibi bu noktada sinema salonlarını eleştirmeliyiz. Fransa’da bu tarz filmlerin izleyici sayısı Türkiye’den fazladır. Nuri Bilge’nin bazı filmleri orada daha çok izlenmişti. Bizde sulu zırtlak komedi filmlerinden başka bir şey izlenmiyor artık. Alternatif filmlere hayat şansı tanınmıyor.

        O.B: Bu tarz filmlerin gişe yapması için Oscar’a aday adayı olmasından çok Oscar’ı alması gerekiyor. Oscar’ı kazandığı takdirde, tekrar gösterime girer ve gişede daha çok iş yapar.

        E.Ö.: Eurovision nasıl Sertab Erener birinci olduğunda ülkemizde yeniden popüler olduysa bu da böyle. Bu film bir ödül aldığı takdirde gişesi 50 bine ulaşabilir.

        R.B.: Nobel’i bir Türk bilim adamı alıyor buna sevinemiyoruz. Adamın ırkını tartışıyoruz ya! Sonra bu film niye Fransa’da çok izlendi, bizde izlenmedi diye konuşuyoruz. Batı medeniyeti ile Ortadoğu medeniyetinin kültür farkı, sanata ve sinemaya bakış farkı net olarak ortaya çıkıyor.

        ‘Hadise-Murat Boz ikilisinden aşk çıkmaz’

        Murat Boz ile Hadise’nin aşk yaşadığı dedikoduları son günlerde yeniden konuşulur oldu. Murat Boz her ne kadar “Aşk yok” dese de insanların kafasında bir şüphe söz konusu.

        E.Ö.: Benim kafamda hiçbir şüphe oluşmadı. Hadise ile Murat Boz’dan aşk çıkmaz. Bu tarz dedikoduların bayatladığını düşünüyorum.

        O.B.: Bence de aşk çıkmaz. Hadise şarkıları tutmadığından gündeme gelmek için bu konuları dillendiriyor diyebilirim. En yakınında kim var, Murat Boz. Ben de onunla çalışsam dedikodumun çıkmasını isterdim.

        B.İ.: Televizyon programlarında birbirlerine aşkım, canım diye hitap eden Hadise ile Murat Boz’un bu haberlerine hiç inanmadm. Bu aşk İbrahim Tatlıses’in sahneye çıkıp şarkı söylemesi kadar sürpriz olur.

        K.K.: Murat Boz’un Hadise ile bir hadise yaşamış olabileceğine bir tek Kadir inanır, o da benim!..

        MASA'NIN ALTINDAKİLER

        USTA sanatçı Kayahan’ın ölümünün ardından miras hususunda ters düşen, ardından geçen hafta içerisinde bu kez sosyal medyada atışarak gündeme gelen Beste Açar ve İpek Açar.

        KARAKÖY’DE bir restoranda yemek yedikten sonra paparazzilere görüntülenmemek için mekândan ayrı çıkarak klasik magazin numaralarından birini sahneleyen Öykü Karayel ve arkadaşı.

        MASA'NIN ÜSTÜNDEKİLER

        SAHNEDE Levent Kırca’nın unutulmaz programı ‘Olacak O Kadar’ın şarkısını hep bir ağızdan söyleyerek ustaya ahde vefa gösteren Güldür Güldür Show ekibi.

        HER yıl geleneksel olarak Vatikan’da düzenlenen Uluslararası Giuseppe Sciacca Ödülleri kapsamında ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülüne layık görülen Tuba Büyüküstün.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ