Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler H. Bunu Konuşuyor ‘Reklam işleriyle aşkın büyüsünü yok ettiler’

        Serenay Sarıkaya ve Kerem Bürsin’in reklam ilişkisi sona erdi. İkiliyi reklam filmlerinde oynatan şirket, ilişkilerinin markanın önüne geçtiği gerekçesiyle Bürsin’le yollarını ayırıp İlker Kaleli’yle anlaştı. Sarıkaya ve Bürsin’in ilişkisi, kariyerlerine zarar veriyor mu?

        ESİN ÖVET: İlk duyduğumda ben de şaşırdım. Hatta ilk kez benim köşede okudunuz haberi. Yazarken defalarca da teyit ettim. Çok şaşırdım. Tabii yorum yazmak için erken. Reklamı görmek lazım. Fakat Kerem Bürsin hayranlarını kızdıracakları kesin.

        BÜLENT İPEK: Burada hem marka hem Serenay Sarıkaya yanlış karar verdi. Olmadıysa yeni bir çiftle anlaşabilirlerdi. Serenay, firmanın sevgilisini gönderme teklifine rest çekip ‘Ben de giderim’ diyebilmeliydi. Eminim Kerem Bürsin çok kırılmıştır. Reklamın gücünü artıracağız derken aşklarının büyüsünü yok ettiler. Ayrılmaları artık sürpriz olmaz. Firmanın yeni reklam kampanyası hiç inandırıcı gelmez artık. Bunlar firmanın magazinel gündem yaratarak reklam yapma numarası gibi geldi bana.

        OBEN BUDAK.: Firmalar böyle dedikodular çıkarıp konuşulmasına bayılıyor. Konunun ilişkiyle bir alakası yoktur. Nasıl daha önce Kerem Bürsin, Kıvanç Tatlıtuğ’un reklamını kaptı, bu da aynı hesap. Reklamın konuşulması kesmez bizim insanları, ille dedikodu üretilecek.

        İPEK DURKAL: Güzel, ilgi çekici ve sıcak bir ilişkileri var diye bu çifti reklamında oynatan firma ilişki güzel gidiyor diye anlaşmayı mı bozmuş? Mümkün değil. Ya hedefledikleri satış rakamına ulaşamadılar ya da artık bu çifte paraları yetmiyor.

        REŞAT BALCIOĞLU: Aşk başka, iş başka. Aşk işinizin önüne geçerse düşüşe geçersiniz. Bence marka isabetli bir karar vermiş.

        KADİR KAYMAKÇI: Marka Serenay ve Kerem’le anlaşırken bu ilişkinin sadece markalarının değil her şeyin önüne geçeceğini düşünemediyse büyük yanlış yapmış! İlişkileri Serenay ve Kerem’in kariyerine niye zarar versin? Kötü proje seçmek, işlerine saygı duymayıp rollerine iyi hazırlanmamak gibi şeyler kariyere zarar verir... Başarısız olup aşkı günah keçisi yapmak işin kolay yolu...

        15 Temmuz darbe girişimi tüm Türkiye’yi olduğu gibi sanat dünyasını da birleştirdi. Yenikapı Mitingi’ne sanatçıların yoğun katılımı ve organizasyon hakkında ne düşünüyorsunuz?

        E.Ö.: Güzeldi, olması gerektiği gibi. Türkiye bütün oldu. El ele kenetlendi. Her kesimden insanın orada olması dünyaya bir cevaptır. Türkiye’nin buna ihtiyacı vardı.

        O.B.: Ülkemize gelecek yabancı yıldızlar konserlerini iptal ederken yerli yıldızlarımızın birlikteliği çok güzeldi. Bu toplanmayı bir konser alanında da yapsalar ve bize canlı canlı konser verseler keşke. Tabii canlı söylemek deyince sayıları o kadar fazla olmaz ama iyiler kalır en azından.

        B.İ.: Toplumda yaratılan kutuplaşmadan nasibini sanat dünyası da aldı. Çok yakın bildiğimiz koca koca ünlüler birbirine selam vermez olmuştu. Yenikapı’daki buluşma sanat dünyasında da birlik-beraberlik heyecanı yarattı. Sıla’nın oraya katılmama gerekçesini desteklemesem de aşırı tepkilerle adeta yok edilmeye çalışılıyor. Bu da uğruna sabahlara kadar nöbetini tuttuğumuz demokrasi özlemimizle bağdaşmıyor. Sıla’yı yok etmeye çalışanlar, kandırılmamak için fikrini açıkça söyleyenden değil, etrafındaki sinsi ve yalancı tiplerden korkmalılar.

        R.B.: Sanatçılarımızın böyle bir organizasyonda yer alması bence çok olumlu. Bu ülke hepimizin. Bu birlik ve beraberliğin her alanda yaşanması lazım. İlle bütün sanatçılar demokrasi mintingine gidecek diye bir şey yok. Adı üstünde demokrasi. Tepkisini farklı platformlarda da gösterebilir insanlar, illa mitinge gitmek zorunda değil. Zaten bence birçok sanatçı da gitmiş olmak için gitti o mitinge...

        İ.D.: Sanat dünyası için konuşuyorum, bu tür organizasyonları tekeline alan bir grup vardı. Açıkçası, ‘sanatçı’ adı altında, sanat ile uzaktan yakından ilgisiolmayan insanları Cumhurbaşkanı Külliyesi’nde, mitinglerde görüyorduk. Bu durum gerçek sanatçıların canına tak etti ve Yenikapı mitingine kendi tuttukları teknelerle katılarak “Siz artık bir kenara çekilin” mesajını çok net verdiler. Aslında onlar başından beri buradaydı ama hiçbir organizasyona dahil edilmedikleri için yoklarmış algısı yaratılıyordu. Sıla’nın ‘Şov’ sözleriyle işte o ilk yapıyı kastettiğini düşünüyorum. Tam aksini de söylemiş olabilir, yine de fikrine katılmam ama saygı duyarım. En azından biliyoruz ki darbeci terör örgütünün yanında bir gün, bir an bile bulunmadı. Şimdi fatura ona mı kesiliyor?

        K.K.: Mitinge katılanlar kendi hür iradeleriyle oradaydılar. Nasıl ki onları ‘Ne işiniz var orada?’ diye eleştirmek saçmalıksa mitinge gitmeyen, neden gitmediğini de açıkça ifade eden Sıla’ya saldırmak da doğru değil! Herkesten önce demokrasi adına o mitinge katılan sanatçıların Sıla’ya sahip çıkması lazım.. Demokratlık bunu gerektirir...

        ‘SOSYAL MEDYADA MÜHİM OLAN DOĞALLIK VE SAMİMİYET’

        Neslihan Atagül’ün eşi Kadir Doğulu ile balayında çektiği video Instagram’da 4 milyondan fazla görüntülendi. Yeni nesil yıldızların sosyal medya kullanımıyla ilgili neler düşünüyorsunuz? Ünlüler dünyasında sosyal medyayı en iyi kullanan isimler kimler size göre?

        O.B.: Bence Sıla gayet iyi, kim ne der diye düşünmeden fikrini söylüyor. Yerine göre değil de kendine göre davranıyor. Onun dışında İrem Derici’nin tweet’lerine çok gülüyorum.

        R.B.: Sosyal medya kişiye göre değişiyor. Bazen olumlu bazen de olumsuz yönleri olabiliyor, iyi kullananlar kendilerini markalaştırabiliyor. Sosyal medyanın gücü artık günümüzde çok fazla ama iyi kullanırsanız tabii ki.

        İ.D.: Açıkçası sosyal medya herkesin kişisel alanı... Ne kadar ilgi çekici paylaşım yaparsan o kadar like’lanıyorsun. Ünlü isimler arasında çok aktif kullanıcı var. Ama en iyi kim derseniz, o sorunun yanıtı bende yok. Ben bu aralar Enis Arıkan’ın annesiyle yaptığı paylaşımları izliyor, bol bol kahkaha atıyorum.

        K.K.: Buradaki sihirli sözcükler ‘doğallık’ ve ‘samimiyet’. Eskinin hesaplı kitaplı ‘yapmacık’ yıldızlarıyla genç kuşak arasındaki en büyük fark bu bence. Sanal âlemde de gerçek hayatta da insanlar bunu ayırabiliyor!

        B.İ.: Bizim ünlülerimiz sosyal medyadaki kontrolsüz paylaşımlarıyla markalarına zarar veriyorlar. Profesyonel gazeteciden sakındıkları görüntü ve açıklamaların çok daha fazlasını, bir anlık hevesle internetten paylaşıveriyorlar. Cazibelerini ve merak unsurunu yok ediyorlar. Menajerler de sosyal medya konusunda ya uyuyor ya da sanatçılarına söz geçiremiyorlar. Ama bu böyle gitmez.

        ‘POPÇULAR BİRAZ DA MÜZİĞE YATIRIM YAPMALI’

        Cahit Berkay, HT Magazin’e verdiği röportajındaki “Tarkan, Kenan Doğulu ve Mustafa Sandal’ın bu ülkeye kaliteli müzik yapma borçları var. Hâlâ ergen müziği yapıyorlar” sözleri çok ses getirdi. Neler söyleyeceksiniz? Ne olacak bu pop müziğin hali?

        O.B.: Tarkan’ın ‘Cuppa’sından sonra geldi bu isyan. Haksız da değil yani, Sezen Aksu hâlâ 90’lardaki hit anlayışına takılmış kalmış, Tarkan’ı da yaktı. Bu üçlüden Kenan Doğulu genelleme dışı kalıyor bence, albümlerinde yenilikçi şarkılar oluyor. Son albümü de iyi bir deneyim oldu kendisine.

        R.B.: Berkay’a katılıyorum. Tek şarkılık albümler yapılıyor, bir çıkış parçası haricindekiler dinlenmiyor bile... Popçularımızın daha kaliteli üretmeleri lazım. Şan, şöhret, para bir yere kadar, biraz da müziğe yatırım yapsınlar.

        E.Ö.: Son yıllarda maalesef ergen müziği hâkim ve bunu düzeltmek içinkimse bir şey yapamıyor. Tarkan, Doğulu ve Sandal gibi isimler de rüzgâra kendilerini kaptırmış durumdalar.

        K.K.: Berkay çocukların topunu kesen amca gibi çıkışmış! Moğollar’ın müziğini ergenler dinlemiyor mu? Ayrıca bu isimler tarzları gereği yaptıkları müziği ergenlere dinletemiyorlarsa problem var demektir...

        B.İ.: Tarkan, Mustafa Sandal, Kenan Doğulu, hatta Serdar Ortaç’ı da ekleyebiliriz; çıktıkları ilk günden beri eski sanatçıların küçümseyen ağır eleştirilerine maruz kalıyorlar ve tek kelime cevap vermiyorlar. Cahit Berkay’ın eleştirilerini de saygıyla karşılarlar bence. Üstelik Berkay yeni nesli de yakalayabilmiş biri. Moğollar geçen baharda Taksim’deki Roxy’de dört konser verdi ve yaş ortalaması Tarkan’ın hayranlarından küçüktü.

        İ.D.: Yıllardır “Ne olacak bu pop müziğin hali” diye üst perdeden konuşan birtakım çok bilen sanatçılara sormak istiyorum: Ne olacak sizin haliniz? Adı üzerinde işte pop müzik; memleket meselesi değil ya!

        ‘MERYEM MARKA DEĞERİNİ KORUMA ALTINA ALDI’

        Geçen sezon reytinglerde hüsrana uğrayan Meryem Uzerli, ticarete ağırlık verdi. Uzerli’nin adını taşıyan kozmetik ürünleri Dubai ve Moskova’da satılacak. Oyuncunun dizi tekliflerini de ince eleyip sık dokuduğu söyleniyor...

        E.Ö.: Meryem Uzerli bence en doğrusunu yapıyor. Uzaklaşarak ve her teklifi kabul etmeyerek marka değerini koruma altına alıyor.

        O.B.: Meryem Türkiye’deki ikinci seferine kötü başladı ama hep böyle gidecek değil. Yeni dizi yapmasındansa talk şov yapmasını tercih ederim.

        İ.D.: Tutmayan bir iş daha yaparsa kariyerinde telafisi mümkün olmayan bir gerileme yaşayacak Uzerli. Tabii ki elinde onlarca senaryo var ama bu iş sadece iyi senaryo ile olmuyor. Eminim kendisi için en doğru işi bulacaktır.

        R.B.: Uzerli’nin kendisini yenilemesi lazım. Yeni yapacağı diziyle ilgili akıllarda ‘Acaba tutar mı’ sorusu var.

        K.K.: ‘Gecenin Kraliçesi’nde koku uzmanını oynayan Meryem, dizide beceremeyince gerçek hayatta kozmetik işini deneyeyim demiş sanki! Bence fondöten üretsin, ‘Gecenin Kraliçesi’ fiyaskosunu ancak öyle kapatır!

        B.İ.: Biz hem başarıyı hem başarısızlığı abartırız ve kişileri buradan yıpratırız. Meryem Uzerli bu halka kendini sevdirdi. İyi bir proje yakalar yine ortalığı yıkar.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ