Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Müzik Kibariye rock müzik okuyacak

        GAZETE HABERTURK- HT MAGAZİN

        Bazı insanlar vardır ki, ne zaman karşılaşsanız kendinizi iyi hissettirir size. Neden, nasıl olduğunu fark etmezsiniz ama yanından ayrılınca, içinizde bir yaşama sevinci belirir. Kibariye de benim için böyle bir ‘hayat ilacı’ işte. Öylesine içten, saf ve ‘kendisi’ ki, bu elektriği hemen geçiyor karşısındakine. Geçen akşam sahneye çıktığı mekânda kulisine uğradım. Yüzü ışıl ışıl, gözleri pırıl pırıl sordu, “Nasıl, zayıflamış mıyım?” diye. Bu benim gibi bir tombişe sorulacak en son soruydu tabii, ama baktım gerçekten incecik olmuş. “Benim için diyetin ikinci günü birincisinden çok daha iyi geçer, çünkü bırakmış olurum” dedim, “Sen nasıl yaptın kız, yoksa Madonna’nın diyetini mi kullandın?” “Yok be anacım” dedi bir kahkaha patlatarak “Madonna benim perhizimi kullansın, ben yerli malıyım. Onlar bi yerlerini kesip duruyorlar hep. Ben hiç kestirmedim. Allah beni böyle yaratmış. Çocuğumu doğurdum onun bile hatırasını hâlâ karnımda taşıyorum. Life is life ablacım.”

        KİBARİYE USULÜ DİYET

        Öyle heyecanlı anlatıyor ki insan kaptırıyor kendini. Bir ara aniden sormaz mı “Kaç kilo vermiş gibi görünüyorum?” diye “Vallahi en az 10 kilo vermişsin” deyince çocuklar gibi sevindi. “Yaşa be anacım” dedi. “Nedir yaptığın diyetin sırrı Kiboş” dedim, “Anlat da millet yararlansın” “Yoğurt, yoğurt, yoğurt... Yoğurdu tek geçerim. Sonra form bisküviler, nane, maydanoz...” “Dur aklımı karıştırma Allah aşkına! Yoğurdu anladık. Maydanozla naneyi nasıl yiyorsun?” Kiboş uzun uzun anlatıyor ama ben size özetini geçeyim. Maydanozla naneyi kaynatıp içine bolca limon sıktıktan sonra suyunu içiyormuş. Patlıcanı ve soğanı da haşlayıp onların da suyunu içiyormuş. Sadece haşlanmış tavuk yiyormuş ve bütün gün caddede dolaşıp yürüyormuş. Bu tabii ki Kiboş’un dilinde ‘yürüyüş yapmak’ anlamına geliyor. “Ama Kuran çarpsın en çok yoğurdun faydasını gördüm” diyor. “Bir de sabahları iki haşlanmış yumurta tok tutuyor insanı. Yaz bunları, hanımlar bekliyordur, çok seviyorlar beni. Zaten şu karnım gitsin bırakacağım. Başka bir şeyim yok benim...” “Üç beyazdan uzak duruyor musun?” diye sorduğumda “Ne ki onlar, ben bilmem” demez mi... “Un, şeker...” diye saymaya başlayınca da, “Aaa iyi ki aklıma getirdin, ben şeker yerine bal koyarım çayıma” dedi ve balın faydalarını anlatmaya başladı. Sanki Mehmet Öz mübarek...

        SİL BAŞTAN’I ALMIŞ BİLE...

        Kendimi balın faydalarına kaptırmış giderken bir ara durup dururken “Rock geliyor rock” demez mi?” “Rock mı geliyor? Kiminle geliyor Kibariye? Kiminle olacak?” “Şebnem Ferah’la...” Konunun yeni albümüne geldiğini anlamam kendi zekâ birimime göre beş-on saniye sürdü... Kiboş, yeni CD’sinde rock söylemeyi koymuş kafasına. Şebnem Ferah’tan ‘Sil Baştan’ şarkısını da almış bile. Ayrıca Sertab Erener’in söylediği Soner Sarıkabadayı bestesi ‘Koparılan Çiçekler’ de var listede. “Geçen sefer ki gibi Sezen ve Tarkan şarkıları yok mu?” diye soruyorum... “Sezen bu sene yok, zaten her sene Tarkan da olmaz” diyor: “Değişik isimleri her zaman tercih ederim. Mesela Orhan Ölmez’in ‘Su Misali’ni ilk kez kadın olarak ben okuyacağım...” Benim aklım Şebnem’e takılmış kalmış... Albümde başka rock şarkısı olmayacakmış ama ileride neden olmasınmış... “Yani Rock’çı Kiboş mu geliyor?” diyorum... “Neden gelmesin, neyim eksik benim. Aslan gibi okuyorum, eksiğim yok fazlam var...”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ