Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Deniz Seki, 2017’nin sonunda cezaevinden çıkacak

        HABERTÜRK MAGAZİN / HT MASA

        Deniz Seki’nin hapisten çıktıktan sonra vereceği konserler için şimdiden anlaşma imzaladığı ve 1.6 milyon TL alacağı iddia edildi. Seki’nin dönüşü bomba gibi olacak mı sizce?

        O.B.: Dönsün de nasıl dönerse dönsün. Bir tarzı olup kendi üretimini yapan o kadar az kişi var ki, ondan uzak kalmak dayanılmaz bir durum.

        E.Ö.: Deniz Seki çıktıktan sonra mantıklı adımlar atmalı. Çünkü orada kaybettiği bir zaman var. Kaybettiklerini telafi etmek için yanlış adımlar atarsa onun için daha kötü olur her şey.

        İ.D.: Pek tabii bomba gibi olacak çünkü onu çok özledik. Deniz Seki pop müzik için büyük bir değer. Pek çok kişi Seki’nin yeniden özgürce şarkı söyleyebileceği günleri dört gözle bekliyor.

        R.B.: Bence Deniz Seki konserlerden ziyade paha biçilemez özgürlüğün keyfini çıkaracaktır. Konser anlaşmaları söylemi menajerlerin PR çalışması gibi duruyor. Deniz Seki’ye sorsak hapisten çıktığınızda ne yapacaksınız diye “En az bir yıl ortadan kaybolup içeride geçirdiğim tutsak yıllarımı yaşayacağım” der.

        B.İ.: Bu eğer bir PR çalışmasıysa da iyi bir çalışma olmuş. Danışmanları bu zor dönemde bile Deniz Seki’nin marka değerini korumayı başardı.

        Devir omuz omuza durma devri

        Sanatçılarımız darbeye karşı sesini yükseltti, meydanlara çıktı, sosyal medyadan darbeyi lanetleyip birlik beraberlik mesajı verdi. Ortak tavra rağmen bazı ünlüler darbe teşebbüsüne geç tepki verdiği için ağır eleştirilere maruz kaldı...

        ESİN ÖVET: Sosyal medya eleştirilerinden ve insanlarımızın fitne, fücur merakından gına geldi. Onların şiddetle ciddiye alınmamasını düşünüyorum. Parti liderleri bile kenetlenmişken insanımızın bir başka kendi insanını, vatandaşını yerden yere vurmasını anlayamıyorum.

        OBEN BUDAK: Hepimiz insanız şok olma hakkımız var! Çabuk toparlayıp meydanlara dökülemeyenler için kızmak yersiz. Kendimden biliyorum, yaşananlar beni o kadar çok korkuttu ki iki gün ağzımı açamadım. Herkes her olaya aynı tepkiyi vermiyor, vermek zorunda da değil.

        İPEK DURKAL: Millet eleştirmeye yer aradığı için bayılıyor oturduğu yerden ünlüleri suçlamaya. Ne biliyor tepki vermediğini? Tepki illa büyük ve ağdalı cümlelerle sosyal medyadan verilmiyor! Çok büyük bir tehlike ve travma yaşadık. O ahval ve şerait içinde sosyal medyayı düşünmek bana hayli samimiyetsiz geliyor.

        REŞAT BALCIOĞLU: Sosyal medya üzerinden insanları eleştirip hedef göstermek kolay. Biz nereden bilelim kimin nerede ve nasıl düşündüğünü? Herkes fikrini veya niyetini açıklamak zorunda değil. İlla sosyal medyada ilan etmesi mi lazım? Kimse kendisine pay biçmesin. Darbe halka karşı, vatanımıza ve demokrasimize karşı yapılmıştır. Gerisini düşünenler darbeden nemalananlardır.

        KADİR KAYMAKÇI: Bu eleştiriler saçmalık. Sanatçılar da sosyal medyadaki trolleri takmasın artık. Sürekli onlara laf yetiştirmeye, onların suçlamalarına karşı kendilerini açıklamaya çalışmasınlar bir zahmet...

        BÜLENT İPEK: Hain darbe girişimini halk, destansı bir direnişle püskürttü. Her kesimden insan darbeye karşı meydanlarda demokrasi nöbetinde birleşti. Gördüğüm kadarıyla bütün ünlüler de bu darbeye karşı farklı biçimlerde tepkilerini gösterdiler. Benim darbe karşıtlığım senin darbe karşıtlığını yener kavgasına lüzum yok. Devir omuz omuza durma devri. Darbelere tepki o kadar büyük ve güçlü ki ünlülerin duruşunu beğenmeyip sosyal medyadan hedef gösterenlerin sesi kısık kaldı.

        ‘Sanatçılar 50’sinde bu işi yapacağına inanmıyor’

        Ünlülerin farklı sektörlere yatırım yapmaları son yılların yükselen trendi. Sanat camiasında ikinci bir işi olmayan ünlü kalmadı gibi. Bunu neye bağlıyorsunuz?

        O.B.: Akarken küpünü doldurma diye bir deyim var ya, onun her camiaya bir etkisi var tabii. Ülkede kariyer planlaması adına çok da başarılı işler yapılmıyor. Bu yüzden şimdi kazanıyorken yatırım yapmak zorunda hissediyorlar. Ömür boyu popüler kalamayacaklarını biliyorlar. Madonna’nın bile spor salonları var, kozmetik şirketi, giyim firması cabası.

        E.Ö.: Sanat dünyası maalesef sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Hiçbir zaman eskiden kazanılan paralar kazanılmayacak. O yüzden de sanatçılar başka işlerle uğraşmak zorunda. Çünkü başka çareleri yok.

        İ.D.: Çünkü içinde bulundukları sektörde önlerini göremiyorlar ve onlar da hayatlarını garanti altına almaya çalışıyorlar.

        K.K.: Sanatçıların birçoğu yaptıkları işin devamlılığına inanmıyorlar maalesef! Elindekilerin gelip geçici olduğunu düşündükleri için başka alanlarda yatırım yapıp geleceklerini garanti altına almaya çalışıyorlar. Birçoğu 50’li, 60’lı yaşlarında bu işleri yapacağına inanmıyor. Bu çok acı bence!

        R.B.: Sanat dünyasının ünlü isimleri belli ki kazançlarının bir bölümünü yatırıma çeviriyorlar. Hem istihdama katkı sağlıyorlar, hem de gelecek için yatırım yapıyorlar. Bankadaki paranız belki gelecek için güvencedir ancak yatırım ülkemiz için kazançtır. Ünlü sanatçı dostlarımız inşallah birçok kişiye örnek olur bu davranışlarıyla...

        B.İ.: Kimse içinde bulunduğu müzik veya film sektörüne güvenmiyor. Bugünkü şöhretin her an bitebileceğini anlayan ünlüler geleceğini garanti altına almak için olmasa bile moral olarak daha iyi hissettiği için başka işlerle de ilgileniyor.

        ‘Eğlence sektörü ağır bir darbe yedi’

        Darbe teşebbüsünden eğlence sektörü çok kötü etkilendi. Mekânlar kapılarını açmadı, konserler iptal oldu, Tarkan’ın yeni şarkısı bile yoğun gündemde kaynayıp gitti. Eğlence sektörü bu yıkımın altından nasıl kalkacak?

        E.Ö.: Böyle bir durumda ne konser, ne bir başka bir şey düşünülür. Ancak ülkede yaşanan en ufacık bir olayda bile her zaman gece hayatı etkileniyor. Ekmek parası kazanmak zorunda olanlar unutuluyorlar. Tarkan’ın şarkısı da kaynayıp gitsin konuşulacak yanı yoktu.

        B.İ.: Darbe planının amacı sokağa çıkma yasağı uygulamak, sosyal hayatı uzunca bir süre askıya almaktı. Şimdi halk meydanlarda demokrasiye sahip çıkıyor. Bu süre içinde sosyal hayat da aksamamalı. Darbecilere inat ertelenen konserler bir an önce başlamalı, her kesimden insan meydanlarda olduğu gibi konserlerde de hep bir ağızdan şarkı söylemeli. Toplumsal birliğin yeniden kurulması için aynı şarkıları beraber söylemek önemli.

        İ.D.: Bu kalkışma, müzik ve eğlence sektörü için ‘son darbe’ oldu. Uzun zamandır can çekişen bir sektörden bahsediyoruz. Toplumun çoğunluğu, zaten arka arkaya yaşadığımız acılardan sonra eğlenmekten vazgeçmişti. Sektör çalışanları artık önünü görmüyor. ‘Cuppa’nın arada kaynaması Tarkan’ın lehine oldu.

        O.B.: Eğlence sektörüne adı üzerinde ‘eğlence’ gözüyle bakıldıkça biraz zor toparlar. Müziğe sadece eğlencelik genel geçer bir şekilde bakılması çok üzücü. Herhangi bir toplumsal olayın ertesi günü bakkal dükkanını açıyor, beyaz yakalılar gökdelenleri dolduruyor ama gece hayatına tepki yağıyor. Neden kimse o sektörde çalışanların evine ekmek götürme derdini anlamak istemiyor?

        R.B.: Sadece eğlence sektöründe değil bu darbe girişimi ile turizm başta birçok alanda iki yıl toparlanamayacağımızı düşünmüyorum.

        K.K.: Önemli olan bu ülkenin birliği ve beraberliği. Böyle olağanüstü bir zamanda toplumun tüm bireyleri gibi eğlence sektörü de fedakârlık yapacak. Bugünler geçtiğinde hepsi telafi olur.

        ‘Cihangir büyüsünü çoktan kaybetti’

        Kenan İmirzalıoğlu’nun Cihangir’deki dairesinden Sinem Kobal’ın ısrarıyla taşındığı ortaya çıktı. Kobal, mahallede fazla gürültü olduğu ve kavgalar yaşandığı için Emirgan’a taşınmak istemiş. Cihangir artık ünlüler için uygun bir yer değil mi?

        İ.D.: Ünlüler Cihangir’de özledikleri samimi mahalle ortamını yaşıyordu ama popülerlikle birlikte Cihangir’in profili değişti. Pek çoğu taşındı zaten. Özelllikle Moda’ya.

        E.Ö.: Sinem Kobal bu vesileyle eşi Kenan İmirzalıoğlu’nun biz Cihangirlilere neler yaşattığını da anlamış oldu. Cihangir’de İmirzalıoğlu’nun birçok yeri var. Ve oralara oteller yapıldı. Beş yıl kesintisiz bu inşaatları yaşadık. Keşke Kenan İmirzalıoğlu eşi Sinem Kobal’a bulduğu çareyi biz mahalle halkına da bulsa ve bizi bu dertten kurtarsa.

        R.B.: Cihangir her zaman cazibe merkezi olarak kalacaktır. Ancak aile olarak yaşamak için uygun olmadığı görüşündeyim. Eve kafa dinlemek için geliyorsunuz, her yer kalabalık ve bangır bangır müzik çalıyor. Emirgan’da oturup Cihangir’de eğlensinler.

        K.K.: Ünlüden ünlüye değişir sanırım. Kimisi Cihangir’in o mahalle havasında mutlu olurken kimisi de Sinem Kobal gibi harala güreleden kaçmak isteyebilir. Sorun mekânlarda değil insanlarda...

        O.B.: Cihangir ünlüleri görmek isteyenlerin, onlarla birlikte yaşamak isteyenlerin akınına uğrayınca eski büyüsünü kaybetti zaten. Emirgan’da denize karşı oturma şansı var madem, ne işleri var Cihangir’de.

        B.İ.: İmirzalıoğlu’nun Cihangir’in mahalle dokusunu çok sevdiğini biliyorum. Sinem Kobal ikna etmiş olabilir ama Kenan’ın mahallesine döneceğini tahmin ediyorum.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ