'Bu Fashion Week gönlümdekinden uzaktı'
Erkan Özerman, moda haftasıyla ilgili izlenimlerini HT Magazin için yazdı
Fashion Week İstanbul sona erdi. Best Model yarışmasının yaratıcısı duayen organizatör Erkan Özerman, yakından takip ettiği görkemli moda haftasıyla ilgili izlenimlerini HT Magazin için yazdı. işte Özerman'ın gözünden ve kaleminden moda haftası...
ORMANDA MUMLA YÜRÜR GİBİYDİK
Normal şartlar altında cami minaresine çıkar gibi 38 demir basamakla son senelerde izlediğim Fashion Week, bienalle aynı zamana düştüğü için yerini kaybetmiş. Küçükçiftlik Parkı’nı değerlendirmek istemişler. Tarihlerin tam ortasına bir konser denk geldiği için ondan da vazgeçilmiş. Nihayet boş bir alan bulunarak oraya çadır kurulmuş. Organizasyon konusunda çok başıboş bir ülkeyiz. İşin en acıklı tarafı Fashion Week’e bir hafta kala internet dahil her yerde kimlerin hangi saatte geçeceğini aradık, bulamadık. Elimize geçen davetiyelerle ancak yolumuzu bulmaya çalıştık. Ormanda elinde fener olmayıp mumla yürüyen adama benziyorduk. Damat-Tween, Avva, Atıl Kutoğlu, Erol Albayrak, Dilek Hanif’e “Sizin defileleriniz hangi gün?” diye sordum. Aldığım cevap şaşırtıcıydı: “Bu sene katılmıyoruz.” Artık diğerlerini de tek tek saymama lüzum kalmadı.
KİM BU BİLENLER MERAK EDİYORUM
Bir plan getiriyor, Türkiye’deki insanların önüne koyuyorlar. “Bu çadırı böyle yapacaksınız, bu olay böyle yapılacak” diyorlar. Ekip gecesini gündüzüne katıp planı aynen uyguluyor. İşin hammaliyesini yine bizim takım yapıyor. Modacılara acıdım. Backstage’in yanlış ve garip dizayn edilmesi iki ayaklarını bir pabuca soktu. İnanılmaz bol yer var, bu kadar mı amatör kafayla çizimler yapılmış, hem de bilenler yapmış. Merak ediyorum bu bilenler kim? 40 senedir Paris’te tüm defileleri izlediğim için artık bu olaylar gözüme parmak değil kol sokmak kadar rahatsız edici geliyor. Geçen senelerden farklı olarak beni mutlu eden olay gelen insanların ellerinde davetiyeyle muntazam olarak oturtulmasına gayret sarf edildi.
ÇAĞLA BAŞARILIYDI
Gizia ile başladı hafta... Başarılı bir koleksiyon sundular ama ilk mankenleri öylesine isteksiz ve sevimsiz yürüdü ki çevremdekiler rahatsız olup “Bu normal mi?” diye sordu. Mankenler özel hayatlarındaki bunalımları podyuma taşımasın. Geçmişe dönük misafir mankenler içinde vücudunu koruması ve sunumuyla farklı olan Çağla Şıkel’di. Düşmesi iş kazasıydı, önemli değil. Görevini başarıyla yaptı. Mankenler içinde en genci 17 yaşındaki Best Model of The World Sena Akay’dı. Beş defilede mankenlik yapıp Paris’ten sonra mesleğine ülkemizde de başladı. Nasihat; vericisi olan dinleyicisi olmayan bir oluşumdur. Ama ben yine de söyleyeyim. Önümüzdeki seneki Fashion Week’in tarihini ve yerini şimdiden alın, değiştirmeyin. Katılacak olanlarla önceden anlaşmaya varıp onların tanıtımlarını yapın ki bu insanlar size daha sıcak baksınlar, katılım zenginleşsin. Hakan Akkaya’nın defilesiyle aynı saatte Gecce Mekân Ödülleri dağıtıldı. Biri Suada’da, biri Kuruçeşme Arena’da... Sevgili Gül ve Kenan Erçetingöz’ün dostları iki parçaya bölündü. İnsanlar perişan oluyorlar. Bu işin en önemli tarafı herkes yapacağı organizasyonları tıpkı Paris’teki gibi bir yıl evvelden anons etsin. Aynı gün ve saate birden fazla organizasyon konulmasın.
ÇILGIN ÇOCUKLAR
Hakan Akkaya’nın defilesinde sunumlarının profesyonelliği ve tasarımların farklı oluşu hoşuma gitti. Hakan’ın geçen yıldan daha başarılı olduğunu gördüm. Tanju Babacan bahar rüzgârı havasında geçti. Kırmızı sakallı delikanlının sonunda halkı başörtüsü örterek selamlaması büyük alkış aldı. Bu çılgın çocuklar moda dünyasının sevimli yüzleri! İyi ki varlar...
