Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar ‘3’LÜ’ adlı maksi single’ı ile sahnelere dönen pop müziğin çılgın kadını Seyyal Taner, HT MAGAZİN’e içini döktü

        HT MAGAZİN / İzel ÖZER

        ‘3’lü adındaki maksi single’ını kısa bir süre önce müzikseverlerin beğenisine sunan Seyyal Taner, “Çok sıkı şarkıları buluşturan, çok güzel bir çalışma oldu” diyor. 40 yıllık müzik kariyerinde imza attığı ilkler ve yeniliklerle adından söz ettiren ünlü sanatçı, “Bir kadın olarak Türkiye’de müzikal anlamda bir devrimin öncüsü oldum” diyor

        ‘SON Verdim Kalbimin İşine’, ‘Naciye’, ‘Şiirimin Dili’, ‘Alladı Pulladı’, ‘Nanay’ ve ‘Sevda Zindanları’ gibi hepsi bir döneme damgasını vuran, hitler arasında yer alan şarkılarla gönüllerde taht kurdu Seyyal Taner. 2012 yılında farklı türler arasında geçiş yapan ‘Ethnic Rock’ albümüyle adından söz ettirdi. Türk pop müziğinin efsane ismi, şimdi de yepyeni şarkılardan oluşan ve ‘3’lü’ adını taşıyan maksi single’ıyla gündemde. Sadece sesiyle değil, güzelliği ve ilginç kıyafetleriyle de her zaman dikkatleri üzerine çekmeyi başaran ünlü sanatçı; asi, sıradışı ve cesur tavırlarıyla müzikte olduğu kadar oyunculukta da kendini kanıtlamış bir isim. 40 yıllık müzik kariyerinde ilklere ve yeniliklere imza atan Seyyal Taner ile keyifli bir sohbete yelken açtık. Kendisiyle müziğe, oyunculuğa ve hayatının bilinmeyen yönlerine dair konuştuk...

        1995 yılından 2012’ye kadar müzik sektöründe çok sık göremedik sizi. Bu süreçte neler yaptınız?

        1995’te korsan belası bütün yapımcılara ve sanatçılara üzücü şeyler yaşattı. Gazinolar, lokaller kapandı. Korsan, Türk pop müziği için darbedir. O dönem herkes müziğe ara verdi. Müzik sektörüne o dönem girmiş yeni müzisyenlerse bir şeyler yaptılar ama karşılığını alamadılar. Benim de dinlenme, uzaktan seyretme gibi bir niyetim vardı. Bodrum’a gittim. Orada şarkılar biriktirdim. 2000’de İstanbul’a, 2001’deyse bütün hitlerden aranje edilmiş ‘Seyyalname’ ile müziğe döndüm.

        Pop ve etnik rock türlerinde şarkılar yaptınız. Sizi en çok yansıtan hangi tür oldu?

        Benim içsel sesim hep pop rock oldu. Türkiye’nin kendine has melodileri, makamsal ezgileri, Türk halk müziğinin hem espritüel hem de buruk havası genetik olarak Türk insanında vardır. Onların motiflerini alıp evrensel müziğin evrensel altyapısının üstüne koyduğunda, oraya kafayı yorduğunda kalıcı olmaya başlıyorsun.

        ‘HEP KADINLARA NEFES VERMEYE ÇALIŞTIM’

        Hayatınızda bir dönüm noktası var mı?

        Arda Uskan’ın beni Türkiye’de sahneye çıkarması dönüm noktamdır. İlk çıktığım gün Türkiye çapında bilinir oldum. Sıradışı, Türkiye’de olmayan bir enerjiyle sahneye çıkmışım. Bir anda herkesin dikkatini çektim. Haldun Dormen “Sahnelere bir panter düştü” demişti. Ne kadar farklı olduğumu o zaman anladım. O zamana kadar sahne tecrübem yoktu ve herhangi bir sanatçıyı da seyretmemiştim. İngilizce, Almanca ve İspanyolca şarkılardan oluşan bir repertuvarla sahne almıştım. Finalde Erkin Koray’ın ‘Şaşkın’ını söyleyene kadar herkes beni yabancı zannetmiş. ‘Şaşkın’ı söylemeye başlayınca salondaki herkes ayağa kalktı. Türk olmama şaşırdılar. Üstümde Yıldırım Mayruk’un diktiği acayip bir kıyafet vardı. 100 metre koşucusu gibi sahneye deparla çıkıp deparla geri gelip mikrofonun ayağını ters çevirerek yaptığım şov seyircinin ağzını açık bırakmıştı. O dönem herkes şarkılarını hanım hanımcık söylerdi.

        Müzikteki geçmişinize ve oyunculuk hayatınıza dair unutamadığınız bir anınız var mı?

        Çok fazla anım var. Yeni çıktığım dönemde patronlar beni kapmak için birbirlerine giriyordu. O zaman televizyon yoktu, sanatçılar kendilerini tanıtmak için Anadolu turnesine çıkıyorlardı. Rock şarkılar yapıp Anadolu’nun her yerinde İngilizce söylüyordum. Bir kadın olarak Türkiye’de müzikal anlamda bir devrimin öncüsü olmuştum. Playback yapmıyordum. 2.5-3 saat sahnede dans edip şarkı söylüyordum. Yeni kuşağın çoğu playback yapıyor.

        2012’deki albümünüzü 8 Mart’ta yayınladınız. Albümde kadınlara dair bir şeyler var mıydı?

        Benim bütün albümlerimde kadınlara dair bir şeyler var. Yeni albümümdeki ‘Arap Kızı’, ‘Öğren de Gel’, ‘Hadi Git’ şarkılarımda kadınlar mutlaka bir şeyler bulacaklardır. Ben hep kadınların yanında oldum. Her albümümde kadınların anlayacağı dilde şarkılar yaptım. Onlara bir nefes, hayatta dik durma enerjisi vermeye çalıştım.

        Şimdilerde 3 şarkılık bir maksi single’ınız var. Bu çalışmadan biraz bahseder misiniz?

        ‘Sevda Zindanları’ albümünden 2 yıl sonra iyi şarkılar araştırma peşine düşmemizle birlikte Dr. Selahattin Erhan’ın 3 tane çok sıkı şarkısıyla karşılaşıp çok heyecanlandım. Seyircimi, dinleyicimi özledim. Yeni bir şey yapmanın heyecanı kadar güzel bir şey yok. O üç şarkıya çok inandık ve albüm hazırlıklarına başladık. Dr. Selahattin Erhan’ın besteleri, sözleri yaptı, Ödül Erdoğan ise aranjeleri. Çok güzel bir çalışma ortaya çıktı. Hakan Eren’in firmasından albümü çıkardık. Çok güzel gidiyor. Herkese albüme gösterdikleri ilgiden dolayı çok teşekkür ediyorum.

        ‘Hayatımdaki erkekler bana ayak uyduramadı’

        Çok genç yaşta İspanyol Los Bravos Grubu’nun üyelerinden Peter Harold’la evlendiniz. Âşık mıydınız kendisine?

        18 yaşında öyle zannediyorsun. İyi ki evlenmişim, iyi ki çocuğum olmuş. Şimdiki düşüncem olsa hayatta evlenemezdim çünkü aşka inancım yok.

        Kızınızla aranız nasıl? Sık sık görüşüyor musunuz?

        Çok iyi bir ilişkimiz var. Yurtdışında yaşıyor. Bilgisayarcı, banka sektöründe çalışıyor. Politikayla da uğraşıyor.

        Mehmet Dirim’le 19 yıl birlikteydiniz. İlişkilerinizde pişmanlıklarınız oldu mu?

        Hayır. Kalp her zaman doğruyu söyler, beyin matematiktir. Duygu ile matematiği çok iyi dengelemek lazım.

        Çılgın birisiniz. Hayatınızdaki erkekler size ayak uydurabildi mi?

        Uydursalardı yanımda olurlardı.

        ‘Kendimi vamp bulmuyorum’

        Oyuncu kimliğiniz de var. Yeni projeleriniz var mı?

        Sinemada oynama merakım kalmadı. Dizilerin saatleri çok yorucu oluyor. Eğitici ve eğlendirici bir TV programında yer almak isterim.

        Filmlerinizde sıklıkla vamp karakterleri canlandırdınız. Gerçek hayatta kendinizi vamp kadın olarak görüyor musunuz?

        Köydeki öğretmenden Kızılderili’ye değişik rolleri de oynadım. Gerçek hayatta kendimi vamp bulmuyorum. Filmlerimde her kalıba girerim. Yerinde duramayan bir ruhum var. Onun için bir sultanı da canlandırabilirim, bir köylü kadını da.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ