‘Tarkan’ın alaturkası gençleri uyutuyor’

HT MASA ekibi bu hafta, Tarkan’ın Harbiye konserlerini, Caner Erkin-Şükran Ovalı ilişkisinin hızlı gelişimini, SHOW TV’nin yeni dizisi ‘İçerde’nin fragmanlarıyla bile gündem olmasını, Cem Yılmaz’ın Tarkan konserine Ebru Şallı yerine Ahu Yağtu’yla birlikte gitmesini, ABD’ye yerleşeceğini yalanlayan Volkan Konak’ın “Ben değil kızım yerleşecek” açıklamasını ve Kenan İmirzalıoğlu’nun otellerini konuta dönüştürme kararını masaya yatırdı.

Tarkan Harbiye’de alaturka rüzgârı estiriyor. Klasikleşmiş konser serisinde bu yıl bir yenilik mevcut, Megastar konserin ilk bölümünü alaturka şarkılara ayırıyor. Harbiye Açıkhava’da eşini en ön sıradan izleyen Tarkan’ın eşi Pınar Dilek de yenileşmiş ifadesiyle dikkat çekti. Ezcümle Tarkan yine gündemin birinci maddesi olmayı başardı. “Evlilik bana yaradı” diyen ‘Yeni Tarkan’ hakkında neler düşünüyorsunuz?

OBEN BUDAK: Yeni Tarkan demek biraz iddialı sanki. Belki de çok uzun süredir ne saçını ne kıyafet stilini değiştirdiği için en ufak bir dalgalanmada bu yakıştırmayı yapıyoruz. Çünkü ‘Yeni Tarkan’ istiyoruz artık galiba. Konserlerinde patlayan fişeklerden çok sıkıldım mesela. Sahnesini yenilemeye oradan başlasa fena olmayacak.

KADİR KAYMAKÇI: Ben bu durumu biraz acıklı buluyorum doğrusu! Ülkenin müzik adına ‘en heyecanla beklenen olayı’ hep Tarkan konseri oluyor. Biletler anında bitiyor, insanlar araya hatırlı kişiler falan sokuyor konsere gidebilmek için. Bu ülkenin müzik âlemi bu kadar kısır mı? Bir tek Tarkan mıdır yani aynı mekânı bir hafta üst üste doldurabilen? Kaldı ki Tarkan da her yıl üç aşağı beş yukarı ‘aynı’ konseri veriyormuş gibi geliyor bana. Şimdi aklıma geldi bak; keşke Tarkan bir konserinde Sıla’yı çağırıp bir şarkıda düet yapsa...

İPEK DURKAL: Evlilikten ziyade, artık bir şeyleri saklamıyor olmak yaradı Tarkan’a. Evlendi ve ne popülaritesinde, ne sahne performansında, ne de müzikalitesinde (Cuppa’yı dışında tutarak söylüyorum) bir eksilme oldu. O zaman Yalın’ın şarkısı, Tarkan’a gelsin: Kasma, kasma, kasmadan da olur işte...

ESİN ÖVET: Tarkan’ın bir dönem sonra assolist olarak da devam edeceğini düşünüyorum. Konserden bu duyguyla ayrıldım. Onun dışında eşi Pınar Dilek’i üçüncü gecesinde görebildik. Bazı sanatçılar ilk gecelerinde eşlerini tam karşılarına oturtuyorlar. Maalesef eşleri konserin önüne geçiyor. Kenan Doğulu ve Murat Dalkılıç’ta bunu yaşadık. Evlilik konusuna gelecek olursak evet Tarkan’a evlilik iyi gelmiş belli oluyor zaten.

BÜLENT İPEK: Tarkan’ın pek az sanatçıya nasip olacak biçimde, 7’den 70’e uzanan geniş bir hayran yelpazesi var. Yarısı alaturka yarısı pop bir reperutuvar oluşturmuş bu yıl. Bence yanlış yapmış. Evet ilk bölüm benim ve daha birçok dinleyicinin çok hoşuna gitti ama konsere gelen çoğunluk pop şarkılarını bekledi. İlk konserine giden kızım ‘Cuppa’yı beklerken ‘Olmaz İlaç Sine-i Sad Pareme’den sonra uyumaya başladı. Yarı pop yarı alaturka konseptini doğru bulmadım.

"ANNELERİN HER ZAMAN ÖNCELİĞİ VAR"

Ebru Şallı’yla aşk yaşayan Cem Yılmaz, Tarkan konserine eski eşi Ahu Yağtu ile birlikte katıldı. Yaz boyunca yeniden bir araya gelecekleri konuşulan ikili konserde samimi görüntüler verdi. Cem Yılmaz iki aşk arasında kalmış gibi görünüyor mu?

O.B.: Bence görünmüyor. Cem boşanma sonrasında özgürlüğün tadını çıkarıyor, eğleniyor. Bize de yorum yapmak kalıyor. Benim fikrim, Cem kafa karıştırmaya devam edecek, çünkü kendi kafası da karışık. Hayatını yaşıyor işte adam, pek çok yaşıtı gibi sadece hayatının derdinde.

K.K.: Yooo görünmüyor! İnsan eski eşiyle de dost olabilir, birlikte konsere gidebilir, bunlar onu gösteriyor...

İ.D.: Ahu Yağtu, Cem Yılmaz’ın eski eşi ve çocuğunun annesi. Kanlı bıçaklı düşman değiller ki... Ben çiftlerin birbirlerine çok büyük saygısızlıkları, ihanetleri, kalleşlikleri yoksa, ikili ilişkilerini bitirdiklerinde arkadaşlıklarının devam edebileceğine inanıyorum.

E.Ö.: Ahu Yağtu’nun konsere üç saat önce gitmeye karar verdiğini duydum. Zannediyorum o konsere Cem Yılmaz, Ebru Şallı ile katılacaktı. Ama sonuç olarak Ahu Yağtu oğullarının annesidir ve her zaman annelerin önceliği vardır.

B.İ.: Cem Yılmaz’ın son aylarda playboylarla yarışır savrukluğunu hiç takmayan Ahu Yağtu, Ebru Şallı hamlesine karşı sessiz kalmaz bence. Şallı ile eski eşinin ilişkisinin ciddi olacağını bildiği için bunun önünü almak ister. Bu konser hamlesi gibi başka hamleler de yapabilir. Cem Yılmaz bu dönem iki kadın arasında paylaşılamayan adam olmanın keyfini sürecek.

"GAZ KESMEDEN EVLİLİĞE GİDİYORLAR"

Caner Erkin ve Şükran Ovalı ilk kez el ele objektifler karşısına geçti ve Erkin “Evleneceğim kadın” dediği Şükran Ovalı’ya evlenme teklif ettiğini açıkladı. Ovalı teklifi kabul edecek mi sizce?

O.B.: Biraz daha mı takılsalardı acaba, daha fazla tanımak gerekir mi? Hoş evlilik dediğin biraz da his meselesi, birbirleri için doğru kişi olduklarını hissediyorlarsa ne güzel. Tabii bu hisler ömür boyu sürecek diye bir kanun yok.

K.K.: Ben bu ilişkiyi ilk duyduğumda “Ne alaka?” diye düşünmüştüm. Ama el ele fotoğraflarında gözlerinin içi gülen iki genç insan gördüm. Şükran ‘evet’ diyecektir herhalde. Hayırlısı olsun.

İ.D.: Edecek tabii ki, mutluluktan uçuyor Şükran. İkisine bakınca aşka inancım geri geliyor.

E.Ö.: Geçen öğlen Zorlu Center Beymen’de gördüm ikisini alışveriş yaparken. Çok şekerlerdi. Bayıldım. O kadar tatlılardı ki birçok insan alışverişi bırakıp onları izledi. Birbirlerini sevdikleri her hallerinden belli oluyor.

B.İ.: Evlilik için karar verilmiş, zamanı belli olmuş. Devre arası nişan, sezon sonu düğün klasiği. Çok hızlı başladılar, aynı hızla evliliğe gidecekler gibi görünüyor. Yaza planlandığı gibi düğün olursa olur, eğer ertelenirse evlenmezler.

"PAZARTESİ AKŞAMLARI HERKES 'İÇERDE' OLACAK"

SHOW TV’nin oyuncu kadrosuyla dikkat çeken yeni projesi ‘İçerde’nin fragmanları büyük ilgi gördü. 19 Eylül’de yayına girecek dizi için neler söyleyeceksiniz?

O.B.: Fragmanda Çetin Tekindor’u çok az gördük ama yepyeni bir karakter olacağının sinyallerini verdi. Bensu Soral ve Çağatay yakıştılar ve birlikte güzel görünüyorlar. Ama ben yine de Aras Bulut İynemli tarafını daha çok merak ediyorum. Çok iyi işlerde yer aldı, bu dizi de cezbedici duruyor.

K.K.: Şu anda sezonun en merakla beklenen işi. Çağatay’la Aras’ı bulundukları noktadan daha da yukarı taşıyacak bu proje. Çetin Tekindor gibi elinin değdiği her işe değer katan büyük bir oyuncu, Mustafa Uğurlu ve Rıza Kocaoğlu gibi göründükleri her sahnede ‘esas oğlanlar’dan rol çalan güçlü isimlerle bu kış pazartesi akşamları herkes dışarı çıkmayıp ‘içerde’ Show TV başında olacak sanırım.

İ.D.: Aras Bulut İynemli’nin bu projeyle devleşeceğini düşünüyorum. ‘İçerde’yi büyük bir merakla bekliyorum.

E.Ö.: Bu senenin en iddialı yapımı. Sabırsızlıkla bekliyorum. Tanıtımla o heyecanı yaşattılar. Bu sene bu dizi başı çeker, net.

B.İ.: Bence bu sezonun dizisi ‘İçerde’ olur. Daha fragmanıyla heyecan yarattı. Hem konusu hem de genç oyuncularının popülerliğiyle reyting yarışında aradan sıyrılır. Fragmanından gördüğüm, Çağatay Ulusoy ve Aras Bulut İynemli’nin oyunculukta ustalığa geçiş yapacakları bir dizi geliyor.

"İMİRZALIOĞLU TAM BİR ŞİRKET PATRONU"

Kenan İmirzalıoğlu’nun Cihangir’de sahibi olduğu iki butik otelin turizm sektöründeki düşüşten kötü etkilendiği, oyuncunun bu yatırımlarını konuta dönüştürerek kiralamayı planladığı ve inşaatın başladığı ortaya çıktı. İmirzalıoğlu’nun bu hamlesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

O.B.: İmirzalıoğlu tam bir şirket patronu gibi ortamı koklayıp kararını almış. Demek ki o civardaki kayıplar çoğalacak. Ben hâlâ umutla bakan taraftayım, Beyoğlu’ndaki tarihi dokuyu, yaşanmışlığı başka yerde bulmak zor. Tam da desteklenmesi gereken bir dönemdeyiz.

K.K.: Kenan Bey de maaşallah sürekli inşaat halinde, ya otel yapıyor ya konut... Şaka bir yana hem eğlence hem de turizm sektörü umarım bir an önce toparlanır...

İ.D.: Ekonomist değilim, büyüklerimiz, ekonomik kriz olmayacağını ve bu süreçten güçlenerek çıkacağımızı söylüyor. Fakat eğlence sektörünün uzun yıllar toparlanamayacağını düşünüyorum. Eğlenecek halimiz mi kaldı...

"MECBURİ YALANLAMA"

Volkan Konak ABD’ye yerleşeceği haberlerini yalanlarken “Ben değil kızım yerleşecek” dedi. Oysa Konak, 7 Haziran 2015’te Ömür Sabuncuoğlu’na verdiği röportajında “2016’dan itibaren altı ay Türkiye’de altı ay yurtdışında olacağım. Çocukları yurtdışında okutacağım için onların başında olmak istiyorum” demişti. Konak neden kendini yalanladı sizce?

O.B.: Kendini yalanlamak dönemin modası. Ya hack’leniyorsun ya kendini yalanlıyorsun. Fakat yine de bu devirde bir sanatçının yurtdışına yerleşme haberi vermesi akıllıca değil, iki saatte linç edip rafa kaldırırlar sosyal medyada.

K.K.: Yalanlamasına çok üzüldüm!

İ.D.: Belki şu sıralar, Amerika’ya yerleşenlere pek iyi gözle bakılmadığı içindir. Kızı belki tamamen Amerika’da yaşayacaktır, Konak da gidip gelecektir. Ancak panik atağı sebebiyle uçağa binemez Volkan Konak. Çok zorlanacak git gellerde...

E.Ö.: Volkan Konak’ın yıllardır savunduğu bazı değerlerin ne kadar boş olduğunu gösteren bir durum. Sonra da “Çocuğumun eğitimi” deyip çık işin içinden. Bana samimi gelmiyor.

B.İ.: Volkan Konak’ın Washington DC’de yaşayacağını sağır sultan bile duymuş. Hem kendisi hem menajerleri birçok yerde dile getirmiş. ABD’ye taşınıyor olmasını hayranları ona yakıştıramadı. Sosyal medyada tepki alınca mecburi bir yalanlama yazarak hayranlarının gazını aldı. Gerçekten nerede yaşayacağını yakında zaten herkes görür.

HABERTÜRK MAGAZİN