‘Sibel Can-Muhterem Nur polemiği çok anlamsız’

HT MASA / HABERTÜRK MAGAZİN

Yeni albümündeki iki şarkısını Müslüm Gürses’e ithaf ettiğini söyleyen Sibel Can, Muhterem Nur’u kızdırdı. Nur, Can’ı reklam yapmakla suçladı ve “Bir gün bile Müslüm’ü anma gününe katılmadı. Nereden dostu oluyor?” dedi.

B.İ.: Muhterem Nur’u anlıyorum ama katılmıyorum. Sanatçıların birine sevgisi ve saygısı medyanın da olduğu törenlere katılmakla ölçülmez. Sibel Can’ın, Müslüm Gürses’e saygı duyduğunu, şarkılarını sevdiğini tahmin edebiliyorum. Sağlığında Müslüm Gürses’le bir proje yapmak istiyordu ama olmadı. Muhterem Nur eleştirmek yerine Müslüm Gürses’in anısını yaşatmak için projeler üretmeyi denese daha doğru olacaktır.

R.B.: İnsanların kalbine taht kurmuş Müslüm Gürses’in eserlerini Sibel Can’ın seslendirmesi kadar normal bir şey olamaz. Sibel Can’ın ne paraya ne şöhrete ihtiyacı var. Muhterem Nur’un bunu anlaması ve kendisiyle işbirliği içinde olması gerekir.

O.B.: Müslüm Gürses çok önemli bir değerimiz. Bu albümle onu tekrar yâd edeceğiz. Arada kimin olduğunun bir önemi yok. Önemli olan onun şarkılarının yeniden kulaklarıma gelmesi. Ortada dönen sermayeyi de inkâr edemeyiz tabii.

E.Ö.: Sibel Can, arabesk albüm yaparak kariyerinin en güzel kararlarından birini verip en iyi albümünü yapmıştır. Berkay’ın da arabesk bir albüm yaptığını göz önüne getirirsek arabesk şaha kalktı diyebiliriz. Sibel Can arabeski iyi yorumlar. Polemik mevzusuna da girmeye gerek yok.

K.K.: Sibel Hanım bu albüm öncesi kilo vermek yerine Müslüm Gürses’in ekmeğini yemeye karar vermiş anlaşılan! Ne diyeyim, yarasın.

‘Serdar’ın çıkışı lüzumsuz’

Serdar Ortaç sanat müziği albümü çıkaran Tarkan’a “Devamlı üreten biri olduğum için yenilikçilikten yanayım. Denizde kum bende şarkı” diyerek taş attı. İrem Derici de “Tarkan hepimizin albümünü yatırdı” demişti...

E.Ö.: 5 bin albüm satınca havaya uçan sanatçıların olduğu ülkemizde Tarkan 150 binin üzerinde albüm satıyorsa eğer TSM değil arabesk bile söylese yeridir. Şu an Serdar Ortaç bir şarkı yapsa 20 yıl önce yaptığı şarkının aynısını yapacak. Serdar Ortaç şarkıları o kadar birbirine benziyor ki, Tarkan yeni albüm çıkarsın diye yanıyoruz ama tabii kendisi ince eleyip sık dokuyor.

O.B.: Tarkan gibi bir albümünü altı sene dinlediğimiz bir şarkıcıyla her sene farklı albüm yapıp ertesi yıl hiçbir şarkısını hatırlamadığımız Serdar Ortaç’ın bu şekilde bir kavgaya girişmemeleri gerekiyor. Adil bir savaş değil zaten. Tarkan artık canı ne istese söyleyebilecek kıvama geldi. Bizi güzel şarkılarla besliyor.

R.B.: Serdar Ortaç son dönemde düşüşte. Eskiden şöhret olmak isteyen tipler Tarkan’a laf atardı ama ne oldu? Tarkan evrensel bir sanatçı. Lüzumsuz bir çıkış.

K.K.: Serdar Ortaç’ın ‘yenilikçi’ şarkılarındansa Tarkan’ın ‘naftalin kokulu’ şarkılarını tercih ederim doğrusu! Ancak ben de Tarkan’dan kelimenin tam anlamıyla ‘yeni’ şeyler söylemesini bekliyorum. İyice tekdüzeleşen pop âlemine yeni pencereler açacak şarkılar kastettiğim. Bunu ancak bir Megastar yapabilir.

B.İ.: Serdar Ortaç, şarkı bulamamış da eski sanat müziği şarkılarını söylüyor gibi yanlış bir yerden eleştiriyor. Uzun yıllardır Tarkan’ın hayaliydi bu albüm. Tarkan bu albümü beş sene önce çıkarsaydı bunun üç katı satardı. Denizde değil okyanusta kum olsa bir şey fark etmez.

‘Oktay Kaynarca yargıya hesap vermeli’

Geçmiş yıllarda da gazetecilere karşı çeşitli vukuatları olan Oktay Kaynarca, Bebek’te kaçamak yaparken görüntülendikten sonra otomobiliyle bir gazetecinin ayağını ezerek vukuatlarına bir yenisini daha ekledi.

E.Ö.: Oktay Kaynarca’ya söylenecek o kadar şey var ki... Kendisine dizilerinin reyting almadığı dönemleri hatırlatıp o günlere dönmesini arzu ediyorum. Dizisi tutmadığı zaman Oktay Kaynarca pamuk şekeri. Reyting yapınca sokaktaki insanların üzerinde rolünü çalışıyormuş gibi bir durumu var. Oyuncuların çoğu reyting gittiği zaman gazetecilerle arkadaş oluyor. Oktay Kaynarca, kafasını nasıl yastığa koyuyor bilmiyorum. Dizide yüzlerce adam öldürüyorlar herhalde bir anlığına karakterine büründü.

B.İ.: Bu Kaynarca’nın ilk vukuatı değil. Daha önce değişik zamanlarda gazetecilere fiziki saldırıda bulundu. Adamlarıyla tartakladı. Bu saldırılardan dolayı mahkemeler kendisine tazminat cezaları da verdi. Böyle çok kazanan bir oyuncu için para cezası yetersiz ki sürekli tekrarlıyor. Hatta dizilerdeki imajına katkısı olduğunu bile düşünüyor olabilir bu tür saldırganlıklarının. Bu tür saldırgan şöhretlere karşı gazetecilerin birlik olup sesini daha yükseltmesi gerekiyor.,

O.B.: Sosyal hayatımda çok oyuncu arkadaşım var ama kendileriyle bu süreci uzun soluklu götüremiyorsunuz. Pek çok oyuncu dizilerde canlandırdıkları rollere kendilerini kaptırıyorlar. Hal böyle olunca normal bir ilişki yürütmek imkânsız oluyor. Oktay Kaynarca buna çok iyi bir örnek. Oyuncuların psikologlardan yardım almaları gerekiyor bence.

R.B.: Reyting rekorları kırabilirsin, başrolde yer alabilirsin, yüksek ücretler de alabilirsin ama bu davranışınla sen sıfır puan alan bir insansın. Nasıl bir mantıktır, nasıl bir kişiliktir ki bir magazin muhabirinin üzerine aracını sürebiliyorsun? Oktay Kaynarca’nın yargı önünde hesap vermesi gerektiğini düşünüyorum. Arkadaşımız ki zaten şikâyette bulundu. Suçu işleyenin popüler biri olması canı ne istiyorsa yapabilir anlamına gelmez. Madem çekincelerin var, otomobiline aldığın kadınla gazetecilerin beklediğini bildiğin Bebek’ten geçmeyeceksin.

K.K.: İki Altın Portakal’lı ‘dev sanatçı’ Oktay Kaynarca kendine yakışanı yapmış! Yıllardır tiyatro ve sinemada inanılmaz eserler veren, geçen sezon lise müsameresinden hallice ‘Guguk Kuşu’ oyunundaki performansıyla belleklerde iz bırakamayan ‘Yetenekli Bay Oktay’ bir kez daha ‘eşkıyanın dünyaya hükümdar olduğunu’ herkese göstermiş oldu! Aferin kendisine!

‘Esmersoy evlilik haberlerinden besleniyor’

HT MAGAZİN’e konuşan Burcu Esmersoy, “Kimse benim evde kaldığımı düşünmesin. Evlenmek isteyen kadın her erkeği nikâh masasına oturtur” diyerek yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi...

E.Ö.: Her kadın istediği her erkeği rahatlıkla nikâh masasına oturtabilir. O kadar erkek bir toplumuz ki herkeste “Acaba erkeğin ailesi kızı isteyecek mi?” düşüncesi yerleşmiş. Maalesef bunu kadınlar yarattı. Kadınlar bir an evvel bu algıyı değiştirmek zorunda. Burcu Esmersoy “Ben evlendim boşandım insanlar bunu niye dert ediyor” diyor. Toplum olarak evlilik manyağı olduk resmen.

O.B.: Toplumu yönlendiren de Burcu sonuçta. Her ilişkisinde yok “Bahara evleniyorum”, yok “Kışa evleniyorum” diye konuştuğundan evlilik denince akıllara direkt o geliyor. Bu algıyı Burcu yarattı.

R.B.: Burcu Esmersoy’un evlenmek istediğini düşünmüyorum. Bence kendisi bu tür haberlerden besleniyor. Bu da onun PR’ı. Burcu evlenmek istese zaten evlenir. Belli ki kendisi flörtten hoşlanıyor. Sunucu olarak başladığı meslek hayatında reklam yıldızı oldu, niye evlensin ki?

B.İ.: Sevgilisini evlenecek kadar sevmiyor olabilir. Sevilmiyor da olabilir. Bence her kadın erkeği evliliğe ikna edemeyebilir. Bence erkekler evlilikten kaçıyor. Kadınlar evlenmeyi daha çok istiyor.

K.K.: Burcu Esmersoy evlenmeye karar verdiğinde nikâh masasına oturtacağı beyefendiyle pasta yerine bir ekmek kesip 15 yıllık hasrete nokta koysun! Bu cevabım en az Burcu Hanım’ın sözleri kadar saçma olduysa ne mutlu bana...

‘Cem Yılmaz artık evlenmez’

Cem Yılmaz muhabirlere “Artık 50 yaşında bir adamım. Aşkla evlilikle işim olmaz” açıklamasını yaptı. Bu sözler size samimi geldi mi?

B.İ.: Erkekler bekâr hayatı sürmek istiyor. Bence Cem Yılmaz artık evlenmez. Cem birlikte olduğu kadınlar evlilik beklentisine girmesin diye samimi bir itirafta bulundu bence. Zaten son dönemde playboy havasına girmesini de göz ardı edemeyiz.

R.B.: Adamsın Cem Baba! “Bir çocuğum, param pulum ve şöhretim var. İstediğim kadınlarla birlikte olur, flört ederim” düşüncesinde. Ayrıca gayet mütevazı, düzgün bir adam. Niye evlenip başını ağrıtsın ki? Cem’e destek veriyorum.

O.B.: Cem hepimizin hayalini dile getirmiş. 50 yaşında, Türkiye’nin en popüler adamı, en çok parası olan sanatçısı tabii ki evlenmeyecek. Paran olduğu zaman evlenip hayat kurayım gailesine girmiyorsun. Kendi hayatını yaşıyorsun.

K.K.: Çok samimi söylüyorum Cem’in samimiyeti hiç de samimi gelmedi bana...

‘Cem Özer gündeme gelmek için çırpınıyor’

Cem Özer, sevgilisinin biriyle birlikte olmasının aldatma sayılmayacağını söylerken “Tensel birliktelik çok doğal, insani bir şey” diyerek haftaya damgasını vurdu. Bir gün sonra da “Sevgilim yatarsa döverim deseydim kahraman olurdum” dedi...

E.Ö.: Gündeme gelmek için çırpındığı aşikâr. Kendisini şaşırmış, zavallı olarak görüyorum. Allah akıl versin. Benim için ha Cem Özer ha Oktay Kaynarca hiçbir farkı yok yani.

O.B.: Günümüz ilişki normlarında birbirlerinin seks hayatına karışmayan evli çiftler ve birliktelikler var aslında. Cem Özer o kadar da tuhaf bir şey söylemedi ama dile getiriş şeklinde sorun var gibi. Artık ilişkilerde çiftler birbirlerinin ne yaptıklarıyla çok fazla ilgilenmezlerse ilişki ilerleyebiliyor. Herhalde Cem Özer, sevgilisinin her önüne gelenle yatmasından bahsetmiyordur.

E.Ö.: Böyle şey var ama şu an gündeme gelmek için yapılan bir açıklama olduğu için insanları rahatsız ediyor. Yoksa ayrı evlerde yaşayıp evlilik yürüten insanlar da var. Şimdi Orhan Pamuk çıkıp “Karımla ayrı evlerde yaşıyorum, böyle daha güzel gidiyor” dese anlayabilirim ama bana samimi gelmiyor.

R.B.: Bundan 20 yıl önce gece muhabirliği yaptığım dönemde Cem Özer bir restoran çıkışında eşi Esin Maraşlıoğlu’nun fotoğraflarını çektik diye bize ağza alınmayacak küfürler etmişti. Gelin görün ki yıllar onu çok değiştirmiş. Yirmi yıl sonra eşini veya sevgilisini başkasıyla paylaşmaktan bahsediyor. Kendisini ifade edemeyen, şöhret peşinde koşan ucuz bir kişilik. Cem Özer’i şu masada konuşmak bile ona iyiliktir.

B.İ.: Cem Özer bu sözleriyle gündeme gelmeyi başardı ama bu sözlerin önüne yeni projeler getireceğini zannetmiyorum.