Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin İtalya’nın yükselen yıldızı: Napoli

        Faik ERDEMLİ / HT MAGAZİN

        NAPOLİ, son zamanlarda turizm alanında yükselen değerlerden biri. İstanbul’dan Türk Hava Yolları’nın direkt uçuşuyla 2 saat uzaklıktaki İtalya’nın üçüncü büyük şehri Napoli, bambaşka bir dünyanın kapılarını açıyor. Daracık sokaklarında iplere asılmış çamaşırları, pencere önlerinde kuru süs biberleri, komşusuna hatır sormak için sokaktan pencereye seslenen kadınları, bağırarak müşteri arayan seyyar satıcıları, evlerden gelen yemek kokularıyla; bizden bir şehir gibi selamlıyor bizi...

        MARGHERITA’NIN VATANI

        İtalya’nın en romantik şehri Napoli’nin en belirgin özelliği mimarisi. Görkemli müze ve kiliselere sahip olan şehir; kubbeler, dolambaçlı sokaklar ve yarım daire biçimindeki alınlıklarla dolu. Akdeniz’deki en güzel körfezlerden birinin kıyısına kurulan Napoli, denize inen yokuşlu sokakları ve sahil boyunca uzanan gezinti yollarıyla suyla iç içe yaşayan bir şehir. Akşamları Napoli halkı İtalya’ya özgü küçük arabaları ve Vespa’larıyla sahil şeridi olan Via Toledo Caddesi’ni doldurup gecenin ilerleyen saatlerine kadar eğleniyorlar. Napoli’ye inip otele yerleştikten sonra, öğle yemeğimizi pizzanın doğduğu yer olan Pizzeria Brandi’de yedik. Napoli dünyaca ünlü margherita’nın vatanı olarak bilinir. Pizzeria Brandi’de margherita pizzamızın hazırlanmasını beklerken, buffalo sütünden yapılmış mozzerella peynirinin tadına bakmayı da unutmadık. Sıra tatlıya geldi. İtalya’nın tatlısı dondurma. En meşhur yeri Ciro a Mergellina’da dondurma yemeyi de ihmal etmedik.

        CAPRI ADASI İNSANI CEZBEDiYOR

        Napoli’nin hemen yanı başında Capri Adası var. Tekneyle kısa bir yolculuğun ardından Capri Adası’na ulaşıyoruz. Narenciye kokularının deniz kokusuna karıştığı ada; Akdeniz’in iltimas geçtiği doğasının içinde yer alan villaları, antik Roma’dan kalan patikaları, dünyaca ünlü kayalıkları ve mağaralarıyla zengin bir görünüme sahip. Işıl ışıl o daracık sokaklarından zarif butiklere doğru salınırken kendinizi güzel bir hikâyenin kahramanı gibi hissediyorsunuz. Öğle yemeğimizi Capri Palace Hotel’in bir yıldızlı Michelin restoranı Restaurant il Riccio’da yedik. Restoranın deniz ürünleri çok lezzetli, ayrıca tatlı odası da görülmeye değer. Capri Adası; hareketli meydanı, manzarası, leziz tatlar sunan restoranları ve gece hayatıyla insanı cezbediyor. Faraglioni kayaları, La Grotta Azzurra ve Ana Capri’nin sevimli butikleri ile kafeleri Capri’yi daha da çekici kılıyor.

        SORRENTO’DA KÜLTÜR TURU

        CAPRI’DEN sonra tekne bizi Grotta Azzurra’ya yani mavi mağaraya götürdü. Yüzdük ve şarkı söyleyen sandalcılarla mağaranın içine sızan mavi ışığı izledik. Meşhur Faraglioni kayasının içinden geçmemek olmazdı. İtalyanlar kayalığın içinden geçerken öpüşmenin uğur getireceğine inanıyorlar. Sonraki durağımız Sorrento oldu. Piazza Tasso Meydanı ve Corso Italia’da turlamak, Sedile Dominova’nın terasında manzarayı seyretmek, Duomo Katedrali ve Basilica di Sant’Antonino’nun çarpıcı mimarisini incelemek, Sorrento Peninsula Arkeoloji Müzesi ve Bottega Della Tarsia Lignea Müzesi’yle tarih-kültür turunu tamamlamak gerek. Sorrento’dan sonra arabayla geçtiğimiz Positano’da, Lattari Dağı’nı saran pastel renkli Akdeniz evlerine bakmaya doyamadık. Son durağımız Pompei oldu. MS 79’da Vezüv Yanardağı’ndan püsküren lavların ve küllerin altında kalan Pompei, görülmeye değer bir hazine.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ