Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler H. Bunu Konuşuyor "Deniz şiddeti sineyi mi çekti?"

        HT MASA

        HT MASA ekibi bu hafta, Cem Yılmaz’ın ‘Ali Babalar ve 7 Cüceler’ adlı filmini, sevgilisini darp etmekle suçlanan Saruhan Hünel’in ortaya çıkan mesajlaşmalarını, Deniz Akkaya’nın Murat Varol ile barışmasını, Hadise’nin sahnede giydiği kıyafeti masaya yatırdı.

        Cem Yılmaz’ın ‘Ali Babalar ve 7 Cüceler’ filminin ilk üç gün gişesi 539 bindi. Haftalık gişe ise 822 bin geldi. Gişe ve filmin Periscope aracılığıyla bir kısmının korsan olarak yayınlanmasına ne diyorsunuz?

        ESİN ÖVET: Periscope çok etkilemez diyoruz ama sosyal medyanın gücü de çok önemli. Orada yapılan 20 dakikalık bir süreli yayın insanlara filme gidip gitmeme konusunda fikir verir. Sosyal medyanın ne kadar güçlü olduğunu Cem Yılmaz’ın Twitter’da övgü içerikli tweet’leri RT etmesinden anlayabiliriz. Cicişler yapsın ama Cem Yılmaz da bunu yapmasın abi. Gerçekten komik.

        OBEN BUDAK: Büyük bir haksızlık. Ama artık konserler bile aynı taktikle yayınlanabilir. Eskiden nasıl internet yüzünden CD’lerin satışları düştüyse şimdi Periscope’tan bu korsan yayın yapılmaya devam ettiği müddetçe sinema ve konser biletlerinin satışında düşüş yaşanabilir. Kulaktan kulağa iyi bir film olduğu yayıldığı için gişe rakamı artabilir.

        TAYFUN TOPAL: Filmi izlemedim ama bir filmin sinemada ilk hafta hasılatı 540 binin üzerindeyse bu rakam, kulaktan kulağa fısıldamalarla beraber bunun dört katına ulaşacaktır. Yani 2 milyon civarında gişe yapacaktır. Cem Yılmaz için başarısız bir gişe rakamı diyebilirim. Cem Yılmaz’ın, beyazperdede vizyona soktuğu stand-up gösterisi bile 3.5 milyonun üzerinde gişe yaptı. Cem artık kendisiyle yarışamaz oluyor.

        BÜLENT İPEK: Sorun şurada, Cem Yılmaz’ın filmleri hep stand-up şovlarıyla kıyaslanıyor. Canlı şovuna gidenler başından sonuna kadar sürekli gülüyor. Sinema öyle bir şey değil, hikâyeyi de anlatman gerekli. Cem Yılmaz bence kendine özgü bir sinema tarzı yarattı. Gişe Cem Yılmaz’ı memnun etmese de tek amacı gişe olmadığından gidenlerin beğenmesi keyfini yerine getiriyor.

        REŞAT BALCIOĞLU: Filmi izlemedim ama TV-sinema eleştirmenleri başarılı olduğunu söylüyorlar. Ama Cem Yılmaz’ın filmlerde bir negatifliği var. Filmleri tutmuyor. Umarım bu kısırdöngüyü bu filmle aşar. Gişesinin çok yüksek olacağını düşünmüyorum. Çünkü beyazperdede bir albenisi olmuyor Cem’in. Umarım bunu kırar. Periscope yayını gişeyi etkilemez. Sinema, salonda izlenir.

        KADİR KAYMAKÇI: Filmin çok komik olduğunu düşünüyorum. Gayet başarılı, çıtayı da belli bir noktaya çıkarmış. Cem, sinema üzerine kafa yoruyor ve para harcıyor. Çevremde filmden çıkan herkes beklentilerinin üzerinde bir karşılık aldığını söylüyor. Filmin gişesinin artacağına inananlardanım. Ülkenin Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz, Şahan Gökbakar filmlerinin arasında bir yere ihtiyacı var. Cem bunu çok iyi dolduruyor. Sinema filmini Periscope’tan izleyen adam da sinemaya gelmesin zaten. Periscope gişeyi etkilemez.

        "NE OLDU DA AFFETTİ?"

        Deniz Akkaya, “Beni kızımın önünde dövdü. Onu affetmem mümkün değil” diyerek karakola sığındığı sevgilisi Murat Varol’u affetti. Çift, Fransız Sarayı’nda verilen davette görüntülendi.

        T.T.: Deniz hep şans veriyor. Peki o zaman niye gidip şikâyetçi oluyor?

        B.İ.: Deniz Akkaya’nın şiddet gördüğü ortaya çıktıktan sonra herkes arkasında durdu. Murat Varol’u kınamıştı, şimdi barıştı. O kadar iddiaların üstüne bir açıklama yapma ihtiyacı var. Aslında ne oldu? Şiddet yok muydu, yoksa aşk her şeyi affetti mi? Şiddeti sineye mi çekti?

        E.Ö.: Kadını suçlayamazsın. “Dayak yiyorsun aman sus kızım” da deniyor. Kocası, kadını döver de sever de deniyor.

        R.B.: Madem böyle geri dönüşlü bir ilişki yaşıyorsunuz, o zaman kamuoyuna yansıtmayın. Ekonomik bağımsızlıklarını kazanmış insanlar olarak birbirinizden şikâyetçi de olmayın. Kamuoyunda aile kavgasına ne gerek var?

        O.B.: Biz bu hikâyeyi çok gördük.

        "HADİSE'YE İHTİYAÇ VAR"

        Stil danışmanlığını kardeşi Derya Açıkgöz’ün yaptığı, seksi sahne kıyafetleri dikkat çeken Hadise, kıyafetleri için “Üzerimde fazlalık istemiyorum” diye açıklama yaptı.

        B.İ.: Bu işin bir tarafı şov ise Hadise gibi popçulara ihtiyaç var. Şovunu sergiliyor.

        T.T.: Türkiye’de onun gibi cesaretli sanatçılara ihtiyaç var. Sahne bir şov yeri. Hadise deyince aklıma uçuşan mini etekler geliyor.

        R.B.: Hadise başarılı ve güzel bir sanatçı.

        E.Ö.: Madonna, Miley Cyrus, Jennifer Lopez sahneye çıplak çıkıyor. Bu algıdan kurtulmamız şart.

        O.B.: Hadise’nin tek desteklediğim tarafının giyimi. Gençlere örnek olacaksa kıyafetiyle örnek olmalı.

        ‘Okullarda derslerden önce insanlık öğretilmeli’

        Sevgilisi Edda Sönmez’i darp etmekle suçlanan Saruhan Hünel’le ilgili soruşturma, İstanbul Adliyesi’ne gönderildi. Savcı, Hünel’in Sönmez’e gönderdiği şiddet içerikli telefon mesajlarını da soruşturmaya dahil etti. Hünel’in, “Belim ağrıyor, seni döverken kendimi de sakatladım” cümlesi de mesajlarda var.

        E.Ö.: Şükrü Avşar bunlar ispatlanırsa görevden kovacağım demişti. Buyur ortaya çıktı, gereğini yapsınlar. Kimse ekmek parasından olsun istemeyiz ama adam şiddet gösteriyor. Ben de erkeklerle röportaj fotoğraflarımı koyuyorum. Ben de mi şiddete maruz kalacağım yani. Toplumdan men edelim, ekranda görmeyelim.

        K.K.: Saruhan Hünel kamuoyunun önüne çıkıp bir basın toplantısı düzenleyip özür dilesin. Özür dilemesi yetmez ama bu da birşeydir. Hiçbir şey olmamış gibi yola devam etmek olmaz. Yaptığı eylemin savunulacak, “Ama” dedirtecek bir tarafı yok.

        T.T. Kadın-erkek eşit, bunu hepimiz kabul ediyoruz ama toplumumuzdaki kadın buna neden yol açıyor? Niye erkeğin bir kere şiddet uygulamasına ses çıkarmayıp sonrasında şiddet dozajının artmasına izin veriyorsun? Kadınlar gördüğü bir şiddeti affedince karşındaki manyağa yol açmış oluyor. Ona o özgürlüğü vermeyip terk etmen lazım. Bunu sırf Saruhan için konuşmuyorum. Erkekler genelde kendisini bir şey zannediyor. Ben kadında suç buluyorum.

        O.B.: Böyle dersen ülkede bu sorun hiç çözülmeyecek. Senin ve senin gibi düşünenlerin bu kafayı değiştirmesi lazım Tayfun. Kadını suçlayamazsınız.

        R.B.: Ülkemizin kanayan yarası. Şimdi Fransa’da 100’lerce insan bombayla parçalanarak ölüyor, bu ülkenin insanı saygı duruşunda ıslık çalıyor. Bu da bir cinayet, korkunç bir tepki. Ülkede bir kız çocuğu katlediliyor, “O da kısa etekle gezmeseydi” denilebiliyor. Şiddet de haliyle normalleştiriliyor.

        E.Ö.: Ülkede anne ve babalar da dahil olmak üzere herkese sevgi, saygı, örf, âdet, ölüye saygı, marşa saygı dersleri verilmeli. Fizik, kimya gibi dersler bir kenara bırakılsın. 2x2’yi biraz geç öğrenip insanlığı öğretmeliler. Herkes canavarlaşmış durumda.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ